Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/679 E. 2022/302 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/679 Esas
KARAR NO : 2022/302

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/07/2009
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı … müvekili şirkette finans müdürü olarak çalışmakta iken keşide edilen çekler üzerinde tahrifat yaptığının sonradan öğrenildiğini, 07/04/2009 tarihinde dava dışı … ve … den aranarak 4.075,512.59 TL tutarında 13 adet çekin karşılıksız çıktığının, kendilerine bildirildiğini, yapılan incelemede bu çeklerin davalı … un kendi hesabına ait şahsi çekler olduğunun belirlendiğini, kartondaki çek fotokopileri ile karşılaştırma yapıldığında birbirine uygun olmadığının kartondaki kopyalarının davacı çekleri olup, ödeme tarihlerinin yaklaşık 2 ay öncesine ait olduğunu belirlendiğini ve … Cumhuriyet Başsavcılığının suç duyurusunda bulunulduğunu, …’un aynı gün işe gelmediğini, yapılan incelemede müvekkili şirketin davalı bankanın … şubesinin …sayılı hesabından keşide edilen çeklerin, şirket ismi, borç miktarı, çek meblağı ve ödeme vadesi tarih yazılmak suretiyle hazırlanarak imzalandığı, çift imza kuralı olduğundan davalı … tarafından bu çeklerin silinebilir mürekkep ile doldurulduğu ve ikinci imza için diğer yetkiliye sunulduğu, doğru bilgiler içeren çeklerin ikinci yetkili tarafından imzalanarak alacaklılara teslim edilmek üzere davalı … a verildiği, …’unda şirket kayıtlarında usulsüzlüğün görülmesini engellemek için önce ikinci imzayı tamamlayıp fotokopi alarak ödeme kartonuna taktığı, daha sonra çeklerde silinebilir mürekkep ile doldurulan lehtar bölümündeki alacaklı isimleri olan … A.Ş ve… A.Ş ibarelerini silerek yerine “hamiline” ibaresini yazdığını, tarihleri geldiğinde tahsil etmek üzere kendisinde sakladığını, daha sonra bankanın harbiye şubesindeki kendi hesabına ait çek defterinden aynı şirketleri lehtar göstererek 2 ay ileri ödeme tarihli yazılı çekleri keşide ederek alacaklı şirketlere teslim ettiği, tahrifatlı olan “hamiline” çeklerin ödeme günü geldiğinde davalı … tarafından diğer davalı bankaya ibraz edildiği, tahrifatın çıplak gözle dahi görülebilmesine rağmen sorgulama ve inceleme yapılmaksızın TTK. Nın 724.maddesi hükmüne aykırı olarak çek bedellerinin …’a ödendiği, çekleri ödeyen banka çalışanın da bu durumdan haberdar olduğu, … un kendi hesabından keşide ettiği ve alacaklılara teslim ettiği sahte ciro imzasını içeren 13 adet şahsi çekin ise şirket alacaklıları tarafından ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı ve ödenmediği, müvekkilinin 13 adet çek ile alacaklı şirketlere ödeme yapamamış olduğundan toplam 4.075.512,59 TL tutarındaki borcunu alacaklı şirketlere ödemek zorunda kaldığı, tahrifatlı 13 adet çekin de davalı …’a ödendiği, bu nedenle müvekkilinin 2 kez zarara uğradığı, davalı … hakkında ceza davasının açıldığı, olayda davalı bankanın ağır ihmalinin bulunduğu, objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurundan dolayı sorumlu olan bankanın gerekli özeni göstermediği, herhangi bir inceleme yapılmaksizin tahrifatlı çekleri ödediği, TTK.nun 724.maddede aranan sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğundan bankanın kusurlu olup olmadığının araştırılmayacağı ve sonuca etkili olmayacağını banka çalışan …’in de davalı … ile hareket etmiş olabileceğini, banka müfettişlerince hazırlanan raporda çeklerdeki tahrifattan bahesedilmediğini, subjektif bir rapor olduğunu ve itibar edilemeyeceğini belirterek müvekkilinin uğradığı 4.075.512,59 TL tutarındaki zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ve özetle; …’un davalı şirketin ortağı ve finans müdürü olduğunu, tüm işlemlerin bilgisi onayı ve gözetiminde yapıldığını, 25 yıldır şirket çalışanı olduğunu, çeklerdeki imzaların yetkili kişilere ait olduğunun çekişmesiz olduğunu TTK nın 724.maddesindeki düzenlemeye göre, tahrif edilmiş çekin ödenmesinde keşideci kusurlu ise zarara katlanması gerektiğini, davacı tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden oluşan zararın müvekkili bankadan istenilemeyeceğini, çekte tahrifat yapan kişi davacı çalışanı olduğundan TTK 724.maddesi gereğince bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacı şirketin bankanın internet şubesini kullandığını, işlem sonrası defalarca internet şubesine girildiğinden durumun öğrenilmiş olması gerektiğini, banka tarafından yapılan tüm işlemlerinin finans müdüründen gerekli onay alınarak gerçekleştirildiğini, normal ödeme vadelerinin 60 gün olarak uygulanmakta olduğunun davacı tarafından da kabul edildiğini, zararın banka ile ilgilisinin olmadığını, finans müdürünün şirket alacaklılarından ek süre almasına karşı bu durumun diğer çalışan ve ortaklara bildirmemesi açısından bankaya isnat edilen eylem ile uygun illiyet bağının bulunmadığnı belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; Davalıların hukuka aykırı eylemlerinden dolayı zarara uğradığı iddia edilen davacının zararının tespiti ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 13/03/2018 tarih ve 2014/333 Esas 2018/217 sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 25/09/2020 tarih 2018/2054 Esas 2020/956 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 12/04/2022 havale tarihli dilekçe ile;HMK’nın 315. maddesi uyarınca huzurdaki davada Sulh ve İbra Sözleşmesi’nin hükümleri doğrultusunda karar oluşturulmasına, davacı talebi ve sulh sözleşmesi doğrultusunda, davanın diğer davalı … yönünden tefrik edilmesine, müvekkili bankanın; davacının işbu davadaki hak ve taleplerini sulh sözleşmesi ile temlik aldığından, davalı … önünden tefrik edilecek davayı davacı sıfatı ile takip etmesine, sulh sebebiyle doğabilecek yargılama giderlerinin müvekkili bankaya yükletilmesine karar verilmesini beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 19/04/2022 tarihli celsesinde davalı … yönünden tefrik edilerek Mahkememizin 2022/287 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.313.maddesinde; sulhun, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, sulhun ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabileceği, dava konusunun dışında kalan hususların da sulhun kapsamına dâhil edilebileceği ve sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği,
314.maddesinde; sulhun, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği,
315.maddesinde; sulhun, ilgili bulunduğu davayı sona erdireceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, mahkemenin tarafların sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği ve irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptalinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; tarafların aralarındaki uyuşmazlığı tamamen sona erdirmek amacıyla üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu alacak bakımından sulh oldukları ve tarafların sulh sözleşmesine göre karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 315.maddesi uyarınca sulh, kesin hükmün sonuçlarını doğuran ve davayı sona erdiren bir taraf işlemidir.
Bu sebeplerle; tarafların; aşağıda içeriği hükme aynen dercedilen sulh sözleşmesi ile sulh olarak davayı sona erdirdiklerinin tespitine, tarafların talepleri doğrultusunda, 6100 Sayılı HMK’nun 315/1-2.cümle maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hükmün bir parçası olan 20/12/2021 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi’ne göre giderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların 20/12/2021 tarihli içeriği aşağıya alınan;
“SULH VE IBRA SOZLEŞMESİ
1- Taraflar
20 Aralık 2021 tarihli işbu Sulh ve İbra Sözleşmesi, aşağıdaki Taraflar arasında kurulmuştur:
(i) Şirket merkezi … adresinde bulunan …A.Ş. (“…”), (Eski adı “… A.Ş.”)
(ii) Şirket merkezi … adresinde bulunan … Bankası A.Ş. (“…”)
(iii) Şirket merkezi … adresinde bulunan … Şti. (“…”) (Eski adı “…Şirketi”)
(hep birlikte “Taraflar”)
2. Konu… A.Ş ve … A.Ş. namına … adına şirket müdürü … tarafından düzenlenen ve imzalanan 13 adet çekin sonrasında çekler üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle hamiline yazılı hale getirildiği ve … tarafından muhatap …’ye ibraz edilerek tahsil edildikten sonra … tarafından sahte kaşelerle dava dışı diğer bazı sirketler tarafından cirolanmış gibi gösterilerek bahsi geçen 13 adet çekin yeniden tedavüle çıkarıldığı ve bu şekilde …’ın mükerrer şekilde çek bedellerinin ödemesine sebebiyet verildiği iddialarına dayalı olarak (“OLAY”), … tarafından, … ve …’a karşı … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. ve … K. sayılı dosyası nezdinde OLAY nedeniyle 4.075.512,59 TL tutarında zarara uğradığı iddiasıylabu zararın tazmini amacıyla tazminat davası (“DAVA”) ikame edilmiştir. … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde DAVA’nın kabulüne karar verilmiştir. … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen bu karar davalılar … ve … tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/2054 E. ve 2020/956 K. Sayılı dosyası kapsamında yapılan istinaf incelemesi neticesinde, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İşbu Sulh ve İbra Sözleşmesi kapsamında, ZARAR, DAVA’ya ve/veya OLAY’a ilişkin asıl alacak miktarını, kar marjını, doğrudan ve dolaylı zararları, faizleri, masrafları, cezaları ve talep olunan veya olunabilecek, bilinen ve/veya bilinmeyen her ne nam ve tür altında olursa olsun iddia edilen tüm bedelleri içerecektir (“ZARAR”).
Görüşmeler sonucunda, OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR’ın tam ve nihai olarak sulh yoluyla çözümlenmesi için işbu Sulh ve İbra Sözleşmesinde Taraflar arasında dostane bir anlaşmaya varılmıştır.
Yukarıdakı hususlar ışığında Taraflar, aşağıdaki şartlara tabi olarak, tam ve nihai sulh ve karşılıklı ibra üzerinde anlaşmışlardır.
3. Tam ve Nihai Sulh
Taraflar, geçmiş, şimdiki veya gelecek, tespit edilmiş veya edilmemiş, bilinen veya bilinmeyen aşağıda belirtilen …’in aşağıda belirtilen…’e karşı herhangi bir şekilde ileri sürebilecekleri OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR’dan doğan ve/veya bunlarla ilgili olabilecek her türlü hasar, zarar, faiz, masraf veya giderlere ilişkin tüm talepler açısından tam ve nihai olarak sulh olunabilmesi amacıyla, … ve … tarafından …’a toplam 5.000.000,00 TL (beş milyon Türk Lirası) (“Sulh Meblağı”) ödenmesi konusunda anlaşmışlardır. Şüpheye mahal vermemek adına, Sulh Meblağı’nın ödeme günündeki Merkez Bankası döviz satıs kuruna göre hesabplanacak 120.000 Amerikan Dolarına karşılık gelen Türk Lirası tutarı … tarafından ve Sulh Meblağı’ndan ödeme günündeki Merkez Bankası döviz satış kuruna göre hesaplanacak 120.000 Amerikan Dolarından kalan tutar, Türk Lirası olarak … tarafından ödenecektir. … ile …,… arasındaki iç ilişkide yaşanabilecek herhangi bir uyuşmazlığın hiçbir surette Sulh Meblağı’nın ödenmesinin tam ve zamanında yapılmasına engel teşkil etmeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. Ödeme, işbu Sözleşme’nin imzalanması ile 2022 yılı Ocak ayının birinci haftası içerisinde aşağıda belirtilen banka hesabına yapılacaktır:
Banka Adı: … T.A.Ş.
Hesap Numarası: …
Şube: … Ticari Şube – …
IBAN NO: …
4. Temel mutabakat
…, Sulh Meblağı ödemesinin, aşağıda Madde 5(b)(i)-(vi)te sayılan tarafların herhangi biri açısından Sulh Meblağı ödemesinin tam ve zamanında gerçekleştirilmesi haricinde herhangi bir sorumluluğun kabulü anlamına gelmediğini ve bu şekilde yorumlanamayacağını gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak kabul ve beyan etmişlerdir. Aynı şekilde …, işbu ödemenin, kanun veya sözleşme gereği Madde 5(b)(i)-(vi)’te sayılan taraflara ait defi, itiraz ve yaptırımlara, ki bu defi, itiraz ve yaptırımlar Madde 5(b)(i)-(vi)’te sayılan Taraflarca herhangi bir şekilde işbu Sulh ve İbra Sözleşmesi’ni sona erdirmek veya etkisiz kılmak amacıyla kullanılamayacaktır, halel gelmemek kaydıyla yapıldığını gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak kabul ve beyan etmiştir.
Aşağıda Madde 5(b)(i)-(vi)te sayılan taraflar, …’ın işbu Sulh ve İbra Sözleşmesinin her bir ve tüm hükümlerine riayet etmesi şartıyla Sulh Meblağı ödemesinin geri ödenemez olduğunu ve iadesinin mümkün olmadığını gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak kabul ve beyan etmiştir.
5. …
(a) …
Aşağıda Madde 5(c)’de tanımlanan ibra, “…” olarak nitelendirilecek olan aşağıdaki tarafça gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak kabul ve beyan edilmiştir:
(i) …Şti. (Eski adı “…Şirketi”)
(b) …
Aşağıda Madde 5(c)’de tanımlanan …, “…” olarak nitelendirilecek olan şu taraflar yararına gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak kabul ve beyan edilmiştir:
(i) … Sigorta A.Ş. (Eski adı “… Sigorta A.Ş.”)
(ii) … Bankası A.Ş.
(iii) Şirket merkezi … … adresinde bulunan, … Sigorta A.Ş. (… Sigorta”)
(iv) Yukarıda 5(b)(i-iii)’de yer alan tarafların (… Limited, ….; toplu olarak dahil fakat bununla sınırlı olmamak üzere) her bir ve tüm Reasürörleri
(v) Yukarıda 5(b)(i)-(iv)’de yer alan tarafların her birinin kuruluşları, bağlı kuruluşları, ait kuruluşları ve iştirakleri veya ismine halef olanları veya bunları devralanları :
(vi) Yukarıda 5(b)(i)-(v)’te yer alan tarafların şirket organları ve/veya yöneticileri ve/veya müdürleri ve/veya çalışanları ve/veya memurları ve/veya temsilcileri ve/veya acenteleri ve/veya alt müteahhitleri ile yukarıda 5(b)li)-(v)’te yer alan tarafların sorumlu olabilecekleri tüm şahıslar ve kuruluşlar
(c) İbranın kapsamı
İbra Eden gayrikabili rücu ve koşulsuz olarak, Madde 3’te belirtilen Sulh Meblağı tam ve zamanında ödemesinin tesellümüne karşılık yukarıda Madde 5(b)(i)-(vi)’te sayılan her bir ve tüm İbra Edilenler’i, OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR ile ilgili olan ve/veya OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR’dan kaynaklanan, bilinen veya bilinmeyen, doğmuş veya doğacak, her ne nam altında olursa olsun iddia edilen her bir ve tüm zararlardan, her türlü sorumluluk ve/veya yükümlülükten ve/veya davalardan, giderden ve masraftan, doğrudan ve/veya dolaylı, maddi, manevi, fiili zararlardan, mahrum kalınan kardan, normatif, yaklaşık, dolaylı, yansıma, mevcut, müstakbel, muhtemel zararlardan, her ne nam altında olursa olsun tüm ve her türlü iddia edilen zarar, harcama, gider, faiz, tüm yargılama masrafları ve ücretleri açısından, ebediyen, tamamen, gayrikabilirücu ve koşulsuz olarak ibra ettiğini kabul ve beyan ederler.
Şüpheye mahal vermemek adına, … işbu sulh ve ibranın kapsamı dışında bırakılmıştır. … ve …nin OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR ile ilgili olarak …’a karşı talep, dava, rücu hakları dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere her türlü hak ve talepleri saklıdır.
Şu kadar ki Sulh Meblağ’nın eksiksiz olarak ödenmesini müteakip, … tarafından DAVA’nın … yönünden tefrik edilmesi talep edilecek ve … tarafından …’nin, tarafı olduğu davada işbu Sulh ve İbra Sözleşmesinin hükümleri doğrultusunda karar verilmesi talep edilecektir. Sulh Meblağı’nın ödenmesini müteakip OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR’a ilişkin olarak …’ın tüm hak ve talepleri … ve …’ye işbu Sulh ve İbra Sözleşmesi 3. maddesinde hüküm altına alınan, Sulh Meblağı ödemesine katkıları oranında temlik edilecek ve … temlik aldığı haklar ve talepler tutarında … bakımından devam edecek olan tefrik edilen diğer davada … yerine davayı takip edecektir.
Davanın tefrik edilmesini takiben, …’ın DAVA süreciyle alakalı hiçbir yükümlülüğü kalmayacaktır. Davanın tefrik edilmesini takiben, mahkeme, …’nin DAVA’daki hak ve talepleri temlik alarak … yerine …’ya karşı tefrik edilen davayı davacı olarak takip etmesine kamu düzeni dahil ancak bununla sınırlı olmamak üzere herhangi bir nedenle cevaz vermezse, … tarafından …’a karşı yürütülen dava takipsiz bırakılacaktır. |
… ve …, DAVA süreciyle alakalı vekâlet ücretleri ile ilgili birbirlerine karşı herhangi bir talepte bulunmayacak olup, avukatlarının da taraflardan talepte bulunmayacaklarını ve buna uygun olarak haklarından feragat edeceklerini taahhüt ederler.
Sulh sebebiyle mahkemeler nezdinde doğabilecek karar ve ilam harcı da dahil tüm harçlar da … ve/veya … tarafından Sulh Meblağı’nın ödenmesine katkıları oranında karşılanacaktır.
6. …
İbra Eden, 3. Madde uyarınca yapılacak Sulh Meblağı ödemesi karşılığında, OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR ile ilgili olarak, …. Sigorta tarafından tanzim edilen … – sayılı Poliçe ve … tarafından tanzim edilen 31 Ağustos 2008-2009 dönemine ait … reasürans poliçesi dahil fakat bununla sınırlı olmamak üzere başka herhangi bir poliçe tahtında, İbra Edilenler’den herhangi birine karşı ibra kapsamında hangi nedenle olursa olsun herhangi bir talep ileri sürmeyeceklerini ve herhangi bir mahkeme, icra dairesi, tahkim heyeti veya başkaca herhangi bir merci önünde herhangi bir yasal işlem ve/veya süreç başlatmayacaklarını gayrikabil-i rücu ve koşulsuz olarak kabul ve taahhüt eder.
İbra Eden, bilindik veya bilinmedik, ortaya çıkmış veya çıkmamış, tahakkuk etmiş veya etmemiş ve herhangi bir şekilde doğan, … Sigorta tarafından tanzim edilen …-…-… sayılı Poliçe ve … tarafından tanzim edilen 31 Ağustos 2008-2009 dönemine ai… reasürans poliçesi veya herhangi başka poliçeler tahtında İbra Eden tarafından İbra Edilenler’den herhangi birine karşı (şimdi veya gelecekte) OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR İile bağlantılı olarak ileri sürülebilecek tüm ve her türlü talep, sorumluluk, karar, dava, dava sebepleri, istem, hukuki işlem, masraf, gider veya herhangi başka bir talep veya herhangi bir nitelik, tür veya şekilde istemden ötürü, her bir İbra Edileni ve tüm İbra Edilenleri beri kılacaktır.
7. Temlik ve Rücu
Sulh Meblağı’na karşılık ve Sulh Meblağı’nın tam ve zamanında ödemesinin tahsiline bağlı olarak İbra Eden, OLAY ve/veya DAVA ve/veya ZARAR’dan tamamen veya kısmen sorumlu olan herhangi bir başka taraf veya taraflara karşı ileri sürebileceği tüm haklarını ve taleplerini işbu Sulh ve İbra Sözleşmesi 3. Maddesinde hüküm altına alınan, Sulh Meblağı ödemesine katkıları oranında gayrikabili rücu olarak … ve …’ye temlik ederler.
8. Damga Vergisi
İşbu Sözleşmeden doğan damga vergisi … ve … tarafından eşit olarak ödenecektir.
9. Gizlilik
İbra Eden ve Madde 5(b)(i)-(vi)’te sayılan taraflar işbu Sulh ve İbra Sözleşmesini ve içerdiği tüm hükümleri (kanun gereği haller hariç) kesinlikle gizli tutacaklarını ve ne sebeple olursa olsun herhangi bir üçüncü kişiye ifşa etmeyeceklerini ve bu hükmün ihlal edilmesinden kaynaklanabilecek ve/veya ihlal edilmesi ile ilgili olabilecek her türlü gider ve/veya hasar ve/veya zarar için sorumlu olacaklarını kabul ve beyan ederler.
10. Uygulanacak hukuk ve yetkili mahkeme
İşbu Sözleşme Türk Hukuku’na tabidir. İşbu Sözleşmeden doğan ve/veya bu Sözleşme İile ilgili olan tüm ihtilaflarda İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili olacaktır. İşbu Sözleşme Türkçe ve İngilizce olarak akdedilmiştir. Türkçe ve İngilizce versiyonlar arasında bir ihtilaf söz konusu olması halinde, Türkçe versiyon geçerli olacaktır.
İşbu 8 sayfadan ibaret Sulh ve İbra Sözleşmesi, 1. Maddede belirtilen taraflar arasında 3 (üç) nüsha olarak akdediliniş olup, bu taraflar veya usulünce yetkilendirilmiş temsilcileri tarafından usulüne uygun şekilde imzalanmakla yürürlüğe girmiştir. ”
Sulh sözleşmesi ile sulh olarak davayı sona erdirdiklerinin tespitine,
2- Tarafların talepleri doğrultusunda, 6100 Sayılı HMK’nun 315/1-2.cümle maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın, içeriği yukarıda hükme aynen dercedilen ve hükmün bir parçası olan 20/12/2021 tarihli Sulh ve İbra Sözleşmesi’ne göre giderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunun 22 maddesi ile Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 185.594,29-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 55.019,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 130.529,79-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca talep dilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır