Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2022/3 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/479
KARAR NO : 2022/3

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … adresine toplam 4 adet asansörün temin ve tesisinin bu sözleşme şartları çerçevesinde yapılmasına dair Asansör Temin ve Tesis Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin “İşin Fiyatı” başlıklı 3.maddesi gereği toplam iş bedelinin 140.000,00.-EUR + KDV olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin sözleşmedeki sorumluluklarını yerine getirdiğini, 20/12/2016 tarihli 2 adet fatura düzenlediğini, davalı şirketin, faturalara itiraz etmediği gibi borcun ödenmesi hususunda taraflarınca yapılan bütün iyi niyetli girişimlere rağmen borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine … 24. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirketin zaman kazanmak için hukuka aykırı bir şekilde takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacaklarının likit olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptaline, … 24. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacının bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 21/10/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde BA formu, bilirkişi heyeti raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 28/01/2021 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişiler Makine Mühendisi …ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından mahkememize sunulan 09/09/2021 teslim tarihli bilirkişi heyeti raporununda özetle; yapılan teknik incelemede davacı asnasör firmasının sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirdiği, tüm asansörlerin montajı, devreye alınmasının ve 95/16/AT Asansör Yönetmeliğine göre CE testlerini tamamladığı ve davalı şirket yetkilisine çalışır vaziyette teslim edildiğine dair teslim-tesellüm belgesinin taraflar arasında imzalandığı, dava konusu alacağa konu işin, Nur apartman projesinde … nolu asansörlerde teslimden önce izinsiz/yetkisiz kullanım-malzeme taşınması kaynaklı meydana gelen ve davacıdan kaynaklanmayan ve davalı yanın da onayladığı hasarların onarılması işi olduğu ve bu işin sözleşme dışı olduğu, bu kapsamda hasar görülen kabin üstü kart ve revizyon butonu değişimine ilişkin … nolu 20/12/2016 tarihli ve 1.888,00.-EUR bedelli fatura ile …nolu Nur apartman projesinde hasar görerek kullanılamaz durumda olan asansör malzemesi ve montaj bedeline ilişkin … nolu 20/12/2016 tarihli 4.484,00.-EUR bedelli fatura toplamı 5.400,00.-EUR + KDV olduğu, parça ve işçilik bazında fatura tutarlarının kadri marufunda olduğu, davacı asansör firmasının bu bedelleri talep edebileceği, davacı şirketin e-defterlerinin süresinde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yüklendiği ve e-beratların alındığı, e-defter olmayan Envanter defterlerinde (2017 yılı hariç) Noter açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin birbirini yetir ettiği, defterlerin sahinbi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin, ticari defterlerinde 14.382,52.-TL karşılığı olan 3.672,00.-EUR alacaklı olduğu, davacının 3.672,00.-EUR ve bu tutar üzerinden, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO ile açmış olduğu bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından temerrüt faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 24. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının …, takip borçlusunun ise … olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 3.672,00.-EUR asıl alacak üzerinden 11/01/2019 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 15/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 21/01/2019 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibine dayanak sözleşme, cari hesap ekstresi ve fatura kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle 3.672,00 Euro alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Davacı tarafça 01/06/2016 ve 09/08/2016 tarih teklifler davalı tarafa sunulmuş davalı tarafta bu teklifleri kabul ederek imza altına almıştır. Mahkememizce itibar edilen bilirkişi heyeti raporuna göre de davacı taraf bu tekliflerde yer alan asansör ve ekipmanlarında hasarların giderilmesi işini yerine getirmiştir. Bu husus ile HMK’nun 222/3. Maddesi de dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Bu nedenler ile davanın kabulü ile, … 24. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 3.672,00 Euro asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A. maddesi uyarınca devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraflar arasındaki anlaşmaya göre belirlenen likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 3.672,00 Euro’nun icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 23.207,04 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 24. İcra Dairesi’nin… esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 3.672,00 Euro asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A. maddesi uyarınca devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 3.672,00 Euro’nun icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 23.207,04 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.214,87 TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 436,64 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.778,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 436,64 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 152,00 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 2.643,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*