Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2021/436 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/541 Esas
KARAR NO : 2021/436

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ve özetle; … adına … ile … Şirketi adına … arasında 01/12/2009 tarihinde …’da yapılan anlaşmaya göre: … Şirketi adına …, …adına …’ya 2 adet 2.5 mva 33/11 kv trafo verecek, … adına…’da … Şirketi adına …’a 30.000 Amerikan doları ödeyeceğini, … adına … üzerine düşen edimi yerine getirdiğini ve 30.000 Amerikan dolarını … Limited Şirketi adına …’a ödediğini ancak parayı alan … Şirketi adına …’ın sözleşmede kararlaştırılan malı teslim etmediğini, müvekkilinin parayı …’dan geri istediğini, …’ın ise şirketine 2 adet trafo için ödenen parayı başka işleri için kullandığını, parayı 09/03/2010 tarihine kadar geri ödeyeceğini, eğer bu tarihe kadar ödeme yapmazsa aylık %15 faiz oranıyla geri ödeme yapacağını, yapılan sözleşmeyle taahhüt altına girdiğini, parayı alan …’ın şirketi adına malı teslim edemeyince, yapılan sözleşme ile almış olduğu parayı başka işleri için kullandığını ve söz konusu parayı bizzat ödeyeceğini dile getirdiğini, müvekkilinin davalı taraf … ile yapmış olduğu görüşmelerden bir sonuç alınmadığını, uzun yıllardır parayı ödeyeceğini söyleyerek müvekkilini oyaladığını, iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilinin 30.000 Amerikan doları alacağının 09/03/2010 tarihinden davanın bitiş tarihine kadar sözleşmede kararlaştırılan %15 aylık faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesini, tüm yargılama giderleri ve takdir edilecek vekalet ücretinin davalı …’ a yükletilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; satım sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle dava dilekçesinden davacı yanın husumeti kime yönelttiğinin tam olarak anlaşılamaması üzerine Mahkememizce 18/02/2021 tarihli duruşmanın (1) numaralı ara kararının (E) bendi ile davacı vekiline; ”Dava dilekçesinde davalı olarak … Şirketi adına …’ı gösterdiği, netice-i talebinde ise davaya konu sözleşme konusu bedel ile %15 aylık faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi kimden talep ettiği hususunda başka bir deyişle husumeti şirkete mi yoksa …’a mı yönelttiği hususunda Mahkememize detaylı bir açıklamada bulunması, yine davacının … şirketi mi yoksa … olduğu ve netice-i talebini de somutlaştırması için kendisine HMK’nun 119/1-ğ ve 119/2 fıkraları uyarınca bir haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın açılamamış sayılacağının ihtarına (ihtar edilemedi, tebliğ ile ihtar edilmiş sayılmasına)” dair ara karar kurulduğu, davacı vekilinin de 27/05/2021 tarihli dilekçesi ile husumeti …’a yönelttikleri, dava konusu meblağı talep eden yani davacının da … olduğunu beyan eder dilekçeyi Mahkememize gönderdiği, dava dilekçesinin ekleri kısmında yer alan arabuluculuk tutanağında ise taraf 1’in …, taraf 2’nin ise …Şirketi olduğunun görüldüğü, dolayısıyla bizatihi … ve …’nun taraf oldukları bir arabuluculuk anlaşamama tutanağının dosyamızda bulunmadığı, başka bir deyişle … aleyhine arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak …’a yönelik arabuluculuk yoluna başvurulduğuna dair tutanağın dosyamızda yer almadığı ve dava konusu alacak talebi bakımından da zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğu anlaşılmıştır. Bu husus dava şartı olup, dava şartları mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınırlar. Yukarıda izah edilen gerekçe ile Mahkememizce davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 3.842,44-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 3.783,14-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸