Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2020/783 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/385 Esas
KARAR NO:2020/783

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2020
KARAR TARİHİ:15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … A.Ş.’nin müvekkili …’ın % 39, diğer müvekkili … ise % 9 paydaşı olduğunu, davalı …’nun ise … A.Ş.’nin hem paydaşı, hem Yönetim Kurulu Başkanı ve hem de Genel Müdürü olduğunu, … A.Ş.’nin 2018 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının T.T.K. 409/1 maddesine uygun bir şekilde Mart 2018 ayı sonuna kadar yapılmadığını ve yine aynı süre içinde T.T.K. 399/1 maddesine uygun olarak Denetçi seçilmemesi nedeniyle müvekkilleri tarafından …. Noterliğinin 04.04.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ve gerek Genel Kurul yapılması ve gerekse şirkete denetçi atanması ile ilgili olarak davalar açıldığı bildirilmiş ve yine T.T.K. 437. maddesi çerçevesinde yasal usullere uyularak şirketin 2018 yılı mali tablolarında görülen bazı şirket işlemleri ile ilgili olarak detaylı bilgi talebinde bulunulduğunu, söz konusu ihtarnameye davalı …’nun eşi olan Av. … tarafından …. Noterliğinin 15.04.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle hem davalının hem de … A.Ş.’nin avukatı sıfatıyla üstünkörü muğlak açıklamalarla cevaplar verildiğini, müvekkilleri tarafından …. Noterliğinin 25.04.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle … A.Ş.’nin 2018 yılı için Bağımsız Denetçisi olan … A.Ş. ve Mali Müşavirlik firması … LTD. ŞTİ.’ne, şirketin 2018 faaliyet döneminde yapılan kasıtlı muhasebe hataları bildirilerek bu konulara yönelik olarak yasal sorumluluklarını yerine getirmeleri istenmiş ise de cevaben … ŞİRKET tarafından kendilerine bildirilen konularla sınırlı denetim yaptıklarını beyan ederek bu hususta ilave açıklama ve denetim yapılmadığını, davalı … şirketin en büyük hissedarı iken zararda olunan yıllarda şirkete borçlanma yasağı kapsamında olup hiçbir şekilde borçlanma yapmaması, zarar olmayan yıllarda ise ilişkili kişiler hesabı üzerinden ve adatlandırmalı şekilde borçlanması gerekirken buna hiç riayet etmeyerek, şirketçe kendilerine bildirildiği şekliyle denetim yaptıklarından bahisle bu usulsüzlüğü görmezlikten gelerek ve uyarılara rağmen … A.Ş.’nin 29.05.2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında okunan Bağımsız Denetçi Raporunda da bu konuda hiçbir açıklamaya yer vermeyerek şirketin zarara uğratılmasına sebebiyet verdiğini belirterek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 553 ve devamı maddeleri uyarınca 2015-2016-2017-2018 faaliyet yılları içinde … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olan davalının T.T.K. 358 maddesine aykırı olarak faizsiz bir biçimde şirkete borçlanmak, suretiyle şirketi uğrattığı zararın tespiti ve şimdilik 70.000,00 TL tutarındaki kısmının davalıdan , usulsüz işlem tarihlerinden itibaren tahakkuk edecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsili ile … A.Ş.’ye ÖDENMESİNE, dava süresince davalı …’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdür görevini sürdüreceği ve aynı usulsüz borçlanma işlemlerine devam edeceği dikkate alınarak dava süresince davalı …’nun şirkete borçlanma, avans kullanma, prim vs. adı altında örtülü sermaye ve kar payı transferi yapmasının ihtiyati tedbir kararı ittihaz edilerek önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığından bahisle davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, davacıların davaya konu dönemde şirkette yetki sahibi olmadıklarını, davacı yanın bu hususta yanıltıcı bilgi verdiğini, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdükleri iddialarının tamamının HMK 209.maddeye aykırı olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava;yönetici sorumluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dışı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …, mahkememizin … esas sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının 2015, 2016-2017-2018 faaliyet dönemlerinde, TTK 358 maddesine aykırı olarak faizsiz borçlanmak suretiyle dava dışı … A.Ş.’yi zarara uğratıp uğratmadığı, TTK’nun 553 maddesi kapsamında yönetici sorumluluğu koşullarının oluşup oluşmadığı, zarar mevcut ise miktarının ne olduğu, davacıların TTK’nun 558/2 fıkrası uyarınca dava haklarının bulunup bulunmadığı, sorumluluk davası yönünden davalı yanca ileri sürülen zaman aşımı def’inin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin derdestlik, kesin hüküm itirazında bulunduğu anlaşılmış, eldeki davanın konusunun yönetici sorumluluğu nedeniyle tazminat davası olduğu, … ATM’nin 2019/138 esas ayılı dosyasında talebin özel denetçi tayinine, … ATM’nin … esas sayılı dosyasında talebin genel kurul kararının iptaline, mahkememizin … esas sayılı dosyasında talebin bilgi edinme hakkının kullanılmasına yönelik oldukları, davaların konularının ve netice-i taleplerin farklı olduğu, konusu suç olan ceza soruşturma dosyalarının derdestlik veya kesin hüküm itirazı açısından değerlendirilmeyecekleri anlaşıldığından, davalı vekilinin derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının reddine karar verilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 558/2 fıkrası uyarınca; anonim şirketlerde, şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.
Dava dışı şirketin celbedilerek incelenen 27/05/2015, 24/03/2016, 24/03/2017 ve 29/05/2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanaklarından, 2014,2015,2016,2017 yılları faaliyet raporlarının oybirliği ile onaylandığı ve aynı dönemler için yönetim kurulu üyelerinin ibra edildikleri, toplantılarda 10.500.000,00-TL toplam payın tamamının temsil edildiği, şu halde davacıların da bu toplantılarda alınan ibra kararlarında olumlu oy kullandıkları tespit edilmiştir. TTK’nun 558/2 fıkrasının amir hükmü uyarınca; 2015,2016,2017 yılı faaliyet raporlarını onaylayan ve ibraya olumlu oy kullanan davacıların bu faaliyet dönemleri yönünden yönetici sorumluluğu davası açma hakları bulunmamaktadır. İzah edilen gerekçe ile davacıların 2015, 2016, 2017 yılları faaliyet dönemlerine ilişkin yönetici sorumluğu nedeniyle tazminat taleplerinin TTK nın 558/2 fıkrası uyarınca dava hakları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … Karar sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş, anılan dava dosyasında dava dilekçesi ile; Davalı … A.Ş.’nin 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı öncesinde davacılar tarafından 27.06.2019 tarihinde talep edilen ve fakat gerek yönetim kurulunca ve gerekse 01.07.2019 tarihinde yapılan genel kurulca haksız olarak reddedilen şirket ticari defterlerinin incelenmesi, detaylı mizanın incelenmesi ve genel kurulda 9 sayfa halinde sorulan sorularla ilgili bilginin verilmesi talimatının ve yönteminin (şeklinin) belirlenmesi talebinin ileri sürüldüğü, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, dosyaya kök ve ek bilirkişi heyet , raporu sunulduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi heyet raporları mahkememizce hükme esas almaya elverişli görüldüğünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Anılan dosyaya sunulan kök bilirkişi raporunda 29/05/2018-01/07/2019 tarihleri arasında, şirketin yönetimsel anlamda herhangi bir eksiğinin olmadığı, yapılan işlerde şirket zararına sebebiyet verici herhangi bir aksama bulunmadığı, şirketin bu dönemdeki yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile yakınlarına herhangi bir haksız menfaat sağlanmadığı belirtilmiştir. Aynı dosyaya sunulan ek raporda ise …’nun 29/05/2018-31/12/2018 tarihleri arasında personel maaş hesabı avansından küçük miktarlar halinde toplam 246.038,00-TL maaş ve iş avansı kullandığı, 31/12/2018 tarihine kadar bu tutarı geri ödediği, 01/01/2019-01/07/2019 tarihleri arasında person personel maaş hesabı avansından küçük miktarlar halinde toplam 107.778,71-TL maaş ve iş avansı kullandığı ve bu tutarı da bu tarihler arasında geri ödediği, aynı dönemde …’ın da aynı hesaptan 34.326,01-TL maaş avansı kullandığı, şirkette diğer personeller tarafından çekilen maaş avanslarına da faiz uygulamasının olmadığı, şirketle ortaklar arasında TTK’nun 358 maddesine aykırı olarak borçlanma yapılmadığı, ortakların şirketten borç para kullanmadıkları, iş ve seyahat avansları ile birlikte bordroda sigortalı çalışan ve yönetici pozisyonunda çalışmaları karşılığında bazı aylarda avanslar alındığı, bunların iş ve seyahat avansları tamamlandıktan sonra masraf fişleri ibraz edilerek kapatıldıkları, bu işlemlerin davacıların(… ATM dosyasının davacıları … ve …) yönetici oldukları zamanlar da da sistematik olarak bu şekilde yapıldıkları, avans prosedürünün bu şekilde işlediği belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacıların olumlu ibra oyu kullanmadıkları ve dava açma hakkını haiz oldukları 2018 yılı faaliyet dönemi için yapılan inceleme neticesinde; her ne kadar davacılar tarafından davalının dava dışı şirketten TTK’nun 358 maddesine aykırı olarak faizsiz borçlandığı iddia olunmuş ise de; davacının bu türden bir borçlanmasının mevcut olmadığı yukarıda özetlenen bilirkişi heyet rapor ile tespit edilmiştir. Davacının yönetici olduğu ve 2018 yılı faaliyet dönemini kapsayan 29/05/2018-01/07/2019 tarihleri arasında personel maaş hesabından kullandığı iş ve maaş avanslarını geri ödediği anlaşılmıştır. Aynı dönemde davacı …’ın da bu şekilde avans kullandığı tespit edilmiştir. Dava dışı şirketin, personel maaş hesabından yöneticilere veya şirket personeline verdiği maaş ve iş avansları için öteden beri faiz uygulamasının bulunmadığı, yine 2018 yılı faaliyet dönemi öncesinde de avans prosedürünün bu şekilde işlediği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Şu halde davalının haksız fiilin özel bir türü olan TTK’nun 553 maddesi kapsamında yönetici sorumluluğunu gerektirir şekilde; haksız ve kusurlu bir fiil ile şirketi zarara uğrattığı ispat olunamamıştır. İzah edilen gerekçe ile davacıların 2018 yılı faaliyet dönemine ilişkin yönetici sorumluğu nedeniyle tazminat taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların 2015, 2016,2017 yılları faaliyet dönemlerine ilişkin yönetici sorumluğu nedeniyle tazminat taleplerinin TTK nın 558/2 fıkrası uyarınca dava hakları bulunmadığından reddine,
2-Davacıların 2018 yılı faaliyet dönemine ilişkin yönetici sorumluğu nedeniyle tazminat taleplerinin esastan reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır