Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/163 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/502 Esas
KARAR NO :2021/163

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/09/2020
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkillerinin baba/dedeleri olan … kimlik numaralı …’ın 09.07.2019 tarihinde davalılardan … A.Ş.’ye ait … plaka numaralı aracı ile çarpması sonucu gerçekleşen kaza neticesi vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, ölen …’ın …A.Ş.’de çavuş (çalışanların sorumlusu) çalışmakta olup aylık 5.700 TL civarı geliri bulunduğunu, ölen …’a çarpan … plakalı aracın davalı … A.Ş.’ye … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığını, tahkikat sonucunda müvekkillerinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda belirsiz alacak davalarını arttırılmak ve manevi tazminata ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müteveffanın kızı … için 40,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketininin sigorta poliçesinde yazılı limiti ile sınırlı olmak üzere, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davalılardan …. A.Ş.’den müteveffanın kızı … İçin 100.000 TL,… için 20.000 TL, … için 20.000 TL olmak üzere toplam 140.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, kaza yapan aracın sahibi olan davalı … A.Ş.’nin kazaya karışan aracı olan … plakalı aracın kaydına tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … …Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle görev itirazında bulunduklarını, Davacıların yakını müteveffa …’ın vefat ettiği olayın trafik kazası/iş kazası olduğunu, ayrıca yetki itirazında da bulunduklarını, yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği … Mahkemeleri olduğunu, davacıların davası ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu sebeple yasal süresinde açılmayan davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, davacıların; belirsiz alacak davası şekliyle açmış oldukları davanın, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların davasında haksız ve kötüniyetli olduğunu, zira trafik kazası şeklinde meydana gelen iş kazasının, müteveffa … ile araç şoförü …’nun %100 yani tam ve ağır kusurlu olarak davranmalarından dolayı meydana geldiğini, olayın oluşunda, davalı müvekkil … A.Ş.’nin kusuru olmadığını, kaza sonucunda vefat eden ve davacıların yakını müteveffa …’ın ölüm sebebiyle hak ettiği tüm işçilik tazminatları (ölüm tazminatı) ve vefat tarihine kadar taahhuk etmiş ve ödenmemiş maaş vs. işçilik alacaklarının yasal mirasçılarına (Davacılardan…’e) ödendiğini, müvekkili şirketin taşeronluğunu yaptığı işin “… poliçe numaralı” “işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi” ve “… poliçe numaralı”,” İnşaat tüm riskler sigorta poliçeleri ” ile teminat altına alındığını bu sebeple ilgili sigorta şirketleri … A.Ş., … A.Ş., … SİGORTA A.Ş. şirketlerine (Üçlü ortak olarak sigortalamışlardır.) davanın ihbar edilmesini, Öncelikle, görev ve yetkisizlik kararı verilmesini, davacıların talebi zamanaşımına uğramış olduğundan davanın reddine karar verilmesini, belirsiz alacak şeklinde açılmış davanın reddine karar verilmesini, davacıların, davalı müvekkil şirket üzerine kayıtlı … plakalı araç üzerine tedbir konulması talebinin, aracın uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle reddine karar verilmesini, davacıların yakını müteveffa …’ın kendi ağır kusuru ile meydana gelen kazada yasal şartları oluşmadığından müteveffanın yakınları sıfatıyla maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceğinden, davacıların açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama masraf ve giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davaya konu … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 15/08/2018-15/08/2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davaya konu kazanın iş kazası niteliğinde olduğundan SGK tarafından ödenmesi lazım gelen değerden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davacı yanın manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadıklarını, davacı tarafın iddialarının kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece faize hükmedilmesi hainde faizin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olması gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi kapsamında işletene ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 ve devamı maddeleri ile 97 maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik Borçlar Kanunun 53/3 fıkrası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve 6098 Sayılı Kanunun 56/2 ve 2918 Sayılı Kanunun 85 maddesi kapsamında işletene yönelik manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Mahkememizin 24/09/2020 tarihli ara kararında “Tedbir konulması talep edilen … plakalı araç uyuşmazlık konusu olmadığından, ihtiyati tedbirin yasal şartları oluşmadığından davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin Reddine,” dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Trafik kaydı, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası, nüfus kayıt örnekleri, sosyal ekonomik durum araştırma tutanakları ve taraflarca gösterilen diğer deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi manevi zarar tutarının ne olduğu ve davalıların sorumluluklarının hukuki mahiyetinin ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Müteveffa …’ın çalıştığı inşaat şirketine ait … Kamyonun müteveffa …’a çarpması ve ölümü ile neticelenen ve bu olaya dayalı olarak açılan eldeki davanın trafik iş kazasından kaynaklandığı dosyamız içerisine alınan soruşturma dosyasındaki … ve …’nun beyanları ile tüm dosya kapsamından (bilgi ve belge) anlaşılmaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. İş bu dava yukarıda izah olunan ticari davaların hiç bir türünün içerisinde yer almamaktadır.
Somut olayda, davalı sigorta şirketinin sigortalısı ve … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle işleteni konumunda bulunan …. A.Ş ile davacıların desteği müteveffa … arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, nitekim … 03/03/2021 tarihli yazı cevabında da müteveffa …’ın ölümlü iş kazasına ait incelemenin devam ettiğinin bildirildiği, davacıların desteği …’ın ölümü ile neticelenen kazanın 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13.maddesi kapsamında da iş kazası olduğunun tespit edildiği, 2918 Sayılı Kanun’un 91 vd. maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısının işletenin sorumluluğunu teminat altına aldığı, somut olayda işletenin aynı zamanda işveren olduğu, ayrıca davaya konu aracın da kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, bu nedenlerle davaya bakma yetki ve görevinin İş Mahkemeleri’ne ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizce mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli … İş Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2.maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı vekili ve davalı … .. A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı,Davalı … A.Ş vekilinin yokluğunda, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı