Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/631 E. 2022/173 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil banka ile davalı borçlu arasında 28.05.2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, ve davalı tarafından müvekkil bankadan kredi kullanıldığını, davalı tarafından müvekkile olan kredi borcuna istinaden ödenmesi gereken taksitler ödenmediğini ve kredi borcunun tamamı muaccel hale geldiğini, davalının temerrüde düşmüş olup borcunu da ödemediğini, davalı tarafından ödenmeyen 1.368.023,85 TL asıl alacağın tahsili için … 37. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, karşı tarafça bu borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davalıların haksız ve soyut iddia ve itirazla icra takibinin durmasına sebep olduğunu, davalı borçlular tarafından yapılan bu itiraz haksız, mesnetsiz ve müvekkilin alacağına kavuşmasını önleme amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, işbu haksız itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesini, takibin konusu, müvekkil ile davalı borçlu arasındaki kredi sözleşmesine müstenit olup karşı tarafın takip tarihi itibariyle müvekkile 1.368.023,85 TL TL borcu bulunduğunu, müvekkil tarafından davalıya kredi kullandırılmış olup sözleşme gereği geri ödeme planına uygun bir şekilde müvekkile ödeme yapılmadığını, müvekkil tarafından davalıların kendi adresi olarak müvekkile bildirmiş oldukları adreslere … 29. Noterliğinden …tarihli ve … Yevmiye numaralı İhtarname keşide edilmiş ancak davalı tarafından müvekkile olan borç hiçbir şekilde ödenmediğini, dava konusu alacağın likit olduğu, davalı borçlunun asıl alacağa ve ondan ayrı düşünülmesi mümkün olmayan icra borcuna itiraz etmelerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, karşı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile müvekkil tarafından … 37. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasında başlatılan takibin devamına dava ve takip konusu alacağın likit olmasından bahisle kötü niyetli karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş hakkında … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemleri ise … 1.İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası ile yürtüldüğünü, davacı-alacaklı, borçlu … A.Ş’ ile müvekkilleri aleyhine … 37.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takipte ödeme emri gönderdiğini, gönderilen ödeme emrine itirazları üzerine, davacı alacaklı öncelikle arabulucuya başvurmuş ve arabuluculuk görüşmesi menfi sonuçlandığından iş bu davayı açtığını, kredi sözleşmelerindeki limitlerin üstünde takip yapıldığını, kefiller yönünden ise öncelikle alacağın asıl borçludan tahsil edilmesi, alacağın asıl borçludan tahsil edilmemesi halinde kefiller için icra takibi yapılması gerektiğini, talep edilen işlemiş faiz miktarı fahiş olup işlemiş faiz alacağının neye göre ve hangi oranlar üzerinden hesaplandığı belli olmadığını, bu nedenle işlemiş faiz miktarına ve oranlarına itiraz ettiklerini, takipten sonra işleyecek faiz oranlarının da fahiş olduğunu, ayrıca alacaklı görünen tarafından faize BSMV(Gider Vergisi) yürütülmesinin de yasal olmadığını, müvekkilleri ile iflasına karar verilen … Sanayi ve Ticaret A.Ş hakkında dava dilekçesinde yer alan piyasayı dolandırdıkları şeklindeki iddanın gerçek dışı olduğunu, İflas eden davalı şirketin 40 yıllıkk ticari geçmişi olan bir şirket olduğunu, 2018 yılında ortaya çıkan ekonomik kriz ve yaşanan ekonomik krizden dolayı bankaların DBS limitlerini kısıtlaması, 2018 yılından sonra, piyasadan alacaklarını tahsil edememesi, distrübörlüğünü yaptığı şirketlerden kaynaklanan zaraların oluşması( soğuk hava deposu,depo kirları, araç ,işçilik maliyetlerinin yükünü çekmesi), bankaların kredi vermemesi sonucunda müvekkillerinin borçlarını ödeyemediğini beyan ederek, davalı … A.Ş hakkında verilen iflas kararının … 1.İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasına ihbar edilmesini, haksız ve dayanaksız davanın tümden reddini, haksız İcra takibi nedeni ile davacının % 20 İcra İnkâr Tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 37. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı aleyhine toplam 1.346.993,95-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibi başlattıığı, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle, nedeniyle davalılardan (müteselsil kefil sıfatıyla) alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 37. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyası fotokopisi celp edilerek dosya içine alınmış, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, kat ihtarı, tebliğ şerhi ve hesap özeti asılları dosya arasına alınmış, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
05/11/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alacak tutarının, davacı …bank A.Ş. ile müflis … A.Ş. arasında 28.05.2018 tarihinde imzalanan 10.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, adı geçen şirkete kullandırılan … no.lu Taksitli Ticari Kredi borcu ile Çek Karnesi borcundan kaynaklandığı, 18.09.2019 tarihinde temerrüde düşen asıl borçlu bakımından taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, takip öncesinde davacı bankaca elinde bulunan çekten 01.10.2019 tarihinde yapılan 250.000,00 TL’lık tahsilat tutarı da dikkate alınarak, takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın toplam 1.322.498,75 TL nakit ve iade edilmeyen 10 adet çekin banka sorumluluk tutarlarından dolayı 20.300,00 TL gayrinakit alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise 1.347.723,85 TL nakit, 20.300,00 TL gayrinakit alacak talep edildiği, bu durumda 25.225,10 TL (= 1.347.723,85 TL – 1.322.498,75 TL) nakit fazla talebin yerinde olmadığı, davacı banka kayıtları incelendiğinde, 21.11.2019 takip tarihinden sonra ancak 09.11.2020 dava tarihinden önce, davacı bankanın elinde bulunan… no.lu çekten 11.02.2020 tarihinde 120.000,00 TL tahsilat yapıldığı ve dava konusu ticari kredinin anapara borcuna mahsup edildiği; ayrıca depo talep edilen … no.lu çek yaprağı için 5941 sayılı Kanun uyarınca, çek hamiline 15.06.2020 tarihinde 2.030,00 TL Banka Sorumluluk Tutarının ödendiği, bu durumda, davacı tarafından 117.970,00 TL (= 120.000,00 TL -2.030,00 TL) net tahsilat yapıldığı, Yargıtay emsal kararlarına göre, takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemelerin takip tarihi itibariyle hesaplanan borçtan düşülmesinin gerektiği, hemen yukarıda yer verildiği üzere, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 1.153.213,41 TL Asıl Alacak ve 169.285,34 TL İşlemiş Faiz, BSMV ve Masraf olmak üzere, toplam 1.322.498,75 TL nakit ve 10 adet çekin banka sorumluluk tutarından dolayı 20.300,00 TL gayrinakit alacak tutarının bulunduğu, 117.970,00 TL’lık tahsilat tutarı TBK 100. maddesi uyarınca, öncelikle faiz ve masraflar olmak üzere borç tutarından düşüldüğünde, davacı bankanın takip tarihi itibariyle; 1.153.213,41 TL Asıl Alacak Tutarı ve 51.341,34 TL (= 169.285,34 TL – 117.970,00 TL) Faiz Tutarı olmak üzere, toplam 1.204.528,75 TL nakit ve 9 adet çek yaprağının banka sorumluluk tutarından dolayı 18.270,00 TL (= 9 x 2.030,00 TL) gayrinakit alacak tutarı bulunduğu, huzurdaki davanın 1.368.023,85 TL “Dava Esas Değeri” üzerinden (Takip Talebindeki tutar üzerinden) açıldığı, bu durumda, davacı tarafından takipten sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilat ve ödemelerin dikkate alınmadığı, davacı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan 28.05.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde, davalılar …, …, …, … ve ..’ın ayrı ayrı olarak 10.000.000,00 TL tutarında geçerli kefaletleri bulunduğu, adı geçen kefillerden; .., …ve …, asıl borçlu ile birlikte 18.09.2019 tarihinde temerrüde düştüklerinden, hemen yukarıda asıl borçlu bakımından hesaplanan 1.204.528,75 TL nakit ve 18.270,00 TL gayrinakit borçtan, adı geçen davalı kefillerin müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, … ve …’ın ise kat ihtarnamesinin tebliğ edilememesi nedeniyle takiple temerrüde düştükleri, bu sebeple, dava konusu kredi alacak tutarına kat tarihinden takip tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden faiz hesaplanmasının gerektiği, davacı banka tarafından, elinde bulunan çeklerden takipten önce 01.10.2019 tarihinde yapılan 250.000,00 TL’lık tahsilat tutarı da dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda; davacı bankanın takip tarihi itibariyle 1.153.213,41 TL Asıl Alacak ve 117.193,60 TL İşlemiş Faiz, BSMV ve Masraf olmak üzere, toplam 1.270.407,01 TL nakit ve 10 adet çek yaprağının banka sorumluluk tutarından dolayı 20.300,00 TL gayrinakit alacak tutarı bulunduğu, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce 11.02.2020 tarihinde yapılan 117.970,00 TL’lık (= 120.000,00 TL Tahsilat- 2.030,00 TL Ödenen Banka Sorumluluk Tutarı) tahsilat tutarı TBK 100. maddesi uyarınca, öncelikle faiz ve masraflar olmak üzere borç tutarından düşüldüğünde; davacı bankanın takip tarihi itibariyle; 1.152.437,01 TL asıl alacak tutarının kaldığı, bu durumda, adı geçen davalı kefillerin 1.152.437,01 TL borçtan müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 12.2. Maddesi uyarınca, davacı banka tarafından takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı için yıllık % 23,50 akdi faiz oranının 2 katı olan % 47,00 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile; takip tarihi olan 29/11/2021 tarihi itibariyle asıl alacak ve fer’ileri tespit edildikten sonra, 11/02/2020 tarihinde yapılan kısmi tahsilatın mahsubunun doğrudan faizden yapıldığı anlaşılmakla; kendilerine kat ihtarı tebliğ edilen kefiller yönünden ve kendilerine kat ihtarı tebliğ edilmemiş kefiller yönünden ayrı ayrı olmak üzere; takip tarihinden, kısmi tahsilatın yapıldığı 11/02/2020 tarihine kadar asıl alacak üzerinden işleyecek temerrüt faizinin ve böylece 11/02/2020 tarihi itibariyle toplam alacağın tespiti, 120.000,00-TL lik tahsilatın BK 100 nazara alınarak bu alacak üzerinden mahsup edilmesi, akabinde 11/02/2020 tarihinden dava tarihine kadar da asıl alacak üzerinden işlemiş temerrüt faizinin tespit edilmesi ve dava tarihi itibariyle; tebligat yapılmış ve yapılmamış kefiller yönünden asıl alacak ve fer’ileri ile birlikte toplam alacağın ayrı ayrı tespit edilmesi, takip talebinde ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti talep edilmediğinden(dosyaya davacı vekili tarafından sunulan takip talebi ile icra dosyasındaki asıl takip talebi birbirinden farklı olduğundan icra dosyasındaki takip talebinin esas alınması) bu kalemlerin hesaplamaya dahil edilmemesi, 15/06/2020 tarihinde yapılan çek sorumluluk bedeli ödemesinin de mahsup işlemine dahil edilmemesi istenilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
24/12/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın dava dışı asıl borçludan; … No.lu Taksitli Ticari Krediden dolayı 1.153.213,41 TL Asıl Alacak tutarı, 159.205,98 TL İşlemiş Faiz, 6.647,10 TL BSMV ve 2.702,36 TL masraf olmak üzere, toplam 1.321.768,85 TL nakit, iade edilmemiş 10 adet çekin Banka Sorumluluk tutarından dolayı 20.300,00 TL gayrinakit alacak tutarının bulunduğu, davacı banka tarafından elinde bulunan çekten 11.02.2020 tarihinde 120.000,00 TL tutarında tahsilat yapıldığı, söz konusu kısmi tahsilatın yapıldığı 11.02.2020 tarihine kadar, temerrüt faiz oranı üzerinden faiz işletilerek hesaplanan alacak tutarından kısmı tahsilat tutarının düşüldüğü, akabinde, asıl alacak tutarına kısmı tahsilat tarihinden 09.11.2020 dava tarihine kadar, temerrüt faiz oranı üzerinden faiz hesaplandığında, davacı bankanın dava dışı asıl borçludan; dava tarihi itibariyle 1.153.213,41 TL Asıl Alacak tutarı, 580.319,52 TL İşlemiş Faiz ve 20.195,45 TL BSMV olmak üzere, toplam 1.753.728,38 TL nakit alacak tutarı ve iade edilmemiş 10 adet çek yaprağının banka sorumluluk tutarından dolayı 20.300,00 TL’lık gayrinakit alacak tutarı bulunduğu, davacı banka ile müflis asıl borçlu arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde, davalı kefiller…, …, …, … ve …’ın ayrı ayrı 10.000.000,00 TL’lık geçerli kefaletlerinin bulunduğu, adı geçen kefiller farklı tarihlerde temerrüde düştüklerinden, temerrüde düştükleri tarihler dikkate alınarak sorumlu tutulabilecekleri tutarların ayrı ayrı hesaplandığı, …, … ve … Bakımından adı geçen kefillerin dava dışı asıl borçlu ile birlikte 18.09.2019 tarihinde temerrüde düştüklerinden, hemen yukarıda asıl borçlu bakımından dava tarihi itibariyle hesaplanan 1.753.728,38 TL nakit ve 20.300,00 TL gayrinakit borçtan müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, … ve … bakımından, adı geçen kefillere gönderilen kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğine dair dava dosyasında herhangi bir belge bulunmadığından, kefil … ile …’ın takiple temerrüde düştükleri kanaatine ulaşılmıştır. Belirtilen kefillerin takiple temerrüde düştükleri dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda; adı geçenlerin dava tarihi itibariyle 1.701.636,64 TL nakit ve 20.300,00 TL gayrinakit borçtan müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı kredi lehdarı ve dava tarihinden önce … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nce hakkında iflas kararı verilmesi nedeniyle hakkında açılan dava iş bu dosyadan tefrik edilen kredi lehdarı …Tic A.Ş. Arasında 28/05/2018 tarihli 10.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, davalıların sözleşmeyi aynı limit ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle dava dışı kredi lehdarı şirketin şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalıların kefaletlerinin geçerliliği için eş rızasına gerek bulunmadığı, kefaletlerin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı kredi lehdarı şirkete, dava ve takip konusu.. kredi nolu taksitli ticari kredi kullandırıldığı ve çek karnesi verildiği, taksitli ticari kredinin on ikinci taksidinden sonraki taksitlerin ödenmemesi nedeniyle hesabın 06/09/2019 tarihinde kat edildiği, bir günlük mehil içeren kat ihtarının dava dışı kredi lehdarı şirket ile davalı kefillerden …, …ve …’a 16/09/2019 tarihinde 13/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı kefiller … ve …’a ise tebligatın yapılamadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3501 esas 2019/3769 Karar sayılı, 12/06/2019 tarihli ilamının konuya ilişkin bölümü aşağıdaki şekildedir:
“TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olaya gelince davalı kefil ……………. hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkemece bu davalı yönünden icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizi uygulanmayacağı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, mahkeme hükmünün onanması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 gün, 2016/18998 E. – 2018/3728 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.”
Davalı kefiller … ve … adına çıkartılan ihtarname içerir tebligatın iade edildiği, İİK’nun 68/b hükmünün kefiller yönünden uygulanamayacağı ilkesi ile TTK’nun 7/1-2.cümle maddesi birlikte nazara alındığında, bu kefiller yönünden temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu kabul edilmiştir. Bu kabul nedeniyle bu kefiller için kat tarihinden temerrüt tarihi olan takip tarihine kadar akdi faiz işletilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 12.2 maddesi ile müşterinin temerrüdü halinde, temerrüdün gerçekleştiği tarihteki akdi faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Davacı banka tarafından dava konusu krediye uygulanan akdi faiz oranı yıllık %23,50’dir. Bu oranın iki katı hesabı ile temerrüt faizi oranı yıllık %47’dir. Davacı tarafından da sözleşmeye uygun olarak yıllık %47 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporlarında temerrüt faizi bu oran esas alınarak hesaplanmıştır. Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli ve denetime açık bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının dava dışı kredi lehdarı şirketten takip tarihi itibariyle 1.153.213,41-TL asıl alacak, 159.205,98-TL işlemiş faiz(akdi ve temerrüt toplamı), 6.647,10-TL BSMV, 2.702,36-TL ihtarname masrafı, 123,90-TL ihtiyati hacz masrafı ve 606,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam toplam 1.322.498,75-TL nakdi alacağının, iade edilmemiş çek yapraklarından ötürü ise 20.300,00-TL gayrınakdi alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacının takipte kat tarihinden temerrüt tarihine dek akdi faiz işletmesi gerekirken temerrüt faizi işlettiği bu nedenle takipte talep edilen tutarın bilirkişi tespitinden fazla olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı kredi lehdarı şirket ile aynı tarihte temerrüde düşen kefiller …, …ve …’ın TTK’nun 7 ve 589 maddeleri uyarınca takip tarihi itibariyle yukarıda tespit edilen nakdi alacak tutarlarından asıl borçlu ile birlikte müteselsil olarak sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Öte yandan yukarıda değinildiği üzere davalı kefiller … ve …’ın takip ile temerrüde düştüğü mahkememizce kabul olunmuştur. Bilirkişi kök raporunda bu kefiller yönünden takip tarihine dek akdi faiz işletilerek tapılan hesaplama sonucunda davacının, bu kefillerden takip tarihi itibariyle, 1.153.213,41-TL asıl alacak,109.594,80-TL işlemiş faiz(takip öncesi işlemiş akdi ve temerrüt faizi toplamı), 4.166,55-TL BSMV, 2.702,36-TL ihtarname masrafı, 123,90-TL ihtiyati hacz masrafı ve 606,00-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.270.407,01-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda ihtiyati haciz vekalet ücreti ve ihtiyati haciz masrafı hesaba eklenmiş ise de bu hesabın davacı baka tarafından dosyaya snulan takip talebi örneği esas alınarak yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce takip dosyasında yer alan takip talebi incelendiğinde, davacı banka tarafından takip ile bu iki kalem alacak talep edilmemiş olduğu tespit edilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu kalemler mahkememizce alacak hesabında dikkate alınmamıştır.
Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce davacı banka tarafından 11/02/2020 tarihinde 120.000,00-TL tutarında tahsilatlar yapılmıştır. Bilirkişi raporunda bu tutarın doğrudan takip tarihine dek işlemiş faizden mahsup edildiği, oysa davacı bankanın takipte TBK 100’e göre yapılacak tahsilatların önce faiz ve masraflardan mahsubunu talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce TBK’nun 100 maddesi uyarınca tahsilatın, tahsilat tarihine kadar işleyecek faiz de hesap edilerek, önce faiz ve masraflardan mahsup edilmesi ve dava tarihi itibariyle alacağın tespiti için aldırılan bilirkişi ek raporunda; davacı bankanın dava tarihi itibariyle dava dışı kredi lehdarı şirket ile davalı kefiller …, … ve …’tan 1.153.213,41-TL asıl alacak, 176.410,47-TL tahsilatın mahsubu sonrası kalan işlemiş faiz ve BSMV, 403.909,05-TL tahsil tarihinden dava tarihine dek işlemiş temerrüt faizi, 20.195,45-TL tahsilat ve dava tarihi arasında işlemiş faizin BSMV’si olmak üzere toplam 1.753.728,38-TL nakdi alacağının bulunduğu, davalı kefiller … ve …’tan ise 1.153.213,41-TL asıl alacak, 124.213,41-TL tahsilatın mahsubu sonrası kalan işlemiş faiz ve BSMV, 403.909,05-TL tahsil tarihinden dava tarihine dek işlemiş temerrüt faizi, 20.195,45-TL tahsilat ve dava tarihi arasında işlemiş faizin BSMV’si olmak üzere toplam 1.701.636,64-TL nakdi alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, itirazın iptali davalarında, takip ve dava tarihi arasında yapılan tahsilatlar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı kabul olunmaktadır. Takip ve dava tarihi arasında yapılan tahsilatların, takip tarihi itibariyle mevcut olan alacağı azaltmış olması ihtimalinde itirazın iptalini talep eden davacının bu azalan tutar yönünden dava açmakta hukuki yararı olmayacağı tartışmasızdır. Öte yandan somut olayda davacı tarafından takip tarihinden sonra yapılan tahsilata rağmen dava tarihi itibariyle alacak tutarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Şu halde yapılan tahsilata rağmen dava tarihi itibariyle takip tarihinden daha yüksek alacağı bulunan davacı bankanın, tahsilatı düşmeksizin dava açmakta hukuki yararı mevcuttur. Bu durumda takip tarihinden sonra yapılan tahsilatlar icra müdürlüğünce infazda aşamasında dikkate alınmalıdır.
Yukarı yapılan tüm saptamalar çerçevesinde; mahkememizce davanın kısmen kabulüne; davalıların … 37.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın; davalılar …, …, … yönünden, 1.153.213,41 TL asıl alacak, 159.205,98 TL işlemiş faiz, 6.647,10 TL BSMV, 2.702,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.321.768,85 TL yönünden iptaline; davalılar … ve … yönünden 1.153.213,41 TL asıl alacak, 109.594,80 TL işlemiş faiz, 4.166,54 TL BSMV, 2.702,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.269.677,11 TL yönünden iptaline, tüm davalılar yönünden takibin 1.153.213,41 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 47 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına, 11/02/2020 tarihinde yapılan 120.000,00 TL tutarlı kısmi tahsilatın icra müdürlüğünce infazla birlikte dikkate alınmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup davalılar itirazlarında haksız bulunduklarından, İİK’nun 67/2 fıkrası uyarınca davalıların hüküm altına alınan tutarın takdiren %20’si oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmaları gerekmiştir.
Davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalıların tazminat istemleri reddedilmiştir.
Davacının gayrınakdi alacağa yönelik talebi hakkında kısa kararda sehven hüküm kurulmadığı anlaşılmış, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulamayacağından, bu konuda gerekçeli kararda bir hüküm tesis edilememiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalıların … 37.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın;
A)Davalılar …, …, … yönünden, 1.153.213,41 TL asıl alacak, 159.205,98 TL işlemiş faiz, 6.647,10 TL BSMV, 2.702,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.321.768,85 TL yönünden iptaline,
B)Davalılar … ve … yönünden 1.153.213,41 TL asıl alacak, 109.594,80 TL işlemiş faiz, 4.166,54 TL BSMV, 2.702,36 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.269.677,11 TL yönünden iptaline,
2-Tüm davalılar yönünden takibin 1.153.213,41 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 47 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına,
3-Fazla istemin reddine,
4-Davalıların hüküm altına alınan tutarın % 20’si oranında (Davalılar …, …, … 264.353,77-TL’sinden, Davalılar … ve … 253.935,42-TL’sinden sorumlu olmak üzere) inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına,
5-11/02/2020 tarihinde yapılan 120.000,00 TL tutarlı kısmi tahsilatın icra müdürlüğünce infazla birlikte dikkate alınmasına,
6-Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 90.290,04-TL nispi karar ve ilam harcından 16.525,96-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 73.764,08-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan (Davalılar …, …, … tamından, Davalılar … ve … 70.205,68-TL’sinden sorumlu olmak üzere)
tahsili ile hazineye irat kaydına,
8- Davacı tarafından peşin yatırılan 16.525,96-TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 79.061,91-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (Davalılar …, …, … tamamından, Davalılar … ve … 77.238,70-TL’sinden sorumlu olmak üzere)
alınarak daavcıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.946,04- TL nispi vekalet ücretinin( davalılar …, … ve …’a verilecek tutar 5.100,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.737,40-TL yargılama giderinden davadaki kabul ve red oranına göre 1.702,65-TL’nin davalılardan (davalılar … ve … 1.633,16-TL’sinden sorumlu olmak üzere)
alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafça dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
13-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
14-Davalı … tarafından yatırılan ancak kullanılmamış olan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
90.290,04-TL KARAR HARCI
16.525,96-TL PEŞİN HARÇ /
73.764,08-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
54,40-TL BVH.
1.200,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
483,00-TL POSTA MAS. /
1.737,40-TL TOPLAM