Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/533 E. 2021/725 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2021/721

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili … Ltd. Şti.’nin maliki bulunduğu … plakalı … marka kamyon tipi aracın sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeyken, … Projesinde döküm sahasında 12/06/2016 tarihinde saat 14:15 civarında hafriyat aldığı esnada … sevk ve idaresindeki … tescil plaka nolu … marka iş makinesinin palet kaydırması sonucunda sol taraftan çarpması ile meydana gelen kaza sebebiyle hasar gördüğünü, hadisenin meydana gelmesi akabinde derhal karşı taraf sigorta şirketi ile irtibata geçildiğini ve hasar ihbarında bulunulduğunu, yapılacak prosedür işlemlerin koordineli olarak yerine getirildiğini, işbu kazanın oluşumunda … tescil plaka nolu iş makinesi sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK hükümlerini ihlal ettiği ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, keza kaza sonrası tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, müvekkili aracın hafriyat almak için beklediği sırada karşı taraf iş makinesinin çarpması neticesinde işbu kazanın meydana geldiğini, müvekkili aracında oluşan hasarın 30.048,89-TL miktarında olduğunu, dava konusu kazanın …Projesinde döküm sahasında meydana geldiğini, kazaya neden olan … tescil plaka nolu … marka iş makinesi, … numaralı Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … Sigorta A.Ş tarafından sigorta edildiğini, sigortalı araçta oluşan hasarın poliçeden karşılanması için 10.09.2019 tarihinde başvuru ile talep edildiğini ancak söz konusu başvuruya bugüne kadar olumlu yada olumsuz bir cevap verilmediğini, bu sefer de dava şartı olarak … sayılı dosya üzerinden arabuluculuğa başvurulduğunu ancak 20.12.2019 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere yine herhangi bir anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin daha önce …Ltd ünvanına sahip olup ilgili ruhsatname de bu şekilde kayıt bulunduğunu, ilgili ortaklar kurulu kararı ile yapılan unvan değişikliğinin 29/08/2018 tarihinde tescil edildiğini beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenmek üzere, trafik kazasında müvekkilin uğramış olduğu maddi zararlarının tazmini için şimdilik 1.000,00-TL miktarındaki tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili 06/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle davacının dava dilekçesinde kaza tarihini hatalı yazdığını, davaya konu kazanın 12/06/2019 tarihinde gerçekleştiğini, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere 12/06/2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı iş makinesinin, 18/07/2018 başlangıç 18/07/2019 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … A.O. adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 36.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, huzurdaki davaya konu talep için dava öncesi müvekkili şirkete 10/09/2019 tarihinde başvuru yapıldığını ve konu hasar sebebiyle müvekkili şirket nezdinde … nolu hasar dosyasının açıldığını, yapılan başvuru sonrası gerekli incelemelerde kazanın karayolu dışında meydana geldiğinin tespit edildiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen karayolu tanımına uymayan yerde kazanın meydana gelmesi sebebiyle Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi bakımından teminat harici olarak değerlendirilerek müvekkili şirket tarafından talebin haklı nedenle reddedildiğini, poliçe teminatı kapsamına girmemesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili şirketin sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi sonrasında da davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının ve maddi zararın tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek; karayolu dışında kazanın meydana gelmesi ve trafik poliçesi teminat haricinde olması sebebiyle davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili 11/08/2021 tarihli cevap dilekçesinin ıslahını içeren dilekçesinde ve özetle; davacının ıslah dilekçesi ile 29.048,00-TL’lik kısım için zamanaşımı def’inde bulunduklarını, ziraya davaya konu kazanın 12/06/2019 tarihinde meydana geldiğini, KTK md.109’a göre öngörülen zamanaşımı dolmuş olup dava tarihi itibariyle talep edilmiş olan 1.000,00-TL’lik kısım dışında kalan ve ıslahla talep edilen 29.048,00-TL’lik kısmın zamanaşımına uğradığını, işbu sebeple davacının ıslahla talep etmiş olduğu miktar yönünden davanın reddi gerektiğini, buna ek olarak davacının dava dilekçesinde davasının belirsiz alacak davası olduğuna ilişkin bir beyanda bulunmadığı gibi ”fazlaya ilişkin haklarımız saklı kaydıyla” demek suretiyle davanın kısmi dava olduğunu ortaya koyduğu” beyanla davacı vekili tarafından ıslah edilen 29.048,00-TL’lik kısım için zamanaşımı uğradığından reddine, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi tazminat talepli eda davasıdır.
HMK’nun 320.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davaya konu kazanın karayolu olan bir yerde meydana gelip gelmediği, karayolunda meydana gelmiş ise dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, 34 RS 6287 plakalı araçta kaza sonucu meydana gelen gerçek hasar tutarının ne olduğu, davacının davalıdan alacağının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin İTO kaydı, hasar dosyası, trafik ve tramer kayıtları celbedilerek dosya arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 24/12/2020 tarihli duruşmasının (7) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre yukarıda tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde GÜNSÜZ OLARAK mahkememizce re’sen seçilecek kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına “dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi… tarafından tanzim edilen 24/07/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; … plakalı kamyon sürücüsü …’ın maddi
hasarlı trafik kazasında kusursuz olduğu, … plakalı iş makinesi sürücüsü …’in maddi hasarlı trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı kamyonda meydana gelen hasarın incelenmesi neticesinde; davacı şirketin maliki bulunduğu … plakalı kamyon ile 12/06/2019 tarihinde karayolu kapsamı içerisinde kabul edilen ve karayolu ile bağlantısı bulunan yeni havaalanı yapımındaki çalışma alanı içerisinde meydana gelen kaza nedeni ile aracın hasar gördüğü, davalı sigorta şirketi olayın karayolu kapsamı dışında kalan alanda meydana geldiği aracın
hasarının trafik poliçesi kapsamında olmadığı bu nedenle hasarın red edildiği, hasar ekspertiz raporu ile aracın onarımı yapılan ÜÇEL otomotiv tarafından tespit edilen hasar miktarının aynı olduğu, ancak sigorta eksperi tarafından tanzim edilen hasar ekspertiz raporunda hasar indirimine gidildiği, ancak bunu sigorta şirketi kabul etmediğinden dolayı, dosya içerisinde mevcut bulunan aracın hasarlı resimleri incelendiğinde, kaza tespit tutanağında belirtilen kaza ile bu hasarın uyumlu olduğu, araçta toplam KDV dahil yedek parça, onarım ve işçilik olmak üzere 30.048,00-TL(otuzbunkırksekiztürklirası) hasar tespit edildiği, tespit edilen hasar miktarının piyasa şartları ile uyumlu kadri maruf olduğu kanaatini bildirir rapor olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 05/08/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak açılan davalarının bilirkişinin hazırladığı rapor uyarınca fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla taleplerini arttırarak davanın kabulü ile 30.048,00-TL alacağının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 04/11/2021 tarihli duruşmasının ara kararında; ”Davalı vekilinin zaman aşımı itirazının davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açtığı Mahkememizce tespit edildiğinden ve davaya konu kaza tarihinin 12/06/2019 olduğu anlaşıldığından KTK md.109 gereğince reddine” karar verildi. Tefhimle açık yargılamaya devam olundu.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; dava konusu kazanın meydana gelişinde davalının sigortalısına ait … plakalı iş makinesi sürücüsü …’in %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasarın teknik bilirkişi raporunda detaylandırıldığı üzere toplam KDV dahil yedek parça, onarım ve işçilik olmak üzere 30.048,00-TL(otuzbunkırksekiztürklirası) olduğu, tespit edilen hasar miktarının piyasa şartları ile uyumlu kadri maruf olduğu, ayrıca olayın meydana geldiği alanın 2918 sayılı KTK kapsamında bulunan Karayolu Bağlantısı bulunan Havaalanı çalışma alanı içerisinde meydana geldiği tespit edildiğinden davalı Sigorta Şirketi’nin bu zarardan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi kapsamında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 05/08/2021 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile 30.048,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tazminat tutarına, sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren sekiz iş günü sayılmak suretiyle tespit edilen 23/09/2019 tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE; 30.048,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 23/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.052,57-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL ve 500,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 554,40-TL’nin mahsubuna, bakiye 1.498,07-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.507,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 başvuru harcı, 554,40-TL peşin harç ve tamamlama harcı toplamı, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 115,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.523,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.04/11/2021

Katip
¸

Hakim
¸