Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/426 E. 2022/984 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/426
KARAR NO : 2022/984

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin lüks marka güneş gözlüğü ve optik cam gözlük ürünlerinin toptan dağıtım ve satıcılığını yapan bir firma olduğunu, 11/02/2020 tarihinde dava dışı alıcı … LTd. Şti.’ye verilmek üzere davalı firmaya 30 koli kargonun teslim edildiğini, ancak dava dışı adı geçen alıcı şirkete 24 adet kargo kolisinin teslim edildiğini, 6 adet kolinin teslim edilemediğini, taraflar arasında 6 adet kolinin teslimatının yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmadığını, teslimatı yapılmayan kargoların; 4, 17, 21, 25, 29, 30 numaralı koliler olduğunu, bu durumun davalı şirket çalışanı tarafından da tutanak altına alındığını, gönderinin zarar görmesi nedeniyle teslim alınmadığını bildiren ve zararın ivedilikle tazmin edilmesi istemine ilişkin dilekçenin, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin genel müdürlüğüne gönderildiğini, ancak müvekkili şirketin tüm başvurularının karşılıksız kaldığı gibi kendisine olumlu ya da olumsuz hiçbir dönüş yapılmadığını, müvekkili şirketin, tazmin sürecinin devam ettiği, konunun iç denetimde olduğu, sigorta sürecinin başladığı, yönetim kurulunun onayında olduğu gerekçeleri ile müvekkili şirketin oyalandığını, gerek TTK’nın 1178/2.maddesinde gerekse de taraflar arasında yapılan Kargo Sözleşmesinin 3.maddesi ile düzenlenen Kargo Firmasının Yükümlülükleri bölümünde davalının sorumluluklarının açıkça gösterildiğini, davalı kargo şirketinin, ürünlerin kaybolmasından ve zamanında teslim edilmemesinden doğan zararlardan sorumlu olduğunu, arabuluculuk faaliyetlerinden bir sonuç alınamadığını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, 223.317,07 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, sektöründe öncü bir firma olduğunu, mezkur taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, müvekkili şirketin, üstlendiği taşıma işini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkili şirketin, sorumluluğu olan kargo taşıma işini tamamladığını ve alıcısına kargoyu eksiksiz bir biçimde teslim ettiğini, söz konusu kargonun, göndericinin talebi doğrultusunda alıcısına teslim edildiğini, olayda, tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedilmesi için zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasız davranış kusuru varlığının da ispat edilmesi gerektiğini, talep edilen tazmin talebinin fahiş olduğunu, TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin benimsendiğini, uyuşmazlık konusunun, teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içerdiğini, bu sebeple kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın…. Soruşturma sayılı dosyası, tanık beyanları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli yazı cevabı, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Dosyanın mevcut durumu ile iddia, savunma ve toplanan deliller kapsamında değerlendirilebilmesi açısından konusunda HMK’nın 266/1. maddesi gereği uzman özel ve teknik bilgi sahibi 1 Ticaret Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişi, 1 Taşıma ve Lojistik Uzmanı bilirkişi ve 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden oluşacak bilirkişi tevdi edilmesine karar verilmiş, 16/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında; taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi gereğince, davalı kargo şirketine teslim edildiği ve ifa yardımcısı konumundaki şahısların kusurlu davranışlarıyla zayi olduğu anlaşılan ve davacı gönderen şirket ile dava dışı alıcı şirket arasında düzenlenen faturalar ve iade faturasından, gönderildiği tarihteki değeri 227.162,70 TL (ihtar ve dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak 223.317,07 TL) olduğu anlaşılan davacı şirketin zararından davalı şirketin sorumlu tutulabileceği, olayda taşıyıcının sorumluluğunu sınırlandıran veya ortadan kaldıran koşulların mevcut olmadığı. mahkememizin değerlendirmesinin davalı şirketin sorumluluğu yönünde olması halinde, davacı tarafın gönderdiği ihtarnameye tebliğ ve mehil süreleri eklenerek, 19/06/2020 temerrüt tarihinden 11/08/2020 dava tarihine kadar, TCMB ticari temerrüt faizi üzerinden 4.864,03 TL temerrüt faizi işleyeceği, mahkememizin değerlendirmesinin, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandıran sebeplerin bulunduğu yönünde olması halinde, TTK.m.882 çerçevesinde, taşıyıcının özel çekme hakkı üzerinden sınırlı sorumluluğu esas alınarak davacı şirketin 8.259,90 TL ana para dava tarihi itibariyle 179,91 TL ticari temerrüt faizi talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava dosyasının önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile, kök raporda tespit edilen liste halinde zayi olduğu bildirilen eşyaların davacı şirket tarafından düzenlenen 11/02/2020 tarihli iki adet faturadaki bedeller dikkate alınarak fatura değerlerinin denetime açık olarak hesaplanması amacıyla HMK’nun 281/2. Maddesi uyarınca ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, önceki rapor düzenleyen bilirkişilerden Taşıma ve Lojistik Konusunda Uzman bilirkişi (vefat etmesi nedeniyle) … haricinde diğer bilirkişiler Ticaret Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişi … ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında; dava dışı …Şti.’nin 2020 yılında davacı …A.Ş.’ye 5 adet 213.633,00 TL tutarında (iade faturaları da dahil) fatura düzenlediğinin anlaşıldığı, dava konusu olan davalı şirket tarafından düzenlenen 2 adet faturaya karşılık 1 adet iade faturası düzenlendiği, iade faturasının KDV hariç 201.490,00 TL olduğu, Form BS olarak bildirilen 5 adet 213.633,00 TL tutarlı faturaların içinde yer aldığı ve düzenlenen faturanın bildirilen tutarın içinde yer aldığının görüldüğü, BS ve BA olarak bildirilen rakam ve adetlerin birbiriyle uyumlu olduğu, dava dışı …Şti.’nin düzenlediği iade faturasının kök bilirkişi raporu ekinde de yer aldığı, davacı …A.Ş.’nin 2020 yılında davalı … Şti.’ye 16 adet 716.130,00 TL tutarında fatura düzenlediğinin anlaşıldığı, fakat dava dışı …Şti.’nin Form BA ile alış olarak 15 adet 431.275,00 TL olarak bildirimde bulunduğu, dolaysıyla Form BS ile Form BA arasında 1 adet 284.855,00 TL farkın var olduğu, hem davacı kayıtlarının düzenlenen faturalar olarak hem de dava dışı … Şti.’nin kayıtlarının karşılıklı olarak kontrol edilerek aradaki bir adet fark tutarı olan 284.855,00 TL’nin dava konusu faturalarla ilgili olup olmadığının değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğu, Taşıma ve Lojistik Uzmanı bilirkişi …’ın 20/05/2022 tarihinde vefat ettiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
17/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun 07/04/2022 tarihli celsenin (5) nolu ara kararında açıkça yazılı hususta düzenlenmediği, ara karara konu edilmeyen BA-BS formu kayıtları ile ilgili olduğu anlaşıldığından, dava dosyasının tekrar rapor veren bilirkişi heyetine tevdi ile, kök raporda tespit edilen liste halinde zayi olduğu bildirilen eşyaların davacı …A.Ş. tarafından düzenlenen 11/02/2020 tarihli iki adet faturadaki bedeller dikkate alınarak fatura değerlerinin denetime açık olarak hesaplanması amacıyla HMK’nın 281/2. fıkrası uyarınca ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 22/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında; davacı şirket tarafından dava dışı …Şti. adına düzenlenen … nolu fatura muhteviyatının tamamı olan 12.591,98 TL olarak çalındığı ve rapor ekinde … sıra no olarak sunulduğu, davacı şirket tarafından dava dışı … Ltd. Şti. adına düzenlenen … nolu fatura muhteviyatında çalınan malların sarı renkle gösterildiği ve rapor ekinde … sıra no olarak sunulduğu, davacı şirket tarafından talep edilen 223.317,07 TL tutarlı malların Kayıp Ürünler Fiyatlı Liste olarak KDV tutarlı miktarları rapor ekinde Kayıp Ürünler Fiyatlı Liste olarak sunulduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesi kaynaklı eşyanın zayi nedeniyle maddi tazminat istemine davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki taşıma anlaşmasına konu eşyaların davalı tarafça taşıma ediminin yerine getirilmesi sırasında ziya halinin gerçekleşip gerçekleşmediği, buna göre davacının davalıdan talep edebileceği maddi zararının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 08/01/2010 tarihli taşıma sözleşmesi bulunduğu, 11/02/2020 tarihinde davacının davalı şirketin … şubesinden … şubesine taşınmak üzere teslim ettiği 30 adet koliden 6 adet kolinin varış şubesine teslim edilmediği, bu kapsamda … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasındaki 15/04/2021 tarihli yakalama, rızaen teslim ve muhafaza altına alma tutanağı ile teslim edilmeyen kolilerdeki bir takım gözlüklerin bulunduğu, soruşturma dosyası içeriği ve ifade tutanakları da dikkate alındığında bu haliyle emtianın davalının kusuru ile kaybolduğunun TTK’nın 879. maddesi de dikkate alınarak emtianın davalı taşıyıcı elindeyken tam zayi olduğunun kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır. TTK’nın 875. ve devamı maddeleri uyarınca davalının sorumluluğu belirlenmelidir. TTK’nın 875/1. maddesinde taşıyıcının eşyanın teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçen sürede eşyanın ziyaından, hasarından ve telimdeki gecikmelerden doğan zararlardan sorumlu olduğu düzenlemesi yer almaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi ile dosya kapsamına sunulan fatura, BA-BS kayıtları, iade fatura içeriği ile kaybolan kolilere ilişkin emtia kayıtları ve ticari defterlerdeki kayıtlar itibariyle davada TTK’nın 882/1 fıkrası uyarınca sınırlı sorumluluk ilkesinin uygulanmasını gerektirir durum bulunmamakta olduğundan emtianın fatura bedeli üzerinden mahkememizce itibar edilen bilirkişi heyeti raporu ile de tespit edilerek yapılan hesaplamaya göre davacının davalının edildiği üzere zayi olan emtia bedeli olarak 223.317,07 TL talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle de TBK’nın 117. Maddesi uyarınca ihtarname tebliğ ile temerrütünde gerçekleştiği kabul edilerek dava öncesi davanın kabulü ile, 223.317,07 TL’nin 19/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile; 223.317,07 TL’nin 19/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 15.254,79 TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 3.813,70 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 11.441,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.813,70 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi raporu ücreti, 197,00 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 7.065,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 34.264,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*