Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/519 E. 2023/112 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/519 Esas
KARAR NO : 2023/112

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/03/2004
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11/11/1997 tarihinde davalı şirketin … Şubesinde … numarası ile hesap açtırdığını, hesabından teelefon emirleri ile hisse senedi alım satımı yaptığını, davalının … Şubesninde bazı müşterilerin hesaplarında usulsüzlükler yapıldığının öğrenilmesi üzerine teftiş başlatıldığını, müvekkilinin de Cmhuriyet Başsavcılığına suç duyurusuna bulunacağının bildirildiğini, davalı şirket yetkililerinin müvekkilinin portföyünde bulunan ve 17/08/2001 tarihide 17.117,80 TL tutarında bulunan hisse senetlerini izni ve bilgisi olmadan sattıklarını, noter marifeti ile ihtarname keşide edilmesine rağmen cevap alınamadığını, cüzi bir borç nedeniyle müvekkilinin 1.346,51 TL ödemek zorunda kaldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırdığını ve alınan bilirkişi raporu ile hesabın 4.750,00 TL’lik krediye bağlandığının belirlendiğini, müvekkilinin bilgisi ve isteği dışında tamamen usulsüz olarak kredi tahsis edildiğinin ve işlemler yapıldığının ve kredi faiz işletildiğinin belirlendiğini, müşteri olarak 11/11/1997 tarihinde okumadan imzalanan ve mevcut tek nüshası şirketçe alıkonan belgelerin hukuki geçerliliğinin olmadığını, 1999,2000 ve 2001 yılında müvekkilini izin ve talimatı olmaksızın yapılan işlemler sonucunda hesabının yok edildiğini belirterek; hesabında yapılan usulsüzlüklerin tespiti ile 01/01/2000 tarihinde müvekkiline ait mevcut portföyünde bulunması gereken … Holding, … Holding ve … Holding ve … hisse senetleri ile teslim gününe kadar hisse senetlerinin bedelli ve bedelsiz bölünmeleri ile temettü alacakları ve faizi ile birlikte aynen teslimine, aynen tesliminin mümkün olmadığı takdirde ödeme günündeki borsa değerleri üzerinden bedellerinin temerrüt tarihinden itibaren İMKB’nin aracı kurumlara uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin … Şubesi nezdinde bir hesap açtırdığını ve sermaye piyasası araçları alım-satımına ilişkin aracılık sözleşmesi, bono, tahvil ve yatırım fonu katılma belgesi alım satımına ilişkin sözleşme, … işlemlerine ilişkin sözleşme ve cari hesap sözleşmesi ile kredili menkul kıymet işlemleri sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeler imzalandıktan sonra davalı şirket nezdinde işlemler yapmaya başlandığını, hesap açılışı sırasında doldurulmayan, ancak imzalarının tamamlandığı sözleşme eklerindeki boşlukların davacının rızasına bağlı olarak sonradan doldurulmasının finans piyasası uygulamalarına ve yasal mevzuata uygun olduğunu, davacının 1996 yılında imzaladığı sözleşmeler uyarınca 2001 kadar işlem yapıldıktan sonra bugün geçersizliğini ileri sürmesinin M.K 2.maddesine aykırı olduğunu, davacının hesabında talimatsız alım satım işlemleri yapıldığı ve usulsüz olarak 17.000,00 TL kredi kullandırıldığına ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, hesabında yoğun şekilde nakit işlemi yapan ve davalı şirket şubesini sıklıkla ziyaret eden davacının nakit çekimleri için geldiği 1998-2001 yıllarında bir gün dahi hesap ekstresi istememesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hesap ekstrelerinin adresine tebliğ edildiğini ve itiraz etmediğini, davalı şirketin teftiş kurulu başkanlığınca davacının şikayeti üzerine hazırlanan inceleme raporunda, davacının iddialarının aksine herhangi bir zararının söz konusu olmayıp, davacının hesabında 7.981,90 TL sebepsiz olarak zenginleştiğinin tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; maddi tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arsında bağıtlanan sözleşme örnekleri, ödeme belgeleri dosya içine alınmış, dosya içeriği deliller ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
06/04/2006 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu yapılan 8 adet ödeme belgesi üzerindeki tahsil eden adına atılmış imzaların davacının eli ürünü olmadığı, kendisinin imzası örnek alınmak suretiyle atılmış taklit imzalar olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/06/2007 tarihli uzman bilirkişi heyeti raporununda özetle; raporun düzenleme tarihi itibariyle, davacının 01/01/200 tarihinde portföyünde bulunması gerekli olan 1.306,77 adet … ve 28.284,60 adet … hisse senetlerinin mevcut olmadığı ayrıca bu hisse senetleri ile ilgili olarak 187,30 TL temettü alacağı ve 7.735,29 TL bedelli sermaye artırımı için bedel borcunun bulunduğu, söz konusu hisse senetlerinin aynen tesliminin mümkün olması halinde ise rapor tarihi itibariyle davacı alacağının 25.171,37 TL olduğu, 1.000 adet … hisse senetlerini aynen talep etmiş ise de, bunların 04/02/2000 tarihinde davacı tarafından satıldığı ve satış bedelinin davacı hesabına alacak kaydedilmiş olması nedeniyle bu konudaki talebin yersiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 16/05/2008 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 06/06/2007 tarihi itibariyle hisse senetlerinin aynen teslimine karar verilmesi halinde davacının, aracı kurumdan 1.507,22 … ve 28.284,60 lot … hisse senedi alacağının bulunduğu, bunların aynen tesliminin mümkün olmaması halinde 06/06/2007 tarihi itibariyle davacı alacağının 26.633,03 TL olduğu, davacının talimatı olmaksızın hesabından çıkan ana para ve faiz alacağının ise 8.184,00 TL olduğu, temettü alacağı ve sermaye artırım borcu yönünden kök rapordaki hesaplamaların aynen geçerli olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen ikinci ek bilirkişi raporunda özetle; aynen teslimi gereken hisse senetlerinin temettü alacağı ve sermaye artırım borcunun ilk ek rapordaki gibi hesaplandığı, bunların aynen tesliminin mümkün olmaması halinde, davacı alacağının yine 26.633,03 TL olduğu ancak davacının talimatı olmaksızın hesabından çıkan ana para ve faiz alacağının 10.684,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı alacağının, dava tarihi itibariyle hesaplanması ve davalının mahsup işleminin değerlendirilmesi bakımından alınan üçüncü bilirkişi ek raporunda özetle; 03/03/2004 tarihi itibariyle davacının, davalı aracı kurumdan 938,18… , 7.345 lot … hisse senedi alacağının bulunduğu, bunlarla ilgili olarak 17,85 TL temettü alacağının ve 2.645,00 TL bedelli sermaye artırımı için bedel borcunun bulunduğu, aynen teslimin mümkün olmaması halinde, dava tarihi itibariyle 10.670,96 TL tutarında alacaklı olduğu, talimatı olmaksızın hesabından çıkan ana para ve faiz alacağının toplam 10.684,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/07/2009 tarihi itibariyle davasını ıslah etmiş, 2.869,05 lot …, 28.284,60 lot … hisse senedinin aynen iadesi, 187,30 TL temettü alacağı ile talimatı olmaksızın hesabından çıkan 10.684,00 TL’nin de davalı şirketten tahsiline ve müvekkilinin eli ürünü olmadan sahte imzalı makbuzlarla hesabından çıkan toplam 5.207,40 TL’nin tahsiline, temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin; 01/07/2020 tarih, 2004/223 Esas ve 2010/357 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin Mahkememiz kararını temyiz etmeleri üzerinde dava dosyası temyiz incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 14/02/2013 tarih, 2011/1939 Esas ve 2013/2591 Karar sayılı ilamı ile 04/04/2014 tarih, 2013/17389 Esas ve 2014/6641 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamlarına uyularak dava dosyası Mahkememizin 2014/234 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay ilamları doğrultusunda aldırılan 16/05/2016 havale tarihli beşinci ek bilirkişi raporunda; davacının hisse senetlerinden kaynaklanan alacağının dava tarihi itibariyle 938,18 lot … ve 7,345 lot … hisse senetlerine ilişkin olduğu, ayrıca hisse senetleri ile ilgili olarak 17.85 TL temettü alacağı ve 3.645,00 TL bedelli sermaye arttırımı için bedel borcunun bulunduğu, davacının eli ürünü olmayan 13 adet para makbuzundan kaynaklanan alacağının 5.207,40 TL olduğu, davacıya ait hesap ektresinde yer alan hareketlerle ilgili 3.230,26 TL ve 2.500,00 TL’lik alacağının bulunduğunu, ayrıca davacı hesabına çeşitli tarihlerde davalı tarafından toplam 7.981,90 TL tutarında ödemeler yapıldığı, bu miktarın davacı alacağından mahsubu gerektiği, bu mahsubun yapılması sonucunda davacının davalıya ana para olarak 671,29 TL borçlu olmasına karşılık faiz olarak 8.735,22 TL alacaklı olduğu, bu alacaktan davalıya olan borcun düşülmesi sonucunda sonuç olarak davacının davalıdan 8.063,93 TL alacaklı olduğu, davalının sebepsiz zenginleşmeye ilişkin talebinin kabul edilmemesi halinde, davacının 7.310,61 TL ana para, 28.451,46 TL faiz olmak üzere 35.762,07 TL tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin; 16/06/2016 tarih, 2014/234 Esas ve 2016/574 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin Mahkememiz kararını temyiz etmeleri üzerinde dava dosyası temyiz incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 09/01/2020 tarih, 2018/2637 Esas ve 2020/186 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak dava dosyası Mahkememizin 2020/519 Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda aldırılan altıncı bilirkişi ek raporunda özetle; dosya muhteviyatı belgeler ile Mahkememize sunulmuş kök ve ek raporlarda belirtile hususlar ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre; davalı tarafın sebepsiz zenginleşmeye ilişkin iddiasının kabul edilmesine göre davacının, davalıya ana para olarak (-) 671,29 TL. borçlu olmasına karşılık davacının, davalıdan faiz olarak 6.806,96 TL alacaklı olduğu, buna göre davacının, davalıdan toplam 6.135,67 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi ve davacının ıslah dilekçesinde, sahte imzalı olarak 13 adet makbuz ile davacının hesabından çıkışı yapılan 5.207,50 TL’nin 14/09/2001 ihtarname tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiş olması nedeniyle Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılması bakımından alınan bilirkişi yedinci ek raporunda özetle; sahte imzalı olarak 13 adet makbuz ile davacının hesabından çıkışı yapılan 5.207,50 TL’nin 14/09/2001 ihtarname tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiş olması sebebi ile Yargıtay İlamı doğrultusunda,;14/09/2001 ihtarname tarihinden itibaren 03/03/2004 tarihine kadar yapılan hesaplamanın yukarıdaki tablodaki gibi olduğu, dosya muhteviyatı belgeler ile Mahkememize sunulmuş kök ve ek raporlarda belirtilen hususlar ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre; 7.310,61 TL asıl alacak ve 25.510,23 TL faiz olmak üzere toplam 32.820,84 TL davacı alacağının bulunduğu, 7.981,90 TL asıl alacak ve 19.716,24 TL faiz olmak üzere toplam 27.698,14 TL davalı borcunun bulunduğu, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmeye ilişkin iddiasının kabul edilmesine göre, davacının, davalıya ana para olarak (-) 671,29 TL borçlu olmasına karşılık, davacının, davalıdan faiz olarak 5.793,99 TL alacaklı olduğu, buna göre davacının, davalıdan toplam 5.122,70 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin Mersin Şubesinin müşterisi olan davacının hesabında yapılan usulsüzlükler bulunduğu, bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda davalı aracı kurumdan dava tarihi itibariyle 938,18 LOT adet … ve 7345 LOT adet … hisse senedi alacağının bulunduğu, ayrıca bu hisse senetleri ile ilgili olarak 17,85-TL temettü alacağı, 3.645,00 TL bedelli sermaye artırımı için bedel borcunun bulunduğu, davacının eli ürünü olmayan 13 adet para makbuzu ile hesabından 5.207,40 TL’nin çıktığı, gerçekleştirilen bu işlemlerin bir kısmında davacının hiç imzasının bulunmadığı bir kısmında da sahte imzasının olduğu belirlendiğinden davacı hesabından çıkan 5.207,40 TL’nin davalıdan tahsili gerekiği , kök raporda belirtilen davacıya ait hesap ekstresinde yer alan haraketlerle ilgili olarak 3.230,26-TL ve 2.500,00 TL’lik alacağının bulunduğu, bu alacaklara faiz yürütülmek suretiyle hesaplama yapıldığında dava tarihinde davacının toplam 32.820,84 TL tutarında (7.310,61 TL asıl alacak,25.510,23 TL faiz olmak üzere) alacaklı olduğu, davalı tarafından nedensiz şekilde ödendiği belirtilen ve davacı açısından sebepsiz zenginleşme oluşturan 7.981,90 TL’ne da faiz yürütülmek suretiyle dava tarihi itibariyle davalının toplam alacağının 27.698,14 TL olarak hesaplandığı, takas ve mahsubu yapılması sonucunda davacının davalıdan 5.122,70- TL tutarında faiz alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur. TBK 388/3 maddesi uyarınca; faize faiz yürütülemeyeceğinden, davacının belirlenen faiz alacağı yönünden faiz yürütülmemiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
938,18 LOT … ve 7.345 LOT … hisse senetlerinin davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE,
5.122,70-TL faiz alacağının davacı yararına davalıdan tahsiline,
Fazla istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.258,32-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan (135,00 TL + 397,00 TL) 532,00-TL harcın ve davalı taraftan peşin olarak alınan 364,30-TL bakiye karar harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 362,02-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 532,00 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 10,10-TL başvurma harcı ve 3.633,50-TL bilirkişi raporu masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 3.643,60TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.704,30-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1.939,30-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 177,00-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 94,21-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 82,79-TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*