Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/61 E. 2021/11 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/61 Esas
KARAR NO:2021/11

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/01/2020
KARAR TARİHİ:12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 01/11/2016 tarihli Süresi Belirsiz İş Sözleşmesi akdedildiğini işbu sözleşme gereği 02/11/2016 tarihinde müvekkili şirket nezdinde davalının müvekkili şirket nezdinde satış yetkilisi olarak çalışmaya başladığını, davalının müvekkili şirket nezdinde satış yetkilisi/ihracat satış personeli olarak çalışmakta iken iş sözleşmesini 10/06/2019 tarihli istifa dilekçesi doğrultusunda, 14/06/2019 tarihinde evlilik gerekçesi ile istifaen sona erdirdiğini, davalının iş sözleşmesini, müvekkili şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren … isimli iş yerinde, ihracat satış personeli olarak çalışmaya başlamak üzere sonlandırmış olduğunun öğrenildiğini, bu hususun davalıya ait SGK dökümlerinin celbi ile ortaya çıkacağını, davalının müvekkili şirket ile aynı iştigal konusunu haiz rakip bir firma olduğunu, davalının dava dışı şirket nezdinde çalışmaya başlamasının akdedilen sözleşmenin 7.10.maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davalının müvekkili şirket ile aynı iş alanında faaliyet gösteren firmada müvekkili şirketteki müşteri çevresi ve edindiği bilgisi ile faaliyette bulunduğunu, davalının müvekkili şirketin müşteri bilgilerine sahip olduğunu, sektördeki en önemli enstrümanlardan olan ve müvekkili şirketin ticari sırrını teşkil eden tedarik gücü ve fiyatlandırma politikalarını bildiğini, davalının rekabet hükmüne aykırı hareket ettiğini, müvekkili şirketin ticari sırlarını ve sair bilgilerini kullanarak müvekkili ile rekabet edici faaliyetler sürdürdüğünü, davalının aynı müşteri çevresine müvekkili ile aynı faaliyeti sunmak üzere kurduğu iş ilişkisi ile iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı hükmünü ihlal ettiğini, davalının müvekkili şirketin müşteri çevresini, fiyatlandırma ve tedarik politikası hakkında bilgileri kullandığını iddia ve beyan ederek fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 149.000,00.-TL tutarındaki cezai şart alacağının, davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla işbu davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin ikametinin … olduğunu işbu nedenle davaya bakmakla yetkili Mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, davacının işbu davaya dayanak yaptığı taraflarca daha önce imzalanmış olan iş sözleşmesinin 7.10.maddesinin hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, rekabet yasağına aykırı hareket etmeyen müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin rekabet yasağına aykırı eylemlerde bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi bir zararı olmadığını, Türkiye’nin tüm illerinde faaliyet gösteren davacının söz konusu rekabet yasağı maddesinin müvekkilinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle de geçerliliğinin bulunmadığını, davaya konu sözleşmede işin türünün belirlenmemiş olması bakımından da geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, davaya konu iş sözleşmesinde rekabet yasağına bağlanan cezai şartın sadece işçi aleyhine olması nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin rekabet yasağını ihlal etmediğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında süresiz iş sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşmenin 14/06/2019 tarihinde feshedildiği ihtilaf konusu değildir.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 444/1. maddesinde, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde, Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır, düzenlemesi yer almaktadır. Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümü hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak 393 ve 469. maddeler arasındaki düzenlemelerden oluşmaktadır. İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girdiği ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği, bu hali ile, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
3-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde HMK 20.maddesi gereğince dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine, Süresi içerisinde müracaat olmaz ya da süre geçtikten sonra müracaat olursa, mahkememizce dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına, ayrıca yargılama giderleri yönünden karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte taraflara ihtarına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır