Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/650 E. 2022/959 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/650 Esas
KARAR NO : 2022/959

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :12/11/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından, 17.06.2019 tarihinde … adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, Meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerinin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil toplam 2.667,47 TL borcun davalıya tahakkuk ettirildiğini, ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verildiğini,
davalı/borçlu … tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 2.667,47 TL hasar bedeli ile 99,32 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.766,79 TL’nin tahsili amacıyla … 23.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya … ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faiz, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını talep ettiğini, beyan ederek davalının … 23.İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamını, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Kurumları ile yüklenici firma arasında 02/11/2017 tarihinde sözleşmesi imzalanan … ihale kodlu ” …” ne ait sözleşme ekinde bulunan, Y.17.2.7.3 numaralı Teknik Şartnamesinin 2.4.1.maddesinde; “Kazılı inşaat esnasında diğer yeraltı hizmet tesislerinde meydana gelecek tahribat ve kazalardan tamamen yüklenici sorumludur. Bu sebeple yüklenici boru, büz, kablo, telefon gibi mevcut bütün yer altı tesislerinin ve imalat alanına yakın olan bina, duvar, direk gibi bütün yapıların kazı nedeniyle zarar görmemesi için gerekli bütün tedbirleri alacaktır. Meydana gelecek arızaların onarılması, ilgili kuruluşların yetkilileri nezaretinde yüklenici tarafından yapılacaktır, her
türlü sorumluluk yükleniciye aittir.” hükmü bulunduğunu, Mahkeme Kararının İdareleri aleyhine sonuçlanması durumunda hasar bedellerinin Yüklenici Firmanın İdareleri nezdindeki alacaklarından tahsil edilebileceğini, bu şartlarda müvekkil idarenin hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, diğer davalı olan müteahhit şirketlerin sorumlu olduğunu, dava konusu hasarın, gerçekten verildiği kabul edilecek olunsa dahi, müvekkil idare ile müteahhit firmalar arasında eser sözleşmesi yapılmış olup İşin başından sonuna kadar müteahhit firma kendi hesabına ve müvekkil idareden bağımsız olarak sözleşme konusu işi yapmayı üstlendiğinden iş sırasında verilen zararlardan da müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını,
talep edilen bedelin, piyasa rayicine uygun olmadığını ve fahiş olarak belirlendiğini, dava konusu tesislerde meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark görüldüğünü, Bu nedenle talep edilen bedeli kabul etmediklerini, İdarenin temerrüdü söz konusu olmadığından, ancak dava tarihinden sonrası için yasal faiz istenebileceğini, davacı … A.Ş.’nin söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğini, bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, Söz konusu adreste, davacıya ait tesis ve kabloların ilgili yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıktığını, davacıya ait elektrik kablolarının döşeme işinin durumunun da gözden kaçmaması gereken önemli noktalardan biri olduğunu, Söz konusu elektrik hattının, elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği hükümlerine tamamen aykırı olarak döşendiğini beyan ederek davanın usul ve esastan reddini, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacıya ait elektrik tesislerine davalının yaptığı alt yapı çalışması sırasında hasar verildiği iddiasına dayanılarak başlatılan icra takibinde; bakiye alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının takibe itirazında haklı olup olmadığına ilişkin olduğu tespit edildi.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 23.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına, Hasar Tespit Tutanaklarına, Hesaplama Dokümanlarına, Hasar Dosyasına, … Altyapı Koordinasyon Müdürlüğünden Altyapı Kazı Ruhsatı Dosyasını, İşletme Müdürlüğü AG/OG AOB Hizmet Alım Sözleşmesine, tanığa, bilirkişi incelemesine ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; idare kayıtlarına, tanık beyanlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine ve sair her türlü delillere, davacı tarafın delillerine karşı delil sunma ve mukabil delil bildirme ve beyanda bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
… 23. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı/alacaklı şirketin, davalı/borçlu idare aleyhinde 2.766,79.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı/borçlu idare vekilinin 05/12/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu hasar dosyasının celbi bakımından …’a yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
13/01/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; Davalı … A.Ş. ve …A.Ş. İş ortaklığı tarafından, 17.06.2019 tarihinde … adresinde yapılan kazı çalışmaları sırasında, davacı …’a ait yer altı elektrik kablolarına hasar verildiğinin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve davalı … A.Ş. ve … A.Ş. İş ortaklığı tarafından, kazı çalışması için …Başkanlığından kazı ruhsatı almadığını, bölgede alt yapısı olabilecek …’a bilgiverilmeden, …’tan gözcü talep etmeden ve alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlandığını, Hasara, Kazı çalışmaları yapan ihbar olunan…. A.Ş. Ve … A.Ş. İş ortaklığı personelinin tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiğini, bu nedenle ihbar olunan şirketin meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, dava konusu hasardan ve hasar bedelinden, ihbar olunan yüklenici … A.Ş. ve … A.Ş. ortaklığı ile davalı … Genel Müdürlüğünün müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dava konusu hasarın meydana geldiği mahalde inceleme yapılamadığından, dava dosyasındaki mevcut fotoğraflar dahilinde yapılan inceleme neticesinde; davacıya ait yer altı kablolarının hasar öncesi yönetmeliklere uygun olup olmadığıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamadığını, hasarın meydana geldiği yerde inceleme yapılsa dahi, hasar yerinin onarılmadan önceki hali değil, onarıldıktan sonraki hali tespit edilebileceğinden, yerinde incelemeyle davacıya ait kabloların hasar tarihi itibariyle yönetmeliklere uygun olarak yapılıp yapılmadığı ve davacının kusurlu olup olmadığının tespitinin de mümkün olmayacağını, Mahkememiz tarafından, davalı şirketin kusurlu olduğuna ve hasar bedelinin, malzeme bedeli, işçilik bedeli, dağıtılmayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli ve etüt koordinasyon bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğine karar vermesi durumunda, davalı şirketin 2.667,47- TL hasar bedeli ve 99,32-TL İşlemiş faiz olmak üzere 2.766,32-TL borçlu olacağını, Mahkeme tarafından, davalı şirketin kusurlu olduğuna ve hasar bedelinin, malzeme bedeli ve işçilik bedelleri üzerinden hesaplanması gerektiğine kanaat getirmesi durumunda, davalı şirketin 999,21 TL hasar bedeli ve 37,20 TL İşlemiş faiz olmak üzere, toplam 1.036,41 TL borçlu olacağını, Mahkememiz tarafından, davalı şirketin kusurlu olduğunu ve Yargıtay kararları doğrultusunda zararın, sadece hasara uğrayan malzeme bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğine kanaat getirmesi durumunda, davalı şirketin, 61,77 TL hasar bedeli ve 2,30 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 64,07 TL borçlu olacağı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.” 12/05/2022 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. “17.06.2019 tarihinde … adresinde meydana gelen 2.766,79 TL hasar bedeline ilişkin Dava dışı şirketten alınan herhangi bir faturaya veya hasara ilişkin bir muhasebe kaydına rastlanmadığını, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin … adresinde, davalı İski’nin 17.06.2019 tarihinde yapmış olduğu altyapı çalışması sırasında davacı şirkete ait alt yapı tesislerinde bulunan kablolara zarar verildiği, davalının dava dışı şirket ile aralarındaki sözleşme ilişkisinde yer alan hükümleri davacıya karşı ileri süremeyeceği, zarardan davalının haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, davacı tarafından hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması gerektiği, ancak bu hususta herhangi bir delil ve belge ibraz edilmediğinden araç ve işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı, yine davacı tarafın tedarik sürekliliği kesinti bedeli talebinin gerçek zararla ilişkisinin bulunmadığı kanaatine varılarak bu talebinin de yerinde olmadığı anlamıştır. (Yargıtay 4 HD 2015/10383 E-2015/12692 K) Mahkememizce alınan teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile malzeme bedeli olarak toplam 61,77-TL tespit edildiği, davacı tarafından bu hasara ilişkin olarak icra takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce 2.667,47-TL davacı şirkete ödeme yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, takip tarihi itibarıyla davacının asıl alacağı olarak bilirkişi raporunda malzeme bedeli olarak tespit edilen 61,77-TL hasar bedeli ve 2,30-TL işlemiş faiz olmak üzere 64,07-TL olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında, davalı ve dava dışı yükleniciler tarafından davaya konu hasarın ödendiğine ilişkin bir delil ibraz edilmemiş ise de davacı tarafından dava konusu hasar nedeniyle davacı şirkete 2.667,47-TL ödeme yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle davaya konu hasar nedeniyle 61,77-TL hasar bedeli ve 2,30-TL işlemiş faiz olmak üzere 64,07-TLgerçek zararının bulunduğu hesap edildiği, SMMM bilirkişi raporunda,17.06.2019 tarihinde Merkez Mahallesi Kaçkar Sokak Kağıthane/İstanbul adresinde meydana gelen 2.766,79 TL hasar bedeline ilişkin dava dışı şirketten alınan herhangi bir faturaya veya hasara ilişkin bir muhasebe kaydına rastlanmadığı,… tarih … nolu 22.069,20-TL lik bir dekont bulunduğu, ödemeyi gönderen firmanın … Genel Müdürlüğü ve toplu bir ödeme olduğu, savunma dilekçesinde geçen kısmi ödemeyi kapsayıp kapsamadığının hususunun takdirinin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporlarının tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunduğu, davacı vekili 01/06/2022 tarihli dilekçesinde, sistemde yapılan toplu ödemeye ilişkin not “17/10/2019 tarihinde … ibanına gelen 22.069,20-TL lik toplu ödemenin içinde” şeklinde olduğundan paylaşılan dekontun bahsi geçen kısmi ödemeyi kapsadığının beyan edildiği, davacı vekilinin 01/06/2022 tarihli dilekçesindeki beyanına göre, ödemenin takip tarihi olan 20/11/2019 tarihinden önce yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmış ve bu hali ile davacının gerçek ve somut zararının tamamının, davacının kabulünde olan ödeme nedeniyle tazmin edildiği ve davalının takip tarihi itibariyle bakiye bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin olarak alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 910,02 TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 53,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
8-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar bakımından kesin olmak üzere karar verildi. 21/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır