Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2022/67 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/252
KARAR NO : 2022/65

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/05/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 14/05/2018 tarihinde … no.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu kiralanan malların;1 adet Metal Çekme Test Presi ile 2 adet Beton Test Presi olduğunu, sözleşme konusu mallardan 1 adet Metal Çekme Test Presinin tüm uyarı ve ihtarlara ve tüm bedelinin ödenmesine rağmen sözleşmede belirtilen şart ve sürelerde müvekkili firmaya teslim edilmediğini, 6361 sayılı Kanun 20. Maddesi uyarınca finansal kiralamaya konu makinanın kiralama bedelinin müvekkili şirket tarafından ödenmek durumunda bırakıldığını, finansal kiralayanın kiralamaya konu makineyi teslim etmemesine rağmen … 32. Noterliğinin …tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile teslim etmediği kiralamaya konu makinenin kiralama bedelinin müvekkili şirketten talep ettiğini, müvekkili tarafından cevap olarak keşide edilen … 3. Noterliği’nin … tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile bu bedelin kiralanan mal teslim edilmemiş olmasına rağmen her türlü talep ve dava hakkı saklı tutularak kiralama bedelinin şirket hesabından tahsil edilebileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine söz konusu haksız ödenen bedelin iadesi için davalı kiralayan aleyhine …. 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 11/01/2021 dilekçesinde özetle; Davacının 1 adet Metal Çekme Test Presi ve 2 adet Beton Test Presinin kiralanması amacıyla Müvekkili Banka’ya müracaat ettiğini, bu kapsamda davacı ile müvekkili banka arasında 14.05.2018 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, yapılan bu sözleşme kapsamında müvekkili bankanın, ihtilaf konusu edilmek istenen Metal Çekme Test Pres makinesi için kararlaştırılan 85.000,00 TL + KDV olmak üzere 100.300,00 TL’lik tutar, davacı’nın da talimatıyla dava dışı … Ltd. Şti.ne ödendiğini, müvekkili banka tarafından davacı’nın sevk irsaliyesinin müvekkili banka’ya teslim etmesi sonrasında satıcıya ödeme yapılmasına rağmen; Davacının Sözleşme’de üstlendiği ödeme taahhütlerini gereği gibi yerine getirmemesi üzerine söz konusu bedelin müvekkili banka’ya ödenmesi yönünde ihtarname sonrasında davacı, söz konusu bedelin hesaplarından tahsil edilmesine yönelik ihtarname keşide etmiş ve söz konusu bedel davacı’dan tahsil edildiğini, söz konusu makinenin ayıplı olmasına rağmen söz konusu menkulun müvekkili banka’nın teslim etmediği gibi gerçeğe aykırı iddialarda bulunarak eldeki davayı ikame ettiğini, ancak davacı’nın bu iddialarının dinlenebilir olmadığını ve huzurdaki davanın reddedilmesini, malın teslimine dair tüm yükümlülüğün davacıya ait olduğunu davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği malın müvekkili banka tarafından her türlü talebe/ihtara rağmen teslim edilmediği yönündeki iddiaları da davacı’nın kötüniyetli olduğunun bir diğer göstergesi olduğunu, dava dilekçesinin müvekkili bankaya usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligat hususu dikkate alınarak dava dilekçesi ve eklerin müvekkili bankaya tebliğ edilmesini tekrardan talep ettiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise, iş bu dilekçenin dikkate alınarak delillerin de toplanmasını talep ettiklerini, davacının kötüniyetli olması nedeniyle en az %20 tazminata mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, 14/05/2018 tarihli …sıra numaralı finansal kiralama sözleşmesi, kredi ödeme planı, … Şti. Tarafından düzenlenen 01/08/2018 tarihli 100.300,00 TL bedelli … numaralı fatura, 25/03/2019 tarihli 100.300,00 TL para gönderimine ilişkin dekont, ticaret sicil kayıtları, … 3. Noterliği’nin … tarih … yevmiye ile …. tarih … numaralı ihtarnameleri, … 42. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye ile …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri, … 32. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi heyeti raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verilmiş, bilirkişi Bankacı Mehmet Erdem ve Muhasebe-Finans Uzmanı …tarafından Mahkememize sunulan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket ile davalı … Bankası A.Ş arasında 14/05/2018 tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malların;”Satıcısı …Ltd. Şti olan 1 adet Metal Çekme Test Presi ve 2 adet Beton Test Presi” olduğu …Ltd. Şti tarafından davalı adına tanzim edilen 09/05/2018 tarihli Proforma Faturada; 1 adet Metal Çekme Test Presi fiyatının 85.000,00 TL + KDV=100.300,00 TL ve 2 adet Beton Test Presi fiyatının 35.000,00 TL + KDV= 41.300,00 TL olmak üzere toplam 141.600,00 TL olarak belirlenmiş olduğu, Proforma Fatura üzerinde; davacı şirket ve davalı kaşe ve imzalarının bulunduğu, davacı şirket kaşe ve imzası ile; davalı bankaya verilen 16/05/2018 tarihli talimat yazısı ” Şubenizden yapmış olduğumuz 141.600,00 TL tutarındaki Finansal Kiralama işleminin ödemesini aşağıda banka bilgileri verilen satıcıya yapılmasını arz ederiz” şeklinde olduğu ve davalı banka tarafından 16/05/2018 tarihinde …Ltd. Şti banka hesabına sözleşme konusu toplam mal bedeli olan 141.600,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davacı şirketin talimatı üzerine 25/03/2019 tarihinde 100.300,00 TL tutarının davalı banka tarafından davacının hesabından tahsil edilmiş olduğu, taraflar arasında akdedilen 14/05/2018 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmenin 15. Maddesi uyarınca ve 6361 sayılı Kanun 25. Maddesi hükmü gereğince, davacı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’Nun 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkidir.
…11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının … Ltd. Şti., takip borçlusunun ise … Bankası A.Ş. olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 11/07/2019 tarihinde toplam 105,980,00 TL üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 22/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin ise 26/07/2019 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl dava dosyasının geldiği aşama dikkate alınarak yargılamanın sürüncemede kalmaması için Mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, …karar sayılı dosyasının HMK’nun 167/1. Maddesi gereğince mahkememiz dosyasından tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydına dair 27/01/2021 tarihli celse de karar verilmiş tefrik edilen dosya mahkememizin 2022/84 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
Taraflar arasında 14/05/2018 tarihli … sıra numaralı finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf finansal kiralama sözleşmesine konu makinelerin zamanında teslim edilmediğini ve davalı banka sorumlu olduğunu bildirerek davalı banka aleyhine makine bedeli ve faiz kalemleri yönünden icra takibi yapmış, takibe itiraz neticesinde makine fatura bedeli üzerinden tespit edilen icra takibindeki asıl alacak tutarına yapılan itirazın iptalini iş bu dava ile istemiştir.
Taraflar arasında 14/05/2018 tarihli …sıra numaralı finansal kiralama sözleşmesinin Malın teslim edilmemesi, bozukluğu ve zaptı başlıklı 15. Maddesi; “Malı ve satıcıyı bulan, öneren kiracı olmakla, malın tesliminden, ayıp ve zaptından doğan tüm sorumluluk kiracıya aittir; bu hususlarda kiralayanın hiçbir sorumluluğu sözkonusu değildir. Kiracı, kiralayana karşı bu maddede zikredilen hususlar nedeniyle ileri sürebileceği haklarından peşinen ve gayrikabili rücu feragat etmiştir.
Kiracı kiralayana karşı, üreticinin/satıcının malı teslim etmemesi, geç teslim etmesi, malın kararlaştırılan nitelik, nicelik cins ve özeliklere uymaması, üçüncü kişilerin mal üzerinde veya mal ile ilgili olarak hak iddia etmeleri veya malın bozukluğu sebebiyle veya benzeri nedenlerle hiçbir ad altında bir talepte bulunamaz. Kiraları ödemememe veya geç ödeme yoluna gidemez. Kiralayanın sözleşme ve eklerinden doğan haklarını kullanmasına engel olamaz…” şeklindedir.
Davalı finansal kiralama şirketi malın satıcısı olmayıp davacının geç teslim nedeniyle bedel iadesine yönelik satım sözleşmesine dayalı talep makine bedelini ödeyen ve makinenin mülkiyetini de elinde bulunduran davalı finansal kiralama şirketine karşı yukarıda yer alan sözleşme maddesi de dikkate alınarak davalıya karşı yöneltilemez. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/5105 E. 2021/3884 K. Ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2018/2370 E. 2020/2196 K. Sayılı ilamları da bu doğrultudadır. Bu nedenle davalının iş bu itirazın iptali davasında davalı sıfatının bulunmadığı ve bu nedenle de iş bu davanın sıfat (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
Davacı taraf icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı taraf da kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle İİK’nun 67/2. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.182,98 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.102,28 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 7/1. maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/01/2022

Katip

Hakim