Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2021/833 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/392
KARAR NO : 2021/833

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un Yenişehir Mah. … Merkezi No:..-113 Pendik/İSTANBUL adresinde… Elektronik isminde davalı tarafın bayisi olarak hizmet verdiğini, Müvekkilinin ilk önce alt bayi, daha sonra ana bayi olarak yaklaşık 10 yıldır bayilik yaptığını, Müvekkilinin bayiliği süresince defalarca haksız şekilde ceza faturasına maruz kaldığını, en son ve en büyük mağduriyetinin de son kesinlen 75.000 TL’lik ceza faturası olduğunu, müvekkiline cari hesapta kaydı bulunan alacak kalemleri ödenmemiş olduğunu, buna istinaden Kartal … Noterliği’nin …yevmiye nolu 11 Aralık 2019 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, bu alacaklarının ödenmesinin talep edildiği halde ödeme yapılmadığını, daha sonra Kartal … Noterliği’nin … yevmiye nolu 22 Ocak 2020 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini feshettiklerini davalı tarafa ihtar ettiklerini, bu aşamadan sonra müvekkilin kestiği son faturalar da dahil olmak üzere 61.229,18 TL üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosya üzerinden başlatılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davalı tarafın haksız itirazının iptaline, itirazı haksız olduğundan dolayı %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketten huzurdaki davaya konu icra takibi kapsamında herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkili şirkte içerisinde yapılan denetimler neticesinde davacı tarafın haksız kazanç sağlamak amacıyla müvekkili şirket zararına bir takım usulsüz eylemler içerisinde olduğu tespit edildiği, huzurdaki davaya konu 75.000 TL tutarlı fatura tamamen usul ve yasaya uygun, geçerli bir fatura olduğunu, müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğunu, davacı tarafından itiraz edilen 75.000 TL tutarlı faturanın davacının illegal yayın yapılan adreslere yaptığı satış ve kuruluma ilişkin ceza faturası olduğunu, davacı bayi …-… Elektronik’in yaptığı- içerisinde 5 adet illegal yayın tespit edilen ve bu 5 adet illegal yayın yapan abonelikle ilişkili 10 adet outlet üyelik olan 15 adet abonelik sebebiyle (15 adet üyelik x 5.000 TL) 75.000 TL’lik fatura kesildiğini, İcra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, dava konusu sözde alacak likit bir alacak olmadığını, davacı tarafa karşı dava açma haklarının saklı tuttuklarını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usule ve esasa ilişkin itirazlarının dikkate alınarak reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap ekstresine dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 4/1. maddesi kapsamında iş bu itirazın iptali davası ile icra takibine temel sebep mutlak ticari dava mahiyetinde değildir. Nisbi ticari dava yönünden yapılan incelemede ise, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13/10/2021 tarihli yazı cevabı dikkate alındığında davacının işletme hesabına göre tuttuğu defter kapsamında alım, satım ve gayri safi iş hasılatı tutarları yönünden TTK’nun 11/2. Maddesinde bildirilen esnaf işletme sınırını aşmamaktadır. Yani davacı taraf esnaftır ve bu kapsamda esnaf işletmesi bulunmaktadır. Davacı tarafın tacir olmaması ve bu kapsamda ticari işletmesinin de bulunmaması dikkate alındığında TTK’nun 4/1. Maddesi uyarınca iş bu davanın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı ve nisbi ticari dava mahiyetinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkememizce belirlenen tüm bu hususlar dikkate alındığında davada genel nitelikteki Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
HMK’nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK’nun 115/1. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c). maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi ile İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; Davanın, HMK’nun 115/2. maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır