Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2022/341 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/422
KARAR NO : 2022/341

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı ve sürücü … sevk ve iradesindeki … plaka sayılı aracın, 31/05/2019 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kazada … Plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, araç hasar tespitinin davalı şirket tarafından atanan eksper marifetiyle yapıldığını, ekspertiz raporunda parçaların eksik ve hatalı olarak tespit edildiğini, orjinal parça yerine eşdeğer yada yan sanayi parça dikkate alınarak fiyatların düşük hesaplandığını, yedek parça üzerinden haksız iskonto uygulayarak davacının mağdur edildiğini, davacının aracının eşdeğer yada yan sanayi parça kullanılarak onarımının yaptırıldığını, bu nedenle davacının gerçek zararının tazmin edilmediğini, davacının aracındaki hasarın bağımsız eksper tarafından KDV dahil 19.379,19 TL olarak tespit edildiğini, davalı şirkete 05/12/2019 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen zararın ödenmediğini, hasar gören parçaların öncelikle orjinal parça ile değiştirilmesi gerektiğini, eşdeğer parçaların mevzuata uygun olmayan parçalar olduğunu, davacının gerçek zararı ödeme yükümlülüğüne KDV’nin de dahil olduğunu davacının gerçek zararından iskonto adı altında indirim yapılamayacağını, asıl amacın aracın onarılması değil zararın giderilmesi olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 100,00 TL hasar onarım bedeli, 10,00 TL değer kaybı zararı olmak üzere 110,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temürrüt faiziyle birlikte ve kaza tarihinden itibaren, kabul görmez ve ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça sunulan dava dilekçesinin sonuç başlıklı bölümünde davaya konu edilen alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili isteminin de bulunulmuş ise de ticari nitelikte olmayan dava konusu alacak için ticari temerrüt faizi talebinde bulunulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, gerek faiz oranı ve gerekse faizin başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçelerinde asli amacı, zarar görenin uğramış bulunduğu gerçek zararın giderilmesi olduğunu, kaza tespit tutanağında kusur oranı ile ilgili herhangi bir tespitin yer almadığı, gerçek hasar bedelinin, bu konuda (Sigorta ve araç değerleme/eksper) uzmanınca tespitinin zorunlu olduğunu, dava konusu olaya ilişkin ancak Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince yapılacak olan inceleme sonucu gerçek kusur oranını tespit edilebileceğini, kaza tarihi olan 31/05/2019 ‘dan (araç onarım görtükten sonra) 6 ay sonra 29/11/2019 tarihinde haricen düzenletilerek dosya kapsamına sunulan … tarafından hazırlanan ekspertiz raporu içeriğinin de kazaya ilişkin olay ve fotoğraflarla uyuşmadığı gibi şaibeli ve rayiç bedelinin çok üzerinde olduğunu taraflarınca kabulü mümkün olmadığı gibi Mahkemece de dikkate alınmaması gerektiğini ve itiraz ettiklerini, Zorunlu Trafik Poliçesi kapsamındaki teminatlar ve limitler dahilinde değerlendirileceğinden davacı tarafça haksız kazanç ede etmeye yönelik, dayanaksız usul ve yasaya aykırı istemleri reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, 31/05/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, fotoğraflar, … ve … plakalı araçların trafik kayıtları, Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi kayıtları, … Sigorta A.Ş’nin 12/11/2020 tarihli yazı cevabı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi heyeti kök ve ek raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 13/01/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler Mak. Y. Müh. …, Makine Y. Müh. …, Sigorta Uzmanı … tarafından hazırlanan 07/05/2021 tarihli rapor da özetle; davacı adına tescilli … plakalı kamyonette meydana gelen hasarların, rapor içeriğinde izah edilen kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, dava konusu … plakalı kamyonetin kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 8.969,92 TL-KDV dahil 10.584,51 TL olduğu, iskontolu KDV hariç 7.761,93 TL-KDV dahil 9.159,08 TL olduğu, İskonto uygulanıp uygulanmayacağı ve KDV hususunun S Mahkemenin takdirleri olduğu, davacı adına tescilli … plakalı kamyonet üzerinde meydana gelen değer kaybı
zararının Yargıtay içtihatlarına göre piyasa metoduna göre 3.000,00 TL hesaplandığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememiz 23/09/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler Mak. Y. Müh. …, Makine Y. Müh. …, Sigorta Uzmanı … tarafından hazırlanan 01/11/2021 tarihli ek rapor da özetle; Davalıya sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü … olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davacı adına tescilli … plakalı kamyonet (panelvan) sürücüsü … olayda %25 oranında kusurlu olduğu, 01.07.2019 tarihli ekspertiz raporunda sol ön kapının grijina) parça, sol ön kapı camının logosuz orijinal parça, diğer yedek parçaların eşdeğer parça olarak hesaba katıldığı kök rapordaki hasar bedeli hesabında ise tüm yedek parçaların orijinal vasfında yedek parçalar olduğu ve kaza tarihinde geçerli piyasa değeri dikkate alındığı Kaza tarihi itibariyle değişimi yapılan yedek parçaların yetkili servis ve bayilerinden tedarik edilip edilemeyeceği hususunun heyetçe tespiti mümkün olmadığı, takdiri tamamen Mahkeme’ye ait olmak üzere ithalatçı firma ve yetkili distribütörlere müzekkere ile sorması halinde tespiti mümkün olduğu piyasa metodu uygulanarak otomobilin kazadan önceki hasarsız haldeki ikinci el piyasa değeri ile kazadan ve yapılan onarımdan sonra ikinci el piyasa değerlerine yönelik piyasa araştırmasında değim / onarım / boya işlemi gören kaporta aksamlarının orijinal parça veya eşdeğer parça olup olmadıkları bilgisine ulaşılamayacağından değer kaybı belirlenirken bu hususun ayrıca dikkate alınmasının mümkün olmayacağı görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 31/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında talep edilen 110,00 TL alacak talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda, “müspet zarar kapsamında, hasar onarım bedeline ilişkin 2.391,05 TL’nin ve değer kaybı bedeline ilişkin 3.000,00 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, şeklinde taleplerini artırdıklarını beyan etmiş, dilekçeden bir suret davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiil kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 31/05/2019 tarihli trafik kazasındaki tarafların kusur durumları, kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta hasar bedeli zararı değer kaybı oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
31/05/2019 tarihinde dava dışı …’un sevk ve idaresi altındaki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine seyrettiği esnada aracının sol ön kısmı ile ana yola katılma manevrası yapan dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçın ön kısmına çarptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu 31/05/2019 trafik kazasında dava dışı …’nın KTK’nun 84/1-h. maddesindeki kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiği ve bu nedenlerle de dikkatsizliği ve tedbirsizliği de gözetilerek davaya konu trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, diğer dava dışı sürücü …’un ise KTK’nun 52/1-b. Maddesindeki hızını yol durumunun gerektiği şartlara uydurmamak hükmünü ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi heyeti ek raporunun objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedenleriyle rapora itibar edilmiştir. Mahkememizce davacıya ait aracın bir kısım orjinal ve bir kısım eş değer parçalar ile onarım görmüş olması nedeniyle hasar bedeli zararının davacı yönünden oluşmayacağı kanaatine varılmıştır. Davacı ya ait araçta itibar edilen bilirkişi heyeti raporu ile tespit edildiği üzere 3.000,00 TL değer kaybı oluşmuş olup bu miktardan kusur oranı dikkate alındığı taktirde 2.250,00 TL değer kaybı zararının davacı tarafça … plakalı aracın sigorta şirketi olan davalı sigorta şirketinden talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Dava dosyasında gerekçeli karar yazım sırasında tekrar yapılan incelemede değer kaybı ifadesinin kısa kararda sehven hasar bedeli olarak yazıldığı anlaşılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak ve kabul edilen miktarın da değişmemesi dikkate alınarak bu hususta değişiklik yapılmamıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde en yüksek temerrüt faizi faizi talep etmiş ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/2404 E. 2017/9996 K. Sayılı içtihatı ve aynı mahiyetteki yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince avans faize hükmedilmek için aracın ticari nitelikte olması gerekmekte olup dava konusu trafik kazasında yer alan … plakalı aracın hususi nitelikte otomobil olduğunun sabit olması dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü dikkate alındığında temerrüt tarihinin 18/12/2019 olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.250,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.250,00 TL hasar bedeli zararından oluşan maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 153,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 93,00 TL olmak üzere toplam 147,40 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 6,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı ve ıslah harcı olarak yatırılan 93,00 TL olmak üzere toplam 201,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 158,50-TL tebliğat ve posta masrafları olmak üzere toplam 3.158,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 1.319,00-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) 550,91 TL’sinin davalıdan, bakiye 769,09 TL’sinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 2.250,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13/3. Maddesi uyarınca 2.250,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır