Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/667 E. 2023/518 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/667 Esas
KARAR NO : 2023/518

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlu … tarafından 07/08/2019 tarihinde … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 1.742,43-TL’nin tahsili amacıyla …13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; icra takibine konu alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu beyanla davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, davanın idarelerine yöneltilmesinin kanuna karşı hile niteliğinde olduğunu, davacı eğer adreste bir çalışma var ise bu çalışmanın idareleri tarafından yapılmadığını bildiğini, idarelerinin dava dosyasına sunulan cevabına göre, dava dışı yüklenici firma tarafından çalışma yapıldığını ve yapılan yapım işlerine ait sözleşme gereği bu doğrultuda sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğundan husumet yönünden reddi gerektiğini, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, icra takibine konu adreste gerçekleştiği belirtilen hasar bedelinin kurumlar arası yazışmalar neticesinde icra takip tarihinden önce olmak üzere 06/11/2019 tarihinde 2019031680 nolu fişle mahsup edilerek ödendiğini, Esasa ilişkin olarak, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde idareleri tarafından bizzat herhangi bir çalışma yürütülmediğini eğer, herhangi bir çalışma yapılmış ise de idarelerinin dava dışı üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu hasar olayında müvekkili idare adına çalışmayı yürüten firmanın sorumlu olduğunu, davacı altyapı tesislerine zarar verildiğini belirtse de kendi altyapı tesislerinin izin ve ruhsatlara uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, hasara bu tür bir mevcut aykırılığının sebep olup olmadığının bilinmediğini, davacının kendi işinde çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler, yakıt giderleri gibi genel işletme giderlerinin davada personel veya eleman bedeli adı altında işçilik ücretleri ve araç bedelleri hasar hesabına katılamayacağını, …’ın asıl işi olan bu işi kendi eliyle veya hizmet alım sözleşmesi imza ederek taşeron eliyle yürütmesinin, ihale veya hizmet alım sözleşmesi ile iş yürütmesinin gerçek zarar ilkesine etki etmeyeceğini, malzeme bedelinden veya montaj bedelinden neredeyse iki kat fazla eleman bedeli istediklerini, davaya sunulan hizmet alım sözleşmesinin eldeki davaya konu hasarın giderilmesi için yapılmış bir sözleşme olmadığını, etüt koordinasyon bedeli, %25 ceza bedeli veya dağıtılmayan enerji bedeli diye bir kalem ve aynı anda kesinti süresi aşım bedeli gibi izaha muhtaç alacak kalemlerini de kabul etmediklerini, alacak talebi tek taraflı tutulmuş tutanaklara dayandığından tutanakları kabul etmediklerini, yönetmelik ve mevzuat gereği davacı gibi şirketlerin yer altı tesislerinde uyması gereken esasların bulunduğunu, ilgili yönetmelik ve mevzuatlara uymayan davacının kusurundan kaynaklı olarak hasır olayının gerçekleştiğini, müvekkilinin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığından icra takibine yapılan itirazın haklı ve yerinde bir itiraz olduğunu, davanın usulden reddini, usulden reddi talebinin kabul görmemesi halinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddini, davacının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davaya konu hasar dosyası ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 1.742,43-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 07/08/2019 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasının (6) numaralı ara kararı ile; ”Dava konusu hasarın 07/08/2019 tarihinde meydana geldiği ve dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla TBK 72.maddesi gereğince REDDİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK Mahkememizce re’sen seçilecek olan bir Elektrik-Elektronik bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 10/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-… Hasar Süreci Bilgilendirme Formu incelendiğinde 07/08/2019 tarihinde çalışmanın yapıldığı, bu çalışma neticesinde 4×16 mm^2 kesitindeki AG bakır kabloda hasar oluştuğu bu hasarın giderilmesi için kazı yapılmadığı ve 1 adet 4×16 ilaçlı doldurulabilir AG kablo ekmufu buatı kullanıldığının anlaşıldığı,
-Dava konusu olay yerine ait fotoğraflara bakıldığından kablo kanalı derinliğinin standartlara uygun olduğu, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı,
-… Müdürlüğü’nün … tarihli … sayılı yazısında, yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste belirtilen tarihte … numarası ile kazı izni verildiğinin görüldüğü,
-….’ın hasar hesabı incelenmiş olup, 4×16 mm^2 kesitindeki kablonun hasar gördüğü belirtilmiş bütün kalemler tek tek incelenmiş ancak böyle bir arızanın oluştuğu varsayılsa bile bu kesitteki bir kabloların 134 kW gücündeki bir sistemi inkitaya (kesintiye) uğratmasının mümkün olmadığı, çünkü bu kesitteki bir kabloların toprakta çekebileceği maksimum akım değerinin toplamının 102 Amper olduğu, %80 yüklü olduğu değerlendirilerek hesaplama yapıldığında yukarıda teknik olarak detaylı olarak açıklandığı üzere en fazla 47,92 kW güç tüketiminin söz konusu olacağı, en fazla 30 kişinin bu hasardan etkilenebileceği, en fazla 1 metre ek muf kullanılabileceğinin tespit edildiği,
-Bütün bu değerlendirmelerden sonra bu doğrultuda tekrar hesaplama yapıldığında; gerçek hasar bedelinin 1.384,16 TL’lik olacağı, son ödeme tarihinden (01.10.2019) takip tarihine (20.02.2020) kadar bu bedele yıllık %9 yasal faiz işletildiğinde 1.442,14-TL’ye güncellendiği,
¸
¸
-Ancak …’nin … tarih ve… sayılı yazısında 06/11/2019 tarihinde 1.661,71-TL bedelin ödendiği belirtmiş olduğundan davalı tarafın davacıya 1.661,71-TL – 1.384,16-TL = 277,55-TL’yi fazladan ödendiğinin hesaplandığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 06/07/2023 tarihli duruşmasında tutanak tanığı …; ”ben davacı şirkette 11 yıldır arıza bakım onarım bölümünde çalışmaktayım herhangi bir alçak gerilim, yüksek gerilim veya kablo hasarı gibi durumlarda ilk müdahaleyi biz yaparız, bana göstermiş olduğunuz tutanakta ismimin karşısında yer alan parafların tarafımca atılıp atılmadığının tam olarak hatırlayamıyorum fakat bunlar benim imzam değildirler, bununla birlikte paraf atmış olabilirim, ancak davaya konu olayın üzerinden zaman geçmesi nedeniyle tutanağın tarafımca tanzim edilip edilmediğini tam olarak hatırlamıyorum, davaya konu olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle tam olarak olayı hatırlamıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir; ya hasarı veren şirket veya kişiler bize hasar ihbarında bulunur ve yahut bizim abonelerimiz karanlıkta kaldıkları gerekçesiyle 186 vasıtası ile hasar ihbarında bulunurlar, benimde görev aldığım bölüm ihbar üzerine ihbarın yapıldığı bölgeye gider ilk müdahaleyi yapar daha sonra yine bedaş bünyesinde fakat bedaşın ihale usulü ile şirketlere verdiği son olarak da hipar isimli yüklenici şirkete talimatları verir yüklenici şirket tarafından onarım yapıldıktan sonra biz tekrar hattı açarız tuttuğumuz tutanak doğrudur, bu tutanağı tekrar ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 06/07/2023 tarihli duruşmasında; ”Dava, cevap dilekçeleri ve dosya kapsamına göre, davanın 6098 Sayılı Kanun kapsamında haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu ve yargı yolunun caiz olduğu, ayrıca davacının tüzel kişi tacir, davalı İSKİ’nin de TTK’nun 3, 11, 16/1.maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre sürdüren tacir tüzel kişi olması ve davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin de haksız fiilden doğması nedenleriyle, başka bir deyişle her iki taraf da tacir olduğundan ve tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olması nedeniyle davalı vekilinin görev ve yargı yolu itirazlarının ayrı ayrı reddine” karar verilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı İski tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında, 07/08/2019 tarihinde … adresinde bulunan davacıya ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği,… Müdürlüğü’nün … tarihli … sayılı yazısında, yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste belirtilen tarihte … numarası ile kazı izni verildiği, ilgili cevabi yazı ve ekleri ile dosya kapsamı da nazara alındığında davalı şirketin meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davalının dava dışı yüklenici ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta davacı tarafça herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden davacı tarafın araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, yine davacı şirketin meydana gelen zararda müterafik kusurunun bulunmadığı tespit edildiğinden Mahkememizce davacının müterafik kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ile birlikte Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile hasarın giderimi için 2019 yılı … birim fiyatlarına göre malzeme bedeli olarak toplam 48,13-TL tespit edilmiş, 48,13-TL malzeme bedelinin %18 KDV’si olan 8,66-TL ile birlikte davacının takip tarihi itibariyle toplam 56,79-TL gerçek zararının bulunduğu anlaşılmış, bu hali ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 56,79-TL asıl alacak, 2,87-TL işlemiş faiz (07/08/2019 hasar tarihi ile 28/02/2020 takip tarihi arası 205 gün, %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle) olmak üzere toplam 59,66-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, dosya kapsamına göre davacının davasını ispatladığı anlaşılmakla Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 56,79-TL asıl alacak ve 2,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59,66-TL yönünden iptaline, takibin 56,79-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 56,79-TL asıl alacak ve 2,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59,66-TL yönünden İPTALİNE, takibin 56,79-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık yasal faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 59,66-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen miktar üzerinden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 59,66-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 107,10-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.715,90-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%3) göre 51,47-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 38,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%97) göre 36,86-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/07/2023

Katip
¸

Hakim
¸