Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2022/421 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/686 Esas
KARAR NO : 2022/421

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı … tarafından, 04.10.2019 tarihinde … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkilinin şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkilİ şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkilinin şirketin maddi zararına sebebiyet verildiğini, davalının … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 5.589,07 TL hasar bedelinin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No:… ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faiz, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını talep ettiğini beyan ederek davalının … 13.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamınI, davalının aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesinİ, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılmaması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de 15 (on beş) yıl süreyle müteselsilen sorumlu olduğunu, dava konusu hasar olayında, müvekkil İdare adına çalışmayı yürüten yüklenici firmanın sorumluluğunun açık olduğunu, idare’nin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, açılan davanın bir tazminat davası olduğunu, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olmasının ve tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunmasının gerektiğini, müvekkilinin idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkil idare arasında bir illiyet bağının kurulması da mümkün olmadığını, davacı
nın kendi altyapı tesislerinin izin ve ruhsatlara uygun şekilde yapılıp yapılmadığını, hasara bu tür bir mevcut aykırılığın sebep olup olmadığının bilinemediğini, eldeki davada personel veya eleman bedeli adı altında işçilik ücretleri ve araç bedellerinin hasar hesabına katılamayacağını, bedellerin davacının kendi işinde çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretlerin, yakıt giderleri gibi genel işletme giderleri olduğunu, hesaplamaya katılamayacağını, …’ın asıl işi olan bu işi kendi eliyle veya hizmet alım sözleşmesi imza ederek taşeron eliyle yürütmesinin neticeyi değiştirmeyeceğini, bu iş ve işlemler …’ın asli işi olup ihale veya hizmet alım sözleşmesi ile iş yürütmesi gerçek zarar ilkesine etki etmeyeceğini, davacının sırf dava konusu hasarın onarılması için bu personellerle parça başı sözleşmesi veya eser sözleşmesi yapmadığından, bu bedelleri hasar bedeline dâhil edemeyeceğini veya hasarın onarılması için kendi personellerinin yetersiz kalıp başkaca bir uzman ekip takviyesi de yapmadığını, dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmesinin, eldeki davaya konu hasarın giderilmesi için yapılmış bir sözleşme olmadığını, Etüd koordinasyon bedeli, %25 ceza bedeli veya dağıtılamayan enerji bedeli diye bir kalem ve aynı anda kesinti süresi aşım bedeli gibi izaha muhtaç alacak kalemlerini de kabul etmediklerini, davanın usulen reddini, davanın usulden reddini taleplerinin kabul görmemesi halinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddini, davacının alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacıya ait altyapı tesislerinde 04.10.2019 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan talep edebileceği tazminatın varlığı, miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı, tarafların kusur durumuna ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına, hasar tespit tutanağına, hesaplama dokümanlarına, hasar dosyasına, ibb altyapı koordinasyon müdürlüğünden altyapı kazı ruhsatı dosyasına, işletme müdürlüğü ag/og aob hizmet alım sözleşmesine, tanığa, bilirkişi incelemesine ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına, tapu ve belediye kayıtları ile her türlü resmi ve özel kurum kayıtlarına, hasar dosyası içeriğine, bilirkişi – keşif incelemesine, tanık beyanlarına, yemine ve karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla her türlü sair delillere delil olarak dayanmıştır.
… 13. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak altyapı kazı ruhsatı dosyasını içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
02/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından, 04.10.2019 tarihinde … yapılan kazı çalışmaları sırasında, davacı …’a ait yer altı elektrik kablolarına hasar verildiği herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve net olduğunu, davalı … tarafından, bölgede alt yapısı olabilecek …’a bilgi verilmeden, …’tan gözcü talep etmeden ve alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlandığını, hasara, Kazı çalışmaları yapan davalı … Genel Müdürlüğü personelinin tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiğini, bu nedenle davalı şirketin meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, davalı İ…A.Ş.- …Tic. Ltd. Şti. ortaklığı arasında alt yapı kapsamında bir sözleşme imzalandığını ve dava konusu hasarın sözleşme kapsamında yapılan kazı çalışmaları sırasında dava dışı yüklenici …Tic. A.Ş.- … Ltd. Şti. ortaklığı tarafından verildiğinin varsayılması durumunda, meydana gelen hasardan ve hasar bedelinden, dava dışı yüklenici … A.Ş.- … Tic. Ltd. Şti. ortaklığı ile davalı … Genel Müdürlüğünün, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiğini, dava konusu hasarın meydana geldiği mahalde inceleme yapılamadığından, dava dosyasındaki mevcut fotoğraflar dahilinde yapılan inceleme neticesinde; davacıya ait yer altı kablolarının hasar öncesi yönetmeliklere uygun olup olmadığıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, hasarın meydana geldiği yerde inceleme yapılsa dahi, hasar yerinin onarılmadan önceki hali değil, onarıldıktan sonraki hali tespit edilebileceğinden, yerinde incelemeyle davacıya ait kabloların hasar tarihi itibariyle yönetmeliklere uygun olarak yapılıp yapılmadığını ve davacının kusurlu olup olmadığının tespiti de mümkün olmadığını, davalı şirketin kusurlu olduğuna ve hasar bedelinin, malzeme bedeli, işçilik bedeli, dağıtılmayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli ve etüt koordinasyon bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğine karar vermesi durumunda, davalı şirketin, 5.398,71 TL hasar bedeli ve 190,36 TL İşlemiş faiz olmak üzere, Toplam 5.589,07 TL borçlu olacağı, davalının şirketin kusurlu olduğuna ve hasar bedelinin, malzeme bedeli ve işçilik bedelleri üzerinden hesaplanması gerektiğine kanaat getirmesi durumunda, davalı şirketin 4.532,01 TL hasar bedeli ve 159,80 TL İşlemiş faiz olmak üzere, toplam 4.691,81 TL borçlu olacağını, davalının şirketin kusurlu olduğuna ve yargıtay kararları doğrultusunda zararın, sadece hasara uğrayan malzeme bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğine kanaat getirmesi durumunda, davalı şirketinin 1.974,68 TL hasar bedeli ve 69,62 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 2.044,31 TL borçlu olacağı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.” 27/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “Raporu içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, Davacı yana ait 2019 yılına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; 04/10/2019 tarihinde … adresinde meydana gelen 5.398,71 TL hasar bedeline ilişkin Dava dışı şirketten alınan herhangi bir faturaya veya hasara ilişkin bir muhasebe kaydına rastlanmadığını, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı … tarafından, 04.10.2019 tarihinde … yapılan kazı çalışmaları sırasında, davacı …’a ait yer altı elektrik kablolarına hasar verildiği , davalı … tarafından, bölgede alt yapısı olabilecek …’a bilgi verilmeden, …’tan gözcü talep etmeden ve alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlandığını, hasara, Kazı çalışmaları yapan davalı … Genel Müdürlüğü personelinin tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiğini, bu nedenle davalı şirketin meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davalının dava dışı ihbar olunan ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı, yine davacı tarafın dağıtılamayan elektrik bedeli ve etüd koordinasyon bedeli ve şebeke yıpranma bedeli kalemlerine ilişkin talebinin gerçek zararla ilişkisinin bulunmadığı, eşik kesinti süresi aşım bedeli kalemi talebine ilişkin de bu arıza ve elektrik kesintisi nedeniyle kullanıcılara tazminat ödemek zorunda kaldığına ve kaç kullanıcıya ne kadar tazminat ödediğine dair herhangi bir belge ve delil bulunmadığından bu taleplerinin de yerinde olmadığı anlamıştır. Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile hasarın giderilmesi için kullanılan malzeme miktarı ve birim bedeli üzerinden yapılan hesaplama sonucu toplam 1.974,68-TL gerçek zararın tespit edildiği, bu hali ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.974,68-TL asıl alacak, 69,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.044,31-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, dosya kapsamına göre davacının davasını ispatladığı, aksi duruma ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 13. İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı takibine yaptığı itirazın 1.974,68-TL asıl alacak, 69,62-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.044,31-TL yönünden İPTALİNE, takibin 1.974,68-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 139,65.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 67,50.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 72,15-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 67,50.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 1.300,00.-TL bilirkişi raporu masrafı, 258,25.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.612,65.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 589,85.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1.022,80.-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,25 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 5,23 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3,02-TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 2.044,31.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.544,76.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 482,81.-TL’sinin davalıdan, 837,19.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, dava konusu miktar bakımından kesin olmak üzere karar verildi.27/05/2022

Katip Hakim
E imzalıdır E imzalıdır