Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/318 E. 2020/825 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/318 Esas
KARAR NO :2020/825

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/07/2020
KARAR TARİHİ:28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davalı alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından, … İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını,
Takibin borçlularının … … Limited Şirketi, …, … ve davacı … olduğunu, Takibin dayanağının 20.01.2017 tarihli, 75.000 TL bedelli, T.C…. Bankası … şubesine bağlı, … IBAN no’ lu hesaptan keşide edilen … numaralı çek olduğunu, Takibe konu çek incelendiğinde, müvekkil davacı …’ nın çekte imzasının olmadığının anlaşılacağını, davacıya ilk önce borçlu … şeklinde ödeme emri tebliğ edildiğini, İlk gelen ödeme emrinde bir yanlışlık olduğunu düşünen davacıya daha sonra borçlu … şeklinde ödeme emri tebliğ edildiğini, (Davacının … icra dosyasını inceleme fırsatı bulamadığını ancak sayın mahkemenizce dosya getirtilip incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını, Takibe konu çekte müvekkil …’ nın keşideci yahut ciranta olarak imzası bulunmadığı için, borçtan sorumlu olması düşünülemeyeceğini, Davacıya gönderilen ilk ödeme emri ile sonraki ödeme emri ve çek görüntüsü dava dilekçesine ekli olduğunu, Çek görüntüsünden, takip borçlusu olarak aleyhine cebri icra işlemleri yürütülen müvekkil …’ nın çekte imzasının bulunmadığı açıkça ortada olduğunu beyan ederek Çek görüntüsünden, takip borçlusu olarak aleyhine cebri icra işlemleri yürütülen müvekkil …’ nın çekte imzasının bulunmadığı bariz olduğunu, Bu sebeple öncelikle ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önüne geçilmesi için, davacının keşideci ya da ciranta olarak borçlu olmadığı da bariz biçimde ortada olduğundan, … İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasındaki cebri icra işlemlerinin, eldeki dava sonuna kadar TEMİNATSIZ durdurulmasını, Takibe konu çekte imzası bulunmayan davacının takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin davacı yönünden iptalini, İİK 67 takip konusu alacak miktarının yüzde 20 sinden aşağı olmamak üzere alacaklı davalının tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve avukatlık parasının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davaya konu edilen, … Bankası A.Ş. … Şubesi, … nolu, 20/01/2017 tarihli ve 75.000,00.TL bedelli tacir çeki, … KİM.MAD.SAN.DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ. tarafından keşide edilmiş ve ciro yoluyla müvekkil … Bankası A.Ş.`ye verildiğini, Müvekkili … Bankası A.Ş.`ye ciro yoluyla verilen çeke ilişkin … İcra Müdürlüğü`nün … E.sayılı dosyasıyla icra takibine başlanmış olup, çek aslı … İcra Müdürlüğü kasasına alındığını, Davaya konu edilen çek üzerinde … Adi ortaklığı`nın (… Vd: …) cirosu bulunduğunu, Bilindiği üzere, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmadığını, bu nedenle, ortaklarına husumet yöneltilmesi hukuki zorunluluk olduğunu, 6098 Sayılı TBK’nun 637. maddesinde; kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortağın, bu kişiye karşı bizzat kendisinin alacaklı ve borçlu olacağını, ortaklardan birinin, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yapması halinde diğer ortakların ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı ve borçlusu olacağını, kendisine yönetim görevi verilen ortağın ise ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin varsayılacağı hükme bağlandığını, bu bağlamda, idare ve temsil yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlemlerin, ortakları üçüncü kişilere karşı eşit olarak sorumlu kılacağını, … İcra Müdürlüğü`nün … E.sayılı icra takibine konu çek üzerinde cirosu bulunan … Adi ortaklığı için, ortaklar … ve davacı … hakkında icra takibi başlatıldığını, Davacının, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı da imza itirazında bulunulmadığını ve takip kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra da ödeme için kendileriyle görüşmelerde yapıldığını, ancak sonuç alınmadığını, Hal böyleyken, takip açılışından üç yıl sonra imza itirazında bulunulmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan edreek haksız ve kötü niyetli olarak açıldığı anlaşılan davanın reddini, davanın açılmasında müvekkili bankanın kusuru ve kötü niyeti olmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ederek yukarıda açıklanan ve re`sen belirlenecek nedenlerle, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 17/12/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin talebi üzerine davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 11/12/2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edilmesi halinde feragat nedeniyle lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi taleplerinin olmayacağını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davadan feragat edilmiş, feragatin tek taraflı ve mahkemeye ulaşmakla sonuçlandıran, davayı sona erdiren işlemlerden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu 22.Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” amir hükmü yer aldığı, davacının ön inceleme duruşma zaptı imzalandıktan sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından ret harcı olan 44,40TL nin 2/3’ünün alınmasına yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça ön inceleme duruşması imzalandıktan sonra davadan feragat edilmiş olması nedeniyle 492 Sayılı Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince 2/3 oranında hesap edilen 36,26-TL harcın peşin alınan 1.769,71-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 1.733,45-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan avansın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça gider avansı yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır