Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2022/763 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/403 Esas
KARAR NO : 2022/740

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2015
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin eşi …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile diğer araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karışmış olduğu çift taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkilinin müteveffa …’ın eşi olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracı kullanmakta olan müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde 6/8 kusurlu, … plakalı aracı kullanmakta olan …’in ise kazanın oluşumunda 2/8 kusurlu bulunduğunu, bu durumun … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, kazaya ilişkin kusur dağılımında müvekkilinin eşi … asli kusurlu bulunmuş olsa dahi Yargıtay HGK’nın 22/02/2011 tarih, 2011/17-787 Esas ve 2012/92 Karar sayılı ilamı gereğince müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığının tartışmaya yer vermeyecek biçimde açık olduğunu, müvekkilinin müteveffanın desteği ile geçimini sağladığını, ayrıca davalı sigorta şirketlerinden müvekkilinin yapmış olduğu cenaze ve defin masraflarını talep ettiklerini beyanla davanın kabulü ile davalılardan destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin masrafları olarak aktüer hesabı yaptırılması ve kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile 5.000,00-TL tutarındaki belirsiz alacağa ilişkin maddi tazminatın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/07/2015 tarihli dilekçesi ile faizin avans faizi olduğunu belirtmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … hesabı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafın dava konusu kaza ile ilgili olarak davadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunduğunu ve davacıya 15/05/2015 tarihinde 22.613,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını ve davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili kurumu ibra etmiş olması nedeniyle işbu davanın açılmasının hukuken geçerli olmadığını, davanın reddi gerektiğini, KTK’nın 111.maddesine göre davacının imzalamış olduğu ibranamenin geçersiz olabilmesi için Mahkemenin tespit edeceği maluliyet tazminatı ile ibranamede belirtilen miktar arasında fahiş farkın olması gerektiğini, cenaze ve def’in masraflarının müvekkili kurumdan talep edilemeyeceğini, şayet aleyhe bir tazminata hükmedilecek ise tazminat miktarına konu olacak olan aktüer raporun, taraflarınca ibraz edilen aktüer raporunun düzenlenme tarihi ile aynı olacak şekilde tanzim edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, zararın tespit edilebilir olması gerektiğini, yapılacak yargılama sonucunda aleyhlerine karar verilmesi halinde, SGK’nın ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Huzurdaki davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, yine huzurdaki davanın Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarının A.6.b ve A.6.d maddeleri gereğince reddi gerektiğini, davacının desteği olan …’ın dava konusu trafik kazasında kendi kusuru ile vefat etmiş olduğundan davacının da tazminat talep hakkının bulunmadığını, davacının üçüncü kişi olarak dava açmasının mümkün olmadığını HGK kararının anayasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte huzurdaki dava Ticaret Mahkemesinin görevleri içinde yer almamakta olup davanın görev yönünden reddi gerektiğini, kabul beyanı olmamak üzere müvekkilinin sigortalısının -… plakalı aracın sürücüsü- kusuru ile poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, müvekkili kurumun davadan önce temerrüdü gerçekleşmediğinden faiz başlangıç tarihinin kaza tarihi olmasını kabul etmediklerini, davacının cenaze ve defin gideri talebinde bulunamayacağını beyanla davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddini, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarının A.6.b ve A.6.d maddeleri gereğince reddini, görev itirazının kabulü ile davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir,
KANITLAR /
… 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celbedilmiş, davacının ve davacıların desteğinin sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları, hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kayıtları, tramer kaydı taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı vekili 28/12/2015 tarihli dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davacının desteği …’ın ise vefat etmeden önce asgari ücretle çalıştığını beyan etmiştir.
…. 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; müteveffaların … ve …, katılanların …, … ve …, mağdurun …, sanığın …, sanığın üzerine atılı suçun ”Taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” olduğu ve Mahkemenin 28/04/2011 tarihli kararı ile ”Sanığın üzerine atılı suçtan neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, …sanık hakkında belirlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiş ve verilen işbu kararın itiraz edilmeden 06/05/2011 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 23/05/2016 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dava dosyasının kusur bilirkişisi …, aktüer bilirkişi …’e tevdii ile davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasının istenilmesine” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Aktüer Hesap Uzmanı …ve Trafik bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 11/10/2016 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
Kusur yönünden değerlendirmede;
A)Davalı taraf sürücüsü …’in olayda %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu,
B)Davacı taraf murisi müteveffa sürücü …’ın olayda %75 oranında asli derecede kusurlu olduğu
Destekten Yoksunluk Tazminatı yönünden;
Dava dosyasında mevcut ve özellikleri yukarıda sıralanan bilgi ve bulgularla 03/06/2005 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasında ölen … d.lu …’ın değerlendirme bölümünde gerekçeleriyle izah olunduğu üzere fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak asgari ücret miktarı üzerinden destekten yoksunluk tazminatından faydalanacak hak sahibi eşi … yönünden işlemiş, işleyecek ve pasif dönem gelirinden hak sahibine yansıyacak destek oran ile süreleri doğrultusunda hesap tarihi itibarıyla güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarardan, kusur iskontosu yanında, kendisine … Hesabı tarafından yapılmış ödemenin güncel miktarının tenzili sonunda, davalı tarafından yapılmış ödemenin hak edişinden/destekten yoksunluk tazminatından 8.561,00-TL fazla olduğu/fazla ödeme yapıldığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 16/01/2017 tarih, 2015/531 Esas ve 2017/21 Karar sayılı ilamı ile; ”Davacının davasının reddine” karar verilmiş, işbu kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40.Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarih, 2019/414 Esas ve 2020/270 Karar sayılı ilamı ile; ”Davacı vekili istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2020/403 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 19/11/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın aktüer bilirkişine tevdii edilerek BAM kararı da gözetilerek yeniden hesaplama yaparak dosyaya ek raporunu sunmasının istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda bilirkişi … tarafından tanzim edilen 21/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava dosyasında mevcut ve özellikleri yukarıda sıralanan bilgi ve bulgularla 03.06.2005 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasında ölen 1949 doğumlu …’ın değerlendirme bölümünde gerekçeleriyle izah olunduğu üzere fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak asgari ücret miktarı üzerinden destekten yoksunluk tazminatından faydalanacak hak sahibi eşi… yönünden işlemiş, işleyecek ve pasif dönem gelirinden hak sahibine yansıyacak destek oran ile süreleri doğrultusunda hesap tarihi itibarıyla güncelleştirilerek peşin sermaye değerine dönüştürülmüş zarardan, kusur iskontosu uygulanmadığı, kendisine … Hesabı tarafından yapılmış ödemenin güncel miktarının tenzili sonunda, davalı tarafından yapılmış ödemenin hak edişinden/destekten yoksunluk tazminatının 36.271,00-TL bakiye tazminatının hesaplandığı, hesaplanan tazminata faiz uygulamasının Mahkemeye ait bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 10/02/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde ve özetle; davacı… için belirsiz alacak davası olarak açılan maddi tazminat taleplerini, davacı için 5.000-TL olarak belirtilen destekten yoksun kalma maddi tazminatının tümünü 36.271,00-TL olmak üzere toplamda 31.271,00-TL arttırarak toplamda 36.271,00-TL’ye yükselttiklerini, 36.271,00-TL maddi tazminatı kaza tarihindeki sigorta limitleri dikkate alınarak haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememiz 24/03/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Dosyanın aktüer bilirkişisi …’ya tevdii edilerek BAM kararı da gözetilerek yeniden hesaplama yaparak dosyaya ek raporunu sunmasının istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda bilirkişi …tarafından tanzim edilen 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … Hesabı tarafından yapıları ödemenin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihi esas alınarak yapılacak hesaplamada yapılan ödemenin yapıldığı tarihte yürürtükte olan ZMMS Genel Şartları ve kaza tarihinin 03.06.2005 yani genel şartların yürürlüğe girdiği 01.06.2015 tarihinden ÖNCE, ödemenin de 15.05.2015’de yani Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından ÖNCE gerçekleştiği dikkate alınarak PMF-1931 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetimine göre hesaplama yapıldığı, KTK’nın bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan Yargıtay 4.Hukuk Dalresi’nin 27.09.2021 tarih, 2021/4391E., 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, … Hesabı tarafından 15.05.2015 tarihinde davacı eş …’a 22.613,00-TL ödendiği, yapılan ödemenin davacının hesap tarihine göre hesaplanan zararından ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında %9 yasal faiz oranında güncellenerek tenzil edildiği, müteveffanın payının hesaplanarak ayrıldığı, Ödeme tarihine göre değerlendirildiğinde; Davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş …’ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 72.161,02-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %31,34 oranında karşılandığı, davalılarda … Hesabı’nın %25 kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş …’ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 18.040,26-T1L olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %125,35 oranında aşarak karşılandığı, davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından yapıları ödeme olmadığı, Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde; davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş …’ın hesaplanan zararının 181.831,13-TL, davalılarda … Hesabı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde bakiye destekten yoksunluk zararının 144.971,94-TL olduğu, yapılan ödeme ile ödeme tarihi itibariyle … Hesabı açısından %25 kusur oranı dikkate alındığında … Hesabı yönünden hesaplanan zararın %125,35 oranında aşarak karşılandığı tespit edildiğinden, hesap tarihi itibariyle davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen zarardan davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında %9 yasal faiz oranında güncellenerek tenzili sonrası bakiye 144.971,94-TL zararın daha önce ödeme yapmayan davalı Hür Sigorta A.Ş. ‘nin olay tarihi itibariyle cari teminat limiti dâhilinde kaları kısmanın 50.000,00-TL olduğu, cenaze giderleri yönünden hesaplamanın uzmanlık alanım dışında olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları, dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 29/09/2022 tarihli ıslah dilekçesinde ve özetle; 5.000-TL tutarında (4995-TL destekten yoksunluk tazminatı ve 5,00-TL cenaze ve defin gideri) maddi tazminata dava değerini daha önceki bilirkişi raporuna istinaden 36.271,00-TL’ye yükseltildiğini, şimdi ise dava miktarının, belirsiz alacak davası ve değer arıtırım müessesi kapsamında değişen bilirkişi raporu sebebiyle, toplamda 50.000,00-TL’ye arttırılması zarureti doğduğunu, 50.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile kabul edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Dava, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 vd. maddeleri ile 97 maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.Maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı talepli eda davasıdır.
HMK’nın 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin gideri talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu ve bunun davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanunun 53/3 maddesi uyarınca haksız fiil sonucu ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini talep hakları vardır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde; ” Bu Kanunun 13’üncü maddesi, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21.12.1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur. Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, …” başvurulabileceği öngörülmüştür.
Anılan düzenlemeler, toplanan deliller, BAM kararı ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının desteği olan …’ın vefatı ile neticelenen dava konusu olayda davacının desteği müteveffa sürücü …’ın %75 oranında asli derecede kusurlu olduğu, diğer sürücü Mustafa Bilgin’in ise %25 oranında tali derecede kusurlu olduğu, Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda BAM kararı da gözetilerek ödeme tarihine göre değerlendirildiğinde; davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş …’ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 72.161,02-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %31,34 oranında karşılandığının tespit edildiği dolayısıyla ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan bu bedel ile davalı … Hesabı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olduğu tespit edildiğinden davalı … Hesabı’nın sorumluluğunun devam ettiği, Rapor/Hesap tarihine göre değerlendirildiğinde de; davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplama sonucu tespit edilen zarardan davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında %9 yasal faiz oranında güncellenerek tenzili sonrası bakiye 144.971,94-TL zararın daha önce ödeme yapmayan davalı … Sigorta A.Ş.’nin olay tarihi itibariyle cari teminat limiti dâhilinde kaları kısmanın 50.000,00-TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi başlığında sadece davalı … Sigorta A.Ş’yi gösterdiği nazara alınarak davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden ıslah dilekçesinde talep edilen miktar, davalı … Hesabı yönünden ise talep arttırım dilekçesinde talep edilen miktar nazara alınarak davalıların bu zarardan 2918 Sayılı Kanunun 91 ve 97.maddeleri, yukarıdaki açıklamalar ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla Mahkememizce davacının maddi tazminat davasının 29/09/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden kabulü ile, 50.000,00-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte -davalı … Hesabı’nın bu tutarın 36.271,00-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla- davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin davalı … Hesabı yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜ K Ü M /
1-Davacının maddi tazminat davasının 29/09/2022 harçlandırma tarihli dilekçe ile talep edilen tutar üzerinden KABULÜ İLE, 50.000,00-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte -davalı … Hesabı’nın bu tutarın 36.271,00-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla- davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin davalı … Hesabı yönünden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.415,50-TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 27,70-TL, tamamlama harcı 107,00-TL ve tamamlama harcı 64,00-TL olmak üzere toplam olan 198,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.216,80-TL karar ve ilam harcının davalılardan -davalı … Hesabı’nın işbu miktarın 2.477,67-TL’sinden sorumlu olması kaydı ile- tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4- … Hesabı yönünden; red miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Hesabı’ na verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, peşin harç ve tamamlama harçlarının toplamı olan 198,70-TL, 1.575,00-TL bilirkişi ücreti ve 525,95-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.327,35-TL yargılama giderinin davalılardan -davalı … Hesabı’nın işbu miktarın 1.722,24-TL’sinden sorumlu olması kaydı ile- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip
¸

Hakim
¸