Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2021/496 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/478 Esas
KARAR NO : 2021/496

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili havayolunun davalı borçlu şirketlerden olan alacağı için … 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosya numarası ile ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ve ilgili mahkeme tarafından taleplerinin kabul edildiğini, akabinde … 23.İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup borçlu şirketler tarafından haksız ve mesnetsiz olarak gerek ihtiyati haciz kararına gerek de ödeme emrine itiraz edildiğini, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan hallerde HMK’nın 7.maddesinin uygulanması gerektiğini, borçlu şirketlere karşı huzurda açılan işbu davanın hukuki sebeplerinin her borçlu için temelde aynı olduğunu, borçluların aynı şirketler topluluğuna mensup üç şirket olduğunu ve müvekkili şirket nam ve hesabına bilet satışları gerçekleştirmiş olmalarına rağmen muaccel olan bilet bedeli borçlarını müvekkili şirkete geri vermedikleri için huzurdaki davanın açıldığını, her ne kadar burada üç ayrı tüzel kişilik bulunsa da aslında bir şirketler topluluğunun söz konusu olduğundan aslında tek bir şirketler topluluğunun borcunun söz konusu olduğunu, borçlu … A.Ş.‘nin adresinin İstanbul/Şişli olduğu göz önüne alındığında ve dava konusu uyuşmazlığın her üç şirket için de aynı konuya dayanıyor olması ve usul ekonomisi de göz önüne alındığında İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, Müvekkili havayolu şirketi ile dava dışı … (…) arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde müvekkili havayolu şirketinin … sistemine üye olmayı ve …’nin … sitemine üye olan acentelerin müvekkili havayoluna ait biletleri satmasını kabul ettiğini, Davalı borçlu şirketlerin de 2013 yılında imzaladıkları sözleşme ile …’nin … sistemine akredite olduklarını, bu kapsamda havayollarına ait bilet bedellerinin davalılar tarafından ödenmemesi riski göz önünde bulundurularak 2019 itibariyle … davalı şirketlerce 28.078,00-USD tutarında banka teminat mektuplarının verildiğini, Davalı şirketlerin müvekkili şirkete ait uçak biletlerini müvekkili nam ve hesabına sattıklarını ve bilet bedellerini tahsil ettiklerini, tahsil edilen bu bedellerin müvekkili havayolu şirketine ödenebilmesi için … tarafından 15 günlük periyodlarda davalı şirketlere ödeme talebi gönderildiğini ve satılan bilet bedellerinin karşılığının ödenmesinin talep edildiğini, Davalı şirketlerin 16/10/2019 tarihinde müvekkili havayolu şirketinin nam ve hesabına satmış olduğu biletlerin satış bedellerini ödemediğini, davalı şirketlerin müvekkili havayolu da dahil olmak üzere havayollarının borçlarını ödememesi nedeni ile 17/10/2019 tarihinde … tarafından davalı şirketlerin … akreditasyonunun dondurulmasına karar verildiğini, ayrıca … tarafından davalı şirketlere 30/11/2019 tarihine kadar havayollarına olan borçlarını ödemeleri için süre verildiğini ve son olarak bu süre içerisinde bilet bedellerinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, ancak davalıların bu bedelleri ödememekte ısrar etmesi nedeni ile davalıların … akreditasyonunun sona erdirilmesine karar verildiğini ve davalıların … bünyesinde bulunan teminat mektuplarının tamamının … tarafından bozdurulduğunu, bozdurulan teminat mektuplarının toplam miktarının 28.078,00-USD olduğunu, bozdurulan teminat mektuplarından elde edilen miktarın … tarafından davalılardan alacakları oranında müvekkili şirketin de içerisinde bulunduğu havayolu şirketlerine dağıtılmış olmasına rağmen müvekkili havayolu şirketine ödenen miktarın davalı şirketlerin müvekkili havayolu şirketine olan toplam borç miktarını karşılamaya yetmediğini, Davalı borçlulara dava dışı … tarafından gönderilen satış acenteliği sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimde “İlgili mektubumuzda belirtilen seçeneklere uygun olarak meblağların ödenmesini gerçekleştirmediğinizden, … onayınızı sonlandırmaktan başka çaremizin bulunmadığını bildirmekteyiz” ifadelerinin yer aldığını, bu hususun davalı borçluların akreditasyon sözleşmesinin feshinin havayollarına olan borcunu ödememesinden kaynaklandığının açıkça gösterdiğini, davalı/borçluların, havayolu şirketlerine ait biletleri sattığını ve bu satışlardan dolayı da bir kazanç elde ettiğini, davalı/borçlular ile havayolu şirketleri arasındaki ilişki doğrultusunda davalıların satmış olduğu biletlere ilişkin bakiyeleri havayolu şirketlerinin nam ve hesabına tahsil etmiş olmasına rağmen bu bilet bedellerini ödemekten kaçındığını, bu doğrultuda müvekkili havayolu şirketi tarafından davalı borçlu şirket yöneticileri hakkında … Savcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçuna yönelik suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili havayolu firmasının dava tarihi itibari ile; Davalı …Ş. Şirketinden 1.237,90-TL, Davalı … A.Ş. Şirketinden 199.665,40-TL ve Davalı …Ş. Şirketinden 294.318,70-TL olmak üzere toplam 495.222,00-TL alacağının bulunduğunu, davalı/borçlularla iletişime geçilmesine rağmen müvekkili havayolunun alacağı için ödeme yapılmaması sebebiyle davalı/borçlu şirketler aleyhine … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalı/borçluların haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibi durdurduklarını, havayolu ile yapılan seyahatler için alınan biletlerin büyük bir kısmının … kanalıyla … sitemi üzerinden kesildiğini ve bu platformun tüm havayolları tarafından takip edildiğini, Havayolu şirketleri ile seyahat acenteleri arasındaki ödeme raporları … (…) sistemi ile gerçekleştiğini, ancak … akreditesi ile … üyeliğinin farklı statüler sağlamakta olduğunu, … akreditesinin aynı zamanda … üyeliği anlamına gelmediği gibi … üyesi olabilmesi için de … akreditesi olması gerekmediğini, kaldı ki acentelerin havayolları nam ve hesabına bilet satışı yapabilmeleri için … akreditesi olmasına gerek bulunmadığı gibi … sitemine üye olmasına da gerek bulunmadığını, … sisteminde belirli raporlama ve belirli ödeme periyodları düzenlendiğini, acentelerin belli periyod döneminde kendi bünyelerinde kullandıkları … Kanalları Sistemlerinden (”…”) biletleri düzenler, kesilen biletler günlük olarak … Merkez Bölge Ofislerindeki sisteme gönderilir ve bilet kesme döneminden sonra … link üzerinden acente kendi kullanıcı adı ve şifresini girerek o periyod dönemi için ne kadar bilet kestiğini kontrol edebildiğini, satışı yapılan bu biletler için acentelere, her havayolu şirketine ödemesi gereken bedel miktarını gösterir ödeme raporlarının gönderildiğini, ödeme günlerinde acentenin ilgili ödeme raporundaki bedeli ödemesinin gerektiğini, ancak ödeme yapılmadığı taktirde acenteye uyarı metninin gönderildiğini ve ödeme yapmadığı taktirde sisteminin biletleme işlemine kapatılacağının belirtildiğini, bu uyarıya rağmen acentenin ödeme yapmaması halinde acentenin sisteminin kapatıldığı ve acentenin bilet satışı yapamadığını, nitekim … kayıtları incelendiğinde davalıların müvekkili havayoluna karşı borçlu olduğunun açıkça görüldüğünü ve bu borç bakiyesinin davalılar tarafından da biliniyor olmasına rağmen kötü niyetli olarak ödeme yapılmadığını, Müvekkili havayolu şirketi ile davalı şirketler arasında acente ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketlerin müvekkilinin nam ve hesabına bilet satışı gerçekleştirdiğini ve 15 günlük periyodlarda da bilet satış bedellerine ilişkin tutarları … sistemine ödeme yapmak borcu altında olduklarını, davalıların müvekkili havayolu şirketine ait biletleri sattıklarını, davalı şirketlerin bilet satış bedellerini müvekkili havayolu şirketlerinin nam ve hesabına tahsil etmiş olmasına rağmen bu bilet bedellerini kendi bünyelerinde tutmaya devam ettiklerini, bakiyeyi müvekkili havayolu şirketine ödemekten kaçındıklarını, davalıların havayollarına borçlu olduklarını … 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosyasına sundukları dilekçe ile açıkça ikrar ettiklerini, müvekkili havayolu şirketi ile davalılar arasındaki 01.02.2013, 04.04.2013 ve 26.10.2016 tarihli Yolcu Taşıma Acente Sözleşmeleri’nin 7.maddesi kapsamında tahsil edilen paraların müvekkili havayolu şirketine gönderilmesinden davalı şirketlerin sorumlu olduğunu, tahsil edilen bedellerin müvekkili havayolu şirketinin malvarlığına ait olduğunu ve bu bedellerin müvekkili havayolu şirketine verilene kadar emanetçi sıfatıyla veya müvekkili şirket namına davalı şirketlerce elde tutulacağının kararlaştırıldığını beyanla borçluların … 23.İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki ödeme emrine karşı yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile icra takibinin devamına, borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; her ne kadar davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine konu ettiği … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına sunduğu dilekçesinde …’ın, Türkiye Cumhuriyeti ile Yugoslavya Krallığı Arasında Karşılıklı Münasebete Dair Mukaveleye halefiyet yoluyla katıldığını iddia etmiş ise de bahse konu dilekçesine bu hususu gösteren herhangi bir belge sunamadığını, davacının MÖHUK’un 48.maddesi gereğince yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davacı tarafça yatırılmış bir yabancılık teminatı bulunmadığından davacı hakkında MÖHUK’un 48.maddesi gereğince yabancılık teminatı yatırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde vekaletnameyi imzalayan kişinin kim olduğunun anlaşılamadığını, bununla birlikte … 7.Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı olup “… Asliye Hukuk Mahkemesi” başlığını taşıyan evrakı imzalayan … isimli kişinin de davacıyı temsil yetkisi olup olmadığının da anlaşılamadığını, bu sebeple davacı tarafından sunulan vekaletnamenin geçerli bir vekaletname olmadığının açık olduğunu, davacıya geçerli bir vekalet sunması için kesin süre verilmesini, bu vekaletnamenin sunulmaması halinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkillerinin adresinin … olduğunu ve bu sebeple yetkili Mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilerinin sahibi oldukları online seyahat sistemleri vasıtasıyla acenteler ile havayolu şirketleri gibi seyahat ürün tedarikçilerini buluşturarak uçak bileti, konaklama gibi seyahat ürünlerinin satışını sağladığını, Davacı vekilinin de vekili olduğu dava dışı … uluslararası hava taşımacılığı yapan yaklaşık 290 şirketin üye olduğu, sözde havacılık sektöründeki sorunları çözmek ve sektörde yeknesaklığı sağlamak için 19.04.1945 yılında kurulmuş bir birlik olduğunu, havayolu taşımacılığında kullanılan uçak biletlerinin yolculara satışını gerçekleştirebilmek için … üye olmak bir zorunluluk olmasa da havayolu şirketlerinin acentelere satış yetkisi verirken ilgili acentenin … akredite olmasını bir güven kriteri olarak aradığını, bu çerçevede … akredite olmak bir bağlayıcılık içermemekle birlikte … akredite olmayan seyahat acentelerinin sektörde hayatta kalabilmesinin neredeyse imkansız olduğunu, … havayolu firmalarının bilet satışlarından dolayı acenteler nezdinde doğacak olan alacaklarını garantiye alabilmek için acentelerden teminat mektubu aldığını, … söz konusu dayatmalarından birisini de … tarafından hazırlanmış olan ve … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından … karşı açtıkları tazminat davasının da konusunu oluşturan … oluşturduğunu, … tarafından …(”…”) ismi verilen ve satış acenteliği kurallarında revizyonlar içeren bir program yayınlanarak bu program çerçevesinde 812 sayılı bir karar (“Karar”) alındığını, karar ile … tarafından turizm acentelerinden istenilen teminat miktarlarının acenteleri finansal açıdan kilitleyecek derecede yükseltildiğini, karar ile Türkiye’deki neredeyse tüm acentelere satış yapabilme kapasitesi oranında teminat yatırması şartı getirilmesi sebebiyle birçok acentenin kepenk kapatma noktasına geldiğini, kararın “Teminat’ın Sağlanamaması” başlığını taşıyan 5.5.4. maddesi ve 13.maddesi düzenlemelerine göre acentenin … tarafından istenilen ek teminatı sağlayamaması durumunda bu durumun bütün … üyesi havayollarına bildirileceği ve bilet satış yetkisinin … tarafından kapatılacağının belirtildiğini, bu süreci takiben de ek teminatın istenildiği andan itibaren 60 gün içerisinde tamamlanmaması durumunda ise …’nın, acentenin akreditasyonunu kaldıracağı ve acente ile arasındaki satış acenteliği sözleşmesini feshedeceği hususunun düzenlendiğini, Müvekkillerinin … nezdinde grup şirketleriyle birlikte toplam 23.078.00-USD tutarında teminat mektubu bulunmasına rağmen … 812 sayılı Karar’ı bahane ederek grup şirketleri dahil müvekkillerinden toplamda 60.712.000-USD istediğini, … müvekkillerinden teminat artışı talep ettiği 19.09.2019 tarihli e-maili mahkemeye sunduklarını, müvekkillerinin yaptığı birçok yazışmanın ve çözüm çabalarının sonuç vermemesi üzerine … müvekkillerinin bilet satış yetkisini dondurarak onun ticari faaliyetlerini yerine getirememesine sebep olduğunu, konuya ilişkin olarak … ile yapmış oldukları her görüşmede … tutarsız taleplerde bulunduğunu gören müvekkillerinin teminat mektuplarının haksız yere paraya çevrilmesinin önlenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne başvuruda bulunulduğunu, bu başvurular neticesinde Türk Mahkemelerinin müvekkillerinin yakın bir ticari tehlike içerisinde olduğuna kanaat getirerek teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünde karar verdiklerini, bu tedbir kararlarının üzerine davalı …, müvekkili ile iletişime geçerek ödeme planı çerçevesinde uzlaşmaya varmak istediğini belirttiğini ve görüşmelerin başlangıç aşamasında teminat mektuplarının paraya çevrilmemesine ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararlarından vazgeçilmesini ısrarla talep ettiklerini, bu talep de sorunun iyi niyet çerçevesinde çözümünü isteyen müvekkilleri tarafından kabul edildiğini ve ihtiyati tedbir kararlarından vazgeçildiğini, sorunu iyi niyet çerçevesinde çözmek isteyen müvekkillerinin, hiçbir şekilde herhangi bir borcu olduğunu kabul etmemekle beraber (mail içeriğinde de ”…” olarak belirtilmiştir) iyiniyetli bir şekilde öneride bulunduğunu, bu önerisi de kabul edilmeyen müvekkillerine karşı … yine tutarsız davranarak bu defa 51.780.375-USD talep eden bir e-posta daha gönderdiğini, nitekim en sonunda, müvekkillerinin üzerine düşen yükümlülükleri iyi niyetli bir şekilde yerine getirmesine rağmen … müvekkillerinin ihtiyati tedbir taleplerinden vazgeçmesini fırsat bilerek nezdinde bulunan 23.078.00-USD tutarındaki teminat mektuplarının bir anda çözülmesiyle birlikte, müvekkili şirketin ticari itibarı, sarsılmanın da ötesine geçerek bitme noktasına geldiğini, teminat mektuplarının paraya çevrilmesi ile bankaların mevcut kredileri kat ederek müvekkili aleyhine ihtiyati haciz başvurularında bulunduğunu, malvarlıkları üzerinde haciz uygulandığını, gelinen son noktada, … müvekkili ve grup şirketleri tarafından kendisine sunulan toplam 23.078,00-USD tutarındaki teminat mektuplarına rağmen son tahlilde 51.780.375-USD talepte bulunan … teminat mektup miktarları düşüldükten sonra kalan 28.702.375-USD için de ilave ödeme talep etmeye devam ettiğini, müvekkilleri açısından bağlayıcı olmayan 812 sayılı Karar’ın … tarafından uygulanması sebebiyle müvekkillerinin satış ekranlarının haksız olarak kapatıldığını, teminat mektuplarının paraya çevrildiğini ve büyük bir zarara uğratıldığını, … yürürlüğe koyduğu karar ile müvekkillerinin uğradığı zararların tahsili amacıyla … karşı … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından tazminat davası açıldığını, müvekkilleri tarafından … şirket yetkililerine karşı … Cumhuriyet Başsavcılığına … Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla … muhabere numaralı evrak ile nitelikli dolandırıcılık, iftira ve hakaret suçlarına yönelik suç duyurusunda bulunulduğunu, iki tacirin arasındaki borç ilişkisinin varlığı için fatura düzenlenmesi gerektiğini, huzurdaki davada ise davacı ile davalılar arasında herhangi bir fatura ilişkisinin bulunmadığının açık olduğunu, … kayıtlarının tek başına delil olma özelliğinin bulunmadığını davacının dava konusu ettiği bedele ilişkin hizmetleri verdiğini kanıtlaması gerektiğini beyanla Davanın HMK’nın 61. maddesine göre … ihbar edilmesini, haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
HMK’nun 320 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının, davalı şirketlerin müvekkili şirket nam ve hesabına gerçekleştirdikleri bilet satışlarından elde edilen ve muaccel olan bilet bedellerinden dolayı – … sisteminden kaynaklanan davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, işlemiş faiz, temerrüt faizi, icra-inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalıların takibe itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalılar vekilinin Davalı … yönünden … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasındaki İhtiyati Haczin İ.İ.K. 266 Maddesi gereğince kaldırılması talepli 23/09/2020 tarihli dilekçesi üzerine Mahkememizin 14/10/2020 tarihli ara kararı ile “Davalı … vekilinin ihtiyati haciz kararına istinaden konulan tüm hacizlerin İ.İ.K.’nun 266 maddesi çerçevesinde Mahkeme tarafından takdir edilen bir teminat karşılığında kaldırılması talebinin; İhtiyati haciz kararında belirtilen miktarı kadar kesin ve süresiz teminat mektubu veya nakdi teminat Mahkememiz dosyasına depo edildikten sonra değerlendirilmesine,” karar verildiği, anılan Davalı vekilinin 15/10/2020 tarihli dilekçesi ile de Mahkemenin takdir etmiş olduğu 1.237,90- TL nakdi teminatın depo edildiğini ve müvekkili … aleyhine 1.237,90-TL tutarlı alacaktan kaynaklanan ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden konulan tüm hacizlerin İ.İ.K.’nun 266. Maddesi çerçevesinde kaldırılmasını talep ettiği, Mahkememizin 19/10/2020 tarihli ara kararı ile “Davalı … vekili tarafından ihtiyati haciz kararında belirtilen miktar kadar nakdi teminatın Mahkememiz dosyasına depo edildiği anlaşıldığından; Davalı … yönünden İ.İ.K.’nun 266.maddesi gereğince İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASINA,” dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/06/2021 tarihli celsesinde: “… 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına;
İtiraz eden … A.Ş’nin İİK’nın 265.maddesinde tahdidi olarak sayılan sebeplerden herhangi birini teşkil etmeyen itirazlarının REDDİNE,
İtiraz eden… A.Ş. ve … A.Ş. nin yetki itirazı dışındaki itirazlarının reddine, İtiraz eden … AŞ ve … A.Ş. nin yetki itirazının kabulü ile … 15.Asliye Tİcaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ve 09/03/2020 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına.” dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 24/06/2021 tarihli celsesinde Davacı vekilinin “Dava dilekçemizi aynen tekrar ederiz, ayrıca yetki itirazına ilişkin beyanlarımızı sunduk, HMK md.7 gereğince Mahkemeniz yetkilidir, ihtiyati haciz kararına yönelik davalının itirazlarının da reddi gerekir, bizim aynı konuya ilişkin yeni açmış olduğumuz farklı hava yolları için 17 adet dava vardır, tüm davalar da yetki itirazı ileri sürülmüş; ancak yetki itirazı reddedilmiştir.” davalılar vekilinin de “Cevap dilekçemizi aynen tekrar ederiz, MÖHUK md.48 ve yetki itirazlarımızı yineliyoruz, ayrıca … 1.ATM’nin … Esas sayılı dosyada biz … haksız uygulamaları nedeniyle tazminat davası açmıştık, bu hususun da Mahkemenizce nazara alınmasını talep ediyoruz, müvekkillerimiz … ve … yönünden de ihtiyati hacze yönelik itirazlarımızın değerlendirilmesini talep ediyoruz, biz davacı tarafın iflas edip etmediğine ilişkin resmi kanallardan yazı ile bu hususun sorulması talep ediyoruz.” beyanlarında bulundukları görülmüştür.
Davacı tarafından … 23.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile …, … ve … Şirketleri aleyhine sözleşmeye dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, tüm takip borçlularının takibe itiraz etmeleri neticesinde mahkememizin 2021/417 esas sayılı dosyasında yargılaması devam eden itirazın iptali davası açılmıştır. İşbu dosyada tüm davalılar tarafından yetki itirazı ileri sürülmüş; … şirketinin adresinin … sınırları içerisinde olduğu ve HMK’nun 6.maddesi uyarınca bu davalıya karşı açılan dava yönünden mahkememizin yetkili bulunduğu anlaşılmakla, davalı … şirketi yönünden açılan davanın tefrik edilmesi ile ayrı bir esasa kaydına, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan davalılardan … şirketi ile …Şirketi yönünden haklarında açılan itirazın iptali davası bu iki şirket yönünden işbu esas üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
…’ın 1954 tarihli Lahey Sözleşmesi’ne taraf olması nedeniyle, Karadağ uyruklu davacı şirket yabancılık teminatından muaf olduğundan, davalıların yabancılık teminatına yönelik itirazları haksız olup davacının MÖHUK 48 maddesi uyarınca teminat yatırmasına gerek bulunmamaktadır.
Davacı vekilince, davalılar ile dava dışı … Birliği(…) arasında bağıtlanmış üç ayrı Yolcu Satış Acentesi Anlaşması dosyaya sunulmuştur.
Dosya kapsamına sunulan sözleşmelerden, davacının satıcı hava yolu taşımacısı, davalıların yolcu bileti satış acentesi sıfatıyla …(…) ile ayrı ayrı sözleşme bağıtladıkları tespit edilmiştir. Başka ifade ile davacı satıcı hava yolu taşımacısı sıfatı ile dava dışı … ile sözleşme bağıtlamış, her bir davalı da yolcu bileti satış acentesi sıfatıyla … ile ayrı ayrı sözleşme bağıtlamıştır. Benzer sözleşme bu dosyadan verilen tefrik kararı ile Mahkememizin 2021/417 Esas sırasına kaydı yapılan davalı … şirketi ile dava dışı … arasında da bağıtlanmıştır. Bu üçlü ilişki çerçevesinde her bir davalı … ile bağıtladığı sözleşme kapsamında, davacı adına acente sıfatıyla yaptığı, davacıya ait uçak bileti satışlarından elde edilen satış bedellerini davacıya ödeme taahhüdü altına girmiştir. Her bir davalı ile davacı arasında ayrı acentelik ilişkileri mevcuttur. Şu halde …,… ve … Şirketleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Nitekim mahkememizce işbu dosyada bu gerekçe ile davalı … yönünden tefrik kararı verilmiştir.
Davalıların mahkememizin yetkisine yönelik ilk itirazlarını süresinde sundukları cevap dilekçesi ile ileri sürdükleri görülmüştür.
Davalı şirketlerin sicil kayıtları getirtilerek incelenmiş, … şirketi ile … Şirketinin adreslerinin takip ve dava tarihi itibariyle … sınırları içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Yukarıda açıklanan davalı şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmaması, davalı şirketlerin …(…) ile ayrı ayrı sözleşme bağıtladıkları ve davalı şirketler …şirketi ile …Şirketinin adreslerinin takip ve dava tarihi itibariyle … sınırları içerisinde olduğu anlaşıldığından Mahkememizce davalılar… A.Ş ve … A.Ş.’nin yetki itirazının Kabulüne; yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar… A.Ş ve …A.Ş.’nin yetki itirazının Kabulüne; yetkili mahkemenin … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin; yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip … ¸

Hakim … ¸