Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/289 Esas
KARAR NO:2020/725
DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/06/2013
KARAR TARİHİ:01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;davalılardan …. İnş. Tic. Ltd.Şti ile bağıtlanan 26.02.2007 tarihli bayilik sözleşmesi gereğince davalının maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Köyü adresinde bulunan tapunun … Parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerinde 28.02.2007 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl 4 ay süre ile intifa hakkı tesis edildiğini ve bu adreste davalı bayiinin faaliyete başladığını, davalıya satış teşvik primi adı altında finansal destek sağlandığını, Rekabet Kurulu’nun … ve … sayılı tebliğlerinden Müvekkili şirketin 18.09.2010 tarihine kadar yararlanacağının belirlenmesi üzerine … Noterliğinden keşide edilen 10.01.2012 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile davalılarca 15.01.2012 tarihinden geçerli olmak üzere bayilik anlaşması ve intifa hakkının sonlandırıldığını, demirbaşların ve sabit yatırımların ise müvekkiline iade edilmediğini, fatura bedellerinin ödenmediğini belirterek davalı … AŞ ne peşin ödenen intifa bedelinden bakiye süreye tekabül eden KDV dahil 87.869,87 -TL’nin tahsilini, ödenen prim bedelinden bakiye sözleşme süresine tebaül eden KDV dahil 9.732,22 -TL nin davalı … Oto. Ltd. Ştî’den , kalıcı yatırım ve malzeme bedelinden ve iade edilmeyen demirbaşlara ilişkin olarak KDV dahil 403.825,30 -TL’nin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA/
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davada zaman aşımı süresinin dolduğunu, sözleşmenin Rekabet Kurulu kararının gereği olarak sonlandırıldığını, müvekkillerinin sebepsiz zenginleşmediğini, dava tarihinde ve sonrasında davacının herhangi bir zararının ve talep edebileceği bir alacağının bulunmadığını, sözleşme ile yükümlenen edimlerin davalılar tarafından iyi niyetle yerine getirildiğini, malzemeler, teçhizat ve demirbaşın davacı tarafa teslim ve iade edildiğini belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış, davacı ile davalılardan …. İnş. Tic. Ltd.Şti arasında bağıtlanan 15.01.2007 tarihli “İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi”, 28.02.2007 tarih, 3005 yevmiye numaralı “intifa senedi”, 15. Yıl 4 aylık intifa süresine karşılık davalı … AŞ’ne 72.000,00-TL ödendiğine ilişkin davalı tarafından davacı adına düzenlenen ödeme belgesi örnekleri, dava konusu yapılan Duran varlık yatırım bedeli ve işletme yatırım destek bedeli ödemelerine ilişkin banka dekontu, davalı tarafından düzenlenen fatura irsaliye örnekleri getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Davacı vekili … İli, … İlçesi … Köyünde bulunan … Parsel numarasında kayıtlı taşınmazda davacı yararına intifa hakkı tesis edildiğini belirtmiştir.
Uyuşmazlık; bayilik sözleşmesinin başlangıçta öngörülen süreden önce sona erip ermediği ve bu sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödendiği iddia edilen intifa bedeli, duran varlık yatırım bedeli ve işletme yatırım destek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında geri istenip istenmeyeceğine ilişkindir.
Davacı tarafça bu davada, Rekabet Kurulu tarafından 12.3.2009 tarihinde internet sitesinde yapılan bildiri ile bayilik sözleşmesinin başlangıçta öngörülen zamandan önce , 18.9.2010 tarihi itibariyle 2002/2 sayılı tebliğ ile öngörülen grup muafiyetinin dışında kalarak sona erdirildiğinden bahisle toplam süreye göre belirlenen intifa bedeli ile destek prim bedelinin tekabül eden kısmının ve istasyonda gerçekleştirilen kalıcı yatırımlar, malzeme, teçhizat ve davalılardan tarafından iade edilmeyen demirbaş bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan tahsilini istemektedir. Taraflar arasındaki bayilik ilişkisi 15.01.2007 tarihinde başlamış olup, intifa senedi 28.02.2007 tarihinde ve 15 yıl 4 ay süre için düzenlenmiştir. Davacı tarafından 4054 Sayılı Yasanın 56.maddesi ve 2002/2 sayılı Rekabet Kurulu tebliği uyarınca bayilik sözleşmesinin 15/01/2012 tarihinden sonraki süreler bakımından geçersiz hale geldiği iddia edilerek talepte bulunulmuştur. Davalılar tarafından keşide edilen Ankara … Noterliğinden keşide edilen 10.01.2012 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin ve intifa hakkı ile tesis edilmiş olunan ipoteğin 15.01.2012 tarihinden itibaren geçersiz olacağını bildirerek intifa şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Buna göre Bayilik Sözleşmesi Rekabet Kurumunun 22/2 Sayılı tebliğinde öngörülen sürenin dolmuş olması nedeniyle geçersiz hale geldiği inancı ve gerekçesi ile davalı tarafından 15.01.2012 tarihi itibariyle sona erdirilmiştir.
Dosya içeriği deliller üzerinde düzenlenen 26.02.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacının davalı tapu maliki … AŞ’den kullanılmayan intifa süresine ilişkin olarak peşin verdiği bedelden güncellenerek hesaplanan, 81.272,77 -TL ni talep edebileceği, ayrıca sökülemeyen demirbaşlar ve inşaa edilen bina için her iki davalıdan müteselsilen 488.016,68 -TL ni isteyebileceği belirtilmiştir.
İtirazlar üzerine düzenlenen 26.09.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacının intifa hakkının kullanılmayan süresinde isabet eden isteyebileceği bedelin KDV hariç 42.376,40 -TL olduğu, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece davacının da sözleşmeden yararlanmış olması nedeniyle güncellenmiş bedel isteyemeyeceği, sabit yatırım ve demirbaş malzeme yatırımlarının süreden bağımsız olarak davacı tarafından yapılması gereken zorunlu yatırımlar olduğu, keşfen yapılacak inceleme ile taşınmaza kattığı değeri n tespiti gerektiği, sözleşme süresine bağlı olarak verildiği anlaşılan peşin satış priminin ise sözleşmenin 5 yıllık süre boyunca yürürlükte kalmış olması nedeniyle iadesinin istenemeyeceği belirtilmiştir.
Talimat yoluyla yerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 05.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda; dava ve sözleşme konusu istasyonda davacı tarafından kurulan yapı, malzeme ve teçhizatların büyük çoğunluğunun davalı tarafından davacıya teslim edildiği, 11 kalem sökülemeyen demirbaşın bir kısmının halen kullanılmakta olduğu, yararlı imalat niteliğinde olduğu tespit edilen bu demirbaş ve malzemelerin toplam bedelinin 200.450,00 -TL olduğu tespit edilmiştir.
Talimat yoluyla alınan 24.11.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda; halen davalının kullanımında olduğu belirlenen demirbaş malzeme ve müştemilatın, davalı tarafından işletilen tesise 200.450,00 -TL tutarında değer kattığı ve bu hesaplamanın dava tarihi itibariyle yapıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 15/03/2016 tarih … esas … karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, KDV dahil 50.004,15 -TL bakiye intifa bedelinin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalı … AŞ’den tahsiline, ödenen primlere ilişkin istemin reddine, kalıcı yatırımlar ve demirbaşlarla ilgili istem yönünden KDV dahil 236.531,00 -TL ‘nin tahsilde tekerrür olmamak üzere ve dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin 15/03/2016 tarih … esas … karar sayılı kararı Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı kararıyla bozulmuştur.
Yargıtay ilamında; ” (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … … Ltd. Şti.’nin tüm, davalı …Ş.’nin aşağıdaki (2) nolu, davacının (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) Her ne kadar mahkemece KDV dahil 50.004,15 TL bakiye intifa bedelinin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalı …Ş.’nden tahsiline karar verilmiş ise de, dava dosyasına geri çevirme kararından sonra eklenen intifa hakkı terkin belgesinden davacı tarafça intifa hakkının bedelsiz olarak terkin edilmiş olduğu anlaşılmış olup, bu durumda davacının davalı …Ş.’nden peşin ödenen intifa ivaz bedelinin bakiye kalan süresine tekabül eden miktarı istemesi mümkün değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
(3) Mahkemece davacının dava açarken yatırdığı 8.563,15 TL peşin harcın (mahsuba karar verilmiş olmakla) tamamının yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu yönde herhangi bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.”denilmektedir.
Bozma sonrası dosya 2020/289 esas sayısına kaydedilmiş, 01/12/2020 tarihli celsede Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
İddia savunma dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalılardan …. İnş. Tic. Ltd.Şti arasında bağıtlanan bayilik sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından davalı malik İpaş Petrol Yatırımları AŞ’ne 28.02.2007 tarih ve 15 yıl 4 ay süreli intifa hakkı bedeli karşılığında 23.03.2007 tarihinde 72.000,00 -TL ödeme yapıldığı çekişmesiz olup, bu durum tarafların da kabulündedir. Intifa hakkı davalı bayiinin sözleşmeyi feshi sonucunda ve talebi üzerine 20.06.2013 tarihinde terkin edilmiştir. Rekabet Kurumu’nun kararları doğrultusunda bayilik sözleşmesi 15.01.2012 tarihi itibariyle davalı bayii tarafından sona erdirilmiş ve intifa şerhi tapudan terkin edilmiştir. Celbedilerek incelenen eklenen intifa hakkı terkin belgesinden davacı tarafça intifa hakkının bedelsiz olarak terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilince intifa hakkının bedel karşılığında terkin edildiği savunulmuş ise de; terkin belgesinde belirtilen bedelin intifa hakkının kurulması aşamasında kararlaştırılan ve peşin ödenen intifa ivaz bedeli olduğu, yoksa terkin bedeli olmadığı tespit edilmiştir. İntifa hakkının bedelsiz terkin edilmesi nedeniyle peşin ödenen intifa ivaz bedelinin bakiye kalan süreye tekabül eden miktarı istemesi mümkün değildir. İzah edilen gerekçe ile bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının ödenen primlere ilişkin isteminin reddine ve kalıcı yatırımlar ve demirbaşlarla ilgili istemi yönünden; KDV dahil 236.531,00 -TL ‘nin tahsilde tekerrür olmamak üzere ve dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararına yönelik temyiz talebinin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli ilamı reddedildiği, red kararına yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedildiği, hükmün 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmakla bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının bakiye intifa bedeline yönelik talebinin REDDİNE,
2- Davacının ödenen primlere ilişkin isteminin reddine yönelik mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararına yönelik temyiz talebinin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli ilamı reddedildiği, red kararına yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedildiği, hükmün 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Davacının kalıcı yatırımlar ve demirbaşlarla ilgili istemi yönünden; KDV dahil 236.531,00 -TL ‘nin tahsilde tekerrür olmamak üzere ve dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararına yönelik temyiz talebinin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli ilamı reddedildiği, red kararına yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedildiği, hükmün 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 16.157,43 -TL nispi karar ve ilam harcının dan peşin olarak yatırılan 8.563,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.924,28-TL harcın davalılar davalı … AŞ’ ile davalı … Oto. İnş. Tic. Ltd. Şti’den davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 8.563,15-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Reddedilen intifa bedeli istemi yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.223,08-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine,
7- Mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararı ile verilen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan kabul edilen kalıcı yatırımlar yönünden 20.141,86 -TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli temyiz talebinin reddine yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedilmesi üzerine, 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararı ile verilen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kalıcı yatırımlar talebi yönünden hesap olunan 15.987,66 -TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan alınarak davalılara verilmesine dair hükmün Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli temyiz talebinin reddine yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedilmesi üzerine, 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9- Mahkememizin … esas, … karar sayılı ve 15/03/2016 tarihli kararı ile verilen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince reddedilen ödenen prim talebi yönünden hesap olunan 1.800,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Oto. İnş. Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine dair hükmün, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/396 esas 2019/1262 karar sayılı 28/02/2019 tarihli temyiz talebinin reddine yönelik karar düzeltme yolu ile yapılan başvurunun, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2362 esas 2020/898 karar sayılı 09/06/2020 tarihli ilamı ile reddedilmesi üzerine, 09/06/2020 tarihi itibariyle kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10- Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 4.294,95 TL yargılama giderlerinden davadaki kabul ve red oranına göre %47’sinin (2.018,63 TL) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11- Davalılar tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 30,00 TL yargılama giderlerinden davadaki kabul ve red oranına göre %53’ünün (15,90 TL) davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile, Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 01/12/2020
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır