Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/558 E. 2020/706 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/558 Esas
KARAR NO:2020/706

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/02/2016
KARAR TARİHİ:20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; 10/05/2013 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili …’in hiçbir kusurunun bulunmadığı, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildiğini, buna rağmen davalı sigorta şirketinin zararın tazmini amacıyla müvekkilleri hakkında icra takibi yaptığını ve Cebri icra yoluyla tahsilatta bulunduğunu belirterek ödenen 26.856,00 TL nin en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı … adına kayıtlı ve müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan … Plakalı aracın 17/07/2012 tarihinde davacı … yönetimindeki iken … plakalı askeri araca çarparak hasara sebebiyet verdiğini, müvekkili şirket tarafından hasarlı araç malikine 22.500,00 TL ödeme yapıldığını ve ZMMPS genel şartları uyarnıca rücuen tahsili için davacılar hakkında icra takibine geçildiğini, takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini ve 23/09/2014 tarihinde haricen ödeme yapıldığını, olayda … tamamen kusurlu olup, olay anında ehliyetnamesinin bulunmadığını diğer davacının da işleten sıfatı bulunduğundan ZMMSP genel şartları ve 2918 sayılı yasanın 85.maddesi gereğince her iki davacının zarardan sorumlu olduklarını, istirdat isteminin dayanağının bulunmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Mahkememizin 22/03/20186 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararı ile davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2020 tarih 2018/2669 Esas, 2020/3503 Karar sayılı ilamıyla; Sigortalı aracın ruhsat bilgisinde işletenin davacı … olduğu, aracın hususi oto olduğu görülmekle, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca, tüketici mahkemeleri, sigorta sözleşmesinin tarafları arasındaki ve taraflardan birinin tüketici olduğu uyuşmazlıklarda görevli olmakla ilk derece mahkemesince Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esastan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması, yapılan işlemin de tüketici işlemi niteliğinde bulunması gereklidir.
Somut olayda, dava konusu aracın ruhsat kaydında kullanım amacının hususi olduğu, sigortalı aracın ruhsat bilgisinde işletenin davacı … olduğu ve aracın ticari ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığına dair delil ve belge de bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşıldığından davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK.114/1-c maddesine istinaden 115/1-2 gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
3-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde HMK 20.maddesi gereğince dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, Süresi içerisinde müracaat olmaz ya da süre geçtikten sonra müracaat olursa, mahkememizce dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına, ayrıca yargılama giderleri yönünden karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte taraflara ihtarına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır