Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/684 E. 2023/135 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/684 Esas
KARAR NO :2023/135

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:23/11/2020
KARAR TARİHİ:23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 29.10.2019 tarihinde … İlçesi, … Yıl Mahallesi, 2216 Sok. No:1 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 3.740,74-TL’nin tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; icra takibine konu alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu beyanla davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, müvekkili İdare ihale makamı olmakla birlikte, hasarın gerçekleştiği iddia edilen 50.Yıl Mah. 2216 sok. önü No: 1 Sultangazi adresinde bildirilen tarihlerde ihale yüklenicisi firma olan …Tic.ve A.Ş. şirketi tarafından 2017 Yılı Avrupa 1.Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçme Suyu ve AtıkSu Yapım, Bakım ve Onarım İşi kapsamında bakım onarım çalışmaları yapıldığı ve yüklenici firma tarafından taraflarına bildirilen 06/07/2020 tarih ve … fiş numarası ile hasar bedeli olan 3.634,11-TL’nin davacının kurumsal hesabına ödeme yapıldığının anlaşıldığını, ödenmiş miktar yönünden kabul anlamına gelmemekle yapılacak yargılama sonunda davacının gerçek zararının ortaya çıkarılacağını, bu doğrultuda sorumluluğunun yüklenici firmaya ait olduğunu, zira yüklenici firma ile yapılan Yapım İşlerine Ait Sözleşme’nin 25/4.maddesi uyarınca sorumluluğun yüklenicide olduğu sabit olduğundan davanın müvekkili İdare yönünden “husumet yönünden reddi” gerektiğini, davanın …Tic.ve A.Ş. firmasına ihbarını talep ettiğini, davanın süresi içerisinde açılmadığını, tazminat talebinin, zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağından, huzurdaki işbu davanın “süre yönünden reddi“ gerektiğini, Esasa ilişkin olarak, yüklenici firma ile yapılan Yapım İşlerine Ait Sözleşme’nin 25/4.maddesi uyarınca sorumluluğun yüklenicide olduğu sabit olduğundan müvekkili idarenin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, her ne kadar davacı altyapı tesislerine zarar verildiğini belirtse de, davacının altyapı tesislerinin yönetmelik ve diğer yasal mevzuata, izin ve ruhsatlara uygun şekilde yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının Etüt ve koordinasyon bedelini, eşik kesinti süresi aşım bedelini, dağıtılamayan enerji bedelini talep edemeyeceğini, yine davacının araç ve personel bedelleri adı altında bir bedel talep edemeyeceğini, davacının kendi kusurunun da araştırılması gerektiğini, Müvekkili idare yönünden bu dosyanın açılması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan davanın reddine, alacak “likit” ve icra takibine itirazları “haksız” olmadığından icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, icra dosyasına konu edilen hasar bedelinden …’nin sorumlu olduğunu kabul etmediklerinden dolayı olayın başlı başına yargılamayı gerektirdiğinden ve müvekkilinin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığından icra takibine yapılan itirazlarında haklı olduklarını, icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini beyanla davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.

Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davaya konu hasar dosyası ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile belgeleri dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 3.740,74-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 29/10/2019 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra- inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz 15/04/2021 tarihli duruşmasında: “Davalının yetki itirazının HMK 16.maddesi gereği zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin ve İcra Müdürlüklerinin yetki olduğu, davacının yerleşim yeri adresi itibariyle mahkememezin ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu anlaşıldığından reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli duruşmasında dinlenen tutanak tanığı …; “ben 2009 yılından beri … ‘da arıza bakım- onarım teknisyeni olarak çalışmaktayım halen …’da aynı pozisyonda görevime devam etmekteyim, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazılar bana ait değildir, hasar tespit tutanağında benim imzam bulunmamaktadır, davaya konu olayın net olarak hatırlayamıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir: tabletlerimize 186 üzerinden iş düşer, bizde o işin bulunduğu mahale gideriz, orada gördüklerimizi fotoğraflarız ve buna ilişkin notlar alırız, ayrıca orada bulunan tabelaları fotoğraflarız daha sonra tuttuğumuz notları ve çektiğimiz fotoğrafları yine watsap grubu üzerinden yukarıya bildiririz, tutanak şirket içinde tutulur, ayrıca biz gittiğimizde enerji kesiyoruz ancak onarımı biz yapmıyoruz, onarımı bize bağlı olan şirket yapıyor, şu anda o şirketin ismini hatırlamıyorum, şu anda ise bu işi HİPAR isimli şirket yapmaktadır, bize bağlı olan şirket onarımı yaptıktan sonra bize bilgi veriliyor, bizde gidip kontrol yaptıktan sonra tekrar enerji veriyoruz…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”…Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde Günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek olan bir Elektrik-Elektronik bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişisi… tarafından tanzim edilen 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-…’ın Hasar Süreci Bilgilendirme Formu incelendiğinde 29/10/2019 tarihinde çalışmanın yapıldığı, bu çalışma neticesinde 3×120 mm^2 kesitinde AG bakır kablonun 4×16 mm^2 kablo ile Y ek yapıldığı noktada hasar oluştuğu bu hasarın giderilmesi için kazı yapılmadığı ve 1 adet 3×120 mm^2 kesitteki Y ilaçlı doldurulabilir AG kablo ekmufu buatı kullanıldığının anlaşıldığı,
-Dava konusu olay yerine ait fotoğraflara bakıldığından kablo kanalının tamirattan sonraki fotoğrafı konulduğundan kablo kanalı derinliğinin standartlara uygun olup olmadığı görülmediğinden, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunup, bulunmadığının anlaşılamadığı,
– İBB Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’nün 190685 sayılı yazısında ve ekindeki kazı ruhsatında, yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste 24/10/2020 – 30/10/2020 tarihleri arasında çalışma yapılması için 121599 AYBİS numarası ile kazı izni verildiğinin görüldüğü,
-…’ın hasar hesabı incelenmiş olup, Ana depar 3×120/70 mm^2 kesitteki bir kablonun hasar gördüğü belirtilmiş bütün kalemler tek tek incelenmiş ancak böyle bir arızanın oluştuğu varsayılsa bile bu kesitteki bir kabloların 422 kW gücündeki bir sistemi inkitaya (kesintiye) uğratmasının mümkün olmadığı, çünkü bu kesitteki bir kabloların toprakta çekebileceği maksimum akım değerinin toplamı 318 Amper olduğu, %80 yüklü olduğu değerlendirilerek hesaplama yapıldığında yukarıda teknik olarak detaylı olarak açıklandığı üzere en fazla 150 kW güç tüketiminin söz konusu olacağı, en fazla 5 şubeyi besleyebileceği dolaysıyla 150 kişinin bu hasardan etkilenebileceği, en fazla 1 adet ek muf kullanılabileceğinin tespit edildiği,
-Bütün bu değerlendirmelerden sonra bu doğrultuda tekrar hesaplama yapıldığında; gerçek hasar bedelinin 2.000,73-TL, son ödeme tarihinden (11.12.2019) takip tarihine (25.02.2020) kadar bu bedele yıllık % 9 yasal faiz işletildiğinde 2.045,58 TL’ye güncellendiği, ilgili tabloların aşağıda yer aldığı,
¸
¸
– Ancak ihbar olunan firmanın, 06.07.2020 tarihinde 3.634,11 TL’lik bedeli ödendiğine ilişkin dekont dava dosyasında mevcut olduğundan davalı tarafın davacıya 3.634,11 TL – 2.000,73 TL = 1.633,38 TL’Yİ fazladan ödendiğinin hesaplandığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davalı … tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında, 29/10/2019 tarihinde … İlçesi, ….Yıl Mahallesi, 2216 Sokak, No:1 adresinde bulunan davacıya ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, İBB Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’nün 89156002.846.03 sayılı yazısında, yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste belirtilen tarihte kazı izni verildiği, ilgili cevabi yazı ve ekleri ile dosya kapsamı da nazara alındığında davalı şirketin meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davalının dava dışı yüklenici ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta davacı tarafça herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden davacı tarafın araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, yine davacı şirketin meydana gelen zararda müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden Mahkememizce davacının müterafik kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ile birlikte Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile hasarın giderimi için 2019 yılı Tedaş birim fiyatlarına göre malzeme bedeli olarak toplam 104,38-TL tespit edilmiş, 104,38-TL malzeme bedelinin %18 KDV’si olan 18,79-TL ile birlikte davacının takip tarihi itibariyle toplam 123,17-TL gerçek zararının bulunduğu anlaşılmış, bu hali ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 123,17-TL asıl alacak, 3,61-TL işlemiş faiz (29/10/2019 hasar tarihi ile 25/02/2020 takip tarihi arası 118 gün, %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle) olmak üzere toplam 126,78-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı Mahkememizce bir ödeme tespit edilemediği, dosya kapsamına göre davacının davasını ispatladığı anlaşılmakla Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 123,17-TL asıl alacak ve 3,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 126,78-TL yönünden iptaline, takibin 123,17-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 123,17-TL asıl alacak ve 3,61-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 126,78-TL yönünden İPTALİNE, takibin 123,17-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 126,78-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 126,78-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 228,60-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.837,40‬-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%3,00) göre 55,12-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 25,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 24,25-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸