Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2021/604 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/520 Esas
KARAR NO : 2021/604

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2012
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilleri murisi …’ün 02/06/2012 tarihinde … Caddesinde karşıdan karşıya geçmeye çalışırken aniden hareket eden sürücüsü …, işleteni …, ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş.olan … plakalı minibüsün çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek murisin davacı kızı … için 30.000 TL manevi, 200 TL maddi, davacı kızı … için 30.000 TL manevi, 200 TL maddi, davacı oğlu … için 30.000 TL manevi, 200 TL maddi, davacı kızı … için 30.000 TL manevi, 200 TL maddi, davacı gelini … için 30.000 TL manevi 200 TL maddi, davacı torunu … için 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, maddi tazminat taleplerinin ise davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bu taleplerini 04/12/2012 tarihli dava dilekçesi ile 22/10/2014 ve 05/06/2015 tarihli açıklama dilekçelerinde bildirmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili 07/07/2014 tarihli beyan dilekçesinde ve özetle; Murisin davacılara destekte bulunduğunun ve davacıların desteğe ihtiyaçları olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının belirlenerek müvekkili şirketin sigortaladığı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti-kapsamı ile sorumlu olacaklarının dikkate alınması gerektiğini, davacılardan …’un evli olup, murisin desteğinin bu davacı yönünden açıklanmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Muris …’ün kazada kusurlu olduğunu, müvekkilinin sahibi olduğu minibüs şoförüne kusur yüklenemeyeceğini, ayrıca kazaya karışan …plakalı aracın … Sigorta A.Ş.tarafından yapılmış kasko sigortası bulunduğunu, bu nedenle davanın bu sigortacıya ihbarını istediklerini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 44 Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılaması sırasında yatırdığı kefalet üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istediğini, istenen tazminatları ödeyecek maddi gücü bulunmadığını ve davanın reddini istediğini bildirmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 44.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bir örneği, … 11.Sulh Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının bir örneği, hasar dosyası, nüfus kayıt örnekleri, trafik tescil kayıtları, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Davacı vekili dosyaya muris …’ün mirasçılarını gösterir veraset ilamını ve davacıların murisle olan akrabalıklarını gösterir aile nüfus kayıt tablosunu ibraz etmiştir.
Mahkememizce kusur bilirkişisi …ve aktüer bilirkişi …’nın 17/12/2015 havale tarihli raporu alınmıştır. Raporda muris …’ün kusursuz, davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, bu kusur durumuna göre davacı muris kızı … için 2.205,81 TL, davacı muris kızı … için 58.146,82 TL ve davacı muris gelini … için 7.855,23 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır.
Davacı vekili 31/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporunda açıklandığı şekilde 68.207,86 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Mahkememizin 26/05/2016 tarihli ilamı ile; ”1-Davalı … Sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere murisin davacı kızı … (…) için 2.205,81 TL, murisin davacı kızı … için 58.146,82 TL ve murisin davacı gelini … için 7.855,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta yönünden 29/11/2012 tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Murisin davacı kızı … için 5.000 TL, murisin davacı kızı … için 5.000 TL, murisin davacı gelini … için 3.000 TL, murisin davacı kızı … için 3.000 TL, murisin davacı oğlu … için 3.000 TL, murisin davacı torunu … için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine…” dair karar verilmiş, işbu kararın davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 07/10/2019 tarih, 2017/1141 Esas ve 2019/8979 Karar sayılı ilamı ile; ”…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davanın ihbar edildiği sigorta şirketi davanın tarafı haline gelmediğinden hakkında hüküm tesis edilmeyişinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı … için manevi tazminatın hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm altına alınmış olmasına göre; davacılar vekili ve davalı … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK’nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/2.) maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir…Tazminat talep hakkı olduğu kabul edilen kız çocukların reşit ve Dairemiz uygulamalarıyla belirlenen (22 ve 25) yaşın üzerinde olduğu; ölen annelerinin desteğine muhtaç olmalarını gerektiren herhangi bir ağır hastalık ya da engellerinin olduğuna dair delilin bulunmadığı; anne- babanın çocuğa destekliğinin sonsuz bir ilişki olarak kabul edilemeyeceği ilkesi dikkate alındığında, davacı kızların destek tazminatı talep haklarının bulunmadığının kabulü gerekir. Diğer yandan, ölenin eski gelini ve torununun annesi olan davacı Nevin’in çocuğuna ölenin 10 yaşına kadar bakarak destek olacağı kabulü de, hayatın olağan akışına ve desteklik kavramına aykırıdır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; maddi tazminat talep hakkı bulunduğu kabul edilen üç davacının yaşları, konumları, ölenden destek almalarını gerektiren özel bir durumları (ağır hastalık ya da engellilik vs) bulunmadığı, ölen ile davacılar arasında fiili desteklik ilişkisinin olmadığı gözetilerek maddi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı … için, eski kayınvalidesi olan …’nin ölümü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulmuş ve mahkemece 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı …’in, ölenin eski gelini olduğu ve ölenle aralarındaki manevi bağın 3 ay önceki boşanma nedeniyle kopmuş olmasının hayatın olağan akışına göre pek muhtemel olduğu; ölüm nedeniyle manevi zarara uğradığının kabul edilemeyeceği dikkate alınıp, adı geçen davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu davacı lehine de manevi tazminata karar verilmesi T.B.K. Hükümlerine göre doğru değildir…4-O halde mahkemece;davacılar …, .., … ve … anneleri olan … ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacılar yakınının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, adı geçen tüm davacıların ölenin çocuğu olduğu ve davacılar arasında manevi tazminatın miktarı konusunda ayrım yapmayı gerektirir bir durumun da bulunmadığı gözönünde tutularak; olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, adı geçen davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.Kabule göre; davacı … dışındaki beş davacı için (herbiri lehine 200,00 TL. olmak üzere) maddi tazminat istemiyle açılan dava sonunda, davacı … ve …’ın maddi tazminat talep hakkı bulunmadığı kabul edilerek hüküm tesis edildiği halde, adı geçen davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi ile davalı taraf yararına red vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, vekalet ücretine karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş. yararına; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … yararına; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine, 07/10/2019 gününde…” karar verilmiş ve dosya Mahkememizin 2020/520 Esasına kaydına yapılmıştır.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli celsesinde ”Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 07/10/2019 tarih, 2017/1141 Esas ve 2019/8979 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına” karar verilerek maddi tazminat yönünden Yargıtay ilamı ve davalı …’ın Mahkememizin 2014/584 Esas, 2016/487 Karar sayılı kararını temyiz etmediği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay ilamı, tarafların ve müteveffanın kazadaki kusur durumları ile manevi tazminatın bir ceza ve zenginleşme aracı olamayacağı ilkeleri de göz önünde bulundurularak, TBK’nun 49, 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85.maddeleri kapsamında, davacının davalılar … mirasçıları ve …’a yönelik manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulü ile, … için 12.500,00-TL, murisin davacı kızı … için 12.500,00-TL, murisin davacı kızı … için 12.500,00-TL ve murisin davacı oğlu … için 12.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalı … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kısa kararda sehven davalı … yazılması gerekirken, … yazılmış, bu maddi hata gerekçeli karar yazımında Mahkememizce HMK’nun 304/1 fıkrası uyarınca düzeltilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin 2014/584 Esas, 2016/487 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “1” numaralı bendinde yer alan; “Davalı … Sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere murisin davacı kızı … (…) için 2.205,81 TL, murisin davacı kızı … için 58.146,82 TL ve murisin davacı gelini … için 7.855,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta yönünden 29/11/2012 tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,” yönelik karar davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davalı … yönünden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizin 2014/584 Esas, 2016/487 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “2” numaralı bendinde yer alan; “Murisin davacı gelini … için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” yönelik karar davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davalı … yönünden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
– “2” numaralı bendinde yer alan; “murisin davacı torunu … için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” dair kararın davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği, diğer davalı … ve mirasçıları yönünden ise davalı …’nın temyiz talebi Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2017/1141 Esas, 2019/8979 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği ve bu ilama karşı karar düzeltme yoluna başvurulmadığı, bu nedenle davalı … ve mirasçıları yönünden de Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2017/1141 Esas, 2019/8979 Karar sayılı ilamının tarihi olan 07/10/2019 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacıların maddi tazminat istemlerinin davalılar … mirasçıları ve … A.Ş (… Sigorta A.Ş) yönünden reddine,
4-Davacı …’in manevi tazminat isteminin davalı … mirasçıları yönünden reddine,
5-Murisin davacı kızı … için 12.500,00-TL, murisin davacı kızı … için 12.500,00-TL, murisin davacı kızı … için 12.500,00-TL ve murisin davacı oğlu … için 12.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/06/2012’den itibaren yasal faiziyle davalı … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin ise reddine,
6-… plakalı minibüs üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.484,63-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 707,75-TL’nin mahsubuna, bakiye 7.776,88-TL harcın davalılar … mirasçıları ve …’dan (davalı … mirasçılarının bu tutarın 3.415,50-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı …’ün kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin, davalılar … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Davacı …’in kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin, davalılar … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Davacı …’un kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin, davalılar … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davacı …’ün kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin, davalılar … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
9-Maddi tazminat yönünden Davalı … A.Ş (… Sigorta A.Ş) kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT uyarınca 9.667,02-TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak Davalı … A.Ş’ye (… Sigorta A.Ş) verilmesine,
10-Mahkememizin 2014/584 Esas, 2016/487 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının;
– “5” numaralı bendinde yer alan; ”Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca,
Maddi tazminat talepleri yönünden 7.852,86 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (… ve … dışındaki davacılara)” yönelik karar davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden davalı … yönünden bu husus hakkında yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
11-Davacı tarafından yapılan 21,15 başvuru harcı, 707,75-TL peşin harç ve ıslah harcı, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL ve 720,85-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.449,75-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre % 31’nin ( 759,42-TL) davalılar … mirasçıları ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Davalı … A.Ş’nin yaptığı 100,00-TL Yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
13-Davalı … tarafından yapılan giderlerin kendileri üzerinde bırakılmasına,
14-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
15-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip
¸

Hakim
¸