Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/487 E. 2022/637 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/487 Esas
KARAR NO:2022/637

DAVA:İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/09/2020
KARAR TARİHİ:15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı/alacaklı müvekkili ile davalı/borçlu arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davalı tarafın, mimarlık faaliyetleri yürütmekte olup, davacı müvekkilinden döşeme malzemeleri satın aldığını, işbu alım satıma binaen müvekkili tarafından, davalıya yapılan satışa dair usulüne uygun olarak fatura düzenlendiğini, davacı müvekkilinin işbu söz konusu alım satımdan kaynaklanan bakiye alacağının mevcut olduğundan alacağının tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 03/08/2020 tarihinde icra-i takibata başlandığını, işbu takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, akabinde davalı/borçlu vekilinin 16/07/2020 tarihli itiraz dilekçesinde ”…borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz.” demek suretiyle borca itiraz ettiğini, yapılan bu itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı/borçlunun daha sonra asıl alacak olan 3.809,40-TL’yi 29/07/2020 tarihinde müvekkiline haricen ödediğini, takibe konan alacağın fer’ilerine ilişkin ise herhangi bir ödeme yapılmamış olup 761,80-TL icra-inkar tazminatı, 729,16-TL vekalet ücreti, 37,31-TL takip işlemiş faiz, 24,31-TL peşin harç, 54-40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 12,30-TL baro pulu ve 10,00-TL kırtasiye masrafı ve 19,00-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.656,08-TL alacağının mevcut olduğunu, müvekkilinin bir takım alacaklarının halen mevcut olduğundan davalı/borçlu ile anlaşabilme temennisiyle dava şartı olan arabuluculuk görüşmesinin telekonferans yolu ile 11/08/2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, lakin davalı/borçlu taraf ile anlaşma sağlanamadığını, davalı/borçlu tarafından takip konusu borcun sadece asıl alacak kaleminin haricen ödenip fer’ilerinin ödemesinden kaçılması saikiyle ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında davalı/borçlunun borca, faize ve fer’ilerine yapmış olduğu itiraz maddi dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı/borçlunun borcu, likit yani hesap edilebilir nitelikte olduğundan, borcuna haksız olarak itiraz eden davalı/borçlunun %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, asıl alacak takipten sonra ödeme ile ifa edilmişse de fer’i alacakları için takibin devamına karar verilmesi gerektiğini beyanla davalı/borçlunun davaya konu takibe yapmış olduğu kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, itirazlarında haksız ve kötü niyetli olan davalı/borçlunun alacağın %20’den az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış, tarafların ticari defterleri ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 4.861,06-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından yasal süresi içinde yapılan itiraz sonucu, icra takibinin İİK’nın 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre itirazın iptali davasının İİK’nın 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nun 320/2.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak fatura nedeniyle davalıdan bakiye alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz ve icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/02/2022 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan davalı tarafından takipten sonra ancak davadan önce takip talebindeki asıl alacağa ilişkin yapılan haricen ödeme sonucu davacının, davalıdan icra takibi fer’ilerinden dolayı alacağının bulunup bulunmadığı ile davacının takip tarihi itibariyle haklılık durumunun -davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının- tespiti için tarafların 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM … tarafından tanzim edilen 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defter kayıtlarına göre 03.07.2020 takip itibari ile davacının davalıdan 3.816,00 TL alacağının olduğu,
-Sayın Mahkemenin ara kararına rağmen davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, nazara alındığında davacının alacak kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebileceği,
-Davalı taraf adına takip ekine konulan cari hesaba davalı tarafın 16/07/2020 tarihinde itiraz ettiği ancak akabinde 29/07/2020 tarihinde takibe konu edilen asıl alacağın tamamını banka yolu ile davacı tarafa ödediği, Bu itibarla davacının takibe konu ettiği cari hesap içeriği faturaların içeriklerini kabul ettiği, söz konusu fatura içeriklerinin bedellerinin ödendiğine dair (Ödeme emrinde borçlu olmadığına dair beyanı dikkate alındığında) iddiada bulunduğu ancak gerek ödeme emrine itirazda gerekse iş bu itirazın iptali dosyasında takibe konu edilen faturaların ne şekilde ödendiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı gibi inceleme gününde de defter ve belge sunmadığı, davalının defter ve belge sunmamasına ilişkin takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil edebileceği, davalı tarafın söz konusu hizmet alımları ile ilgili iade ve/veya bedelleri 03/07/2020 takip tarihi öncesinde ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği nazara alındığında 03/07/2020 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 3.809,40 TL’si asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı, davalı tarafın TBK. m 117 uyarınca rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 03/07/2020 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, 03/07/2020 tarihli 4.861,06 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 1.051,66 TL fazla talebin söz konusu olduğu, fazlalığın takip öncesi talep edilen işlemiş faizden kaynaklandığı, bu itibarla takibin 3.809,40 TL’si üzerinden devamı ile tarafların tacir ve davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 03/07/2020 takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı 3.809,40-TL’sine 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince TCMB tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018-31.12.2019 arası %19,50; 01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020 sonrası %10,00) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı,
-Davalının takip sonrasında 29/07/2020 tarihinde (Takip itibari ile talep edilen asıl alacak miktarı kadar 3.809,40 TL) yaptığı ödemenin icra müdürlüğü tarafından yapılacak kapak hesaplamasında dikkate alınması gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibin fer’ilerine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri, davalı/borçluya 14/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı/borçlu tarafından 16/07/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edilmiş ancak akabinde 29/07/2020 tarihinde takibe konu edilen asıl alacağın tamamı banka yolu ile davacı tarafa ödeme yapılmıştır. Eldeki dava ise 07/09/2020 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip nedeniyle icra vekalet ücreti ve takip giderlerine itiraza ilişkindir. Takip konusu asıl alacağın davalı tarafından takibin açılmasından sonra fakat davadan önce ödendiği, bu hali ile davalının takip konusu asıl alacağı ödemesinin takip tarihi sonrası olması nedeniyle borcun davalının kabulünde olduğu ve davacının takip tarihi itibariyle takip başlatmakta haklı olduğu ve davacının tüm takip fer’ilerini talep hakkının bulunduğu, dava tarihi itibariyle icra dairesi hesabına yapılmış asıl alacak ödemesi bulunmadığından icra dairesinin tahsilat yapılmış gibi kapak hesabı yapıp borcun fer’ileriyle ilgili davalı borçluya muhtıra gönderme imkanı bulunmadığı, bu nedenle Yargıtay 19.HD’nin emsal nitelikteki 2012/5424 E 2012/10365 K sayılı ve Yargıtay 11 HD 2020/5103 E- 2021/6375 K. sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davadaki taleple de bağlı kalınarak Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının asıl alacağın fer’ileri (takip giderleri ve icra vekalet ücreti) yönünden iptali ile takibin anılan fer’iler yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Zira Mahkememizce davacının dava dilekçesinde talep ettiği ve takibe konan alacağın fer’ileri olarak belirttiği 761,80-TL icra inkar tazminatı, dava konusu alacağın takipten sonra fakat davadan önce ödenmiş olması ve icra-inkar tazminatının takip giderlerinden olmaması/takip alacağı başka bir deyişle asıl alacağın fer’i olmaması nedenleriyle bu alacak kalemi yönünden talep reddedilmiştir.
Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, icra inkar tazminatı İİK madde 67 uyarınca takip konusu yapılan asıl alacağa haksız itiraza ve bu itirazın mahkemece iptaline bağlanmış bir hukuki sonuç olmakla, sadece takip fer’ileri yönünden verilen itirazın iptali kararında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki talebi de reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının asıl alacağın fer’ileri (takip giderleri ve icra vekalet ücreti) yönünden iptali ile takibin anılan fer’iler yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 26,30-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen miktar yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 894,28-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 187,50-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.296,30-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %54’ünün (700,00-TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸