Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/350 E. 2021/689 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/350 Esas
KARAR NO : 2021/689

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2013
KARAR TARİHİ : 22/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya ait bulunan fabrika binasını 24/12/2012 tarihinde teslim aldığını, taşınmazın teslim anına kadarki tüm borçlarından ve ayıplarından davalının sorumlu olduğunu, taşınmaz bedelinden 125.00,00 TL meblağın ödenmesi konusunda 24/12/2012 tarhli porotokol imzalandığını, şarta bağlandığını ve davalı şirket 24/12/2012 düzenleme tarihli 30/08/2013 ödeme tarihli 125.000,00 TL bononun teminat olarak verildiğini, porotokol uyarınca “taşınmazın satış bedeline esas olarak, … 2.Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünden taşınmazın sanayi fabrikası olarak kullanılması adına yapı kullanması izin belgesi alınması için gerekli … SGK İl Müdürlüğünden alınacak “Borcu yoktur” belgesinin en geç taşınmazın mühürlenmesine veya 01/08/2013 tarihine kadar davalı tarafından müvekkiline teslim edilmesi halinde geçerli olacağı, aksi halde hükümsüz kalacağının belirtildiğini, taşınmaza ait yapı kullanma izin belgesi davalı tarafından alınmadığından müvekkilince satın alınan fabrika niteliğindeki taşınazın Organize Sanayi Bölgesi kurullarına aykırı olarak alt yapı hizmetlerinden yararlanamadığının ve verimsiz kaldığını, tarafların Organize Sanayi Bölgesinden yapı kullanma izin belgesi alınması için … SGK İl Müdürlüğünün kayıtlı borçların davalı tarafından ödeneceği veya ödemeye gerek kalmadan taşınmazın borcu olmadığına dair belgenin 01/08/2013 tarihine kadar alabileceği konusunda mutabık kaldıklarını, hali hazırda taşınmazın SGK’na boçlu olduğunu, davalı şirkete noter marifetiye ihtarname keşide edildiğini ve sorumluluklarını yerine getirilmesinin istendiğini verilen cevabi ihtarname ile 125.000,00 TL’ye kadar olan kısım için sorumluluğunun yerine getirilmeyeceğinin ifade edildiğini, senedin iadesinin talep edilmesine rağmen buna uyulmadığını belirterek müvekkillerinin lehtarı davalı şirket olan 24/02/2012 düzenleme tarihli 30/08/2013 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Devreden davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bağıtlanan protokol içeriğini doğrulamış,SGK kurumunca müvekkili şirkete 30/11/2012 tarihi itibariyle borcu olmadığına ilişkin belge düzenlendiğini, müvekkilinin yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının taşınamazın ne halde bulunduğunu bilerek satın aldığını ve kullanma izin belgesinin davacı tarafından alınacağını, taşınmaz satışından dolayı mal bedelinden bakiye bir senet olup bono üzerinde malen kaydı bulunduğunu, teminat senedi iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya icra takibine dayanak alınan bonodan dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 16/02/2017 tarih, 2013/242 Esas ve 2017/91 Karar sayılı kararı ile; davacının halen taşınmaz üzerinde ticari faaliyetini yürütmesi, işçi çalıştırması dikkate alındığında … Bölgesine başvurarak izin belgesi alabileceği, 25/10/2016 tarihli yazıda belirtilen eksiklerin de davacı tarafından tamamlanması gerektiği, davalıya düşen bir yükümlülüğün bulunmadığı, dava dışı …A.Ş.’nin 02/07/2015 tarihi itibariyle SGK’na herhangi bir prim borcunun bulunmadığı, bu nedenle protokolde belirtilen koşulların davalı tarafça ihlal edilmediği,davacının bu taşınmazda 627 m^2’lik bir inşaat yaptığı ve yapı kullanma izin belgesini de aldığı, faaliyetini sürdürdüğü dikkate alındığında dava konusu senet bedelinin de ödenmesi gerektiği” gerekçesiyle senetten dolayı borçlu bulunmadığı isteminin reddine, 20/08/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ilgili kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2020 tarih, 2017/4276 Esas ve 2020/653 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece davacıya, savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 Sayılı HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak süre verilmiş, davacı vekili doğrudan temlik alana husumet yöneltilmeyeceğini, davaya davalı şirket yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir.
Bu durumda; davacı vekili, davaya devreden taraf yönünden devam ettiğini beyan ettiğinden re’sen gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, HMK 125/1-b maddesi gereğince tazminat talebinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi için tazminat talebi açıklatılarak koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken, temlik sözleşmesi dikkate alınmadan menfi tespit talebi yönünden değerlendirme yapılarak hüküm kurulması hatalıdır. Açıklanan nedenle davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kabul edilen istinaf istemi dikkate alınarak diğer hususlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle Mahkememizin 16/02/2017 tarih, 2013/.. Esas ve 2017/… Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafın, davaya devreden taraf yönünden devam ettiğini beyan ettiğinden, tazminat talebini açıklaması bakımından süre verilmiş, davacılar vekilince her ne kadar davaya devreden taraf yönünden devam ettiklerini bildirmişler ise de, ıslah talebinde bulunarak, HMK’nın 125/1-a maddesi gereğince davaya devralmış olan kişiye karşı devam ettiklerini bildirilmiştir.
… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliler toplanmış, senet aslı, 24/12/2016 tarihli protokol aslı, keşide edilen ihtarname asılları mahkeme kasasına önrekleri dosya içine alınmış, olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş,… Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ve … SGK Merkezi ile … Tapu Sicil Müdürlüğü’nden istenilen belge ve tapu kayıt örnekleri celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmış ve tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Getirtilen tapu kaydına göre …, …, … Köyü 964 ada, 4 parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın 24/12/2012 tarihinde devreden şirket tarafından davacı şirkete satışının yapıldığı anlaşılmakta olup bu durum tarafların da kabulündedir.
Satış aşamasında taraflarca 24/12/2012 tarihli porotokol düzenlenmiş ve bununla taşınmazın satış bedeline esas olarak, Organize Sanayi Bölgesinde kayıtlı olan taşınmazın yapı kullanma izin belgesini almak için ve ruhsata ilişkin … SGK İl Müdürlüğü’nden alınacak “borcu yoktur” yazısının alınmasına ilişkin olarak en geç bu taşınmazın Organize Sanayi Bölgesi tarafından mühür konuluncaya kadar veya 01/08/2012 tarihinre kadar … AŞ tarafından “Yapı Kullanma İzin Belgesi” için gerekli evrakların teslim edilmememesi halinde iptal edileceği ve … tarafından bu işlemlerle ilgili bedellerin ödeneceği belirtilerek işlemin teminatı olarak bir teminat senedi düzenlendiği belirtilmiştir.
Teminat senedi 24/12/2012 düzenleme tarihli, 30/08/2013 ödeme tarihli, 125.000,00.-TL, bedelli keşidecisi davacı … Ltd. Şti., lehtarı ise davalı… A.Ş.’dir.
Protokol ve senet birlikte düzenlendiğinde; bu senedin ödenmesinin bir takım koşullara bağlandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında satışı yapılan taşınmaz …. Sanayi Bölgesinde kayıtlı olup Organize Sanayi Bölgesinden yapı kullanma izin belgesini almak için … SGK İl Müdürlüğü’nden “borcu yoktur” yazısının alınması veya bu yazının alınmasına gerek olmadığına ilişkin mahkeme kararı ya da Organize Sanayi Bölgesinden müdürlük kararı olması gerekmektedir. Bu koşulların yerine getirilmesi halinde senet bedelinin ödeneceği kararlaştırılmıştır. … SGK Merkez müdürlüğü’nden davalı şirketin icra borcunun bulunduğu toplam borcunun gecikme zammı ile birlikte 1.038,83.-TL olduğu,… A.Ş. ünvanlı iş yerinin ise herhangi bir prim borcunun bulunmadığı belirtilmiştir.
… 2. Organize Sanayi Bölgesinin 12/06/2015 tarihli cevap yazısında 964 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait yapı kullanma izin belgesinin halen alınmadığı belirtilmiştir.
… 1. İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında ruhsat alınmasına gerek olmadığına ilişkin olarak davacı tarafından dava açıldığı ve karar verildiği, henüz bu kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nca davacının şikayeti üzerine yürütülen soruşturma sonucunda “koğuşturmaya yer olmadığına” şeklinde karar verildiği, getirtilerek incelenen soruşturma dosyası kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı şirketle ilgili olarak … … Bölgesince verilen 23/06/2016 tarihli cevap yazıda, davacının iş yerinin faal durumda olduğu belirtilmiş, SGK … merkezinin 22/06/2016 tarihli cevap yazısından da 31/05/2016 tarihi itibariyle iş yerinde 93 işçinin çalıştığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılamada toplanan deliller ve yazışma içeriği beyanlara göre; davacının davalıdan satın aldığı … … Sanayi Bölgesi… Köyü … ada, 4 parsel sayılı taşınmazın, halen fabrika olarak kullandığı, üzerinde faaliyette bulunduğu, 93 işçi çalıştırdığı tespit edilmiştir.
Devreden …A.Ş.’nin satış tarihi itibariyle SGK’ya borcu olmadığı gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır.
Eski malik …AŞ’nin SGK’na olan borcundan davalının sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacı tarafından … İdare Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile açılan davada yürütmeyi durdurma yolunda hüküm kurulmuş ve bu karar henüz kesinleşmemiştir.Karar tarihi dikkate alındığında davacının uzunca bir süre geçmesine rağmen ” kullanma için belgesi” konusunda idareye başvurmadığı anlaşılmıştır.
Davacının halen taşınmaz üzerinde ticari faaliyetini yürütmesi, işçi çalıştırması dikkate alındığında Organize Sanayi Bölgesine başvurarak izin belgesi alabileceği, 25/10/2016 tarihli yazıda belirtilen eksiklerin de davacı tarafından tamamlanması gerektiği, davalı tarafa düşen bir yükümlülüğün bulunmadığı, dava dışı … AŞ’nin 02/07/2015 tarihi itibariyle SGK’na herhangi bir prim borcunun bulunmadığı, bu nedenle protokolde belirtilen koşulların davalı tarafça ihlal edilmediği, davacının bu taşınmazda 627 m2’lik bir inşaat yaptığı ve yapı kullanma izin belgesini de aldığı, faaliyetini sürdürdüğü dikkate alındığında dava konusu senet bedelinin de ödenmesi gerektiği, bu senetten dolayı borçlu bulunmadığı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Verilen nihai kararın niteliği dikkate alınarak mahkememizin 20/08/2013 tarihli intiyati tedbir kararınınn da kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Mahkememizin 20/08/2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde senedin davalı tarafa iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 2.134,70.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 2.075,40.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacılara iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 15.825,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan 476,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacılara iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 82,00.-TL yargılama giderlerinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan 100,00.-TL gider avansından artan avans avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
Dair davacılar vekilinin ve davalı vekili ile temlik eden vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır