Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2022/935 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2022/935

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/alacaklı tarafından, müvekkili şirkete karşı imzası inkar edilen … seri numaralı, 29/05/2019 tanzim tarihli çeke dayanarak … 11.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte bulunulduğunu, ödeme emrine karşı … 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yasal süresi içerisinde imzaya itirazla beraber yetki itirazında bulunulduğunu, mahkemece bu konuda karar verilmeden müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında 08.08.2019 tarihinde alacaklı vekiline 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını, yapılan itiraz sonucunda İcra Hukuk Mahkemesince cebri icra tehdidi altında yapılan harici ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararı verildiğini, taraflar arasında ihtilafın devam ettiği halde mahkemenin usul ve yasaya aykırı kararının istinaf edildiğini, yapılan ödemenin alacak davası istemine konu olduğundan arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ancak yapılan ödemenin taraflarına iadesi istemiyle açılan istirdat başvuruları neticesinde davalı ile anlaşmanın sağlanamadığını, icra takibine konu yapılan çekteki imzanın müvekkili şirketin yetkili müdürü …’a ait olmadığını ve imzaya itiraz ettiklerini, yukarıda belirtmiş oldukları üzere imza inkarı ve yetki itirazını içerir … 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibin tedbiren durdurulması istemini de içerir dava açıldığını, ancak halen mahkemece teminat yatırmış oldukları halde tedbirin durdurulmadığı gibi davanın esası hakkında da karar verilmediğini, dava konusu yapılan çekle ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı ile yapılan görüşmeler ve arabuluculuk kapsamında yapılan görüşmelerin neticesiz kaldığını, müvekkiline ait olmayan çek nedeniyle ve cebri icra tehdidi altında ödenen meblağın müvekkiline iadesine(istirdatına) karar verilmesi için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu beyanla davanın kabulüne, icra takibi sonucunda davalıya ödenen 40.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde ve özetle; müvekkili tarafından davalıya ödenen 40.000,00-TL’nin geri alınması için eldeki davanın açıldığını, açılan davanın İİK md.72 anlamında yasal süre olan bir yıllık süre içerisinde açıldığını, 7226 sayılı kanunla dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve gerekli idari başvuru sürelerinin 13/03/2020’den 30/04/2020’ye kadar durdurulduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatıldığını, şu durumda 08/08/2019 tarihinden sonra gelen 13/03/2020 tarihinde süreler durmuş olup bu sürenin 15/06/2020 tarihinden sonra işlemeye başladığını, yasal süre bitmeden arabuluculuk başvurusu yapılmış olup bu süre içerisinde işlemeye başlayan sürenin yeniden durduğunu, arabuluculuk tutanaklarının 22/10/2020 tarihinde elden tebliğ yerine geçmek üzere teslim edilmesinden sonra 23/10/2021 tarihinde davanın süresinde açıldığnı, ancak mahkemece bu duran sürelerin aleyhlerine yorumlanması ihtimaline karşılık TBK Sebepsiz Zenginleşme hükümlerine göre de talepte bulunarak dava dilekçelerini ıslah etme zorunluluğunun doğduğunu, davalı/alacaklı tarafından, müvekkili şirkete karşı imzası inkar edilen … seri numaralı, 29/05/2019 tanzim tarihli çeke dayanarak … 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte bulunulduğunu, ödeme emrine karşı … 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yasal süresi içerisinde imzaya itirazla beraber yetki itirazında bulunulduğunu, mahkemece bu konuda karar verilmeden müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında 08.08.2019 tarihinde alacaklı vekiline 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını, yapılan itiraz sonucunda İcra Hukuk Mahkemesince cebri icra tehdidi altında yapılan harici ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararı verildiğini, taraflar arasında ihtilafın devam ettiği halde mahkemenin usul ve yasaya aykırı kararının istinaf edildiğini, yapılan ödemenin alacak davası istemine konu olduğundan arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ancak yapılan ödemenin taraflarına iadesi istemiyle açılan istirdat başvuruları neticesinde davalı ile anlaşmanın sağlanamadığını, icra takibine konu yapılan çekteki imzanın müvekkili şirketin yetkili müdürü …’a ait olmadığını ve imzaya itiraz ettiklerini, yukarıda belirtmiş oldukları üzere imza inkarı ve yetki itirazını içerir … 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibin tedbiren durdurulması istemini de içerir dava açıldığını, ancak halen mahkemece teminat yatırmış oldukları halde tedbirin durdurulmadığı gibi davanın esası hakkında da karar verilmediğini, imzası müvekkiline ait olmayan çek nedeniyle müvekkilinin cebri icra tehdidi altında 08/08/2019 tarihinde alacaklı vekiline 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığını, TBK md.77 gereğince müvekkilinin borçlu olmadığı halde ve bununla birlikte ödeme yaptırılan çekteki imzanın da kendisine ait olmaması sonucunda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabileceğini, müvekkilinin yapılan bu haksız ödemeyi 17/09/2020 tarihinde öğrenmesini de dikkate alarak başlayan sürenin henüz bitmediğini ve 2 yıllık sürenin işlemeye devam etmekte olduğunu, kendilerinin de bu süreyi dikkate alarak zamanaşımına uğramadan ve tüm şartlar da sağlandığından ötürü işbu davayı açma zorunluklarının hasıl olduğunu, dava konusu yapılan çekle ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçelerinin kabulüne, davalarının kabulüne, icra takibi sonucunda davalıya ödenen 40.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın istirdat için yasal sürede açılmadığı yönünde Mahkemece kanaat oluşması halinde davanın TBK md.77 uyarınca alacakları 40.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının yetki ve imzaya itirazları nedeniyle açılan … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının henüz istinaf aşamasında olduğunu, … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası hakkında beyanları saklı kalmak kaydıyla dosyanın kesinleşmemesi nedeniyle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirket aleyhine açmış oldukları … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyanın karara çıkmış olup ihtiyati haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiğini, davacı şirketin dosya borcunun tamamını ödemiş olup dosyanın kapatıldığını, bu nedenle davacının işbu davayı ikame etmede hukuki yararının bulunmadığını, hem … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası hem de … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının karara çıktığını, kararların müvekkili şirket lehine olup haklılıklarının ortaya çıktığını, dava konusu çekin, müvekkili şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, gerçek bir mal alım-satımını tevsik eden faturayla birlikte bu çekin müvekkili şirket tarafından tevdii alındığını, davacının da zaten çeki bizzat keşide ettiğini açıkça ikrar ettiğini, Faktoring sözleşmesi gereğince çeki tevdi alan müvekkili şirketin müşterisine çekin bedelini de ödediğini, müvekkili şirketin, gerekli araştırmaları yapmadan ve teyit almadan işlem yapmadığını, faturayla tevsik edilmemiş hiçbir alacağı temlik almadığını, somut olayda da çekin, ticari ilişkiyi gösterir fatura ile birlikte ciro yoluyla devralındığını ve bedelinin de müşteriye ödendiğini, yapılan ödemenin borç ödemesi olup kötü niyetle iadesinin istendiğini, müvekkili şirketin icra takibine konu edilen ve kesinleşmiş bulunan alacağını tahsil ettiğini, icra dosyasına mahsuben ödemelerin müvekkil şirketçe tahsil edildiğini beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ıslaha cevap ve itiraz dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından, cebri icra tehdidi altında ödenen paranın iadesi istemiyle açılan istirdat davasının, 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından süre yönünden reddedilmemesi amacıyla sebepsiz zenginleşme davası olarak ıslahının talep edildiğini, davacının HMK md.178 gereğince kesin sürede ıslaha ilişkin teminatı yatırmadığından ortada geçerli bir ıslahın bulunmadığını, bu durumda, davacının usulüne uygun bir ıslah dilekçesi ile talebini değiştirmediği kabul edilerek, dava dilekçesi doğrultusunda süresinde açılmayan istirdat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın istirdat talebine ilişkin olup bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından mahkemece süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin amir yasa hükmü gereği olduğunu, dava konusu çekin, müvekkili şirkete faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluya geçtiğini, gerçek bir mal alım-satımını tevsik eden faturayla birlikte bu çekin müvekkili şirket tarafından tevdii alındığını, davacı şirketin yetkilisi …olup imzası hakkında bilirkişi raporu düzenlenen …’ın yetkisiz temsilci olduğunu, davacı şirketin ödenmiş çeklerinin araştırılması gerektiğini, bu nedenlerle somut olayda sebepsiz zenginleşme koşullarının mevcut olmadığının açık olduğunu, davanın reddi gerektiğini beyanla davacının HMK md.178 amir hükmü doğrultusunda kesin sürede mahkemece belirlenen teminatı yatırmadığından ıslah talebinin reddine, davacının usulüne uygun bir ıslah dilekçesiyle talebini değiştirmediğinin kabulü ile dava dilekçesi doğrultusunda süresinde açılmayan istirdat davasının reddine, haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İİK’nun 72/7 fıkrası kapsamında istirdat davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirketin İTO kaydı dosyamız arasına alınmış, davacı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş, … 11.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … 9.İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri dosya arasına alınmış ve davaya konu ve takibe dayanak çek üzerinde imza incelemesine yönelik bilirkişi raporu alınmıştır.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davaya ve takibe konu … seri numaralı, 30.000,00-TL bedelli çekin keşidecisi kısmının altındaki imzanın davacı şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığı, davacı tarafça … 11.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalıya ödenen 40.000,00-TL’nin istirdadı koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının çekin iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, davalı … şirketinin çeki iktisabının faktoring mevzuatına uygun olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 30/09/2021 tarihli duruşmasının (5) numaralı ara kararı ile;”.. dosyanın davaya konu ve takibe dayanak olan … Şubesine ait, … seri numaralı, keşidecisi …Tic. Ltd. Şti-… olan ve 30.000,00-TL bedelli çek altındaki imzanın davacı şirket yetkilisi olduğu belirtilen …’ın eli ürünü olup olmadığının tespiti için Grafolog bilirkişi …’e GÜNSÜZ tevdii ile rapor tanziminin rapor düzenlenmesinin istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Adli Tıp Öğretim Üyesi …tarafından tanzim edilen 21/02/2022 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü(scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu çekteki … Tic A. Şirketine atfen atılmış keşideci imza ile…’a ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde ve bitiş hareketlerinde, ara gramalarda farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekteki keşideci imzanın … ‘ın eli ürünü olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; HMK md.178’da belirtilen ”…yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hakimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde Mahkeme veznesine yatırmak zorundadır…” amir hükmü gereğince Mahkememizce takdir edilen dava değerinin %25’si oranında 10.000,00-TL teminatı Mahkeme veznesine yatırması için kendisine 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde ıslahın yapılmamış sayılacağının kendisine ihtarına (ihtar edilemedi, tebliğ ile ihtaren yapılmış sayılmasına),” karar verildiği, işbu duruşma zaptının davacı vekiline 06/07/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı vekilince belirtilen teminatın 18/07/2022 tarihinde Mahkeme veznesine yatırıldığı tespit edilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu md.72/f.7: ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebilir.” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.178/f.1: ”Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hakimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi halde, ıslah yapılmamış sayılır.” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md.92/f.2: ”Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter” şeklindedir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre; eldeki davada davacı taraf, davalı/alacaklı tarafından, kendisine karşı imzası inkar edilen … seri numaralı, 29/05/2019 tanzim tarihli çeke dayanarak …l 11.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte bulunulduğu, ödeme emrine karşı … 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına yasal süresi içerisinde imzaya itirazla beraber yetki itirazında bulunulduğu, mahkemece bu konuda karar verilmeden davacı şirketin cebri icra tehdidi altında 08.08.2019 tarihinde alacaklı vekiline 40.000,00-TL ödemek zorunda kaldığı, yapılan ödemenin taraflarına iadesi istemiyle açılan istirdat başvuruları neticesinde davalı ile anlaşmanın sağlanamadığı, kendisine ait olmayan çek nedeniyle ve cebri icra tehdidi altında ödenen meblağın kendisine iadesine(istirdatına) karar verilmesi için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu belirttiği, dolayısıyla davacının dava dilekçesinde de belirttiği ve işbu dilekçenin içeriğinden de anlaşılacağı üzere eldeki davanın İİK md.72/f.7 kapsamında açılan istirdat davası olduğu, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, davacının cebri icra tehdidi altında 08/08/2019 tarihinde alacaklı vekiline ödeme yaptığı, eldeki davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra 23/10/2020 tarihinde açıldığı, davacı taraf her ne kadar 19/07/2021 tarihli ıslah dilekçesini sunarak davasını sebepsiz zenginleşmeye dayandırmışsa da, Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile davacı vekiline HMK md.178 gereğince teminat yatırması için 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin sürenin 13/07/2022 tarihinde sona erdiği, işbu sürenin bitiminin idari izne denk geldiği ancak idari izin tarihlerinde sürelerin işlemeye devam etmesi nedeniyle (bknz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 02/07/2019 tarih, 2019/229 Esas ve 2019/7873 Karar sayılı ilamı) davacı vekilinin Mahkememizce verilen 1 haftalık kesin süreden sonra 18/07/2022 tarihinde teminatı Mahkememiz veznesine yatırması ve HMK’nın 178.maddesinin emredici hükümlerden olması nedeniyle Mahkememizce ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, eldeki davanın istirdat davası olarak kabul edildiği ve yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açılması nedenleriyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 683,10-TL ve ıslah harcı 683,10-TL ‘nin toplamı olan 1.366,20-TL harçtan mahsubu ile kalan 1.285,50-TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
3-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin huzurunda, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸