Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/697 E. 2022/155 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/697 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/03/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacıların desteği …’ın 29/04/2011 günü sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken tek taraflı geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybettiğini, müteveffanın desteğine muhtaç olan diğer kişilerin (eş ve çocukları) verdikleri yetkiye dayalı olarak … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış maddi tazminat istemli davanın Mahkemenin ekli 21/10/2014 tarih, … E ve … Karar sayılı ilamı ile karara bağlandığını ve verilen kararın kesinleştiğini, eldeki davanın davacılarının bu aşamadan sonra dava açmaya karar verdiklerini ve bu yolla eldeki davanın hazırlandığını, eldeki davada davacıların olası desteklerini yitirmeleri nedeniyle uğradıkları maddi zararlarının tazminine karar verilmesini beyanla dava tarihinden (26/03/2015) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte her bir davacı için 3.000,00-TL olmak üzere toplamda 6.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara payları oranında ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 22/04/2016 tarihli dilekçesinde özetle; davalı sigortalının bahsettiği … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyası ile yürütülen yargılama sonunda davacılar lehine toplam 174.715,00-TL tazminata hükmedildiğini, … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. – … K. Sayılı ilamının incelenmesi halinde söz konusu durumun anlaşılacağını, davalının iddia ettiği toplamda 249.650,00-TL ödeme, 174.715,00-TL (asıl alacak) ve yargılama giderleri avukatlık ücreti, icra vekalet ücreti ve faizleri kapsadığını, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin kaza nedeniyle 174.715,00-TL (asıl alacak) ödemek zorunda bırakıldığını, bu meblağında davalı sigortalının da kabulünde olduğu üzere ZMMS kapsamında sorumlu olduğu sınırın altında kaldığını belirtmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 29/04/2011 tarihli trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkette … nolu poliçe ile 22/04/2011-2012 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminat limitlerinin ölüm kişi başı 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, murisin destekleri olduklarını iddia eden dava dışı …, … ve … tarafından … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, davada 21/10/2014 tarihinde verilen kararla davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu kararın taraflarınca temyiz edildiği ve kesinleşmediğini ancak söz konusu davada yapılan tazminat hesaplamasında murisin destek payının %40’ı eşi, %40’ı kendisi, %10’u çocuğu …, %10’u da çocuğu …için hesaplandığını, poliçe teminatı yapılan ödeme oranında azalmış/tüketilmiş olmakla; poliçe teminatı tamamen tüketilmemiş olsa bile, davacılar murisinin desteğinden, işbu dosya davacılarına ödenebilecek herhangi bir payın kalmadığını, kararın icrası nedeniyle temyiz hakları saklı kalmak üzere …’ın … IBAN numaralı hesabına 15/01/2015 tarihinde 85.000,00-TL, 21/01/2015 tarihinde 85.000,00-TL ve 06/02/2015 tarihinde 79.650,00-TL olmak üzere toplamda 249.650,00-TL ödendiğini, söz konusu poliçeye göre teminatlarının, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusur, geliri ve destek oranına göre tazminat meblağının belirlendiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını ispat etmeleri gerektiğini, murisinin araç sürücüsü olması ve vefatı için destekten yoksun kalan 3. Kişi davacıların aynı zamanda sürücünün kanuni mirasçıları olması nedeniyle ve kanuni mirasçılık sıfatlarından dolayı sorumlulukları olacaklarından, kusurlu sürücünün davranışları nedeniyle tazminat talep edemeyeceklerini, davacılarda alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleştiğini, bu nedenle söz konusu davacıların tazminat haklarının ortadan kalktığını ve davacıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat hesaplaması yapılırken teknik faiz-iskonto %3 ile “Devre başı ödemeli belirli rant” hesaplamasının kullanılması gerektiğini, davacıların murisinin gelirinin SGK kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, tüm belgelerle ihbar yapılmadığı ve faiz talep edilemeyeceğini, olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrütlerinin söz konusu olmadığı için aleyhlerine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, hasar dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, trafik kayıtları, taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
… 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden dosyamız arasına alındığı ve incelenmesinde; davacıların …, … ve …, davalının … Sigorta A.Ş, davanın Tazminat, dava tarihinin 05/04/2013, Mahkemenin 21/10/2014 tarihli kararı ile ”Davacının davasının KISMEN KABULÜ’ ne
I-Davacının 1.000,00 TL’lik cenaze ve defin giderine ait davasının 750,00 TL’lik kısmının kabulüne, 250,00 TL’lik kısmının reddine,
II-Araçtaki hasar için açılan 1.000,00 TL’li davanın hasarını poliçe teminatı kapsamında olmadığından reddine,
III-Davalılardan a-… için 16.577,00 TL b-… için 26.057,00 TL c-… İçin 132.081,00 TL olmak üzere 174.715,00 TL destek zararının temerrüdün dava ile gerçekleşmesi nedeniyle 15.10.2012 dava tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faizi ile birlikte davalı (… Sigorta eski ) … Sigorta AŞ’den tahsiline…” dair karar verilmiş ve işbu karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/11/2017 tarih, 2015/5128 Esas ve 2017/10894 Karar sayılı ilamı ile ”DÜZELTİLEREK ONANMASINA” -düzeltme vekalet ücretine ilişkin- karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 06/04/2017 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”dava dosyasının 650 şer TL ücretle kusur bilirkişisi … aktüer bilirkişi … ya verilerek rapor alınmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda kusur bilirkişisi …ve aktüer bilirkişi …tarafından tanzim edilen 14/08/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; kusur yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; davacı taraf murisi müteveffa sürücüsü …’ın olayda %100 (yüzdeyüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, aktüerya yönünden yapılan değerlendirme neticesinde ise; davacı anne Hacer’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 14.399,52-TL olduğu, davacı baba …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 10.885,48-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 13/09/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi ile özetle; davacı … için istenen tutar 3.000,00-TL’yi 11.399,52-TL artırarak 14.399,52-TL, … için davada istenen tutar 3.000,00-TL’yi ise 7.885,48-TL arttırarak 10.885,48-TL’ye çıkarttıklarını, bu yolla sonuçta dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte; … için 14.399,52-TL, … için 10.885,48-TL’yi davalı yandan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/07/2018 tarih, 2015/365 Esas ve 2018/820 Karar sayılı ilamı ile; ”…davacıların desteğinin müteveffa … olduğu, davacıların işletenin ve trafik sigortacısının tehlike sorumluluğu kapsamında zarar gören üçüncü kişiler kapsamında oldukları ve tazminat taleplerini doğrudan sigortacıya karşı ileri sürebilecekleri, buna karşılık davacıların desteğinin kazanın meydana gelişinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, bu halde destekten yoksun kalan davacıların tazminat talep hakkını ileri sürmelerinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, öte yandan aynı zamanda desteğin yasal mirasçısı ve külli halefi olan davacıların, dava konusu tazminat talebi yönünden hem alacaklı hem borçlu sıfatını haiz oldukları ve borcun bu sebeple de sona erdiği hususları mahkememizce sabit görülmekle…” gerekçesiyle DAVANIN REDDİNE karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizden verilen 12/07/2018 tarih, 2015/365 Esas ve 2018/820 Karar sayılı ilamının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarih, 2018/2546 Esas ve 2020/3669 Karar sayılı ilamı ile; ”…Somut davada, özellikle davacıların, ölenin mirasçısı sıfatıyla değil (zira somut davada ölenin sağ eş ve çocukları bulunduğundan mirasçıları onlar olup, anne ve baba kanuni mirasçı değildir.), destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun kaza tarihine göre davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmalarının, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; kaza tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesinin incelemeye konu kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına…” dair karar verilmiş ve dosyanın Mahkememizin 2020/697 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 07/10/2021 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın İstanbul BAM 8.Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarih, 2018/2546 Esas ve 2020/3669 Karar sayılı ilamı ile dosyadaki diğer deliller gözetilerek ek rapor tanzimi için dosyanın önceki aktüerya bilirkişisine (…) tevdine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda aktüerya bilirkişi … tarafından tanzim edilen 08/11/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM’de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili ”Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından 21.06.2021 tarihli T.C Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/3089 E., 2021/3441 K. ve 2021/2457 E., 2021/3304 K. Sayılı İlamları dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH- 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı incelendiğinde davalı … Sigorta A.Ş. ilgili dosyadaki davalılara 174.715,00-TL ödemesi karara bağlandığı, kaza tarihindeki teminat limiti olan 200.000,00-TL’den 25.285,00-TL limit kaldığı, dava dışı SGK tarafından davacılara yapılan rücuya tabi herhangi bir ödemenin olmadığı, müteveffanın çocuklarının yükseköğrenim görüp görmediğine dair herhangi bir belgeye rastlanamadığı, müteveffa, dava dışı eş ve çocukların paylarının hesaplanarak ayrıldığı, davacı paydaş anne …’ın hesaplanan zararının 152.193,60-TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının bakiye teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, Davacı paydaş anne …’ın 19.607,46-TL zararının teminat limiti kapsamında olduğu, davacı paydaş baba …’ın hesaplanan zararının 44.069,26-TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının bakiye teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, Davacı paydaş baba …’ın 5.677,54 TL zararının teminat limiti kapsamında olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 16/11/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; davacı anne … için dava değerinin arttırılması kurumu ile çıkartılmış 11.399,52-TL’yi dava değeri 5.207,94-TL daha arttırarak 19.607,46-TL’ye çıkardıklarını ve davacı anne … için 19.607,46-TL, davacı baba … için ise 5.677,54-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, 29/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden müteveffa …’ın anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istemlerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, İstanbul BAM 8.Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarih, 2018/2546 Esas ve 2020/3669 Karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacıların, destekleri …’ın 29/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulundukları, davalının ise 29/04/2011 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile murisin destekleri olduklarını iddia eden, dava dışı …, … ve … tarafından taraflarına … 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, bu dava neticesinde davacılar vekilinin hesabına muhtelif tarihlerde toplam 249.650,00-TL ödeme yapıldığını, poliçe teminatı yapılan ödeme oranında azalmış/tüketilmiş olmakla, poliçe teminatının tamamen tüketilmemiş olsa bile, davacılar murisinin desteğinden, işbu dosya davacılarına ödenebilecek herhangi bir pay kalmadığını, ilaveten murisin araç sürücüsü olması ve vefatı için destekten yoksun kalan 3.kişi davacıların aynı zamanda sürücünün kanuni mirasçıları olması nedeniyle ve kanuni mirasçılık sıfatlarından dolayı sorumlulukları olacaklarından, kusurlu sürücünün davranışları nedeniyle tazminat talep edemeyeceklerini zira davacılarda alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ilki, davaya konu 29/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın poliçesindeki teminat limitinin tamamen tüketilmiş olup olmadığı başka bir deyişle dosyamız davacılarına ödenebilecek herhangi bir pay kalıp kalmadığı hususudur. Öncelikle dosyaya celbedilen … Sigorta A.Ş’nin 13/01/2017 tarihli cevabi yazısının ekinde yer alan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Zeyilnamesi – Sigorta poliçesi ile birlikte incelendiğinde; sigortalı aracın plakasının …, sigortalının adının …, poliçe numarasının …, tanzim tarihinin 22/04/2011, poliçe başlangıç tarihinin 22/04/2011 – bitiş tarihinin 22/04/2012 olduğu, poliçe teminat limitinin ölüm kişi başına 200.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Yine dosyaya celbedilen … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacıların …, … ve …, davalının … Sigorta A.Ş, davanın Tazminat, dava tarihinin 05/04/2013, Mahkemenin 21/10/2014 tarihli kararı ile ”Davacının davasının KISMEN KABULÜ’ ne
I-Davacının 1.000,00 TL’lik cenaze ve defin giderine ait davasının 750,00 TL’lik kısmının kabulüne, 250,00 TL’lik kısmının reddine,
II-Araçtaki hasar için açılan 1.000,00 TL’li davanın hasarını poliçe teminatı kapsamında olmadığından reddine,
III-Davalılardan a-… için 16.577,00 TL b-… için 26.057,00 TL c-… İçin 132.081,00 TL olmak üzere 174.715,00 TL destek zararının temerrüdün dava ile gerçekleşmesi nedeniyle 15.10.2012 dava tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faizi ile birlikte davalı (… Sigorta eski ) … Sigorta AŞ’den tahsiline…” dair karar verilmiş ve işbu karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/11/2017 tarih, 2015/5128 Esas ve 2017/10894 Karar sayılı ilamı ile ”DÜZELTİLEREK ONANMASINA” -düzeltme vekalet ücretine ilişkin- karar verildiği, buradan da anlaşılacağı üzere … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının davacılarının müteveffa …’ın eşi ve çocukları başka bir deyişle kanuni mirasçıları olduğu ve kanuni mirasçıları lehine davada 174.715,00-TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği, teminat limitinin 200.000,00-TL olduğu nazara alındığında bakiye 25.285,00-TL limit kaldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularından ikincisi ise; 29/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden müteveffa …’ın anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin istemlerinin yerinde olup olmadığı hususudur. Öncelikle, işbu eldeki davada davacılar, müteveffa …’ın kanuni mirasçıları değil destekten yoksun kalan 3.kişi şahıslardır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ve BAM ilamı da gözetilerek, Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere müteveffa, dava dışı eş ve çocukların paylarının hesaplanarak ayrıldığı, davacı paydaş anne …’ın hesaplanan zararının 152.193,60-TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının bakiye teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, Davacı paydaş anne …’ın 19.607,46-TL zararının teminat limiti kapsamında olduğu, davacı paydaş baba …’ın hesaplanan zararının 44.069,26-TL olduğu, davacı paydaşların toplam zararının bakiye teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, Davacı paydaş baba …’ın 5.677,54 TL zararının teminat limiti kapsamında olduğu kanaatine varıldığından Mahkememizce davanın, davacı anne … yönünden 16/11/2021 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile, 19.607,46-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden 13/09/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar -işbu dilekçesinde davacılar vekili baba … yönünden dava değerini 10.885,48-TL’ye çıkartmıştır- üzerinden kısmen kabulü ile 5.677,54-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın;
A)Davacı … yönünden 16/11/2021 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile, 19.607,46-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Davacı … yönünden 13/09/2017 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 5.677,54-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.727,21-TL nispi karar ve ilam harcından 27,70-TL peşin alınan harç, 98,00-TL tamamlama harcı ve 119,00-TL ıslah harcı toplamı olan 244,70-TL’nin mahsubuna, bakiye 1.482,51-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
4-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 27,70-TL peşin harç, 98,00-TL tamamlama harcı,119,00-TL ıslah harcı, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti, 329,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.523,70-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre tespit edilen (%83) 2.094,67-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸