Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/287 Esas
KARAR NO : 2022/481
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı kredi borçlusu/ lehtarı … A.Ş, arasında genel kredi sözleşmesi yapıldığı, işbu sözleşme uyarınca davalıya spot ve rotatif kredi kullandırıldığı, bu sözleşmeye atfen verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, genel kredi sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden … 16. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtamamesi ile hesabın kat edildiği, kat ihtarıyla verilen süre içinde borcun ödenmemesinin akabinde … 3. İera Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalının takibe ve tüm fer’ilerine itirazları üzerine takibin durduğu, davalı tarafından 26.09.2018 tarihinde 60.000,00 TL, 29.09.2018 tarihinde 530,81 TL ve 12.10.2018 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yapıldığı, bakiyenin böylece 591.235,48 TL’ye düştüğü, müvekkili bankanın GKS ‘nin 6.1 m. uyarınca ticari defter ve kayıtlarının delil teşkil ettiği, GKS’nin 2.7 m. İle TCMB bildirilen en yüksek faizin %50 fazlası mertebesinde temerrüt faizi belirlendiği belirtilerek, itirazın 1.325.411,10 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ile konkordato başvurusu yaptığını, mahkeme tarafından verilen tensip ara kararı ile 25/09/2018 günü İİK m. 287 uyarınca üç ay süreli geçici mühlet talebinin kabul edildiğini, davacının işbu mühlet kararını etkisiz bırakmak amacıyla vadesi gelmediği halde kötüniyetli olarak hesap kat ihtarnamesi gönderdiğini, müvekkili davalı aleyhine davacı/alacaklı tarafından başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, müvekkil aleyhine başlatılan haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere davacı taraf aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 3. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası kapsamından; davacının davalı hakkında toplam 1.325.411,10 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu, icra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliğ edilmediği, davanın İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süre içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhi asılları kasaya alınmış, davacı banka ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
16/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, takip tarihi itibariyle hesaplanan banka alacağının mahkeme ara kararı uyarınca terditli hesaplandığı, buna göre; emsal HGK içtihatlarına göre belirlenen % 57 temerrüt faiz oranına göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan, asıl alacak 568.848,96-TL asıl alacak, 450.339,00-TL işlenmiş faiz, 22.517,00-TL BSMV olmak üzere toplam 1.041.704,96-TL alacaklı olduğu; davacının talep ettiği % 90 temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması halinde ise; 575.857,96-TL asıl alacak, 712.161,19-TL işlenmiş faiz, 35.991,00-TL BSMV olmak üzere toplam 1.331.607,96-TL alacaklı kabul edilebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
… 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası kapsamından; iş bu dosya davalısı … Şirketi tarafından konkordato talepli açılan davanın feragat nedeniyle nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamından; davacı tarafından mahkememiz davasına konu … 3 İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takibine de dayanak olan genel kredi sözleşmesi ve kat ihtarına dayalı olarak; iş bu dava dışı kefiller aleyhine … 24 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı, kefillerin takibe itirazları üzerine itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece 2020/197 esas, 2021/115 karar sayılı ve 18/02/2021 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce; davacı tarafça aynı alacağa dayalı olarak kefiller ve asıl borçlu(iş bu dosya davalısı) aleyhine iki ayrı takip başlatıldığı ve iki ayrı itirazın iptali davası açıldığı, … 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasında yargılama konusu olan alacak ile mahkememiz dosyasında yargılama konusu olan alacağın, takip tarihleri farklı olmakla birlikte aynı alacak oldukları anlaşılmakla, HMK 165 maddesi uyarınca … 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin anılan dosyasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiş ise de; anılan davada iş bu dosya davalısının taraf olmadığı, taraf olmadığı dosyada toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara karşı beyan ve itiraz hakkı bulunmayan davalı şirket yönünden, anılan dosyada verilen kararın ve dayanak hesaplamaların savunma hakkını kısıtlar şekilde kesin delil de teşkil etmeyeceği, anılan dava mahkememizdeki davadan önce açılmış olmakla birlikte, taraflarca bildirilmediğinden, mahkememizde devam eden yargılama sırasında karara bağlandığı, bu nedenle mahkememiz dosyasının anılan dava ile birleştirilmesi olanağının da ortadan kalktığı kanaatine varılmış ve dosyanın bekletici mesele yapılmasından vazgeçilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı şirket arasında arasında 28/09/2017 tarihli 1.650.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden davalıya rotatif krediler kullandırıldığı, kredilerin devre faizlerinin dönem sonunda ödenmemesi nedeniyle hesabın 26/09/2018 tarihinde kat edildiği, bir günlük mehil içeren kat ihtarının davalıya 28/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, böylece davalının 30/09/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.7.1 maddesinde temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış, temerrüdün doğduğu tarihten müşterinin fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için bankanın TCMB’ye bildridği kısa, orta ve uzun vadeli cari kredi fazilerinden en yüksek olanın % 50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1650 esas, 2019/507 karar sayılı ve 02/05/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümde atıf yapılan mevzuat 3095 sayılı Kanun hükümleri olup, 3095 sayılı Kanunda akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama mevcut değildir. 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddeleri ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan, ticari işlerde 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. Maddeleri uygulanamaz. Öte yandan bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı yukarıda anılan Hukuk Genel Kurulu kararında belirtilmiştir. Bu durumda sözleşmede temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış olduğundan, temerrüt faiz oranının tespitinde bankanın kredi lehdarına kullandırdığı ticari krediye uyguladığı akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranı belirlenmelidir.
Somut olayda da taraflarca temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmadığı gibi, davacı banka tarafından TCMB’ye bildirilen azami akdi faiz oranının müşterilere uygulandığı da ispat olunamamıştır. Bu nedenle davacı bankanın takip talebinde her bir kredi kalemi yönünden hangi oranda temerrüt faizi talep edebileceği, yukarıda belirtilen esaslara göre tespit edilmek durumundadır. Bankaca dava dışı kredi lehdarına dört ayrı rotatif kredi için yıllık %38,00 oranında akdi faiz uygulanmıştır. Buna göre davacı banka, sözleşmenin 2.7.1 maddesi uyarınca bu akdi faiz oranına %50 ilave ile bulunan temerrüt faiz oranını talep edebilecektir. Yapılan hesaplama ile yıllık temerrüt faiz oranının yıllık %57,00 olduğu tespit ve mahkemizce kabul edilmiştir. Davacı banka takip talebinde taksitli ticari krediler için yıllık % 90,00 oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Bu oran yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sözleşmeye uygun olmayıp bankaca talep edilebilecek temerrüt faiz oranı yukarıda tespit edildiği gibidir. Birkişi tarafından da bu oran esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Yukarıdaki tüm saptalamalar karşısında ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 568.848,96-TL asıl alacak, 450.339,00-TL işlemiş temerrüt faizi, 22.517,00-TL BSMV olmak üzere toplam 1.041.704,96-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %57,00 oranında temerrüt faizi işletilmesi gerektiği nazara alınarak, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup davalı itirazında haksız bulunduğından, İİK’nun 67/2 fıkrası uyarınca davalının hüküm altına alınan tutarın takdiren %20’si oranında inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir. Davacının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatı istemi reddedilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; nakdi alacak talebi yönünden; … 3 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (… 24. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere); 568.848,96-TL asıl alacak, 450.339,00-TL işlemiş temerrüt faizi, 22.517,00-TL BSMV olmak üzere toplam 1.041.704,96-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak olan 568.848,96-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 57 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Hüküm altına alınan alacak tutarı olan 1.041.704,96.-TL’nin takdiren % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 71.158,86-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 16.185,69-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 54.973,17-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 16.185,69-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 69.135,25-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 28.309,43-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davacı tarafndan yapılan 1.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 205,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.455,00- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre (%78) 1.134,90-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-HMK nun 333. Maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/06/2022
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır