Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/436 E. 2022/446 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/436 Esas
KARAR NO : 2022/446

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalılar/borçlular tarafından 05.12.2019 tarihinde Kumburgaz İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan Çatalca İlçesi, Ahmediye Mahallesi, Çatalca Yolu Sokak adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil toplam 9.414,83 TL borcun davalı yana tahakkuk ettirildiğini,
davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 9.414,83 TL hasar bedeli ile 232,15-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.646,98-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2019/10793 Esas
sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emrinin gönderildiğini, davalıların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiklerini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’lerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiklerini ve takibi durdurduklarını beyan ederek davalıların … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamını, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirket yapılan ihale sonucunda Karayolları Genel Müdürlüğü ile sözleşme imzalayarak “…(Km:0+000-15+000 arası) ile … (… çevre yolu dahil) (Km:0+000-13+801 arası) Bölünmüş Yollarında Toprak işleri, Sanat Yapıları, Köprü İşleri, Üstyapı ve Çeşitli İşler İkmal İnşaatı” işine sözleşmede kararlaştırılan tarihte başladığını, sözleşme gereği ihale konusu işi belirlenen iş sahasında, verilen sürede bitirmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin kendi iş sahasında kurallara ve hukuka uygun şekilde faaliyet göstermesinin hukuka aykırı fiil olarak nitelendirmenin mümkün olmadığını, yapılan işin ivedi olduğu ve gelecekte yaşanabilecek hasarların önlemek istenildiğini, durum yazışmalarda belirtilmesine rağmen davacı tarafından geri dönüşte bulunulmadığını, müvekkilinin oluşabilecek tüm sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, dava konusu hasarın müvekkilinin eylemleri sonucunda meydana geldiğinin ispatlanamadığını beyan ederek husumet yokluğundan somutlaştırılmamış davanın usulden reddini, hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, icra takiplerinin iptalini, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddini, davacının iddia alacağın %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafından karşılanmasına karar
verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacıya ait altyapı tesislerine hasar verildiği iddiasıyla hasar bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı, tarafların kusur durumu, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 25. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına, ödeme emrine, hasar tespit tutanaklarına, hasar keşif belgelerine, hasar hesap cetvellerine, hizmet alım sözleşmesi ve sair müvekkil şirket kayıtlarına, tanığa, bilirkişi incelemesine ve sair her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile yapılan yazışmalara, karayolları ile yapılan yazışmalara, tanığa, yemine, bilirkişi incelemesine, keşife ve hukuka uygun diğer tüm delillere delil olarak dayanmıştır.
… Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 9.646,98.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin 27/05/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
27/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle; “Davalı …Tic. Ltd. Şti. Tarafından, 05.12.2018 tarihinde, … adresinde iş makinası ile yapılan kazı çalışmaları sırasında, davacı …’a ait yer altı elektrik kablolarına hasar verildiğini, davalı … Ltd, Şti. tarafırdan, davacı elektrik şirketinden 5 defa gözcü talep edilmesine rağmen, davacı … A.Ş. tarafından kazı çalışmaları esnasında, davalı şirkete gözcü verilmediği yada gözcü verlldi ise bite bu personelin kazı alanında gerekli özenli çalışmayı yapmadığından hasarların meydana gelmesine sebebiyet verildiğini, davacı …’a ait alt yapı tesisinin, … Genel Müdürlüğünün yönetmeliklerine uygun olmadığını, davacı elektrik dağıtım şirketinin, dava konusu hasarın meydana gelmesinde ağır ihmali bulunduğu ve 96100 kusurlu olduğunu, Mahkememizin aksi kanaatte alması durumunda, yanl davalı şirketin meydana gelen hasarda, kusurlu olduğuna kanaat getirmesi durumunda, davalı şirketin 1.233,31 TL tutarındaki hasar bedelinden sorumlu olacağı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. “
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli ve zararın ve olayda tarafların sorumluluk ve kusurlarının tam tespiti açısından, davacının uyuşmazlık dönemine ilişkin Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde de inceleme yapılarak; hasarın meydana geldiği yerin davalı kurum tarafından yapılan çalışma güzergahı üzerinde olup olmadığı, hasarların ihale konusu işin süresi içinde gerçekleşip gerçekleşmediği, dava konusu hasarlar nedeniyle davacının uğradığını iddia ettiği gerçek hasar tutarının ne olduğu, tarafların kusur durumu ve oranı, davalının iddia olunan hasardan sorumluluğunun mevcut olup olmadığı, sorumluluk söz konusu ise davacının hasarın meydana gelişinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, iddia olunan hasar ödemesine ilişkin kayıtların davacının ticari defter ve belgelerinde mevcut olup olmadığı hususlarında inceleme yapılmak üzere dosya 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi, 1 Alt Yapı Konusunda Uzman İnşaat Mühendisi bilirkişi ve 1 Öğretim Görevlisi Elektrik Elektonik Uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmıştır.
16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle; huzurdaki davanın; davacı tarafından, davalı aleyhinde, borcun “05.12.2018 tarihli “… adresinde meydana gelen 9.414,83 TL hasar bedeline” dayalı fatura bakiyesinden” kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu/davalı aleyhine 12/03/2019 tarihinde … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 9.414,83 TL asıl alacak ve 232,15 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.646,98 TL alacağı için davalının yaptığı itirazın iptali davası olduğunu, teknik inceleme ve değerlendirmeler yönünden: dosyada yer alan olay yerine ait fotoğraflarda, görülebildiği üzere, kablo tesisinin derinde olmadığı, yüzeye yakın olarak tesis edildiği ve aşağıda özeti verilen yönetmeliğe uygun tesis edilmediğinin anlaşıldığını, Tedaş Enerji Kabloları Montaj Usul Ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte, standart kablo kanalı (Tranşe) ile ilgili yapılacak kazıda, aşağıda yer alan şekillerden de anlaşılacağı üzere, kanalın 80 cm derinliğe sahip olması, kablonun döşeneceği yerin altına 10 cm lik kum yatağının oluşturulması, kablo üzerinde de koruyucu eleman olarak tuğla ile örtülmesi ve bunun üzerine de dolgu malzemesi ve ikaz bandı şeridinin de yerleştirilmesi gerekmekte olduğunun anlaşıldığını, dosyada yer alan ilişkin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı kurum tarafından yapılan yer altı kablo tesislerinin yönetmelikte belirtilen standart ve
derinliklerde olmadığını, yerin yaklaşık 40 cm altında herhangi bir ikaz ve önlem almadan döşeme yapıldığını, ikaz şeridinin bulunmadığını ve yönetmelik kapsamında düzgün muntazam kablo döşeme işlemi yapılmadığı apaçık görüldüğünü, ayrıca, davalı şirket tarafından, ilgili kazı çalışmasında yer altı ve üstü tesislerin içeriğini bilen davacı tarafa ait bir gözcü talep edilmesine rağmen, gözcünün görevlendirilmediği anlaşıldığını, dolayısıyla, yapılan kazı çalışmasında yüzeye çok yakın (yaklaşık 40 cm.) şekilde ortaya çıkan kablo tesisinde meydana gelen hasardan davalı tarafın sorumlu olamayacağını, davacı tarafından uygun kablo döşeme derinliği (80 cm) ve gerekli tertibatın (tuğla, kum, ikaz bandı vb.) uygulanmaması sebebiyle hasarın meydana geldiğinin anlaşıldığını, mali inceleme ve değerlendirmeler yönünden: davacının 2019 yılına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin takdirinin Mahkememizin taktirinde olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere davacı vekili ile yapılan yazışmalarda “Dava konusu tutar için fatura düzenlenmemiştir. Tahsilat yapıldığında faturası düzenlenmektedir. Dolayısıyla da paylaşabileceğimiz herhangi bir ticari kayıt vs. mevcut değildir. İyi çalışmalar dilerim.” denilerek bilgi verilmiş ve ticari defterlerinde dava konusu itibariyle bir kayıt olmadığının bildirildiğini, davacının alacak iddiasının; 05.12.2018 tarihli “… adresinde meydana gelen 9.414,83 TL hasar bedeline” ilişkin talebinden kaynaklandığını, yukarıda teknik heyet üyeleri tarafından “yapılan kazı çalışmasında yüzeye çok yakın (yaklaşık 40 cm.) şekilde ortaya çıkan kablo tesisinde meydana gelen hasardan davalı tarafın sorumlu olamayacağı, davacı tarafından uygun kablo döşeme derinliği (80 cm) ve gerekli tertibatın (tuğla, kum, ikaz bandı vb.) uygulanmaması sebebiyle hasarın meydana geldiği anlaşılmaktadır.” şeklinde görüş bildirildiğinden; teknik heyet görüşü doğrultusunda ve netice olarak mali anlamda; davacının asıl alacak talebine ilişkin ve buna bağlı olarak ta; davacının işlemiş ve işleyecek faiz konusunda değerlendirme yapılamamış nihai takdirin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.” Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalı aleyhinde, 05.12.2018 Tarihinde … adresinde meydana gelen 9.414,83 TL hasar bedeline dayalı 12/03/2019 tarihinde … 25. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile 9.414,83 TL asıl alacak ve 232,15 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.646,98 TL alacağı için icra takibine girişildiği, davalının icra takibine itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi geregince, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Türk Borçlar Kanunu 50. Maddesi gereğince , zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Mahkememizce aldırılan 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait kablo tesisinin derinde olmadığının, yüzeye yakın olarak tesis edildiği, … Enerji Kabloları Montaj Usul Ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte, davacı kurum tarafından yapılan yer altı kablo tesislerinin yönetmelikte belirtilen standart ve derinliklerde olmadığını, yerin yaklaşık 40 cm altında herhangi bir ikaz ve önlem almadan döşeme yapıldığını, ikaz şeridinin bulunmadığını ve yönetmelik kapsamında düzgün muntazam kablo döşeme işlemi yapılmadığı apaçık görüldüğünü, ayrıca, davalı şirket tarafından, ilgili kazı çalışmasında yer altı ve üstü tesislerin içeriğini bilen davacı tarafa ait bir gözcü talep edilmesine rağmen, gözcünün görevlendirilmediği anlaşıldığını, dolayısıyla, yapılan kazı çalışmasında yüzeye çok yakın (yaklaşık 40 cm.) şekilde ortaya çıkan kablo tesisinde meydana gelen hasardan davalı tarafın sorumlu olamayacağını, davacı tarafından uygun kablo döşeme derinliği (80 cm) ve gerekli tertibatın (tuğla, kum, ikaz bandı vb.) uygulanmaması sebebiyle hasarın meydana geldiğinin tespit edildiği ve davacının ticari defterlerinde dava konusu itibariyle bir kayıt olmadığının bildirildiği, 16/05/2022 bilirkişi raporunun teknik açıdan yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, meydana gelen olayda davacı tarafın hem kabloları ilgili yönetmelik hükümlerine uygun derinlikte döşememesi hem de bildirimlere rağmen çalışmalara refakatçı göndermemesi nazara alındığında, davacının altyapı tesislerinin zarar görmesinde davalıya atfedilebilecek bir kusurunun bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davacı tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 116,52.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 35,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 03/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır