Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/429 E. 2021/806 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/429
KARAR NO : 2021/806

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu, davalı tarafın mobilya kup üretimi yaptığını, davacının müvekkilden ambalaj malzemeleri satın aldığını, davacı müvekkil tarafından davalıya değişik tarihlerde birden çok fatura ile ilgili malzemelerin satışını yaptığı ve ticari kayıt şile defterlerine davalı firma adına borç kaydedildiğini, her satışta fatura düzenlendiğini, söz konusu fatura ve irsaliyelere davalı tarafça TTK 21/2 maddesine uygun herhangi bir itirazın yasal süresi içerisinde ileri sürülmediğini, müvekkilin alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, davalının yaptığı itiraz ile takibin durmasına sebep olduğunu, 14.02.2020 tarihli karar tensip tutanağı gereği konkordatodan feragat edildiği ve sayın mahkemece verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte kaldırıldığının taraflarınca öğrenildiği ve halen müvekkilin bakiye alacağı mevcut olduğundan davalı ile anlaşabilme temennisiyle 11.08.2020 tarihinde telekonferans yolu ile arabuluculuk
görüşmesinin yapıldığı fakat anlaşma sağlanamadığını, Müvekkil firmanın ticari kayıtları ile davalı kayıtları celp edildiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve davalı yanın mevcut borcunun sübuta ereceği ve davalının itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunun görüleceğini, son olarak borcun likit yani hesaplanabilir nitelikte olduğundan borca itiraz eden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, konuya dair içtihat uygulamalarının da bunun görüldüğüni, ilgili belge ve deliller incelendiğinde ve yukarıda açıklandığı üzere yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptal ile takibin devamına karar verilmesi ve davalının toplam takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi
gerektiğini beyan ederek davalının davaya konu takibe yapmış oldukları kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamını, alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacının bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …Karar sayılı dava dosyası, BA-BS formları, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 18/03/2021 tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından Mahkememize sunulan 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …Tic.Ltd.Şti. tarafından incelemeye sunulan 2018-2019-2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğunu, davalı… Tic.Ltd.Şti. incelemeye gelmediğini ve sonrasında da incelemeye defter ve belge sunmadığını, davacı tarafın 31.12.2018 tarihi itibariyle Davalı taraftan 7.864,95.-TL alacaklı olduğunu, bu bakiyenin 2019 ve 2020 yıllarına devrettiği ve 31.12.2020 tarihi itibariyle davalı taraftan 7.864,95.-TL alacaklı olduğunu, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap ekstresi alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 26. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının … Limited Şirketi, takip borçlusunun ise … Ticaret Limited Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 03/02/2020 tarihinde 7.864,95 TL asıl alacak ve 1.631,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.496,39 TL üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 06/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 07/02/2020 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 11/02/2020 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibine dayanak cari hesap ekstresi kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas…Karar sayılı dava dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede, davalı …Ticaret Limited Şirketi’nin de aralarında bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler yönünden Konkordato talebinde bulunuduğu 14/02/2020 tarihinde konkordato talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Taraf arasında TTK’nın 89. Maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davacı tarafın ticari defterleri itibariyle 7.864,95 TL alacaklıdır. 7251 sayılı kanun ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunması aksi taktirde usulüne uygun tutulmuş davacı taraf defterlerine itibar edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamıştır. Dava dilekçesinin ekinde ayrıca cari hesap ekstresine konu faturalar yönünden mal teslim hususunu ispatlayıcı sevk irsaliyeleri de sunulmuş ve bu sevk irsaliyelerinde malın teslim alındığına dair imzalarında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu hususlar ile HMK’nun 222. Maddesi dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının bu alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır.
Davacının icra takip dosyasında takip öncesi işlemiş faiz kalemi yönünden itirazın iptali talebi bulunmadığı yönündeki 20/09/2021 tarihli dilekçesi ve 02/12/2021 tarihli duruşmadaki beyanı da dikkate alınarak tüm bu nedenler ile davanın kabulü ile, … 26. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 7.864,95 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık %13,75 oranını geçmeyecek avans faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraf defterlerine dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 7.864,95 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 26. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 7.864,95 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık %13,75 oranını geçmeyecek avans faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 7.864,95 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 537,25-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 86,84.-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 450,41-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 86,84-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 196,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.837,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip

Hakim