Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/621 E. 2022/103 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/621 Esas
KARAR NO : 2022/103

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin, pazarlama, turizm ve yeme-içme alanlarında faaliyet gösteren şirket olduğunu, davalı şirketin ise konsept tasarım hizmetleri veren ve uluslararası boyutta faaliyet gösteren şirket olduğunu, müvekkili şirketin …’nda geliştireceği bir yeme-içme işletmesi için özgün ve prestijli bir cafe konseptine ihtiyaç duyarak davalı şirket ile 31.05.2018 tarihli sözleşme bağıtlandığını, müvekkilinin sözleşme gereği davalı şirkete ödemeler yaptığını, ancak davalı şirket, sözleşmeye konu konsept tasarımı sözleşmede kararlaştırılan sürede ve niteliklerde teslim etmediğini, bunun üzerine davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye karşı davalı yanca sözleşe edimlerin yerine getirilmediğini, davalı hakkında … 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı şirketin … 3. İcra Dairesi … Esas Sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin dava konusu alacağın %20’sinden az olmayan miktarda icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde ve özetle; davalı şirketin özgün ve farklı bir tasarım, konsept yaratma edimin gereği gibi yerine getiremediğini ve sözleşmeden doğan borcuna aykırı davrandığını, borca aykırılığın tespiti ile müvekkili şirketin davalı şirkete hazlihazırda ödemiş olduğu 113.275,00 Euro’nun iadesi için ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine dair ihtar çektiğini, ancak verilen süre içerisinde borca aykırı ifa edilen sözleşme bedelinin davalıya ödenen kısmı müvekkiline iade edilmediği için davalı şirket aleyhine … 3. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin borçlu olmak bir yana davalı şirketten 113.275,00 Euro alacaklı olduğunu, …. isimli restorana ait konsept ile aynı konsepti kopyalayarak müvekkile teslim eden davalının sözleşmeden doğan borcuna aykırı davrandığının tespiti ile, karşı-davacı şirketin karşı davasının reddine, açılan asıl dava yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı karşı davacının, 22.425 Euro’nun tahsilinin salt müvekkili Şirket’in asıl davayı açmış olması sebebiyle kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, bu sebeple davalı karşı davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, asıl davanın icra takibine yaptıkları itirazın haksız olmadığının bizatihi göstergesi olduğunu, müvekkili Şirketin aleyhine icra ve inkar tazminatına hükmedilmesi her halükarda hukuken olanaksız olduğunu belirterek karşı dava yönünden; hukuki dayanaktan yoksun karşı davanın reddine, karşı dava yönünden ise, … 28. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında ile müvekkil aleyhine başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibine ilişkin müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin sözleşme edimlerini yerine getirdiğini, davacı yanın müvekkilinin yaptığı işleri yok saydığını, “…” ile “…” arasındaki çatı yapısı ve seramik rengi benzerliği! … A.Ş. Google Görseller’den temin edilen fotoğraflarla sadece çatı benzerliğini öne sürerek müvekkili şirketin sunduğu tüm hizmetleri yok saydığını, müvekkili şirketin davacı şirkete havalimanında kurulacak işletmelerin fiziki tasarımı için üç ayrı seçenek sunduğunu, davacı … A.Ş. yetkililerinin, kendi seçtikleri fiziki mekan tasarımını bakiye borcun ödenmesi aşamasına gelindiğinde “çalıntı” olarak nitelendirdiğini ve ödeme yapmaktan kaçındıklarını, fiziki mekan tasarımlarının anonimliğinin aşikar olduğunu, Anonim veya benzer nitelikte tasarımların bulunması tasarlanan konseptin özgünlüğüne halel getirmediğini, zira … işletmelerinde kullanılan kullan-at bardaklar, personel kıyafetleri, tabaklar, menü dizaynı dünyanın herhangi bir yerindeki bir işletmeyle benzerlik gösterebileceğini, bunun olmamasının imkansız olduğunu, sözleşmede vadedilen “konspet”in her şeyin bu şirket için bir bütün olarak hazırlanmasından ibaret olduğunu, her şeyin dünyanın hiçbir yerinde kullanılmayan şekilde oluşturulması olmadığını, Müvekkili Şirketin tüm emeğini ve mesaisini sadece bir çatı tasarımına ve seramik rengine indirgemek en iyiniyetli tabirle sözleşmenin ve yapılan işin anlaşılmadığını gösterdiğini belirterek davacının Müvekkili Şirket aleyhine açmış olduğu hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, İİK m.67/2 gereğince davacının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davacıdan 31.05.2018 tarihli sözleşmeden kaynaklanan 22.425,00 € tutarında bakiye alacağı bulunduğunu, bu konuda taraflar arasında ihtilaf olmadığını, davacının çatı tasarımındaki “iltibas” iddialarıyla müvekkiline bakiye alacağını uzun süre ödememesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, süreçlerin akabinde davacı aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü …sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davacının takibe itiraz ederek takibin durduğunu belirterek esas dava yönünden hukuki dayanaktan yoksun esas davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına, karşı dava yönünden davanın kabulüne, … 28. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasına, karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, likit alacağımıza yapılan haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Asıl ve karşı dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemlerine ilişkindir.
Asıl davada, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 741.803,99-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Karşı davada, … 28. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 154.706,09-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, asıl ve karşı davaya konu; davacı karşı davalının işveren, davalı karşı davacının müteahhit sıfatını haiz olduğu 01/05/2018 tarihli, … isimli kafenin konspet tasarımının yapılması konulu eser sözleşmesinde; davalı karşı davacının özgün konsept tasarlama edimini gereği gibi yerine getirmediği, Avustralya’da mukim “…” isimli bir restorantın konspetini taklit ettiği yönündeki davacı karşı davalı iddiasının yerinde olup olmadığı, davalı karşı davacının edimin gereği gibi yerine getirildiği, davacı karşı davalı tarafça sunulan seçenekler arasından mevcut konseptin seçildiği, anonim tasarımlar nedeniyle ortaya çıkan benzerliklerin sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği savunmasının yerinde olup olmadığı, buna göre asıl davada, ödenen bedellerin iadesi alacağının varlığı ve miktarı, karşı davada bakiye iş bedeli alacağının varlığı ve miktarı, asıl ve karşı davalarda ileri sürülen inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, takip dosyaları, taraflar arasındaki eser sözleşmesi, ihtarname ve tebliğ şerhleri, taraf şirketlerin sicil kayıtları, davalı karşı davacı vekilinin 14/06/2021 havale tarihli dilekçesi ekinde sunduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında hazırlanan konsepte ilişkin delilleri, dava dilekçesi ekinde yer alan fotoğrafların renkli birer örneği, ödeme dekontlarının okunaklı birer örneği, 05/02/2019 tarihli fikri hak devir beyannamesinin okunaklı örneği, davalı karşı davacı vekilince CD içerisinde sunulan whatsapp yazışmalarının iki suret halinde çıktıları dosya arasında alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği delillere göre; taraflar arasında 01/05/2018 tarihli konsept geliştirilmesi amaçlı eser sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşme ile davalı karşı davacı, davacı karşı davalının … açılacak kafesi için; konsept analizi yapmayı, çalışmaya dayalı konsept yaratmayı, 3D renderların verilmesi, değişikliklerin sağlanması, proje tasarımının uygulanması, aylık saha ziyaretleri, satın alma listesinin sunulması, konsept design manual’in sunulması, konspet hikayesi, marka manual’i, logo dizaynı, websitesi, business stationary tasarımı, üniforma dizaynı, tamamlayıcı konsept dizaynı hazırlanması, konsepte uygun servis takımı seçimi, menu tasarımı ürün sunumu, menü mühendisliği desteği ve pazarlama ve halkla ilişkiler desteği verilmesi işlerini yapmayı, diğer değişle bir bütün halinde kafe konsepti hazırlamayı yükümlenmiştir. Sözleşme bedelinin 115.000,00-EURO +KDV olarak kararlaştırıldığı, bu tutarın 113. 275,00-EURO’sunun davalı karşı davacıya ödendiği, sözleşmeye konu işlerin gerçekleştirilerek davacı karşı davalıya teslim edildiği, bu konsepte göre inşaa edilen MVNCH isimli kafenin 29/10/2018 tarihinde açıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme konusu konseptin fikri hakları da yine sözleşme uyarınca 05/02/2019 tarihinde davacı karşı davalıya devredilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme eser ve danışmanlık sözleşmelerinin bir arada olduğu karma bir sözleşme olup, asıl ve karşı davaya konu uyuşmazlık sözleşmenin bir eser meydana getirilmesi/konspet yaratılması ile ilgili kısmına ilişkindir.
Asıl davada davacı; kafenin açılışından sonra, davalı tarafından hazırlanan konseptin yeni ve özgün olmadığının, Avustralya’da mukim …isimli bir restoranın 2015 yılında … isimli bir şirket tarafından geliştirilen konspetin birebir kopyası olduğunun, müşterilerden gelen beyanlar ile anlaşıldığını iddia etmiş, sözleşmenin ifa edilmemiş olması nedeniyle TBK’nun 112 maddesi uyarınca ödenen paranın iadesini istemiştir. Davalı tarafından, dava konusu konspetin hazırlanmasında tüm sürece davacının da dahil olduğunu, davalı tarafından davacıya sunulan üç ayrı seçenek sunulduğunu, davalının önerileri ile davacının talep ve kararları sonucunda … isimli marka ve konspetin seçildiğini, sözleşmenin 2.maddesinde tanımlanan hizmetlerin tamamının davacıya verildiğini, işin teslim edildiğini, bu konseptin uzun süredir davacı tarafından kullanıldığını, davalının bakiye 22.425,00-Euro alacağının tahsili amacıyla davacıya ihtar takip başlatmaları akabinde, davacının de bakiye bedel ödemekten kaçınmak için dava konusu takibi başlattığını savunmuştur.
Asıl davada davalı tarafından dosyaya sunulan ve davacı tarafça inkar edilmeyen yazışma içeriklerinden, sözleşme konusu konseptin oluşturulması sürecine davacının da dahil olduğu, süreç boyunca karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulduğu, davalının her bir aşamaya ilişkin önerileri ve davacının istek ve kararları ile işin ilerlediği anlaşılmaktadır. Dava konusu konseptin tamamlanarak davacıya teslim edildiği, bu konspete uygun olarak inşaa edilen, iç tasarımı hazırlanan kafenin 29/10/2018 tarihinde açıldığı dava dilekçesinde belirtilmiştir. Konsepte ilişkin fikri haklar ise 05/02/2019 tarihinde davacıya devredilmiştir. Davacı ileri sürdüğü iddianın borcun kötü ifası/ifa edilmemesi olduğunu iddia etmiş ise de; vasıflandırma mahkemeye aittir. Davacının ileri sürdüğü iddialar eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıba karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde değerlendirilmek gerekir. Davalıya ödediği sözleşme bedelinin tamamının iadesini talep eden davacının bu talebinin yasal dayanağı TBK’nun 475/1 maddesi kapsamında değerlendirilmek durumundadır. Öte yandan davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvurabilmesinin ön koşulu TBK’nun 474 maddesi uyarınca muaeyene ve ihbar külfetini yerine getirmeli ve yerine getirdiğini de ispat etmelidir. Tacir olan davacının dava konusu kafeyi 29/10/2018 tarihinde işletmeye açtığı nazara alındığında, hazırlanan konspetin bu tarihten önce teslim edildiği kabul olunmalıdır. Davacı teslimden itibaren işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eserdeki ayıpları gözden geçirmek ve davalıya bildirmek durumundadır. Davacının ayıp iddiası, tasarımın özgün olmadığı, … isimli bir kafenin tasarımı ile aynı olduğu yönündedir. Davacı konspetin hazırlanması sürecine kararları ile dahil olmuş, bu süreçte bu yönde bir itirazda bulunmamıştır. Konspetin teslimi ve konspete uygun tasarımın inşaası ile kafenin açıldığı tarih olan 29/10/2018 tarihinden yaklaşık beş ay sonra davalıya 08/03/2019 tarihli ihtarnameyi gönderen davacı, konspetin … isimli kafe konspeti ile aynı olduğunu beyan etmiş ve bakiye alacakların ödenmeyeceğini bildirmiştir. Davacının iddia ettiği ayıp ayıp niteliğinde olup, eserin teslim alınmasından itibaren makul süre içerisinde muayene külfetinin yerine getirilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde müşterilerinden bazılarının, bu kafeyi Avustralya’da da gördüklerini beyan etmeleri üzerine araştırma yaptığını ikrar etmiştir. Şu halde muayene külfetinin yerine getirilmemiş olduğu bir yana, beş aylık sürenin makul süre olarak kabul edilmesi de mümkün değildir.
TBK’nun 477/1 maddesi uyarınca; esrin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici, kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek ayıplar hariç olmak üzere, her türlü sorumluluktan kurtulur. Aynı kanunun 477/2 fıkrasına göre ise; iş sahibi, muayene ve ihbar külfetini yerine getirmeyi ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Somut olayda da eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde muayene ve ihbar külfetini yerine getirdiğini ispat edemeyen davacının ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanmasına yasal olanak yoktur. İzah edilen gerekçelerle asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının takipte haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
Karşı davada davacı, dava konusu sözleşme nedeniyle bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. Sözleşme bedelinin 135.700,00-EURO(115.000,00-EURO +KDV) olduğu, 113.275,00-EURO ödemenin daha önce yapıldığı, davacının bakiye asıl alacağının 22.425,00-Euro olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı takip talebinde asıl alacak, işlemiş faiz ve ihtarname masrafı olmak üzere üç kalem alacak talep etmiştir. Asıl alacağına takip tarihine kadar 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesine göre temerrüt faizi işleten alacaklı , asıl alacak ve işlemiş taleplerini, takip tarihindeki TL cinsi karşılığı olarak ileri sürmüştür. 31/05/2018 tarihli sözleşmenin 5.2 maddesinde ödemelerin nasıl yapılacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre karşı davalı 57.000,00-EURO’ +KDV’yi sözleşme tarihinde, 28.750,00-EURO+KDV’yi sözleşmenin imzalanmasından iki ay sonra, kalan 28.750,00-EURO +KDV’yi sözleşmenin imzalanmasından üç ay sonra ödeyecektir. Kararlaştırılan bu vadeler belirli vade olduklarından, vadenin gelmesi ile temerrüt de gerçekleşir. Davalı tarafından yapılması gereken son ödemeden bakiye 22.425,00-EURO alacak mevcuttur. Son ödemenin vadesi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren üç ay sonra 31/08/2018 tarihidir. Belirli vadenin dolması ile davalı temerrüde düşmüş olacağından karşı davacının bu tarihten itibaren faiz talep hakkı mevcuttur. Ancak karşı davacı takip talebinde faizin başlangıç tarihini 31/12/2018 olarak belirlediğinden taleple bağlı kalınması gerekmektedir.
TBK’nun 99/3 fıkrası uyarınca ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağın aynen veya vade veya fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Anılan madde ile yabancı para alacaklısına, sözleşmede aynen ifa yönünde bir düzenleme yoksa, alacağını doğrudan döviz cinsinden talep etme, vade tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek ödenmesini talep etme veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek ödenmesini talep etme seçimlik yetkisi tanınmıştır. Başka ifade ile yabancı para alacağını TL cinsinden talep eden alacaklıya sadece, bu alacağın hangi tarihteki kur esas alınarak TL’ye çevrileceğini belirleme konusunda yetki verilmiş, yoksa alacağın yabancı para alacağı niteliğini değiştirme yetkisi verilmemiştir. Yine yabancı para alacaklısı sadece vade veya fiili ödeme tarihlerinden birini seçmek zorunda olup, başka bir tarihteki kur üzerinden çevrim yapılmasını talep edemez. Somut olayda, yabancı para alacaklısı olan davacının, bu alacağını takip tarihinde TL’ye çevirerek, TL tutarına avans faizi talep etme yetkisi bulunmayıp, sadece takip tarihi itibariyle mevcut olan yabancı para alacağı(yabancı para cinsinden asıl alacak ve yabancı para cinsinden alacak için sözleşmede 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi işletilerek bulunan fer’i alacak) tutarının, hangi tarihteki(vade veya fiili ödeme) kur üzerinden TL’ye çevrileceğini seçme yetkisi bulunmaktadır. Bu çerçevede davacının takip tarihinden itibaren alacağına TL cinsinden alacaklar için avans faizi oranını uygulama hakkı da bulunmamaktadır. Zira az yukarıda belirtildiği üzere, yabancı para alacağının hangi tarihteki kur üzerinden TL’ye çevrileceğini belirleme yetkisi, alacağın “yabancı para alacağı” niteliğine halel getirmez. Bu nedenle karşı davacının, yabancı para alacağı için, 31/12/2018 tarihi ile takip tarihi arasında 3095 Sayılı Kanunu 4/a maddesine göre faiz talep etmesi yerinde olmakla birlikte, takip tarihinde TL cinsinden alacak talep edip bu alacağına avans faizi işletilmesine yönelik talebi yerinde değildir. Öte yandan takip tarihine dek işletilmiş faizin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı mahkememizce denetlenmek gerekecektir. Mahkememizce Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan alınarak dosya arasına konulan verilere göre; kamu bankalarının bir Euro cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesaplarına uyguladıkları en yüksek faiz 31/12/2018-31/12/2019 arasında yıllık %5, 01/01/2020-10/01/2020 tarihleri arasında ise bu tarihe dek uygulanan en yüksek yıllık faiz %0.65 olarak tespit edilmiştir. 01/01/2020- 10/01/2020 tarihleri arasındaki 9 gün için 22.425,00-EURO’ya işleyen temerrüt faizi ise (22.425,00-EURO x 9 x %0,65)/360= 3,64-EURO’dur. Davacının toplam talep edebileceği işlemiş faiz tutarı 1.124,89-EURO’dur. Takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru 1,00EURO= 6.5386-TL’dir. Davacı takipte 22.425,00 EURO x 6.5386-TL= 146.628,10-TL asıl alacak, 1.124,89-EURO x 6.5386-TL= 1.131,40=7.355,21-TL işlemiş faiz talep edebilir. Davacının takip talebinde 147.000,36-TL asıl alacak, 7.384,43-TL talep ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce işlemiş faiz tutarı takip tarihi itibariyle TL’ye çevrilirken hesap hatası yapıldığı anlaşıldığından, bu hata gerekçeli kararda HMK’nun 304/1 fıkrası uyarınca düzeltilmiştir. Davacının ihtar masrafı dışındaki alacağına yukarıda izah edilen gerekçe ile takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranının işletilmesine karar verilmiştir. Davacı ihtarname masrafına ilişkin makbuzunu dosyaya sunmuştur. Bu alacak en baştan itibaren TL cinsinden olup, davacı tarafça takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiğinden taleple bağlı kalınmıştır.
Karşı davada, davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının, itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 8.959,14-TL harçtan mahsubu ile artan 8.878,44-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 54.140,20- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜNE, Davalı tarafından … 28.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın; 146.628,10 TL asıl alacak, 7.355,21- TL işlemiş temerrüt faizi ve 321,30 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 154.304,61 TL yönünden iptali ile asıl alacağın 146.628,10 TL’sine takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilmek, 321,30 TL’sine takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının % 20 (30.860,92- TL) oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 10.540,55-TL nispi karar ve ilam harcından 2.641,99-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 7.898,56-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 2.641,99-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 18.608,94-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 401,48- TL nispi vekalet ücretinin davacı alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 140,90-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 140,53-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

ASIL DAVADA HARÇ BEYANI /
8.959,14-TL PEŞİN HARÇ
80,70-TL KARAR HARCI /
8.878,44-TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ

KARŞI DAVADA HARÇ BEYANI /
10.540,55- TL KARAR HARCI
2.641,99-TL PEŞİN HARÇ /
7.898,56-TL KALAN HARÇ

DAVACI -KARŞI DAVALI GİDERİ /
54,40-TL BVH VE VSH.
86,50-TL POSTA MAS. /
140,90-TL TOPLAM