Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2023/762 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2023/762

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; 22.06.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … ili istikametinden … ili istikametine gitmekte olan … plakalı aracın şoförü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, aracın ön kısmını orta refüje çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında aracın ön sağ koltuğunda oturan …’in hayatını kaybettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.07.2017 tarihli ve … Esas numaralı iddianamesine göre de …’in yaşamını yitirdiği kazada kendi kusurunun bulunmadığını, .. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlamış olduğu iddianame sonucunda … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan dosya numarası …Esas, … Karar olan yargılama neticesinde … %100 kusurlu olması sebebiyle 2 Yıl 6 Ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, …’in 31.05.1966 doğumlu olduğunu, 25.10.2005 tarihinde boşandığını, 22.06.2014 kaza ölüm tarihinde 48 yaşında olduğunu, kendisinin kaza tarihine kadar kızı ve önceden boşanmış olan annesi ile beraber yaşamakta olduğunu, emekli olmasının yanı sıra Seramik ve Mozaik Sanatçısı olduğunu, yapmış olduğu mozaikler, seramikler, sergiler, fuarlar ve vermiş olduğu kurslar çerçevesinde incelendiğinde asgari ücretin çok üzerinde bir kazanca sahip olduğunun açık bir şekilde ortada olduğunu, müteveffa …’in kızı müvekkili …’un 18.01.1993 doğumlu olduğunu, müvekkili …’un annesini kaybettiği tarihte … Üniversitesinde yüksek öğrenim eğitimine devam etmekte olup bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatının 25 yaşına kadar hesaplanması gerektiğini, müvekkili …’un 05/05/2018 tarihinde … ile evlendiğini, müvekkilinin evlendiği 05/05/2018 tarihine başka bir deyişle 25 yaşına kadar 4 yıllık destekten yoksun kaldığı dönem olduğunu, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan… sayılı hasar dosyasının … sayılı Trafik Poliçesi çerçevesinde sigortası yapılan … plakalı aracın karışmış olduğu ölümlü trafik kazası neticesinde, davalı sigorta şirketi tarafından tazminat bedellerinin eksik hesaplandığını ve eksik olarak müvekkilerine ödendiğini, sigorta şirketinin basiretli bir tacir gibi davranmadığını, tazminat hesaplamasını fahiş bir şekilde eksik hesapladığını, bu sebeple davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü ve tazminatın bariz bir şekilde eksik hesaplandığının açık olduğunu, müvekkili … açısından ise; …’in 12.06.1940 doğumlu olup kızını kaybettiği 22.06.2014 tarihinde 74 yaşında olduğunu, müvekkili …’in daha önceden boşandığı için kızı müteveffa … ve torunu ile birlikte yaşamakta olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının, ölen kişinin yaşamında kendisinin maddi ve manevi desteğini alan kişiler lehine doğan bir tazminat bedeli olduğundan bahise, davalı şirketin hesaplamasına göre müvekkili … için 19.11.2015 tarihinde hesaplanan tazminat bedelinin 4.122,29-TL olduğunu ve davalı sigorta şirketinin, müvekkillerin aynı hasar dosyalarında olmalarına rağmen, müvekkillere farklı tarihlerde ve eksik bir şekilde ödeme yaptığını beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkili … ve müvekkili … adına, davalı sigorta şirketi tarafından eksik hesaplanan tazminatların bakiye kısımlarının tespit edilmesi ve bakiye kısımlar için davalı sigortanın temerrüte düştüğü temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faizleri ile birlikte şimdilik 1.000,00-TL(Belirsiz alacak)’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; huzurdaki dava, 2918 sayılı KTK’nın 109.maddesinde belirtilen zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerektiğini, Usule ilişkin olarak, müvekkili şirket tarafından davacı …’a 2014 yılında, davacı …’e 2015 yılında tazminat ödemesi yapılmış olup, işbu ödemelerin üzerinden 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gerekçesiyle davacıların müvekkili şirketten bakiye tazminat talep etmesinin açıkça usule aykırı olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete hasar aşamasında usulüne uygun yapılmış olan herhangi bir başvuru bulunmadığını, bu nedenle, huzurda görülmekte olan davanın, anılan dava şartına haiz olmadığından, başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın davanın reddi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacılar için müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler ile davacıların maddi zararlarının karşılandığını, işbu ödemeler ile müvekkili şirketin sorumluluğu sona ermiş olup, huzurdaki haksız davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olacağını, davacıların kazaya karışan sigortalı araç içerisinde yolcu pozisyonunda bulunmaları sebebiyle somut olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu, sayın Mahkeme tarafından davacılar lehine tazminata hükmedilmesi halinde hesaplanacak tazminat miktarlarına Yerleşik Yargıtay içtihatları muvacehesinde ayrıca hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ehliyeti bulunmamakta olup, sigortalı aracı sevk ve idare etme yetkinliğinden yoksun olduğunu, hal böyle iken, davacıların ehliyetsiz sürücünün aracına binmelerinin yaşanan kaza nedeniyle uğradıkları zararda müterafik kusurlarının bulunduğunu gösterdiğini, Mahkemece yapılacak yargılama sırasında, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlar tespit edilerek müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu beyanla öncelikle, zamanaşımı def’inin ve usuli itirazları dikkate alınarak, Sayın Mahkeme nezdinde ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacıların maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi tarafından “Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE /
Hasar dosyası celbedilmiş, davalı şirketin İTO kaydının bir kısmı dosya içerisine alınmış, davacıların ve davacıların desteğinin nüfus kayıt örnekleri UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, davacılar ve davacıların desteği hakkında sosyal-ekonomik durum araştırması yapılmış, … plakalı aracın trafik ve malik kayıtları celbedilmiş, … 1.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; ölenin …, mağdurun …, müştekinin …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle Ölüme Neden Olma”, suç tarihinin 22/06/2014 olduğu ve Mahkemenin 2018/404 Karar, 07/03/2018 tarihli kararı ile “1-Sanık …’ın sübut bulan taksirle ölüme neden olma suçundan TCK’nın 61.maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ile sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak eylemine uyan TCK’nın 85/1.maddesi gereğince (sanığın asli ve tam kusurlu oluşu teşdit nedeni olarak kabul edilerek) takdiren ve teşdiden ceza tayini ile 3 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-Sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri takdiri indirim nedeni olarak kabul edilerek cezasında TCK’nın 62.maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,…” karar verildiği ve işbu kararın 27/03/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 04/03/2021 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Elde ki davaya bakma görev ve yetkisinin mahkememize ait olduğu, davada uzamış ceza zamanaşımının uygulanacak olması ve dava tarihi itibariyle de uzamış ceza zamanaşımı süresininde dolmadığı anlaşılmakla, davalı … Şirketi vekilinin yerinde olmayan zaman aşımı itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacılar vekilinin 12/01/2022 tarihli dilekçesinde bildirdiği tanık …’ın adresi mahkemesine 12/01/2022 tarihli dilekçedeki hususlar hakkında dinlenilmesi için talimat yazılmasına” karar verilmiş, işbu yazılan talimatın … 7.Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilerek Mahkemenin … Talimat sırasına kaydının yapıldığı ve …. 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından 10/11/2022 tarihli duruşmada dinlenilen davacı tanığı …: ”ben ölen …’in arkadaşıyım, ölümünden önce …’de yaşıyordu, biz … Belediyesi Engelliler … Anıtı yapımında birlikte çalıştık, mozaik uygulamasını birlikte yaptık, engelli çocukların el izlerini alıp monte edip dağıtıyorduk, bu gönüllü bir projeydi, en son işimiz buydu, arkadaşlığımız 5 yıla dayanmaktadır, …, …isminde bir kişinin balkon mozaik çalışmasını yapmıştı, ondan önce de …’da bir hamamın iç dekorunun yapımında çalışmıştı, ölümünden önce …’de oturuyordu, annesi ve kızı ile birlikte yaşıyordu, iş aldığımızda gelir elde edebiliyoruz, m² bazında mozaik işi yapıyorduk, ölümünden önce çalıştığımız işlerde m² bazında 5.000,00 TL ücret alıyorduk, yaptığımız anlaşmaya göre de değişiyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 16/03/2023 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”…dosyanın davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK mahkememizce re’sen seçilecek bir aktüerya ve bir kusur konularında uzman bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile bilirkişi incelemesi yapılmasına” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Aktüerya uzmanı … ile Kusur Uzmanı … tarafından tanzim edilen 17/04/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
-… plakalı otomobil sürücüsü …’ın müteveffa yolcu ..’in ölümü ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu,
-Yapılan ödemelerin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihi esas alınarak yapılacak hesaplamada yapılan ödemelerin yapıldığı tarihte geçerli olan Yargıtay Kararları ve poliçenin başlangıç tarihinin 30.05.2014 yani genel şartların yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihinden ÖNCE, ödemelerin de 15.12.2014 ve 07.12.2015’de yani Anayasa Mahkemesi’nin İPTAL kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasında ÖNCE gerçekleştiği dikkate alınarak PMF-1931 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
-Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar”ın 14.02.2023’de Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi 2022/167 K. Sayılı kararı ile iptal edildiği de dikkate alınarak, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/4391 E., 2021/5518 K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
-Olay tarihi itibariyle … Üniversitesi’nde yükseköğrenimine devam ettiği beyan edilen kız çocuk … açısından … Üniversitesi’nin 04.01.2022 tarihli müzekkereye cevap yazısında belirtilen fiili mezuniyet tarihi olan 27.05.2016’ya kadar paydaşlık hesaplandığı,
-Dosya kapsamında müteveffanın gelirini gösterir nitelikte SGK Hizmet Dökümü, Bordro, Emsal Ücret Araştırması, Vergi Kayıtları vb. herhangi bir resmi belge tespit edilemediğinden; kaza tarihi itibariyle emekli olsa da aktif çalışma hayatının devam ettiği ve kaza tarihi itibariyle 48,06 yaşında olduğu dikkate alınarak, olay tarihinden yerleşik Yargıtay kararlarında pasif dönem başlangıcı kabul edilen 60 yaşına kadar aktif dönemde AGİ Dâhil Asgari Ücret, pasif dönemde ise AGİ Hariç Asgari Ücret dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
-Müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı,
1.Ödeme Tarihine Göre Değerlendirildiğinde;
Davacı paydaş …’ın hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 5.227,28-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %33,75 oranında karşılandığı,
2.ÖdemeTarihine Göre Değerlendirildiğinde;
Davacı paydaş …’in hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 26.207,90 TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %15,73 oranında karşılandığı,
Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde;
Davacı paydaş …’ın hesaplanan zararının 5.982,19-TL olduğu, yapılan ödemenin ödeme tarihi ile günümüz rapor/hesap tarihi arasında geçen süre zarfında yasal faiz oranında güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 2.893,49-TL olduğu,
Davacı paydaş anne …’in hesaplanan zararının 126.562,56-TL olduğu, yapılan ödemenin ödeme tarihi ile günümüz rapor/hesap tarihi arasında geçen süre zarfında yasal faiz oranında güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zararının 119.708,02-TL olduğu,
Paydaşların 122.601,51-TL olan toplam bakiye zararının 262.113,56-TL olan bakiye teminat limitini aşmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili 22/09/2023 talep arttırım dilekçesinde ve özetle; bilirkişi raporuna katıldıklarını, bu sebeple müvekkili …’ın bakiye destekten yoksun kalma tazminatı olarak 2.893,49-TL, müvekkili …’in bakiye destekten yoksun kalma tazminatı olarak 119.708,02-TL olmak üzere tazminat taleplerinin toplamda 122.601,51-TL’ye yükseltilmesini, alacaklarının davalı sigortanın temerrüte düştüğü temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faizleri ile birlikte hesaplanarak davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri, sair masraflar ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacıların müteveffa …’in dava konusu kaza sonucu ölümü sebebiyle davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat alacağının miktarı, ayrıca tazminat alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır.
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler. ”
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacıların desteği …’in vefatı ile neticelenen dava konusu olayda …plakalı otomobil sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacıların desteği …’in ise kusurunun bulunmadığı, davacı tarafın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2.maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunduğu gözetilmek suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği, zarar sorumlusu davalı sigorta şirketi tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması, fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerektiğinden (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/1454 E. ve 2020/4248 K.) Mahkememizce bu doğrultuda alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı …’un talep edebileceği bakiye destekten yoksunluk zararının 2.893,49-TL olduğu, davacı …’in ise talep edebileceği bakiye destekten yoksunluk zararının 119.708,02-TL olduğu, davacılar vekilinin 22/09/2023 talep arttırım dilekçesi ile müvekkili … için 2.893,49-TL, müvekkili … için ise 119.708,02-TL olmak üzere toplam 122.601,51-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işlemiş ticari temerrüt faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalının, davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarından 2918 Sayılı Kanunun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında sorumlu olduğu, zira Mahkememizce zarar sorumlusu davalı sigorta şirketi tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olmadığı kanaatine varıldığı, ayrıca davacıların desteği …’in işbu kazada ceza dosyasındaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere komşuları …’ın sevk ve idaresinde bulunan araçta ücretsiz olarak yolculuk etmesi ve …’ın komşuları olması nedenleriyle Mahkememizce %20 hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğine kanaatine varıldığı, bununla birlikte Mahkememizce davacıların desteği …’in davaya konu kazanın gerçekleşmesinde ceza dosyasındaki ifadeler ve deliller nazara alınarak müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmakla Mahkememizce davacı …’ın maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 2.314,80-TL miktarındaki maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) 19/09/2014 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, adı geçen davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’in maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 95.766,42-TL miktarındaki maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) 19/11/2015 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, adı geçen davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Binaenaleyh müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yönünden Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2015/17664 esas 2018/4846 karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacı …’ın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 2.314,80-TL miktarındaki maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) 19/09/2014 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, adı geçen davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
2-Davacı …’in maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 95.766,42-TL miktarındaki maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) 19/11/2015 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, adı geçen davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 6.699,92-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 2.154,00-TL tamamlama harcının toplamı 2.208,40-TL’nin mahsubu ile, bakiye 4.491,52-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı … yargılamada kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.314,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Davacı … yargılamada kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 2.154,00-TL tamamlama harcı, 5.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 286,2‬0-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 8.049‬,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
02/11/2023

Katip
¸

Hakim
¸