Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2021/779 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/48 Esas
KARAR NO : 2021/779

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili olduğu şirketin fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile müvekkili olduğu şirket taralından taraflar arasında akdedilen … Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi’nden doğan alacağa ilişkin … 26.İcra Müdürlüğü (Dosya No: … E) nezdinde davalı aleyhinde başlatılan ilamsız icra takibine karşı, davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini ve davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, icra ve iflas Kanunu’nun 257 ve devam eden maddelerine istinaden rehinle temin edilmemiş para alacağına dayanan müvekkilinin alacağını tahsil imkanının yargılama sonunda ortadan kalkmasının önlenmesi için öncelikle müvekkilinin alacağını karşılar miktarda davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine konu fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişki tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 22.07.2014 tarihli “… Hizmet Satış Sözleşmesi”ne, Cari hesap ekstresine, … 26. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasına ilişkin takip talebine, davalı tarafından … 26. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına sunulan itiraz dilekçesine, 03.12.2019 tarihli Arabuluculuk Son Tutanak aslına delil olarak dayanmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 26.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası aslı Mahkememiz dosyasına kazandırılmıştır.
… 26.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 14.266,79-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 21/08/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi …’ün 19/01/2021 tarihli raporunda; davacı …A.Ş. ile Davalı …Limited Şirketi arasında 22.07.2014 tarihinde Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davacı …A,Ş.’nın dava dönemlerini kapsayan yıllara ait tatması gereken kanuni defter ve kayıtlarının incelenmesinde bu defterlerin ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduklarını, Mahkememizin 09.10.2020 tarih 1 nolu celsesinin duruşma tutanağında taraflara 2018-2019 yılı dönemine ilişkin defter kayıtlarının bulundukları yeri bildirmesi veya mahkemeye ibraz etmeleri için inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine aksi takdirde ticari defter ve kayıtları ibraz etmekten kaçınmış sayılacağı hususunun ihtarına ( hazır olan davacı vekiline uyarı yapıldı, ihtaratın işbu duruşma tutanağının davalı tarafa tebliğ ile yapılmış sayışmasına) denilerek tebliğ edildiğini, davacı tarafın defter kayıtlarını ibraz ettiği davalı tarafın ibraz etmediğini, davacı tarafın alacağına ilişkin … 26.İcra Müdürlüğü (Dosya No: … E.) nezdinde davalı aleyhinde 08.08.2019 takip tarihinde 13.440,99 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının da icra takibine konu borca ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmuş olduğunu, davacı… A.Ş.’nin kanuni defter kayıtları incelendiğinde 08.08.2019 icra takip tarihi itibariyle Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesinden dolayı davalıdan yapılan hesaplamaya göre 13.440,99 TL alacağı olduğunu Mahkememizin değerlendirmesi bu yönde olduğu takdirde icra takip tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilebileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 22.07.2014 tarihinde Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı tarafın defter kayıtlarını ibraz ettiği davalı tarafın ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı şirkete ait 2018-2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirketin 08.08.2019 icra takip tarihi itibariyle Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesinden dolayı davalıdan yapılan hesaplamaya göre 13.440,99 TL alacağının bulunduğu tespitinde bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, tarafların belgeleri ibraz zorunluluğu 219. maddede, tarafların belgeyi ibraz etmemesi 220. maddede, ticari defterlerin ibrazı ve delil olması ise 222. maddede düzenlenmiştir. Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi T.06/09/2018 E.2018/2696 K.2018/3431).
Somut olayda; davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için süre verildiği ve davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 13.440,99 TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunduğu, davalı tarafından bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi, TTK 21/2 maddesi uyarınca 8 günlük süresi içerisinde faturaların davacıya iade edildiği ve yahut faturalara itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ve delil sunulmadığı, yine davalının borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği kanaatine varılmış, davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve takip öncesinde faiz istenemeyeceği, davacının alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ve bu bağlamda işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen asıl alacak miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir. .
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 13.440,99-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19.50 değişen oranlarda avans faizi ile takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 13.440,99-TLnin % 20’si oranında 2.688,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 918,15.-TL nispi karar ve ilam harcından dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 172,32.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 745,83.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 172,32.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 700,00.-TL bilirkişi masrafı, 272,00.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1026,40.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 966,98.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 59,42.-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.243,59.-TL’nin davalıdan, 76,41.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır