Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/371 E. 2021/422 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/371 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2014
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin alanında uzman ve tanınmış bir şirket olduğunu, taraflar arasında bağıtlanan “…” kapsamında davalıya 531.000,00 -TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin sözleşmede anılan adıyla … projesine ve dava dışı … tarafından önceden hazırlanan fikir projesine uygun şekilde avan proje hazırlamaya başladığını, çizimlerin 2013 yılı Şubnat ayında müvekkiline teslim edildiğini, ancak bu projede bodrum kat ve otopark katlarının gösterilmediğini, esaslı unsurlarda fahiş hatalar yapıldığını, bu nedenle … tarafından hazırlanan avan proje üzerinden çizimlerin devam kararı alındığını, kesin proje ruhsat tesliminin gecikmeli olarak Mart 2014 de gerçekleştiğini, davalının kusurundan kaynaklanan eksikler ve hatalar nedeniyle kesin ruhsat projelerinin tesliminin geciktiğini, gerekli revüzyonların yapılmadığını, davalının bu defa daha ağır koşullar ileri sürerek yeni bir sözleşme yapma konusunda ısrarcı olduğunu, müvekkilinin bu koşulları kabul etmeyerek ihtarname keşide ettiğini ve davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesini istediğini, davalının buna rağmen sözleşmeyi haksız şekilde feshederek zarar tazmini isteminde bulunduğunu belirterek davalıya ödenen 531.000,00 -TL nin 05.10.2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle fesholunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında 6306 sayılı Yasa kapsamında … İli, … İlçesi, … Mevkiinde bulunan …, …, …, ve … adada yer alan parsellerin vaziyet planı, konut sosyal tesis ve cami projelerinin plan kesit ve görünüşlerinin hazırlanması konusunda sözleşme imzalandığını, davacının sözleşmeyi durdurarak büyüklüğü ve içeriği değişen dolayısıyla yeni bir iş olarak kabul edilen proje için yeni bir teklif istemesi nedeniyle işi sonlandırdığını, davacı tarafından sözleşmeye konu proje kendilerine teslim edilmeden peşinen ve tek seferde ödenen bir bedel bulunmadığını, onaylanan hakediş bedellerinin iade edilemeyeceğini, her ödemenin onay ve kabul sonrası yapıldığını, ayıplı ve geç ifanın bulunmadığını, işin davacı tarafından durdurulduğunu ve ilk sözleşmenin haksız şekilde feshedildiğini, sözleşme dışında imar mevzuatına aykırı taleplerde bulunan ve işi geciktiren davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunu, ortada sözleşme konusu projeden ve işlerden farklı ve başka bir iş bulunduğunu, bu durumun davacıdan kaynaklandığını, teklif edilen iş bedellerinin Mimarlar Odası Asgari Ücret Tarifesi bedelinden yüksek olmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş, davacının haksız talepleri ile müvekkiline kendisi ile sözleşme imzalamaya icval etmek veya bedelsiz telif haklarını almak amacıyla açmış olduğu haksız davadan dolayı 1,00-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle fesholunduğunun tespiti ve davalıya ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, 18.12.2012 tarihli sözleşme keşide edilen ihtarnameler, proje örnekleri getirtilerek dosya içine alınmış ve dosya içeriği deliller üzerinde inceleme yapılarka bilirkişi raporları düzenlenmiştir.
07.10.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında Mayıs 2014 ve 18.12.2012 tarihleri arasında 2 farklı sözleşme bağıtlandığı, Mayıs 2014 tarihli sözleşme itibariyle 18.12.2012 tarihli sözleşmenin zaten sona ermiş sayılması gerektiği ve feshinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya içeriği delillere uygun bulunmamış ve uyuşmazlığı belirleyici nitelikte olmadığından yeni bir bilirkişi kurulunca rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
11.07.2017 teslim tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında 18.12.2012 tarihinde bir mimarlık sözleşmesinin bağıtlandığı, dava konusu olan müellif mimarlık şirketinin sözleşme gereğini yerine getirdiği, projelerin sözleşmeye uygun niteliklerde hazırlanıp teslim edildiği, blok ve plan tiplerinin ayrı ayrı ele alınarak kategorize edilip pojelendirildiği, davacının da sözleşme esaslarına uygun olarak teslim aldığı proje bedelini yine sözleşme maddelerine uygun şekilde ödediği, ilave projelendirme gerektiğinde sözleşme gereğince revizyon şartlarının esas alınması, gerekirse yeni bir sözleşme yapılmasının gerektiği, davalının sözleşmeye aykırı hareket etmediği, hizmetin tamamlandığı, bedel iade isteminin dayanaksız olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 03/10/2017 tarih ve 2014/1298 Esas 2017/664 karar sayılı kararında; “İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 18.12.2012 tarihinde “… Mahallesinde …, …, …, ve … adada yer alan parsellerinde toplam 25.000 m2 alan üzerine kurulacak 150.000 m2 kapalı alandan ve 3+7 toplam 10 tipten oluşan ön konsept projesinin hazırlanması, konut, ticari alan, otopark ve diğer tesislerden oluşan projenin konsept değiştirme uygulama projesi, metraj, keşif ve teknik şartnamelerinin hazırlanması işi” konusunda mimarlık sözleşmesi bağıtlanmış olup, sözleşmenin içeriği ve bedeli tarafların kabulündedir. Davacı tarafından davalıya 540.166,00 -TL tutarında ödeme yapıldığı belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile davalı mimarlık şirketinin sözleşme maddeleri gereğini yerine getirdiği, işin teslim edildiği belirlenmiştir. Davacının da sözleşme kapsamında yapılan işin bedelini ödediği çekişmesizdir. Davalı mimarlık şirketinin sözleşmeye aykırı hareket etmediği, sözleşme esasınca belirlenen mimarlık işini tamamladığı, bu nedenle ücretin iadesinin istenemeyeceği ve davanın haksız bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak reddine, Karşı davada manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de, davacının dava açmakta kötü niyetli olduğu, davalıyı yeni bir sözleşme yapmaya zorunlu kılmak amacıyla hareket edildiği kanıtlanamadığından ve somut olayda manevi tazminat isteme koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığından karşı davanın da reddine karar verilmiştir.” gerekçeleri ile asıl ve karşı davaların reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 03/10/2017 tarih ve 2014/1298 Esas 2017/664 karar sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesinin 16/06/2020 tarih 2018/669 Esas 2020/602 Karar sayılı ilamıyla; “Taraflar arasında düzenlenen 18.12.2012 tarihli sözleşmenin davacı tarafından 29.09.2014 tarihli ihtarname ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici tarafından bir kısım işlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelli olduğundan, sözleşme gereğince yapılacak işlerin toplamı 100 birim kabul edilerek, davalı yüklenici tarafından yapılan ve davacının işine yarayan işlerin sözleşme kapsamındaki toplam işlere oranı (% olarak) bulunup, bu oranın toplam iş bedeli olan 930.000,00 TL + KDV bedele oranlanması suretiyle davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli bulunup, davacı tarafça davalıya ödendiği uyuşmazlık konusu olmayan 531.000,00 TL bedelden düşülmesi suretiyle davalının hak ve alacağı ve dolayısıyla davacının fazla ödemesi bulunup bulunmadığının son bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece eksik değerlendirme sonucu hazırlanan bilirkişi heyet raporu doğrultusunda asıl davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce; kesin ve bağlayıcı kaldırma ilamı doğrultusunda; dosyanın daha önce rapor tanzim eden …, …ve …’dan oluşan heyete tevdii ile; Taraflar arasında düzenlenen götürü bedeldeki ve davacı tarafça feshedilen 18.12.2012 tarihli sözleşme kapsamında, sözleşme gereğince yapılacak işlerin toplamı 100 birim kabul edilerek, davalı yüklenici tarafından yapılan ve davacının işine yarayan işlerin sözleşme kapsamındaki toplam işlere oranı (% olarak) bulunup, bu oranın toplam iş bedeli olan 930.000,00 TL + KDV bedele oranlanması suretiyle davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli bulunup, davacı tarafça davalıya ödendiği uyuşmazlık konusu olmayan 531.000,00 TL bedelden düşülmesi suretiyle davalının hak ve alacağı ve dolayısıyla davacının fazla ödemesi bulunup bulunmadığının tespiti yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
15/02/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; söz konusu feshedilen sözleşme kapsamında yapılması planlanan işlerin, iş kalemleri ve tutarları baz alınarak yapılan işlerin tutar ve yüzdelik (punsantaj) oranlarının tespit edildiği, davalının Mimarı Avan projesi ile Mimarı Kesin Projesi Ruhsat Projelerini tamamlayıp teslim ettiği, bu kalemlerin tüm işlere oranının % 48,387 olduğu, bedelinin olarak 450.000,00 TL (tutar yuvarlanmış olup KDV hariçtir) olduğu, bu tutara % 18 KDV dahil edildiğinde bedelin 531.000,00-TL olduğu, davalının uyuşmazlık konusu olmayan 531.000,00 TL ödeme aldığı, bu doğrultuda davalının ve davacının karşılıklı hiçbir alacağı olmadığı kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 18/12/2012 tarihinde “… Mahallesinde …, …, …, ve … adada yer alan parsellerde toplam 25.000 m2 alan üzerine kurulacak 150.000 m2 kapalı alandan ve 3+7 toplam 10 tipten oluşan ön konsept projesinin hazırlanması, konut, ticari alan, otopark ve diğer tesislerden oluşan projenin konsept değiştirme uygulama projesi, metraj, keşif ve teknik şartnamelerinin hazırlanması işi” konusunda 930.000,00-TL götürü bedel ile mimarlık sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin içeriği ve bedelinin tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Davacı karşı davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile davalı karşı davacıya ödenen 531.000,00-TL’nin iadesi talep edilmiştir. Davalı karşı davacı tarafça sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle manevi tazminat istemi ileri sürülmüştür. Mahkememizce hükme dayanak alınan, 11.07.2017 tarihli kök rapor ve 15/02/2021 tarihli ek rapor ile, davalı karşı davacının, sözleşmenin fesih tarihine dek sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiği, bu tarihe dek teslim edilmesi gereken Mimarı Avan projesi ile Mimarı Kesin Projesi Ruhsat Projelerini tamamlayıp davacı karşı davalıya teslim ettiği anlaşılmıştır. Bu tespitler çerçevesinde davacı karşı davalının sözleşmeyi feshi haksızdır. Davacı karşı davalı tarafından 531.000,00-TL ödeme yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. 15/02/2021 tarihli ek rapor uyarınca, 18.12.2012 tarihli sözleşme kapsamında, sözleşme gereğince yapılacak işlerin toplamı 100 birim kabul edilerek, davalı yüklenici tarafından yapılan ve davacının işine yarayan işlerin sözleşme kapsamındaki toplam işlere oranı %48,387 olarak bulunmuştur. Bu oranın toplam iş bedeli olan KDV hari. 930.000,00 TL’ye oranlanması sonucu bulunan 450.000,00-TL’ye %18 KDV eklendiğinde, yapılan işlerin bedeli 531.000,00-TL olarak tespit edilmiştir. Bu tespit karşısında davacı karşı davalı tarafından yapılan fazla ödeme bulunmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Karşı davanın reddine yönelik Mahkememizin 2014/1298 esas, 2017/664 karar sayılı 03/10/2017 tarihli kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, karşı dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 9.068,20 TL harçtan mahsubu ile artan 9.008,90TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 43.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Karşı davanın reddine yönelik Mahkememizin 2014/1298 esas, 2017/664 karar sayılı 03/10/2017 tarihli kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, karşı dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı 25/05/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

ASIL DAVA HARÇ BEYANI /
9.068,20 TL PEŞİN HARÇ
59,30 TL KARAR HARCI
9.008,90 TL. TALEP HALİNDE İADE HARÇ