Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2021/868 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/559 Esas
KARAR NO : 2021/868

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/12/2013 tarihinde dava dışı sürücü … yönetimindeki … araç ile muteveffa yönetimindeki motosikletin çarpışması sonucunda davacıların oğlu …’nın hayatını kaybettiğini, Tescilsiz aracın karıştığı kaza sebebiyle Sigortacılık Kanunun 14/2-b maddesi gereğince davalının sorumlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek HMK 107 maddesi uyarınca şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 500,00.-TL olmak üzere toplam 1.000,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı yasanın 109 maddesi gereğince 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davadan önce müvekkiline başvuruda bulunulmadığından dava koşullarının oluşmadığı, yapılan ödemelerin belirlenmesi gerektiği, müteveffanın tamamen kusurlu olduğunu, motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların hesapdan karşılanamayacağını, müteraffik kusurun bulunduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini temerrüdün oluşmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası sonucu ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatının varlığı, miktarı ve davalının sorumluluğuna ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, trafik kaza tutanağı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı soruşturma dosyası örneği, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası örneği celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. Davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile ilgili araştırma yapılmış, davacıların murisine ait nüfus aile kayıt tablosu getirtilerek incelenmiştir.
Dosya içeriği deliller üzerinde kusur ve tazminat hesabı yönünden Makine Mühendisi Bilirkişi ve Aktüer Bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
07/12/2017 bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; dava konusu olayda davacıların murisi ve desteği …’nın %100 oranında kusurlu bulunduğu, kazaya karışan … plakalı kamyon sürücüsünün kusurunu olmadığı, davacı …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 48.525,48.-TL davacının …’rnın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 31.676,76.-TL olduğu, zarar toplamının olay tarihinde geçerli bulunan zorunlu Trafik Sigorta Poliçe limiti içinde kaldığı, davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü, müteveffanın kullandığı, sigortasız araç motorlu bisiklet olmayıp tescilsiz motosiklet olduğundan, dava konusu zararın zorunlu trafik Sigorta teminatı içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili 13/03/2017 havale tarihli dilekçesi ile, taleplerini; davacılardan … bakımından 48.025,48.-TL artırarak 48.525,48.-TL, … bakımından 31.176,76.-TL artırarak 31.676,76.-TL olmak üzere toplamda 80.202,24.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 02/11/2017 tarih, 2016/211 Esas ve 2017/756 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne, davacı … için 48.525,48 TL, davacı … için 31.676,76 TL olmak üzere toplam 80.202,24 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davacılar yararına davalıdan tahsiline karar verildiği, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 17/09/2020 tarih, 2018/2076 Esas ve 2020/3534 Karar sayılı ilamı ile; “… 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yatırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabı’na başvurulabileceği öngörülmüştür. Aynı mahiyetteki düzenleme, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle … Hesabı’na husumet yöneltilebilmesi için bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir. ZMSS Genel Şartları’nın A.6-ı maddesi gereğince “Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar” teminat dışı haller arasında sayılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesine göre, motosiklet: azami tasarım hızı 45 km/saatten ve/veya silindir kapasitesi 50 cc’den fazla olan sepetli veya sepetsiz iki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlar ve net motor gücü 15 kilovatı, net ağırlığı 400 kilogramı, yük taşımacılığında kullanılanlar için ise net ağırlığı 550 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtlardır. Aynı Kanun’un 103. maddesinde motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemeler gereği, müteveffanın sürücüsü olduğu motosikletin, KTK’nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motosiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı … Hesabı’nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.
Somut olayda; trafik kazası tespit tutanağına ve diğer belgelere göre, kazaya karışan araç motosiklet olarak ve markası “arora” olarak belirtilmiş ise de aracın cinsi tutanakta belirtilmemiş, dosyada aracın cinsini belirtir ruhsat örneği veya başkaca bir belgeye rastlanamamıştır. Dolasıyla kazaya karışan aracın trafik sigortası yaptırılması zorunlu bir araç olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece, trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı … Hesabı’nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunu ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; davacı tarafa araca ilişkin delillerini sunması konusunda uygun bir süre verilip, aracın bulunduğu yer bilinebiliyorsa araç üzerinde uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp (bulunmuyor ise ve belirtildiğinde aracın motor nosu, şasi nosu vb. belirleyici özelliklerinden yola çıkılarak tramer kaydının, il emniyet müdürlüğü tescil kaydının araştırılmasıyla), aracın hurdaya ayrılıp ayrılmadığının, ayrıldı ise davacıların davalı … Hesabı’ndan talep hakkının bulunmadığı, ayrılmadı ise araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir …” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dava dosyasının Mahkememizin 2020/559 Esasına kaydı yapılmıştır.
Davaya konu kaza görüntülerinin gönderilmesi bakımından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Araç Motor silindir hacminin belirlenmesi bakımından Makine Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
28/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamında yapılan inceleme ve tespitler sonucunda, dava konusu kaza raporlarında ifade edilmiş olduğu gibi tespitine konu motosikletin kaza sırasında ön kısımlarının ağır hasara maruz kaldığı, konu motosikletin motor şasi bilgilerine kaza sırasında yok olduğu, trafik tescil kayıtlarının da olmadığı dikkate alınarak, sağlam kalan ve tanımlanabilecek durumda olan parçalar üzerinden (arka tekerlek, arka çamurluk, oturak, arka stop, egzoz gibi parçalar) yapmış olduğu çalışmalar sonucunda, tespitine konu motosikletin … tipi (125 cc) bir motosiklet olduğu, … motosiklet teknik servislerine başvurmak suretiyle hasarlı motosiklete ait görüntüler ile kimlik tespiti için görüş alması sonucunda, tepitlerine konu motosikletin … tipinde bir motosiklet olduğu, silindir hacminin ise 125 cc (125 cc) olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre ve hüküm tarihine yakın asgari ücret baz alınarak altarnatifli ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; 27/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kusur durumuna ilişkin olarak; değişiklik gerektirmeyen ilk raporda belirlendiği gibi, dava konusu olayda davacıların murisi ve desteği …’nın %100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, kazaya karışan 52 K 4921 plakalı kamyonun sürücüsü …’e yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı kanaatine varıldığı, maddi zarar hesabına ilişkin olarak; davacıların 3. kişi olarak müteveffanın %100 kusur oranında davalıdan tazminat talep hakkının bulunduğu esasına göre olayda vefat eden …’nın geride kalan hak sahiplerinin; 1.Seçenekte; Mahkememizce hüküm altına alınan ve davacı tarafından istinafa konu edilmeyen 07/02/2017 tarihli raporda belirlendiği gibi; davacı Anne …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 48.525,48.-TL, davacı Baba …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 31.676,76.-TL olduğu, davacıların maddi zararının olay tarihinde geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçe limiti içinde kaldığı, davalının 01/03/2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, 2.Seçenekte; Mahkememizin ara kararı doğrultusunda, değişen asgari ücretler ile TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplama sonucu işbu raporda belirlendiği gibi; davacı Anne …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 180.725,76.-TL, davacı Baba …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 90.062,04.-TL olduğu, davacıların maddi zarar toplamı olan 270.725,76.-TL’nin, davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu 250.000,00.-TL’lik limiti aşması nedeniyle davalının 2.seçenekte 250.000,00.-TL’lik limit ile sınırlı olarak sorumlu olacağı ve bu tutarın her bir davacının payına isabet eden tutarları için; davacı …’nın poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zarar tutarının 166.851,93.-TL, davacı …’nın poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zarar tutarının 83.148,17.-TL olmak üzere toplam 250.000,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 05/11/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile dava dilekçesinde talep ettikleri davacı … bakımından 48.525,48.-TL maddi tazminat talebini 118.326,35.-TL artırarak 166.851,83.-TL’ye, davacı … bakımından 31.676,76.-TL maddi tazminat talebini 51.471,41.-TL artırarak 83.148,17.-TL olmak üzere toplam 250.000,00.-TL maddi tazminat bedelinin davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; 27/12/2013 tarihinde dava dışı … yönetimindeki 52 K4921 plakalı araç ile … yönetimindeki motosikletin çarpışması sonucunda davacıların oğlu …’nın vefat ettiği, tescilsiz motosiklet sürücüsü …’nın olayda %100 oranında kusurlu bulunduğu, olay tarihi itibarıyla motosikletin tescilsiz olduğu, silindir hacminin ise 125 cc olduğu ve zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi bulunmadığından, zararın davalı kurum tarafından karşılanması gerektiği belirlenmiştir.
Davacılar ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil desteğinden yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeni ile doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı kabul edilmiştir. Olay tarihi itibariyle sigorta teminat limiti ölüm halinde kişi başına 250.000,00.-TL olarak kabul edilmiştir. Düzenlenen trafik kaza tespit tutanağına göre, kazanın oluşumunda sürücü …’nın tamamen kusurlu bulunduğu belirtilmiştir ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma, 2014/969 karar sayılı kararı ile “kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin” karar verilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğin ölümünden önce destekten yoksun kalanın sosyal ve ekonomik durumunun, desteğin ölmesinden sonra da aynı düzeyde kalmasını sağlamaktır.
TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi gerektiği, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına dair Yargıtay 17.Hukuk Dairesi kararları gereği (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) desteğin yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi, progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması bakımından ve zararlandırıcı trafik kazası olayında destek tazminatının hesabında hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınması zorunlu olduğu ve asgari ücretin kamu düzenine yönelik olduğundan hakimin bu hususu re’sen nazara almakla yükümlü olduğu anlaşılmakla Yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda, (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/20499 esas ve 2016/15704 karar sayılı ilamı) Aktüerya uzmanı bilirkişiden bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucunda, davacı …’nın poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zarar tutarının 166.851,93.-TL, davacı …’nın poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zarar tutarının 83.148,17.-TL olmak üzere toplam 250.000,00.-TL ödenmesi gerektiği tesbit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve üçüncü kişi sıfatıyla davayı açan davacıların gerçekleşen trafik kazasında tamamen kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunmadığından, belirlenen toplam 250.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın davalıdan tahsili gerektiği, aracın niteliği ve davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü dikkate alınarak dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi, gerektiği, sonuç ve kanaatine varılarak davacı vekilinin 05/11/2021 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden davanın kabulüne, davacı … için 166.851,83.-TL, davacı … için 83.148,17.-TL olmak üzere toplam 250,000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davacılar yararına davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı … için 166.851,83-TL, davacı … için 83.148,17-TL olmak üzere toplam 250,000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davacılar yararına davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 17.077,50.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 879,71.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 16.197,79.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 879,71.-TL harcın, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 19.800,92.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
5-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 11.609,26.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 29,20.-TL başvurma harcı, 2.500,00.-TL bilirkişi raporları masrafı ve 176,85.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 2.706,05.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan toplam 2.955,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacılara iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan toplam 200,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*