Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/384 E. 2022/698 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/384 Esas
KARAR NO : 2022/698

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı taraf ile müvekkili şirket arasında uzun yıllardır devam eten bir ticari cari ilişki içerisinde olduklarını,taraflar arasında davalı şirketin ticari ilişkide TBK md.20-25 anlamında hakim güç konumunda olan,sadece kendisinin sattığı ürün konseptine sahip üretici konumunda tekel niteliğinde bir şirket olduğunu, taraflar arasındaki edimlerde daima tek yanlı bir hakimiyet kabulde olmayan dayatmalarla ticari baskı kurulması ve tek taraflı borç tahakkukları oluşan ciddi bir orantısızlık oluştuğunu,taraflar arasındaki itilafın,davalının 2019 yılı başlarında müvekkili şirketten yüksek oranda vade farkı talep ettiğini,ancak taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadan elektronik ortamda E-Faturalar düzenleyerek müvekkil şirkete tarh ve tahakkuk ettirilerek ödettirilmeye çalışmaya başlamaları üzerine müvekkil şirketin … 8.Noterliği … yevmiye numaralı … tarihinde noter makamı aracılığı ile davalı tarafa şirketinin davalı şirketine tüm edimlerini ve ödemelerini yerine getirmesine karşı davalı şirketin kendilerine karşı yüksek miktardaki vade farkı adı altında bir cari hesap altında kabul etmediklerini,aralarında hiçbir şekilde yazılı bir sözleşme olmadan böyle büyük bir oranda vade farkı talep edilemeyeceğini, taraflarına vade farkı şeklinde düzenlenen faturalara karşı (E-fatura) düzenleyerek davalı firmaya ihtarname gönderdiğini ve böyle bir cari hesabı kabul etmediklerini bildirmiş olduklarını, müvekkilinin bu ihtarına karşı davalı şirketin … 56.Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarında vade farkı faturalarının ödenmemesi halinde Teminat Mektubunun paraya çevrileceğini ihtar ettiğini,bu davalı ihtarına karşı müvekkilinin … 8. Noterliği … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesini keşide ederek ticari teamül inkar edimesinin yanında vade farkı oranlarına da açıkça itiraz ettiklerini,davalı şirketin müvekkil şirketin ödenmiş çeklerini dahi gerektiğinde koşullara tabi tutup İade etmediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi noktasında bedeli ödenmiş olan 5 (beş) adet çekin iadesi ve vade farkı alacağı gerekçesi ile nakte çevrilen teminat mektubu tutarı olan 16.510 USD bedelin tahsili istemi ile 31.05.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulmuş olunduğu, 05.07.2019 tarihinde arabulucu anlaşa-mama ile sonuçlandığını, başvuruya konu edilen çeklerden biri 31.08.2019 tarihinde diğerleri ise, 01.07.2019 tarihinde geri teslim alınabildiğini, fakat teminat mektubunun paraya çevrilmesi sebebiyle oluşan zararların giderilmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin tüm talep ve istemlerinin saklı tutulmak üzere HMK.107 Maddesi gereğince şimdilik 5.000,00 TL.Bedelin teminat mektubunun paraya çevrildiği 07.05.2019 tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi ile birlikte ve yargılama giderleri, vekâlet ücretinin davalı taraftan tahsilline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Huzurdaki davada davacının dava dilekçesinde,taraflar arasında vade farkına ilişkin bir anlaşma olmadığı,davacının talebinin ancak gecikme faizi olabileceği, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin ancak vadesi geçmiş ve muaccel itiraza uğramamış alacakların alınmaması halinde mümkün olabileceği, davalı tarafın 07,05.2019 tarihinde 100.000 USD bedelli temanat mektubundan 16.510,65 USDlik kısmı tahsi ettiği, bunun haksız ve hukuka aykırı bir işlem olduğunu, davalı tarafın huklı bir sebep olmaksızın zenginleştiğini, belirterek,5.000 TL bedelin teminat mektubunun paraya çevrildiği 07.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olduklarını, ancak bu taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan huzurdaki davanın usule ve esasa ilişkin itirazlarımız ile re sen alınacak nedenlerle reddi gerekeceği usul yönünden ise,hiçbir zaman davacı tarafın iddialarının kabul anlamına gelmemekle birlikte dava ile talep olunan (alacaklar,tazminat v.s) zaman aşımına uğramış olduğunu,bu yönde esasa girmeden davanın reddi gerekeceğini, esasa yönelik ise,tarafların uzun yıllar ticari ilişki içinde olduklarını, davacı şirket müvekkili şirketten aldığı ve alacağı emtia bedellerinden doğan borçlarını vade tarihlerinde ödememesi ihtimaline karşılık müvekkili şirkete bir takim çekler ve teminat mektupları teslim etmiş olduğunu; taraflar arasında ticari ilişkiler devam ederken müvekkil şirketi tarafından davacı tarafa 2012,2013,2014 ve 2018 yıllarına ait olmak üzere vade farkı faturaları düzenlemiş olup bu faturalar uyarınca davacı şirket ödemeleri gerçekleştirmiş ve bu zamana kadarda davacı hiçbir itirazda bulunmadığını,müvekkil şirket tarafından davacı şirkete 19.12.2012 19.02.2013, 24.02.2014,24.10.2018, 23.11.2018,21.12.2018 (3 adet fatura) düzenleme tarihli vade farkı faturaları gönderilmiş olduğunu, davalı şirket bu vade farkı faturalarına itiraz etmemiş ve bu tutarların bir kısmı hariç tamamını ödemiş olduklarını, müvekkil şirketinin iş ortaklarına 06.08.2018 tarihinde davacı şirket başta olmak üzere polyester iplik fiatlarında uygulanan USD vade farkı oranını şirket yönetim kurulu tarafından yeniden belirlenerek 07.08.2018 tarihinden itibaren %1 olarak uygulanacağını bildirmiş olduklarını,buna göre de müvekkili şirket tarafından davalı şirkete vade farkı faturaları düzenlemiş olduklarını, bu faturaların ödenmemesi halinde teminat mektubunun bozdurularak para dönüştürülerek fatura bedellerinin tahsil edileceğini noterlik makamınca ihtar edildiğini, vade farkından kaynaklanan cari hesap bakiye borçlarını davacı tarafına ait teminat mektubunu müvekkili şirket tarafından bozdurularak tahsil edilmiş olduğunu,davacının zarara uğradığını iddia etmekte ise de iddiasını ispatlaya-madığını beyan ederek fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız ve kötüniyeti olarak açılan huzurdaki davanın usulden reddini,davacının tüm talepleri açısından haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafına bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun, davalı tarafından vade farkı fatura alacaklarının tahsili bakımından nakde çevrilmesi nedeniyle davacının zararının doğduğu iddiasıyla maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun davalı tarafından vade farkı fatura alacaklarının tahsili bakımından nakte çevrilmesi nedeniyle davacının zararının doğduğu iddiasıyla sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili talebinin yerinde olup olmadığı ve varsa miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında karşılıklı keşide edilen ihtarnamelere, … 8. Noterliği … Yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesine, … 8. Noterliği … Yevmiye numaralı,…tarihli ihtarnamesine, … 56. Noterliğinin… tarih … Y. Nolu cevabi ihtarına, .. Arabuluculuk numaralı arabuluculuk dosyasına, müvekkili Şirkete ait ticari defterler – kayıtlara, banka kayıt ve bilgilerine, hesap hareketlerine, taraflara ait İTO ve TTSG sicil kayıtlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine, yemine, tanığa, taraflar arasındaki her türlü müvekkilinin kabulünde olan yazışmalara dair kayıt ve belgelere, yargısal içtihatlara ve kararlara, sair ilgili tüm delillere delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 06.08.2018 tarihli bildirim yazısına, 19.12.2012, 19.02.2013, 24.02.2014, 24.10.2018, 23.11.2018, 21.12.2018 (3 adet fatura) düzenleme tarihli vade farkı faturalarına, … 8. Noterliği’nin… tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesine, … 56. Noterliği’nin …tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesine, .. 8. Noterliği’nin…tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesine, 25.01.2019 tarihli vade farkı faturası ve 13.02.2019 tarihli iade faturasına, … A.Ş. … Caddesi Şubesi tarafından düzenlenen 10.05.2018 tarihli, … numaralı 100.000,00-USD bedelli kesin teminat mektubunu, taraflar arasındaki mail yazışmalarına, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete teslim edilen çeklere, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete teslim edilen teminat mektuplarına, müvekkili Şirket tarafından davacı Şirket’e gönderilen faturalara, ticaret sicil kayıtlarına, banka kayıtlarına, makbuzlar ve diğer ödeme belgelerine, müvekkili Şirket’in ticari defter ve kayıtlarına, tanığa, bilirkişi İncelemesine, uzman görüşüne, keşfe, yemine, sair her türlü yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
… Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının davacı tarafına vade farklarına karşı yazılı bir sözleşme olmadan E-Fatura düzenlemiş olmakla, davacı tarafta cari hesap bakiye borçlarını ödemesi ve tüm edimlerini yerine getirmesi karşısında yüksek oran rakamla düzenlenen vade farkı faturalarına karşı davacı tarafına geri iade Vade Farkı faturası düzenleyerek usülüne göre de tebliğ tebellüğ ettirmiş olmakla davalı tarafında faturalara karşı herhangi bir itirazı olmadığından ötürü cari hesap yönünden kesinleşmiş olmakla bu yönde davacının davalı tarafa cari hesap borcu kalmadığını, başka bir deyişle de davalı …Tic. A.Ş.nin davacı … Limited Şirketi tarafından bir alacağı kalmamış olduğunu, davalının davacının bakiye borcu olmadan aralarında bir yazılı sözleşmede olmadan tek taraflı olarak ortada bir borç bakiyesi olmadan davacı taraftan dayanaksız haricen fazladan yüksek orana bağlı vade farkı adı altında e-fatura düzenleyip karşı tarafında aynı miktarda e-fatura düzenleyip usülüne göre tebliğ edip davacının bu yönde de itirazına rastlanılmaması karşısında davalının tek taraflı davacıya ait emaneten olarak teslim edilen banka teminat mektubunu ortada bir cari alacağı olmadan para çevirmesi hakkaniyet karşısında ticari ilişkilere aykırı olduğu ortada görülmekle, davalının davacı taraftan vade farkı cari hesap yönünde tek taraflı olarak fazla tahsil tahsil etmiş olduğu miktarları iade etmesi gerekeceğini, netice itibari ile davacı yasal ticari defter kayıtlarına göre davacı taraftan davalının alacağı olmadığını, gecikmeli ödemelerin mevcut ise de ortada yazılı bir belge olmaması karşısında karşısında vade farkı uygulanmasının TTK.8, ve 120 maddeleri ile 3095 sayılı yasa hükümleri gereğince yapılması gerektiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
30/03/2022 teslim alınma tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; ” huzurdaki davada, vade farkı alınması konusunda çekişme olmadığını, anlaşmazlığın vade farkının oranında olduğunu, vade farkı oranı üzerinde yasal olarak belirlenmiş bir oran olmadığını, tarafların özgür iradeleriyle fiyat değişikliklerini öngörerek enflasyon oranını da gözönünde bulundurarak belirlediklerini, olayda davalı … A.Ş. tarafından davacı şirket tarafına %1 oranı ile vade farkı faturaları düzenlenerek yollandığını, davacının bu vade farkı faturalarına karşı davalı tarafa iade faturaları düzenlediğini ve kayıtlı elektronik posta ( kep ) adresi üzerinden tebliğ ettiğini, kep adresinin elektronik ortamda yapılan resmi yazışmaların yasal düzenlemelere uygun olarak ve güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayan bir posta adresi olduğunu, bu vade faturasına karşı itiraz yapılmadığını, TTK.nın 21.maddesinde; telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla bir bildiriyi alan kişi bunu aldığı tarihten sekiz işgünü içinde itirazda bulunmamışsa bu iletinin içeriğini kabul etmiş sayıldığını, buna göre davalı … A.Ş. buna rağmen ortak irade ve mutabakat kurulmadan tek taraflı iradesiyle vade farkı fatura bedeli olan 16.510.65 USD tutarını teminat mektubunu tazmin ederek tahsil ettiğini, oysa her ne kadar daha önceki vade farkı ödemeleri ticari teamül geregi ödenmiş ve özellikle %1 oranına itiraz edilmemişse bu defa 25.01.2019 tarihli vade farkı faturasında hesaplanan %1 oranının kabul edilmediğini buna göre faiz oranı üzerinde sözlü ve yazılı mutabakat sağlanmadığından 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 4/a maddesinde belirtilen ticeri işlerde devlet bankalarının o yabancı para (USD) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini, bu oranda 2019 yılı için aylık %0,50’dir buna göre bu oran davaya uygulandığında yaklaşık olarak tahsil edilen 16.510.655 USD’lerin yarısı olan 8.255.32 USD’ye karşılık geldiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Talimat 22/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2012-2013-2014 yıllarına ait fiziki (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin ve (yevmiye) defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, Davalı şirket 2018-2019 yıllarında ticari defterlerini (yevmiye, defteri kebir) e-defter olarak tuttuğunu, yevmiye-defter-i kebir defterlerinin e-defter beratlarının 01/2018, 01/2019, ilk aylarının, ve 12/2018, 12/2019, son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, (Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçer.) davalı şirketle, davacı şirket arasında uzun süreli ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davalı tarafından, davacı şirkete iplik satıldığını, satışların USD olarak yapıldığını, 120 gün vadeli satış yapıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında vade farkı ile ilgili olarak taraflar arasında yazılı bir sözleşme
olmadığını, davalı tarafından, davacı şirkete 07.08.2018 tarihinde mail gönderilerek 07.08.2018 tarihinden itibaren USD vade farkının aylık %1 olarak uygulanacağının belirlendiğini, davalı şirket tarafından, davacı şirkete (tablo 1), 19.12.2012 tarih 583,20 USD, 19.02.2013 tarih 489,24 USD, 24.02.2014 Tarih 329,40 USD bedelli Vade Farkı faturaları düzenlenmiş olduğunu, faturaların davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmiş olduğunu, davalı şirket tarafından, davacı şirkete (tablo 2) 24.10.2018 tarih 972,00 USD, 23.11.2018 tarih 1.814,40 USD, 21.12.2018 tarih 1.944,00 USD, 21.12.2018 tarih 64,80 USD, 21.12.2018 tarih
116,64 USD, 25.01.2019 tarih 9.720 USD bedelli vade farkı faturaları düzenlenmiş olup, faturaların
davalı ve davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, ( toplam 14.631,84 USD) davalı şirket tarafından, davacı şirkete (tablo 2) düzenlenen 25.01.2019 tarih 9.720 USD bedelli vade farkı faturasının, davacı şirketin ticari defterlerinde 25.01.2019 tarihinde kayıtlı olduğunu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete bu vade farkı faturasına istinaden (tablo 3) 13.02.2019 tarih ve 19.02.2019 tarih 9.720 USD bedelli e fatura (iade faturası) düzenlendiğini, iade faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını ve iade faturaların davalı tarafından kep üzerinden reddedildiğini, davalı şirketin ticari defterlerine göre 07.05.2019 tarihinde; davacı şirketin, davalı şirkete toplam 16.510,65 USD borcu gözükmekte olup, davalı şirket tarafından teminat mektubundan tahsil edildiğini, davacı şirket tarafından, davalı şirkete verilen …bank … Caddesi Şubesine ait 10.05.2018 tarih … nolu 100.000 USD bedelli Kesin Teminat Mektubu’nun 07.05.2019 tarihinde 16.510,65 USD lik kısmının tahsil edildiğini, hesapların (0) sıfır olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.” 16/08/2022 teslim alınma tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ” davaya konu ihtilafın, çekişmenin esası; 25.01.2019 tarihinde 1 oranında düzenlenen ve 9 720 USD tutarındaki vade farkı faturasına itiraz konusu olduğunu, %1 oranında uygulan vade farkının oranına itiraz edilmek suretiyle huzurdaki dava açıldığını, davalı … A.Ş ile davacı …Tic. Ltd. Şti arasında uzun süreden beri devam eden ticari bir ilişki olduğunun anlaşıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete iplik satıldığı satışların USD olarak yapıldığı ve satışların 120 gün vadeli olarak yapıldığını ve taraflar arasında vade farkı konusunda yazılı bir sözleşme olmadığını ancak davalı tarafından davacı şirkete 07.08.2018 tarihinde mail gönderilerek bu tarih itibariyle USD doları üzerinden vade farkının %1 oranında uygulanacağının belirtildiğinin görüldüğünü, davalı şirket tarafından davacı şirkete 19.12.2012 tarihli 583.20 USD, 19.02.2013 tarihli 489.24 USD, 24 02.2014 tarihli 329.40 USD bedelli ve %1 oranında düzenlenmiş vade farkı faturalarının davalı ve davacının defterlerinde kayıtlı olduğu çekişmesiz ödenmiş olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket tarafından , davacı şirkete 24.10.2018 tarih ve 972 USD, 23.11.2018 tarih 1.814.40U5SD, 21.12.2018 tarih 1.944.00 USD, 21.12.2018 tarih 64.80 USD, 21.12.2018 tarih 116.64 USD ve 25.01.2019 tarih ve 9.720 USD bedelle %1 oranında vade farkı faturaları düzenlendiğini, toplam 14.6321.84.USD olduğunu, işbu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı şirket … A.Ş tarafından davacı … Tic.LTD düzenlenen 25.01.2019 tarih 9.720 USD bedelli vade farkı faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde 25.01.2019 tarihinde kayıtlı olduğu davacı şirket tarafından davalı şirkete bu vade farkı faturasına istinaden 13.02.2019 tarih ve 19.02.2019 tarihli 9.720 USD bedelli iade faturası düzenlendiğini, iade faturalarının davalı şirketin ticari defterlerine kayıt edilmediğini ve iade faturaları davalı tarafından KEP üzerinden reddedildiğini, davalı şirket …A.Ş işbu vade farkı iade faturalarına 13.02.2019 tarih ve … no.lu 9.000 USD ve 51.355.62 TI tutarındaki vade farkı iade faturasına KEP üzerinden 16.02.2019 tarihinde itiraz edilerek bu iade faturaları kabul edilmemiş olup ticari defterelere de alınmadığını, aynı şekilde, 19.02.2019/… nolu 9.000 USD ve 51.355.62 TL tutarındaki faturaya da 21.02.2019 tarihinde çekilen ihtarname ve KEP sistemi üzerinden itiraz edilmiş ve kabul edilmediğini, bu na göre, davacı … LTD vade farkı iade faturalarını itiraz etmek suretiyle kabul etmediğini ve ticari defterlerine kayıt etmediğini, davalı … A.Ş. nin ticari defterlerinde ve cari hesap ekstrelerinde %1 oranında düzenlediği vade farkı fatura bedelleri alacak olarak kayıtlı olduğunu, davalı … A.Ş Davacı … Şti. 2012,2013,2014 ve 2018 yıllarında %1 oranında düzenlenen vade farkı faturalarını itirazsız ödediğini, söz konusu bildirim mail yazısının dosyada yer aldığını, davacı … LTD 07.08.2018 tarihli bildirim maili sonrasında ,2018 yılına ait a) 23.11.2018 tarihli 1.814.40 USD b)21.12.2018 tarihli 1.944 00 USD bedelli c) 21.12.2018 tarihli 64.80 USD bedelli d) 21.12.2018 tarihli 116.64.USD bedelli %1 oranında düzenlenmiş vade farkı faturalarını itirazsız kabul ettiğini kayıtlarına aldığını bedellerini ödediğini, bu uygulama karşısında, 2012 yılından bu yana vade farkı uygulanacağını ve oranının da %1 olacağı konusunda bir uygulama ve bir teamül olduğu söylenebileceğini, ancak, yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, davacı … Ltd. Şti iade vade farkı faturası düzenlemek suretiyle bu faturayı reddettiğini, işbu iade farkı faturasına bu defa davalı … A.Ş KEP sistemi üzerinden ve ihtarname çekmek suretiyle itiraz etmiş kabul etmediğini ve kayıtlarına almadığını, olayda karşılıklı olarak davalı tarafından düzenlenen vade farkı faturası ve davacı tarafından düzenlenen iade vade farkı faturaları karşılıklı olarak düzenlenerek birbirlerine karşı yollanmış karşılıklı çekişmeye konu olduğunu, bu duruma göre, davalı … A.Ş nin Davacı … Ltd Şti ile ticari ilişkilerini gösteren cari hesap ekstresinde 07.05.2019 tarihi itibariyle kendi kestiği vade farkı faturasından dolayı 16.510.65 USD vade farkı alacağı görüldüğünü, dosyada mevcut hesap ekstresinin ,davalı … A.Ş bu alacağını … TAŞ tarafından düzenlene 10.05.2018 tarih ve … nao-lu 100.000 USD bedelli kesin teminat mektubunun alacağı karşılayan 16.510.65.USD lik kısmını tazmin talebiyle nakte çevirmek suretiyle tahsil ettiğini, sonuç olarak dava konusu olayda kanaatlerince taraflar arasında uzun süreli ticari ilişkinin mevcut olup raporlarnıın yukardaki bölümünde açıklandığı üzere ticari teamül kurulduğunu ve vade farkı %1 oranı üzerinden ödenek geldiğini, yerleşik yargı kararları ve olayda tarafların aralarında uzun süredir devam eden ticari ilişkiler nedeniyle ticari teamülün varlığı ve vade farkı faturalarının davalı şirket … A.Ş tarafından usulüne uygun olarak düzenlendiğini, iade vade farkı faturalarının da usulüne uygun olarak reddedildiğinin kabulü halinde davalının kayıtlarında 07.05.2019 tarihi itibariye görülen 16.510 65 USD alacağın tahsilinin banka teminat mektubunun kısmi tahsili yoluyla tahsili mümkün görüldüğünü, zira, taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmasa da ticari teamül gereği vade farkı ödenmesi hususunda mutabakat olduğunu ve geçmişte de vade farkının %1 oranında tahsil edildiğini, ancak yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan fatura trafiği ve son faturaya itirazının yerinde bulunması halinde vade farkının önceki raporlarında hesaplandığı şekilde 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/A maddesine göre ödenmesi gerekeceği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.” Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun davalı tarafından vade farkı fatura alacaklarının tahsili bakımından nakde çevrilmesi nedeniyle davacının zararının doğduğu iddiasıyla maddi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı tarafa …bank … Caddesi Şubesine ait 10.05.2018 tarihli 100.000,00-USD bedelli teminat mektubunun verildiği, teminat mektubunda … Tic Ltd Şti. Firmasının …Şirketi’nin merkez ve/veya şubelerinden satın aldığı/alacağı emtialar nedeniyle ve ayrıca kefalet ve garantörlük dahil olmak üzere her türlü borcunun 100.000,00-USD kadarki tutarın banka tarafından teminat alındığının belirtildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında vade farkı alınması konusunda çekişme olmadığı, anlaşmazlığın vade farkının orana ilişkin olduğu, taraflar arasında vade farkı oranı üzerinde yazılı bir anlaşmanın bulunmadığı anlaşılmıştır. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir. Somut olayda, 25.01.2019 tarihinde %1 oranında düzenlenen ve 9720 USD tutarındaki vade farkı faturasına itiraz konusu olduğu, %1 oranında uygulan vade farkının oranına itiraz edilmek suretiyle huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında uzun süreden beri devam eden ticari bir ilişki olduğunun anlaşıldığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete iplik satıldığı, satışların USD olarak yapıldığı ve satışların 120 gün vadeli olarak yapıldığı ve taraflar arasında vade farkı konusunda yazılı bir sözleşme olmadığı, ancak davalı tarafından davacı şirkete 07.08.2018 tarihinde mail gönderilerek bu tarih itibariyle USD doları üzerinden vade farkının %1 oranında uygulanacağının belirtildiği görülmüştür. Davalı şirket tarafından davacı şirkete 19.12.2012 tarihli 583.20 USD, 19.02.2013 tarihli 489.24 USD, 24 02.2014 tarihli 329.40 USD bedelli ve %1 oranında düzenlenmiş vade farkı faturalarının davalı ve davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ve çekişmesiz ödenmiş olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalı şirket tarafından , davacı şirkete 24.10.2018 tarih ve 972 USD, 23.11.2018 tarih 1.814.40 USD, 21.12.2018 tarih 1.944.00 USD, 21.12.2018 tarih 64.80 USD, 21.12.2018 tarih 116.64 USD ve 25.01.2019 tarih ve 9.720 USD bedelle %1 oranında vade farkı faturaları düzenlendiği ve bu fatuların toplamının 14.6321.84.USD olduğu, işbu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket Korteks San. ve Tic. A.Ş tarafından davacı …Tic.LTD düzenlenen 25.01.2019 tarih 9.720 USD bedelli vade farkı faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde 25.01.2019 tarihinde kayıtlı olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete bu vade farkı faturasına istinaden 13.02.2019 tarih ve 19.02.2019 tarihli 9.720 USD bedelli iade faturası düzenlendiği, iade faturalarının davalı şirketin ticari defterlerine kayıt edilmediği ve iade faturaları davalı tarafından KEP üzerinden reddedildiği, davalı şirket …A.Ş tarafından işbu vade farkı iade faturalarına itiraz edilerek bu iade faturaları kabul edilmemiş olup ticari defterelere de alınmadığı, davalı … A.Ş. nin ticari defterlerinde ve cari hesap ekstrelerinde %1 oranında düzenlediği vade farkı fatura bedelleri alacak olarak kayıtlı olduğu, davacı Aksoy Ltd Şti.nin 2012,2013,2014 ve 2018 yıllarında %1 oranında düzenlenen vade farkı faturalarını itirazsız ödediği, yine davalı şirketin 07.08.2018 tarihli bildirim maili sonrasında da davacı şirketin 2018 yılına ait 23.11.2018 tarihli 1.814.40 USD bedelli, 21.12.2018 tarihli 1.944 00 USD bedelli, 21.12.2018 tarihli 64.80 USD bedelli, 21.12.2018 tarihli 116.64.USD bedelli %1 oranında düzenlenmiş vade farkı faturalarını da itirazsız kabul ettiği, kayıtlarına aldığı ve bedellerini ödediğinin tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan 18/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu uygulama karşısında, taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmasa da, 2012 yılından bu yana vade farkı uygulanacağı ve oranının da %1 olacağı konusunda bir uygulama ve teamül olduğu kanaatine varılmış, bu hali ile davalı … A.Ş nin, dava konusu … TAŞ tarafından düzenlenen 10.05.2018 tarih ve 100.000,00 USD bedelli kesin teminat mektubunun alacağı karşılayan 16.510.65.USD lik kısmının tazmin koşullarının oluştuğu ve TMK’nun 6. ve HMK’nun 190. maddeleri uyarınca ispat yükü üzerinde olan davacının, teminat mektubunun davalı tarafından nakte çevrilmesi nedeniyle zarara uğradığı yönündeki iddiasının HMK’nun 200/1. maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle ispat edilemediği anlaşılmış ve belirtilen nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 1.276,55-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.217,25-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır