Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2021/791 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2021/791

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu … Tic.A.Ş.’nin asıl borçlu, diğer davalı …’ün müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili banka tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi kullandırıldığını ve ticari nitelikte kredi kartı verildiğini, borçlunun kredi bedelini ve business kart ile yaptığı harcama bedellerini geri ödememesi üzerine davalılara … 6. Noterliği’nin .. gün ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek, verilen süre içerisinde borcun ödenmesi ve ayrıca … sayılı Çek Kanunu gereğince çek yaprak bedellerinin depo edilmesi ve çek karnesinin iade edilmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen verilen süre içerisinde borcun ödenmediğini ve bu nedenle davalı borçlular hakkında … 30. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, ancak davalıların icra takibine ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi, yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İcra dosyası UYAP üzerinden celbedilerek incelenmiş, ödeme emrinin davalı …şirketine ödeme emrinin 20/02/2020 tarihinde, davalı …’e ise 21/02/2020 tarihinde tebliğ ediliği, takibe 25/02/2020 tarihinde itiraz edildiği, her iki davalı yönünden takibe itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalılarca icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği tespit edilmiş; taraflar arasındaki sözleşmenin 13.4.e bendi ile sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındıkları anlaşılmakla, takibi yetkili icra dairesinde başlatıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan nakdi ve gayrınakdi alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığının tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi, hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhleri kasaya ibraz edilmiş, … 30. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası Uyap üzerinden çıktı alınarak dosya arasına alınmış, taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2.b bendi uyarınca davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
11/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alacak tutarının, davacı …Bankası A.Ş. ile davalı asıl borçlu …Tic.A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden, davalı şirkete kullandırılan 3 adet Taksitli Ticari Kredi, Business Kredi Kartı, Esnek Ticari Hesap ve Çek Karnesi borcundan kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin 11/b maddesi uyarınca, davacı banka tarafından, T.C. Merkez Bankası’na yapılan bildirimdeki % 36,00 faiz oranı esas alınarak, yıllık % 46,80 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edildiği, ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.05.2019 Tarih, 2017/1650 E., 2019/507 K. sayılı emsal kararında, bankalarca T.C. Merkez Bankası’na bildirilen ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı ve sözleşmede temerrüt faiz oranı da belirlenmemişse, krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranının tespit edilmesi gerektiği görüşünde olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede temerrüt faiz oranının net olarak belirlenmediği, kullandırılan taksitli krediler için düzenlenen ve taraflarca imza altına alınan ödeme planlarında da temerrüt faiz oranının kararlaştırılmadığının anlaşıldığı, Bu durumda, dava konusu kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz oranı yıllık % 27,00 olduğundan, sözleşmenin 11/b maddesi uyarınca yıllık % 35,10 ( = % 27,00 X 1,30) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği , temerrüt faiz oranı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde %35,10 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği görüşünde olmakla birlikte, sayın Mahkemeye takdir imkanı sunmak üzere terditli olarak yapılan hesaplama sonucunda, takip tarihi itibariyle; temerrüt faiz oranının % 35,10 olarak esas alınması halinde; davacı bankanın takip tarihi itibariyle 346.652,81 TL nakit ve 22.250,00 TL gayri nakit talep edilebilir alacak tutarının bulunduğu, temerrüt faiz oranının talepteki gibi % 46,80 olarak esas alınması halinde ise; davacı bankanın takip tarihi itibariyle 347.672,20 TL nakit ve 22.250,00 TL gayri nakit talep edilebilir alacak tutarının bulunduğu, davacı banka takip talebinde davalı asıl borçlu nezdinde kalan 10 adet çek yaprağı İçin 22.250,00 TL (= 10 adet x 2.250,00 TL çek başına sorumluluk tutarı) nakit alacak ve bu tutara takip tarihinden itibaren % 46,80 temerrüt faizi talep edildiğinin görüldüğü; ancak davacı banka kayıtları incelendiğinde, söz konusu çekler için takip tarihine kadar ödenmiş bir banka sorumluluk tutarının bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda söz konusu çekler için ancak depo talep edilebileceği, bu sebeple 22.250,00 TL nakit alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı kefil Cihat Güngör’ün, davacı ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde 500.000,00 TL’lık geçerli kefaletinin bulunduğu, adı geçen kefilin davalı asıl borçlu ile birlikte 27.01.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı asıl borçlu bakımından hemen yukarıda terditli olarak hesaplandığı üzere; temerrüt Faiz Oranının % 35,10 olarak esas alınması halinde, 346.652,81 TL nakit ve 22.250,00 TL gayri nakit borçtan, temerrüt Faiz Oranının % 46,80 olarak esas alınması halinde ise 347.672,20 TL nakit ve 22.250,00 TL gayri nakit borçtan, davalı kefilin sorumlu tutulabileceği, takip tarihinden itibaren dava konusu taksitli kredilerden kaynaklanan 298.723,09 TL asıl alacak tutarına, Yargıtay HGK, 02.05.2019 Tarih, 2017/1650 E., 2019/507 K. sayılı emsal kararı ve taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin 11/b Maddesi uyarınca yıllık % 35,10 oranı üzerinden; Kredi Kartı ve Esnek Ticari Hesaptan kaynaklanan 42.672,52 TL asıl alacak tutarına ise T.C. Merkez Bankası’nın 2019-51 sayılı duyurusu gereği yıllık % 20,40 oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, bu durumda davacının taksitli krediler için % 46,80 ve Kredi Kartı ile Esnek Ticari Hesap için % 24,00 temerrüt faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı kredi lehdarı Güngör Mefruşat şirketi arasında; 09/11/2017 tarihli … sözleşmesi ile 26/06/2019 tarihli tarihli 500.000,00-TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiği, genel kredi sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle kredi lehdarı davalı şirketin ortağı olan davalı …’ün aynı limitle ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, kefaletin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirkete taksitli ticari krediler kullandırıldığı, kredili mevcuat hesabı kredisi kullandırıldığı, kredi kartı verildiği ve 10 yapraklı çek karnesi verildiği, davalı şirkete kullandırılan kredilerden … nolu kredinin ilk üç taksinin ödendiği, sonraki taksitlerin ödenmediği, bunun üzerine tüm krediler yönünden hesabın 22/01/2020 tarihinde kat edildiği, toplam 341.497,79-TL nakit borcun ödenmesi ve 10 adet çek yaprağı için sorumluluk bedeli olan 20.300,00-TL’nin bankaya depo edilmesi için davalılara 24 saat süre verildiği, uyarılı hesap kat ihtarnamesinin davalıların sözleşmedeki adreslerine tebliğe çıkarıldıkları, davalı şirket adına çıkartılan tebligatın 25/01/2020 tarihinde iade döndüğü, davalı kefil adına çıkartılan tebligatın ise aynı tarihte tebliğ edildiği, sözleşmenin 13/2-a bendi uyarınca tebligatın davalı şirkete de 25/01/2020 tarihinde yapıldığının kabulünün gerektiği, buna göre her iki davalı yönünden temerrüt tarihinin 27/01/2020 olduğu anlaşılmıştır.
Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli, ihtimalli ve denetime açık bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının, davalı kredi lehdarı şirketten takip tarihi itibariyle; temerrüt faiz oranın %35,10 olarak kabul edilmesi halinde 341.395,61-TL asıl alacak, 4.374,14-TL işlemiş temerrüt faizi, 218,71-TL BSMV olmak üzere toplam 345.988,46-TL alacaklı, temerrüt faiz oranının %48,60 olarak kabul edilmesi halinde 341.395,61-TL asıl alacak, 5.344,99-TL işlemiş temerrüt faizi, 267,25-TL BSMV olmak üzere toplam 346.997,95-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 11/b.maddesinde temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış, muacceliyet tarihi itibariyle bankanın TCMB ye uygulanacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına yüzde otuz ilavesi ile bulunacak oranın uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1650 esas, 2019/507 karar sayılı ve 02/05/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümde atıf yapılan mevzuat 3095 sayılı Kanun hükümleri olup, 3095 sayılı Kanunda akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama mevcut değildir. 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddeleri ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan, ticari işlerde 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. Maddeleri uygulanamaz. Öte yandan bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı yukarıda anılan Hukuk Genel Kurulu kararında belirtilmiştir. Bu durumda sözleşmede temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış olduğundan, temerrüt faiz oranının tespitinde bankanın kredi lehdarına kullandırdığı ticari krediye uyguladığı akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranı belirlenmelidir.
Somut olayda da taraflarca temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu nedenle davacı bankanın takip talebinde her bir kredi kalemi yönünden hangi oranda temerrüt faizi talep edebileceği, yukarıda belirtilen esaslara göre tespit edilmek durumundadır. Bankaca dava dışı kredi lehdarına üç ayrı taksitli ticari kredi için yıllık %27 akdi faiz uygulanmıştır. Buna göre davacı banka, sözleşmenin 11/b maddesi uyarınca bu akdi faiz oranına %30 ilave ile bulunan temerrüt faiz oranını talep edebilecektir. Yapılan hesaplama ile yıllık temerrüt faiz oranının taksitli ticari krediler için %35,10 olduğu tespit mahkemeizce kabul edilmiştir. Davacı banka takip talebinde taksitli ticari krediler için yıllık %48,60 n %46,80 oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Bu oran yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sözleşmeye uygun olmayıp bankaca talep edilebilecek temerrüt faiz oranı yıllık %35,10’dur Bilirkişi tarafından bu orana göre de ihtimalli hesaplama yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacı banka tarafından kredi kartı ve kredili mevcuat hesabı alacağı için yıllık %24 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. 5464 Sayılı Kanunun kredi kartlarında faiz hesaplanmasına ilişkin 26/4 maddesi uyarınca;Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit ve ilan etmeye yetkilidir. Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’ de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2014/6) gereğince; “kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca TCMB tarafından belirlenen azami oranları geçemez” hükmü gereği kredili mevduat hesabı borçlarına TCMB tarafından belirlenen kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarının uygulanması gerekmektedir. Hesabın kat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCMB’nin 2019/51 sayılı tebliğine göre kredi kartlarına uygulanacak azami akdi faiz oranı yıllık %16,80, azami temerrüt faizi oranı yıllık 20,40’dır. Bilirkişi tarafından bu oranlar esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar çerçevesinde; davalılara kat ihtarının tebliğ edildiği de göz önünde bulundurulduğunda, davalı kredi lehdarı şirketin asıl borçlu sıfatıyla, davalı kefilin TTK’nun 7 ve TBK’nun 589 maddeleri uyarınca müteselsil kefil sıfatıyla; yukarıda tespit edilen nakdi borçtan ve kendi temerrütlerinin sonuçlarından müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından kat ihtarında, davalı kredi lehdarına verilen 10 yapraklı çek karnesinin her bir yaprağı yönünden banka sorumluluk tutarının depo edilmesi talep edilmiştir. Oysa takip talebinde çek yaprakları bankaya ibraz edilerek sorumluluk bedelleri tazmin edilmemiş olmasına rağmen; çek depo bedeli nakdi alacak kalemi olarak talep edilmiştir. Şu halde davacı bankanın, gayrınakdi alacak yönünden yapmış olduğu bir takip bulunmadığı, sorumluluk bedelleri takip tarihi itibariyle ödenmemiş olduğundan (bilirkişi raporunda bir adet çekin sorumluluk bedelinin dava tarihinden sonra tazmin edildiği tespit olunmuştur.), bu kalemde nakdi alacağının da mevcut olmadığı anlaşılmış, fazlaya ilişkin bu nakdi alacak tutarının da reddine karar verilmiştir. Yine davacı banka tarafından ihtarname makbuzu dosyaya sunulmamış olduğundan, ihtarname masrafı adı altında takibe konu edilen alacak kalemi de mahkememizce yerinde görülmemiştir.
İzah edilen gerekçelerle, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 341.395,61-TL asıl alacak, 4.374,14-TL işlemiş temerrüt faizi, 218,71-TL BSMV olmak üzere toplam 345.988,46-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin, takip tarihinden itibaren asıl alacağın, 298.723,09-TL’na yıllık 35,10 oranında, 42.672,52-TL’na yıllık %20,40 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının hüküm altına alınan alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazlarında haksız bulundukları anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalılar aleyhine takdiren tespit edilen toplam alacak tutarının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; … 30. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 341.395,61-TL asıl alacak, 4.374,14-TL işlemiş temerrüt faizi, 218,71-TL BSMV olmak üzere toplam 345.988,46-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin, takip tarihinden itibaren asıl alacağın, 298.723,09-TL’na yıllık % 35,10 oranında, 42.672,52-TL’na yıllık %20,40 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Hüküm altına alınan toplam 345.988,46-TL’nın takdiren % 20 si oranında(69.197,69-TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 23.634,47-TL nispi karar ve ilam harcından 4.473,96-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 19.160,51-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 4.473,96 TL peşin harcın davalılardan tahsiline,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 32.669,19TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.242,40-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre % 93’ünün davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/11/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
23.634,47 TL KARAR HARCI
4.473,96 TL PEŞİN HARÇ /
19.160,51 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
54,40 TL BVH VE VSH.
1.000,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
188,00 TL POSTA MAS. /
1.242,40 TL TOPLAM