Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2021/761 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/53 Esas
KARAR NO : 2021/761

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … bölgesinde elektrik, elektronik ve kamera sistemleri alanında malzeme alım satım, işçilik, montaj işleri yapan tanınmış bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, belirli aralıklarla işler yaptıklarını, 21.12.2016 tarih ve 5.075,31.-TL bedelli cari hesabın davalı tarafça ödenmemesi üzerine ihtilaf oluştuğunu, davalı firma ile iyi niyetli olarak bir çok kez görüşüldüğünü ancak herhangi bir sonuç elde edilemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhinde … 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, itiraz neticesinde de takibin durduğunu, davalı şirketin itirazının haksız ve hukuksuz olduğunu, ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile haklılıklarının ortaya çıkacağını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin otuz yılı aşkın süredir bilgisayar, donanım ve buna bağlı teknoloji ürünlerinin tedariği, malzeme alım satımı, montaj kurulum işlerini yapan kendi sektöründe tanınmış bir firma olduğunu, taraflar arasında haksız icra takibine konu cari hesabın oluşmasına sebep olacak bir ticari ilişkinin hiçbir şekilde olmadığını, müvekkili firmaya dava dışı … Ltd. Şti. tarafından verilen siparişlerin tedarik edilip, yine aynı firmanın yetkisi olarak kendini tanıtan …isimli kişinin mailinde belirttiği teslimat adresi olan davacı firmaya 26.10.2016 ve 27.10.2016 tarihlerinde teslim edildiğini, müvekkili firma tarafından 18.10.2016 tarihli fatura ile dava dışı şirkete toplam borcun fatura edilerek bildirildiğini, yine dava dışı … A.Ş. Tarafından müvekkili şirkete gönderilen 19.10.2016, 26.10.2016 tarihli faturalar gönderildiğini, faturalarda teslimat adresinin davacı firmanın adresi olduğunun açıkça görüleceğini, davacı firmanın iddia ettiği ve haksız takibinde talep ettiği alacağın oluşabilmesi için müvekkili firma ile aralarında bir ticari ilişki olduğunu ispatlaması gerekirken herhangi bir ticari ilişki oluşmadığını ve bu sebeple davacı firmanın talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, dava dışı …’ın 08.10.2015 tarihinde ..’in ortaklık ve müdürlüğünden ayrıldığını, …’ın … adına satın alma işlemlerini yapıp bu malzemeleri davacı firmaya teslim ettirerek müvekkili firmayı adeta bir tuzağa düşürdüğünü, dava dışı …’e fatura kesen ve alacaklı olan müvekkili firmanın, davacı firmaya teslim ettiği ürünlerin alacağına ilişkin … 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, hal böyleyken ürünleri teslim alan davacı firmanın ödemeye ilişkin hiçbir dekont veya fatura sunmadığını ve bahsi geçen ürünleri teslim aldığını, müvekkili firmanın …’in sevk adresi olarak belirttiği davacı firmanın kargo yapmaktan başka davacı firma ile ne ticari ne de hukuki bir ilişkisi olmadığını, davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 19. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacının, davalı/borçlu aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 6.899,81.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya/borçluya 05.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekilinin 05.08.2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2016 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20/11/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davalı şirkete ait 2016 yılı Ticari Defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK’nın hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini TTK’nın hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin icra takip tarihi olan 30.07.2019 tarihi itibariyle yapmış olduğu fazla tahsilattan kaynaklı olarak davacı şirkete 5.075,33.-TL (27.300,00.-TL – 22.224,67.-TL) borcunun bulunduğu, davalı şirketin icra takip tarihi olan 30.07.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı tarafın 5.075,33.-TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 30.07.2019 tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında (değişen oranlarda) avans faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça defter ve kayıtların …’de muhafaza edildiğinden bahisle yerinde inceleme yapılması talep edilmiş, talep kabul edilmiş ancak talimat masrafları ve bilirkişi ücreti için belirlenen tutar delil avansı olarak verilen kesin süre içerisinde yatırılmamıştır.
Davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/09/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalı şirketin kur farkı faturası düzenlemediğinin görüldüğü, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğu üzere davalı şirketin davacı şirkete 5.075,33.-TL borcunun bulunduğu, borç yönünden kök raporda yer alan görüşünü aynen muhafaza edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında açık hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip açık hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı açık hesaptan kaynaklı alacağını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı şirkete ait 2016 yılı Ticari Defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK’nın hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini TTK’nın hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin icra takip tarihi olan 30.07.2019 tarihi itibariyle yapmış olduğu fazla tahsilattan kaynaklı olarak davacı şirkete 5.075,33.-TL (27.300,00.-TL – 22.224,67.-TL) borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Anılan bu tespitler kapsamında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın açık hesaptan kaynaklandığı, davacı yanın tarafına düzenlenen faturalara karşılık olarak davalı şirkete toplam 27.300,00-TL tutarında kredi kartı ile ödeme yaptığı, davalı yanın da yapmış olduğu kredi kartı tahsilatlarını ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, davalı yanın yapmış olduğu fazla tahsilattan kaynaklı olarak davacı yana 5.075,33-TL borcunun bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalının borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve takip öncesinde faiz istenemeyeceği, davacının alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ve bu bağlamda işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK’nın 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibine yaptığı itirazın 5.075,31 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 5.075,31 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 346,69.-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 83,34.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 263,35.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 83,34.-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 800,00.-TL bilirkişi raporu masrafı, 187,00.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.041,40.-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 766,03.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 275,37.-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam 1.050,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 1.824,50.-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Samsun Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 970,95.-TL’sinin davalıdan, 344,05.-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır