Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2022/827 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/637 Esas
KARAR NO : 2022/827
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, ihracat faaliyetleri kapsamında çeşitli ürünlerin, bilhassa orta doğu ülkelerine satışını yaptığını, tarafları arasındaki anlaşma uyarınca ihraç edilen ürünlerin alıcılara davalı şirket vasıtasıyla kargolanarak teslim edildiğini, müvekkilinin, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği üzerine düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine 31/01/2020 tarihli, 25.287,77 TL cari hesaptan kaynaklı borcu olduğundan bahisle …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, icra takibine konu borca ilişkin müvekkiline herhangi bir faturanın da tebliğ edilmediğini, müvekkilinin kanuni hakkı olan faturaya itiraz hakkını kullanamadığını, faturanın içeriğine itiraz edilemediğinden kesinleşen bir alacak kaleminin olmadığını, müvekkilinin ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferileri ile yetkiye itiraz ettiğini, ayrıca icra dosyasından müvekkiline yapılan tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle taraflarınca süresi içinde dava açıldığını, açılan davanın reddine karar verildiğini, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağını, arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını, iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, müvekkilinin davalı tarafa …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasından borcu bulunmadığının tespitine, davalının %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile özetle; davanın menfi tespit davası olarak açıldığını, müvekkili şirketin, davalı tarafa herhangi bir borcunun olmamasına rağmen davalı tarafça …. İcra Dairesi’nin 2020/… Talimat sayılı dosyası nezdinde 12/11/2020 tarihinde müvekkili şirketin iş yerine hacze geldiklerini, haciz baskısı altında müvekkili şirketçe takibe konu borcun 33.400,00 TL olarak 12/11/2020 tarihinde ihtirazı kayıtla ödendiğini, bu nedenle davanın menfi tespit davası olarak değil de istirdat davası olarak devam etmesi gerektiğini iddia ve beyan ederek huzurdaki davanın istirdat davası olarak devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, davacı şirkete taşıma hizmeti sunulduğunu, müvekkili şirketten alınan taşıma hizmetinin karşılığının davacı tarafından ödenmemesi üzerine davacı taraf aleyhinde …. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın işbu icra takibine konu borcu hiçbir şekilde ihtiraz-i kayıt ileri sürmeksizin ödediğini, gelinen aşamada, davacı tarafın, müvekkili şirkete borcu bulunmadığını iddia ederek huzurdaki davayı ikame ettiğini, davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın, tebligatın usulsüz olduğu iddiasına yönelik açtığı davanın reddedildiğini, müvekkili şirketin, davacı taraftan olan dava konusu alacağının, usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıt, cari hesap ekstresi ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafa yurt dışı taşıma hizmeti verdiğini, bu hizmet sırasında bir takım resmi giderler meydana geldiğini, borcun, ihtiraz-i kayıt şerh edilmeksizin ödendikten sonra, açılması gereken davanın menfi tespit değil istirdat davası olması gerektiğini, davacı tarafın haksız yere müvekkili şirket aleyhine dava açtığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı tarafın, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, uluslararası taşımadan kaynaklı ödenen gümrük vergisinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemenin İİK 72/6.maddesi gereği istirdatı istemine ilişkindir.
Davada ihtilafın, taraflar arasındaki cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davacı tarafından yapılan ödemenin istirdatı talebinin yerinde olup olmadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları … sisteminden çıkartılarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak; iddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
09/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı tarafın 2020 yılına , davalı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020 yılına ait Ticari Defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davacı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından önceki rapor düzenleyen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin yanına 1 Taşıma Sektörü Konusunda Uzman bilirkişinin de dahil edilerek ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
05/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; dosya içerisinde yer alan tüm bilgi, belge ile değerlendirmedeki hususlar sonucunda, davaya konu alacağın uluslararası taşımadan kaynaklı ödenen gümrük vergisi olduğu, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesini dava dosyasına sunulmadığı, davacı tarafın, davalı taraftan istemiş olduğu; hangi ürünlere ait gümrük vergisi ödendiğine dair listenin dava dosyasına sunulmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve hangi ürünlere ait gümrük vergisi ödendiğine dair listenin olmaması nedeniyle, davalı tarafından davacıya düzenlenen gümrük vergisi faturasının, hangi sevkiyatlara istinaden düzenlendiği konusunda belgelerle desteklenmediği gerekçesiyle içeriğinin ispatlanamadığı, kök rapordaki kanaatin aynı şekilde devam ettiği sadece sonuç kısmında yer alan “Davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davacı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı” ibaresini davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 13/11/2020 tarihi itibariyle davacı taraf ile olan cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu şeklinde düzeltildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafın itirazların değerlendirilmesi ve dosyaya daha önce davalı vekilince sunulmuş olan sözleşme kapsamında da değerlendirilme yapılaması bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
15/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; kök rapora vaki beyan ve itirazların incelendiği ve değerlendirildiği, kök rapor sonucuna ilaveten, taşıyıcı davalı firmanın; müşterisi davacı şirketin yurt dışına gönderdiği ürünler için alıcı ülke tarafından istenen her türlü vergiyi ödeyip müşterisi davacı şirkete fatura etme hakkı olduğu, davalı taşıyıcı tarafından davacı adına taşınan ve alıcı ülkede ödenen gümrük vergilerinin hangi kargolara ait olduğunun sunulan fatura bilgileri ile ispatlandığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, uluslararası taşımadan kaynaklı ödenen gümrük vergisinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle, davacı tarafından yapılan ödemenin İİK 72/6.maddesi gereği istirdatı istemine ilişkindir. ….İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … A.Ş., borçlusunun … Ltd Şti olduğu, 31.01.2020 tarihli cari hesap alacağının tahsili amacıyla 25.287,77-TL asıl alacak, 1.990,11-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.277,88-TL yönünden icra takibine girişildiği, davacı tarafından takip tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle eldeki menfi tespit davasının açıldığı ve davacı vekilinin 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile davadan sonra 12.11.2020 tarihinde icra dosya borcunun ödendiğinden bahisle İİK 72/6.maddesi gereğince menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında 10.10.2019 tarihli kargo taşımacılığı sözleşmesi imzalandığı konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki cari hesap alacağından kaynaklı alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davacı tarafından yapılan ödemenin istirdatı talebinin yerinde olup olmadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce dosyanın bilirkişile tevdi üzerine mali bilirkişi tarafından düzenlenen 09/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda,davacı tarafın 2020 yılına , davalı tarafın 2019-2020 yıllarına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı şirket tarafından incelemeye sunulan 2020 yılına ait Ticari Defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davacı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı tespitinde bulunmuştur. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından önceki rapor düzenleyen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin yanına 1 Taşıma Sektörü Konusunda Uzman bilirkişinin de dahil edilerek ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir. 05/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; dosya içerisinde yer alan tüm bilgi, belge ile değerlendirmedeki hususlar sonucunda, davaya konu alacağın uluslararası taşımadan kaynaklı ödenen gümrük vergisi olduğu, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesini dava dosyasına sunulmadığı, davacı tarafın, davalı taraftan istemiş olduğu; hangi ürünlere ait gümrük vergisi ödendiğine dair listenin dava dosyasına sunulmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve hangi ürünlere ait gümrük vergisi ödendiğine dair listenin olmaması nedeniyle, davalı tarafından davacıya düzenlenen gümrük vergisi faturasının, hangi sevkiyatlara istinaden düzenlendiği konusunda belgelerle desteklenmediği gerekçesiyle içeriğinin ispatlanamadığı, kök rapordaki kanaatin aynı şekilde devam ettiği sadece sonuç kısmında yer alan “Davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davacı taraftan herhangi bir alacağının bulunmadığı” ibaresini davalı tarafın Ticari Defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 13/11/2020 tarihi itibariyle davacı taraf ile olan cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu şeklinde düzeltildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiş, 15/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda da, kök rapora vaki beyan ve itirazların incelendiği ve değerlendirildiği, kök rapor sonucuna ilaveten, taşıyıcı davalı firmanın; müşterisi davacı şirketin yurt dışına gönderdiği ürünler için alıcı ülke tarafından istenen her türlü vergiyi ödeyip müşterisi davacı şirkete fatura etme hakkı olduğu, davalı taşıyıcı tarafından davacı adına taşınan ve alıcı ülkede ödenen gümrük vergilerinin hangi kargolara ait olduğunun sunulan fatura bilgileri ile ispatlandığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Bu kapsamda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, icra takibi ve davaya konu alacağın uluslararası taşımadan kaynaklı ödenen gümrük vergisi olduğu, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi F-Diğer bölümü 4. Maddesine göre taşıyıcı firmanın alıcı ülkede ürünlere düzenlenecek her türlü vergi ve resim ödemelerin peşinen kabul etmiş olduğu, taşıyıcı davalı firmanın, davacı müşterisi şirketin yurtdışına gönderdiği ürünler için alıcı ülke tarafından istenen her türlü vergiyi ödeyip müşterisi davacı şirkete fatura etme hakkı olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin I-Süreler ve İhtilaflar başlıklı 3.maddesinde anlaşmazlık durumunda , …’nin kanuni ve ticari defterleri ile taşımaya ait tüm kayıt ve belgelerin kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, davacının 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, bu hali ile davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları,bilirkişi tarafından davalı tarafın takip tarihi itibariyle cari hesabının 25.287,77-TL borç bakiye verdiği ve davalının takip tarihi itibariyle 25.287,77-TL alacağının bulunmasına rağmen bu alacağın 13.11.2020 tarihinde icra yoluyla tahsil edildiği ve cari hesabın sıfırlandığının tespit edildiği, 15.03.2022 tarihli ek bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirmeler bakımından dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılmakla, davacının sübuta ermeyen ve ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü kötü niyet tazminat talebi yönünden ise, mahkememizce dosya kapsamında herhangi bir ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması ve davalının alacağını tahsil etmiş olması nedeniyle İİK’nın 72/4. Maddesi’ndeki koşullar oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan (431,86 + 138,55) 570,41 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 489,71 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam 1.850,00 TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*