Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/674 E. 2023/519 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/674 Esas
KARAR NO : 2023/519

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlu … tarafından 28.08.2019 tarihinde … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil toplam 28.878,61-TL’nin tahsili amacıyla … 13.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; icra takibine konu alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu beyanla davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan davanın, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılabileceğini, bu davada husumetin müvekili idareye de yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve müvekkili İdare açısından davanın husumet yönünden reddini gerektiğini, zira mezkur adreste iddia edilen hasara ilişkin müvekkili idare tarafından bir çalışma yapılmadığını, müvekkili idare ihale makamı olmakla birlikte yüklenici firma tarafından kazı çalışması yapılmış olmakla bu doğrultuda sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, davanın süresinde açılmamış olması nedeniyle süre yönünden de reddi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak, idarelerinin dava dosyasına sunulan cevabına göre söz konusu, … adresinde yüklenici ortaklık …. A.Ş. + … Tic. Ltd. Şti. tarafından su arızası çalışmasının yapıldığının bildirildiğini, bu durumunda idarelerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu şirkete davanın ihbarının gerekli olduğunu, bu nedenle söz konusu adreste idareleri personelinin herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davacı eğer adreste bir çalışma var ise bu çalışmanın idareleri tarafından yapılmadığını bildiğini, idarelerinin dava dosyasına sunulan cevabına göre, dava dışı yüklenici firma tarafından çalışma yapılmış olsa bile davacıya ait tesislere zarar verilmiş olup olmadığı, kim tarafından zarar verildiği hususunun bilinmediğini, söz konu yerde hasara neyin neden olduğu hususunun tetkik edilmesi gerektiğini, kabul etmemekle birlikte velev ki hasarın, müvekkili idarenin müteahhitliğini yapan dava dışı firmanın eyleminden kaynaklanmış olsa bile, davanın idareleri açısından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zira eser sözleşmesi uyarınca idarenin üçüncü kişilere verilen hasardan sorumluluğunun bulunmadığını, dava ve hukuki menfaat şartının olmadığını, davacı tarafça açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, eğer mevcut ise söz konusu zararın idarelerinin neden olmadığını, zira, idarelerinin söz konusu adreste herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, zarar ile idareleri eylem ve işlemleri arasında illiyet bağının olmadığını, söz konusu adreste, davacıya ait tesis ve kabloların ilgili yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıktığını, tahsiline hükmedilmesi istenilen tazminat bedeline hasar tarihinden itibaren faiz istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada ödenmesi gereken kesinleşmiş bir borcun olmadığını, ortada likit ve kesin bir alacak söz konusu olmadığından temerrütten bahsedilemeceğini, bu itibarla, tazminat bedeline hasar tarihinden itibaren faiz istenilmesini kabul etmediklerini, davanın … A.Ş. İle … Ltd. Şti.’ye ihbarını talep ettiklerini beyanla öncelikle davanın usule ilişkin dava şartları yönünden incelenerek usulden reddine, dava usule ilişkin sebeplere göre reddedilmediği taktirde esasa ilişkin nedenlerle reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davaya konu hasar dosyası ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile belgeleri dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 28.878,61-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 28/08/2019 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasında; “Dava, cevap dilekçeleri ve dosya kapsamına göre, davanın 6098 Sayılı Kanun kapsamında haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu ve yargı yolunun caiz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin yargı yolu itirazlarının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 07/10/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Dava, cevap dilekçeleri ve dosya kapsamına göre, davanın 6098 Sayılı Kanun kapsamında haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, davacının tüzel kişi tacir, davalı İSKİ’nin de TTK’nun 3, 11, 16/1.maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre sürdüren tacir tüzel kişi olması ve davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin de haksız fiilden doğması nedenleriyle, başka bir deyişle her iki taraf da tacir olduğundan ve tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olması nedeniyle ihbar olunan vekilinin görev itirazının REDDİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli duruşmasında dinlenen tutanak tanığı …; “ben 2013 yılından beri … ‘da arıza- bakım onarım teknisyeni olarak çalışmaktayım halen …’da aynı pozisyonda görevime devam etmekteyim, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazılar bana ait değildir, hasar tespit tutanağında benim imzam bulunmamaktadır, davaya konu olayın net olarak hatırlayamıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir: tabletlerimize 186 üzerinden iş düşer, bizde o işin bulunduğu mahale gideriz, orada gördüklerimizi fotoğraflarız ve buna ilişkin notlar alırız, ayrıca orada bulunan tabelaları fotoğraflarız daha sonra tuttuğumuz notları ve çektiğimiz fotoğrafları yine watsap grubu üzerinden yukarıya bildiririz, tutanak şirket içinde tutulur, ayrıca biz gittiğimizde manevra olarak tabir ettiğimiz işlemi yapıyorum, ayrıca o mahali izole ediyoruz, onarımı da…’ın bünyesinde olan … isimli şirket yapmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde Günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek olan bir Elektrik-Elektronik bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-…’ın Hasar Süreci Bilgilendirme Formu incelendiğinde 28/08/2019 tarihinde çalışmanın yapıldığı, bu çalışma neticesinde 3 metre uzunluğunda 1×240/25 mm^2 kesitindeki YG bakır kablolarda hasar oluştuğu bu hasarın giderilmesi için kazı yapılmadığı ve 2 adet 1×240/25 mm^2 YG kablo ekmufu kullanıldığının anlaşıldığı,
-Dava konusu olay yerine ait fotoğraflara bakıldığından kablo kanalı derinliğinin standartlara uygun olduğu, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı,
-…’nün …tarihli … sayılı yazısında, yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste belirtilen tarihte …kazı izni verildiğinin görüldüğü,
-Normal şartlar altında YG seviyesinde bir arıza oluştuğunda ring şebekesi bulunduğundan alternatif besleme seçeneklerinin mevcut olduğu ancak bu işlemin yapılabilmesi için arızalı kısmın YG manevraları ile izole edilmesi gerektiği, davacı …’ın manevra süresini 30 dk olarak belirttiği ve teknik olarak da bu sürenin makul bir süre olduğu fakat bu arızdan toplamda 6 adet dağıtım transformatör etkilendiği, her bir trafonun, maksimum 1600 kVA güçte olsa (Max güç:1600 kVA’dır) 6 x 1600 kVA x cos Q= 8640 kW inkitaya uğrayabileceği, …’ın bu miktarı 38824 kW alarak fahiş bir miktar olarak hesapladığı, aynı şekilde …, kullanıcı sayısını 19412 kişi olarak belirtilmesine rağmen yukarıda hesaplandığı üzere 8640 kW gücündeki bir transformatör sistemi için en fazla kişi başı 0,5 kW tüketim alınarak 17280 kullanıcının bu arızadan etkilenebileceğinin değerlendirildiği,¸
-Bütün bu değerlendirmelerden sonra bu doğrultuda hesaplama yapıldığında; gerçek hasar bedelinin 13.272,01 TL’lik olacağı, son ödeme tarihinden (11.10.2019) takip tarihine (21.02.2020) kadar bu bedele yıllık % 9 yasal faiz işletildiğinde 13.792,74 TL’ye güncellendiği ancak dosya kapsamında, davalı tarafın 13.792,74 TL’lik hasar bedeli ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi, belge bulunmadığından icra takibinin 13.792,74 TL takip çıkışlı devam etmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 06/07/2023 tarihli duruşmasında; ”Davacı vekilinin tanık …’ i gelecek celse hazır ederek dinlenilmesi talebinin, bir önceki celsenin 1 numaralı ara kararı ile eldeki dava basit yargılama usulüne tabi olması, dosyanın geçirmiş olduğu safahat, usul ekonomisi ilkesi ve yargılamanın sürüncemede bırakılmaması gözetilerek reddine” karar verilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; ihbar olunan yüklenici şirketler yapılan kazı çalışmaları sırasında, 28.08.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan …adresinde bulunan davacıya ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, dosya kapsamı nazara alındığında davalı şirketin meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davalının dava dışı yüklenici ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta davacı tarafça herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden davacı tarafın araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, ayrıca davacı şirketin meydana gelen zararda müterafik kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ile birlikte Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile hasarın giderimi için 2019 yılı Tedaş birim fiyatlarına göre malzeme bedeli olarak toplam 650,12-TL tespit edilmiş, 650,12-TL malzeme bedelinin %18 KDV’si olan 117,02-TL ile birlikte davacının takip tarihi itibariyle toplam 767,14-TL gerçek zararının bulunduğu anlaşılmış, bu hali ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 767,14-TL asıl alacak, 34,81-TL işlemiş faiz (28/08/2019 hasar tarihi ile 28/02/2020 takip tarihi arası 184 gün, %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle) olmak üzere toplam 801,95-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı Mahkememizce bir ödeme de tespit edilemediği, dosya kapsamına göre davacının davasını ispatladığı anlaşılmakla Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 767,14-TL asıl alacak ve 34,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 801,95-TL yönünden iptaline takibin 767,14-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının …. 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 767,14-TL asıl alacak ve 34,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 801,95-TL yönünden İPTALİNE, takibin 767,14-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 348,79-TL harcın mahsubu ile artan 168,89-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 801,95-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 801,95-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 348,79-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 335,10-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.238,29-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%2) göre 44.76-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 19,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%98) göre 18,62-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023

Katip
¸

Hakim
¸