Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2023/517 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2023/517

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlu … tarafından 04/09/2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No:… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil toplam 2.407,58-TL’nin tahsili amacıyla … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, şöyle ki; icra takibine konu alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu beyanla davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, görev itirazında bulunduklarını, işbu davada adli yargı/idari yargı uyuşmazlığı söz konusu olup, tam yargı davası niteliği olan davalarda, yargı yolunun idare mahkemelerinde olduğunu, dolayısıyla, işbu davanın … Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca, yargı yolu itirazlarının yanı sıra, adli yargı yolu açısından da görev ve iş bölümü itirazında bulunduklarını, davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, husumet itirazında bulunduklarını, zira söz konusu adreste idareleri personelinin herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davanın idarelerine yöneltilmesinin kanuna karşı hile niteliğinde olduğunu, davacı eğer adreste bir çalışma var ise bu çalışmanın idareleri tarafından yapılmadığını bildiğini, idarelerinin dava dosyasına sunulan cevabına göre, dava dışı yüklenici firma tarafından çalışma yapılmış olsa bile davacıya ait tesislere zarar verilmiş olup olmadığı, kim tarafından zarar verildiği hususunun bilinmediğini, söz konu yerde hasara neyin neden olduğu hususunun tetkik edilmesi gerektiğini, kabul etmemekle birlikte velev ki hasarın, müvekkili idarenin müteahhitliğini yapan dava dışı firmaların eyleminden kaynaklanmış olsa bile, davanın idareleri açısından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zira eser sözleşmesi uyarınca idarenin üçüncü kişilere verilen hasardan sorumluluğunun bulunmadığını, dava ve hukuki menfaat şartının olmadığını, davacı tarafça açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, eğer mevcut ise söz konusu zararın idarelerinin neden olmadığını, zira, idarelerinin söz konusu adreste herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, zarar ile idareleri eylem ve işlemleri arasında illiyet bağının olmadığını, davacının davasının usul hukuku ilkelerine göre reddedilmesi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde idareleri tarafından bizzat herhangi bir çalışma yürütülmediğini eğer, herhangi bir çalışma yapılmış ise de idarelerinin dava dışı üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı iddia olunan hasara ilişkin hiçbir ayrıntıdan bahsetmediğini, davacı … A.Ş.’nin söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğini, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, söz konusu adreste, davacıya ait tesis ve kabloların ilgili yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıktığını, tahsiline hükmedilmesi istenilen tazminat bedeline hasar tarihinden itibaren faiz istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada ödenmesi gereken kesinleşmiş bir borcun olmadığını, ortada likit ve kesin bir alacak söz konusu olmadığından temerrütten bahsedilemeceğini, bu itibarla, tazminat bedeline hasar tarihinden itibaren faiz istenilmesini kabul etmediklerini beyanla öncelikle davanın usule ilişkin dava şartları yönünden incelenerek usulden reddine, dava usule ilişkin sebeplere göre reddedilmediği taktirde esasa ilişkin nedenlerle reddine, davacının faiz, icra inkar tazminatı ve sair tüm istemlerinin reddine, reddedilen meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, davaya konu hasar dosyası ile tanzim edilen hasar tespit tutanakları celp edilmiş, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile belgeleri dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.407,58-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı şirket alt yapı tesislerinde meydana gelen 04/09/2019 tarihli hasar nedeniyle davacının davalıdan tazminat alacağının varlığı ve miktarı, gerçek hasar tutarının ne olduğu, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı, hasar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasında; ”Dava, cevap dilekçeleri ve dosya kapsamına göre, davanın 6098 Sayılı Kanun kapsamında haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu ve yargı yolunun caiz olduğu, ayrıca davacının tüzel kişi tacir, davalı İSKİ’nin de TTK’nun 3, 11, 16/1.maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre sürdüren tacir tüzel kişi olması ve davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin de haksız fiilden doğması nedenleriyle, başka bir deyişle her iki taraf da tacir olduğundan ve tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olması nedeniyle davalı vekilinin görev ve yargı yolu itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE”, yine aynı tarihli duruşmada ”HMK’nın 16 ve 19/2 maddeleri gereği davalının icra dairesinin yetkisine itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasının (7) numaralı ara kararı ile; ”Dava konusu hasarın 04/09/2019 tarihinde meydana geldiği ve dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla TBK 72.maddesi gereğince REDDİNE,” karar verilmiştir.
… Müdürlüğü’nün … sayılı cevabi yazısında; ”Müdürlükleri kayıtlarında yaptıkları inceleme sonucunda; davaya konu olan, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak adresinde 04/09/2019 tarihinde altyapı kazı çalışması yapılması için herhangi bir kuruma, gerçek veya tüzel kişiliğe Altyapı Kazı Ruhsatı verilmediğinin” bildirildiği anlaşılmıştır.
… Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün …tarih ve … sayılı cevabi yazısında; ”Söz konusu hasar ile ilgili, yüklenici firmaya yazı yazıldığı, İlgili firmanın hasara ilişkin gerekli ödemeyi yapmış olup, ödeme dekontu ve sözleşmenin taraflarına iletilip ekte sunulduğu..” bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/03/2022 tarihli duruşmasında dinlenen tutanak tanığı …; ” ben 2009 yılından beri … ‘da arıza bakım- onarım teknisyeni olarak çalışmaktayım halen …’da aynı pozisyonda görevime devam etmekteyim, bana göstermiş olduğunuz tutanaktaki yazılar bana ait değildir, hasar tespit tutanağında benim imzam bulunmamaktadır, davaya konu olayın net olarak hatırlayamıyorum, bizim çalışma şeklimiz şu şekildedir: tabletlerimize 186 üzerinden iş düşer, bizde o işin bulunduğu mahale gideriz, orada gördüklerimizi fotoğraflarız ve buna ilişkin notlar alırız, ayrıca orada bulunan tabelaları fotoğraflarız daha sonra tuttuğumuz notları ve çektiğimiz fotoğrafları yine watsap grubu üzerinden yukarıya bildiririz, tutanak şirket içinde tutulur, ayrıca biz gittiğimizde enerji kesiyoruz ancak onarımı biz yapmıyoruz, onarımı bize bağlı olan şirket yapıyor, şu anda o şirketin ismini hatırlamıyorum, şu anda ise bu işi … isimli şirket yapmaktadır, bize bağlı olan şirket onarımı yaptıktan sonra bize bilgi veriliyor, bizde gidip kontrol yaptıktan sonra tekrar enerji veriyoruz, benim olaya ilişkin bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 18/07/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde Günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek olan bir Elektrik-Elektronik bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına…” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 15/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-…’ın Hasar Süreci Bilgilendirme Formu incelendiğinde 04/09/2019 tarihinde çalışmanın yapıldığı, bu çalışma neticesinde 4×16 mm^2 kesitindeki AG bakır kabloda hasar oluştuğu bu hasarın giderilmesi için kazı yapılmadığı ve 1 adet 4×16 ilaçlı doldurulabilir AG kablo ekmufu buatı kullanıldığının anlaşıldığı,
-Dava konusu olay yerine ait fotoğraflara bakıldığından kablo kanalı derinliğinin standartlara uygun olduğu, davacı tarafın müterafik kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı,
-…. Müdürlüğü’nün … tarihli … sayılı yazısında, yapılan inceleme neticesinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak adresinde 04.09.2019 tarihinde altyapı kazı çalışması yapılması için herhangi bir kuruma, gerçek veya tüzel kişiliğe altyapı kazı ruhsatı verilmediğinin belirtildiği,
-…’ın hasar hesabı incelenmiş olup, 4×16 mm^2 kesitindeki kablonun hasar gördüğü belirtilmiş bütün kalemler tek tek incelenmiş ancak böyle bir arızanın oluştuğu varsayılsa bile bu kesitteki bir kabloların 47,92 kW gücündeki bir sistemi inkitaya (kesintiye) uğratabileceğinin hesaplandığı, çünkü bu kesitteki bir kabloların toprakta çekebileceği maksimum akım değerinin toplamı 102 Amper olduğu, %80 yüklü olduğu değerlendirilerek hesaplama yapıldığında yukarıda teknik olarak detaylı olarak açıklandığı üzere en fazla 47,92 kW güç tüketiminin söz konusu olacağı, en fazla 30 kişinin bu hasardan etkilenebileceği, en fazla 1 metre ek muf kullanılabileceğinin tespit edildiği,
… hasar süreci bilgilendirme formunda etkilenen kullanıcı sayısını 249, inkitaya uğrayan gücü ise 498 kW olarak belirttiği, yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere böyle bir gücün bu kesitteki kablodan geçmesinin teknik olarak mümkün olmadığı,
-Bütün bu değerlendirmelerden sonra bu doğrultuda hesaplama yapıldığında; gerçek hasar bedelinin 1.359,53-TL’lik olacağı, son ödeme tarihinden (17.10.2019) takip tarihine (21.02.2020) kadar bu bedele yıllık %9 yasal faiz işletildiğinde 1.410,46 TL’ye güncellendiği,
¸
¸
-Netice itibariyle; Bu hasarın … tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir görsele yada delil teşkil edebilecek herhangi bir kurum kaydına rastlanılmadığı, ancak sayın Mahkemenin bu hasarı …’nin gerçekleştirdiği yönünde aksi kanaat bildirmesi durumunda ve hasarın ödendiği ispat edilmediği takdirde takibin gerçek hasar bedeli olan Asıl alacak + faiz + faiz KDV’si olmak üzere 1.410,46 TL olarak üzerinden çıkışlı devam etmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; eldeki davada davacı taraf, her ne kadar davalı/borçlu … tarafından 04/09/2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No: … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin davacı şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların davacı şirketin maddi zararına sebebiyet verdiği, davalı/borçlu … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 2.407,58-TL’nin tahsili amacıyla … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı ve borçluya ödeme emrinin gönderildiği, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği ve takibin durdurulduğu, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu iddia etmişse de; … Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’nün… sayılı cevabi yazısı ile … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı cevabi yazıları birlikte ele alındığında, davaya konu mahalde … ve/veya yüklenicisi şirket tarafından herhangi bir kazı çalışması yapılmadığı, ilçe belediyesi olan … Belediyesi’nin … tarih ve … sayılı cevabi yazısından ilçe belediyesinin işi kapsamında yüklenici firma tarafından kazı çalışması yapıldığının anlaşıldığı, işbu davaya konu mahalde oluşan zararın da bu kazı kapsamda meydana geldiği anlaşıldığından Mahkememizce davacı …’nin husumet itirazının yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 125,50‬-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan …,10-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023

Katip
¸

Hakim
¸