Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2022/289 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/524
KARAR NO : 2022/289

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası kapsamında sahte senet tanzim etmek suretiyle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takipte alacaklı görünen şahıs ile hiçbir ticari ilişkisi ve borcu olmadığını, takibe dayanak yapılan evrakın davacı tarafça sahte olarak tanzim edildiğini, takipte alacaklı olarak görünen …’ın bahse konu kooperatifin eski başkanı olduğunu, müvekkilinin ve daha bir çok mağdur kooperatif üyesinin imza beyanlarının yer aldığı A4 kağıdının “BEYAN EDENİN” ibaresini taşıyan kısmı da dahil yukarı kısmını kestiğini, sayfanın orta kısmında yer alan “Adı Soyadı:” , “Adresi:” , “Telefon:” yazılı kısım ile sayfanın en altında yer alan ve 3 adet “imza” ibarelerinin ve imzaların yer aldığı kısım arasındaki boşluğa, bono metninde yer alan unsurları borç ve vade tarihlerini ve sair unsurları yerleştirerek aslında tatbiki imzaları gösteren belgeyi, üzerinde sahtelik fiilleri uygulamak suretiyle sahte bonoya dönüştürüldüğünü, davalı hakkında … 6. Ağır Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile kamu davacı açıldığı, icra dosyasında halihazırda yatırılan 15.000,00 TL teminat mukabilinde Mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde icra dosyasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden tedbir karar verilmesini, davalarının kabulünü takibe konu sahte senedin iptaline, kötü niyetli davalı alacaklı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı 04/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; … İli … İlçesi 1569 Ada 2 parsel 02/05/2013 İnşaat Ruhsat onayı 142 Ruhsat Nolu İnşaat Ruhsatları ile binbir türlü sıkıntıları aşarak 2017 yılı başlarında ekte sunulan teknik bilirkişi raporlarla …İnşaatın yüklenici firma ile %95 tamamlanıp inşaatla ilgili bütün edimleri yerine getirerek teslim edildiğini, iyi niyet doğrultusunda dairelerin paralarını tamamen alamadan üyelerin ileride çeşitli sıkıntılar yaşamamaları için dairelerine İpotek koymadan koydurmadan senetler mukabilinde kendilerine teslim edildiğini, üç yıldan beri Asliye Hukuk, İcra Hukuk, İstinaf Mahkemeleri, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi davaları reddedildiğini, …Ağır Ceza Mahkemesi … E. Sayılı dosyanın duruşmasının devam ettiğini, herkesin sebepsiz yere daire sahibi olarak zenginleştiğini, maliyetin belli olduğunu, kimin ne para ödediği ve borcun da belli olduğunu, mahkemeye sunulan bütün bilirkişi raporlarına itiraz ettiklerini, bu raporların incelenmesi istenen hususların huzurdaki davada yeri olmadığına ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini aksi halde senedin sahte olarak düzenlenme iddiasının incelenmesi için Jandarma Kriminal, Adli Tıp veya Emniyet Müdürlüğü Kriminal kurumlarından birine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası, … 30. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası, … 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … 11. Sulh Ceza Hakimliği’nin …D.İş sayılı dosyası, … Vergi Dairesi’nin 26/03/2021 tarihli yazı cevabı ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 11/11/2021 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Adli Tıp Öğretim üyesi … tarafından hazırlanan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu … E. Sayılı dosyaya konu olan 05/02/2015 düzenleme tarihli 05/05/2015 ödeme tarihli 150.000 TL bedelli bononun eninin beyaz A4 kağıdından kesilerek oluşturulduğu, alt kenar ölçülerinin A4 kağıt ölçüsü ile uyumlu olduğu, belgenin matbu basım orjinal bir senet olmadığı, bononun üst kısmındaki Adı Soyadı, Adresi ve Telefon (ev, İş, GSM) yazıları ile belgedeki diğer metinlerin farklı yazı tipi ile yazılmış olduğu, bilgisayar ve ekipmanı aracılığı ile oluşturulmuş yazılarla orantılı olmadığı, imzaların yazılarından daha büyük olduğu saptandığından, söz konusu belgenin …’un imzalarından yararlanılarak farklı bir belgeden dönüştürülmek sureti ile oluşturulduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden dolayı İİK’nın 72/1. maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespitine istemine ilişkindir.
… 30. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede, takip alacaklısı … tarafından takip borçlusu … aleyhine, keşidecisi …, lehdarı … olan, 05/02/2015 düzenleme, 05/05/2015 ödeme tarihli, 150.000,00 TL bedelli senet dayanak yapılarak toplam 195.795,21 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 24/04/2018 tarihinde takip başlatıldığı, 27/04/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
… 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının …, davalısının … olduğu, takibin iptali davasında 09/07/2019 tarihinde davanın reddine dair karar verildiği görüldü.
… 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı …’un da müştekiler arasında, davalı …’ın ise sanık olarak yer aldığı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı açılan kamu davasının derdest olduğu anlaşıldı.
Tarafların uyuşmazlık noktaları, keşidecisi …, lehdarı … olan, 05/02/2015 düzenleme, 05/05/2015 ödeme tarihli, 150.000,00 TL bedelli senetin sonradan oluşturulup oluşturulmadığı, davacının davalıya bu senet nedeniyle borçlu olup olmadığı ve davacı tarafın İİK’nun 72/5. Maddesi uyarınca tazminat talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
TMK’nun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” HMK’nun 190. maddesi gereğince de, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Menfi tespit davalarında da, HMK’nın ispata ilişkin genel kuralları geçerlidir. Bu davalarda davacı taraf, borçlu olmadığını iddia ettiğine göre, olumsuz bir durumun ispatı mümkün olmadığından, kural olarak ispat yükü alacaklıya aittir. Başka bir ifade ile, menfi tespit davasında hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü alacaklıdadır. Bununla beraber, davacının iddiasına göre ispat yükünün yer değiştirmesi de mümkündür. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel ilişkiden doğan talep hakkına ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. (HGK’nun 2011/19-473 Esas 2011/607 Karar 2003/19-781 Esas 2003/768 Karar sayılı ilamları) Bu nedenle kambiyo senetleri hakkında açılan menfi tespit davalarında, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile senet metnindeki borç sebebi karşılaştırılarak, ispat yükünün kime düşeceği belirlenir.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Kambiyo senedinin bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü kambiyo senedinin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu, senedin varlığını kabul etmekle birlikte bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir. (Yargıtay HGK’nun 2017/19-821 E-2019/58 K sayılı kararı)
Davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü dava konusu senetin sonradan oluşturulduğu ve dolayısıyla sahteciliğe ilişkin itiraz mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebilir. Dava konusu keşidecisi …, lehdarı … olan, 05/02/2015 düzenleme, 05/05/2015 ödeme tarihli, 150.000,00 TL bedelli senetin sonradan oluşturulup oluşturulmadığı konusunda senet aslı üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu belgenin …’un imzalarından yararlanılarak farklı bir belgeden dönüştürülmek sureti ile oluşturulduğu kesin olarak bildirilmiştir. … 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas, … karar sayılı dosyasında aldırılan 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporu da benzer mahiyettedir. Mahkememizce aldırılan raporun denetime açık, yeterli, objektif ve hüküm kurmaya elverişli olması ile itibar edilmiştir. Bilirkişi raporuna davalı tarafın teknik nitelikte olmayan itirazlarının da dosya kapsamı ile de örtüşmemesi de dikkate alınarak itibar edilmemiştir. Davacı tarafın üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği, dava konusu edilen senetin davacının imzalarının yer aldığı başka belgelerden faydalanılmak suretiyle sonradan oluşturulduğu davacı tarafça davalı tarafa bu şekilde senet verilmediği hususunu ispat ettiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle davanın kabulü ile, davanın kabulü ile, davacının 05/02/2015 düzenleme, 05/05/2015 ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli alacaklısı … borçlusu … olan senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafın tazminat talebinin yönünden İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca davanın kabulü yanında davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Davacının keşideci davalının ise lehdar olarak yer aldığı senettin davalının huzurunda imzalatılarak alınması gerekirken başka belgelerden dönüştürülmek suretiyle senetin oluşturulması ve bu senete dayanarak dayanarak davacı aleyhine icra takibi yapmasında davalının kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığından İİK’un 72/5. maddesi gereği 150.000,00 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, davacının 05/02/2015 düzenleme, 05/05/2015 ödeme tarihli 150.000,00 TL bedelli alacaklısı … borçlusu … olan senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline,
2-İİK’un 72/5. maddesi gereği 150.000,00 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 10.246,50 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, 2.561,63 TL peşin/nispi harçtan mahsubuna, bakiye 7.684,87 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.561,63-TL peşin/nispi harç, 54,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 41,20 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 3.357,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2022

Katip …

Hakim …