Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/232 E. 2022/96 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/232
KARAR NO :2022/96

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/03/2020
KARAR TARİHİ:03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf adına ….İcra Dairesinin … E sayılı doyası ile aleyhine yürütülen 4.241,21 Tl tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini müvekkili şirket ile borçlu taraf arasında … Arabuluculuk numaralı dosya ile 04/03/2020 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını, Arabuluculuk görüşmelerinde taraflar arasında gerekli muvafakat sağlanmaması nedeniyle takibe konu alacağın tahsili amacıyla davanın açılmış olduğunu. müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması anlamına geldiğini, müvekkili şirketin davalı ile aralarında kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünün özen ve ivedilikle yerine getirmiş olduğunu, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturaların kesilmiş olduğunu, dava ile ilgili icra takibine konu faturaların çoğunun E-Arşiv fatura olarak düzenlendiğini, E-Arşiv fatura uygulaması kapsamında oluşturulan faturaların Elektronik mali mühür ve zaman damgası ile imzalanacak elektronik ortamda arşive alındığını. dosyaya sunulan faturaların asıl niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından behse konu alacağın tahsili amacıyla davalı-borçlu taraf ile defalarca iletişime geçildiği halde borcunu ödemekten kaçındığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından ….İcra dairesindeki … E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takibin asıl alacak yönünden devam etmesine 4.241,21 tl asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizle davalıdan tahsiline ve faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle kötü niyetli davalının icra iflas Kanunun m.67/2 uyarınca asıl alacak ve tüm ferileri üzerinden V 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ayrıca Yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesi talep edilmektedir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı adına dava konusu herhangi bir fatura bulunmadığını, faturanın tek başına bir alacağı ispat etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın dilekçesinde alacağa ilişkin faturaların e-arşiv faturası uygulaması kapsamında elektronik ortamda iletildiğini iddia ettiğini, üzerinde inceleme yapılan faturaların …- AA …- AAB …- …- sayılı faturalar olduğu faturaların iletimine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını, davcı dava konusu hakkında davacı ile imzalanmış bir sözleşmenin olmadığını, davacı tarafın 4.241,21 TL alacaklı olduğu iddiasının tamamen dayanaksız olduğunu, firmanın davacı yana hiçbir borcunun bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesini, kötüniyetli olduğunu davacının asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, … Bankası tarafından mahkememize gönderilen 09/09/2021 tarihli müzekkere cevabı, … … San. ve Tic. A.Ş tarafından mahkememize gönderilen 27/07/2020 tarihli yazı cevabı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları ile bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği davalı tarafın adresinin … olması nedeniyle ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 11/03/2021 tarihli celsede talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtların incelenmesi karar verilmiş ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 01/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı tarafın davalı adına başlatmış olduğu 11/04/2019 tarih ve …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile 4.241,21 TL tutarında icra alacak takip dosyası açıldığı, davalı tarafça ibraz edilen ticari defterlerin, davacının dava konusu takibe ait alacağının olmadığı tarafına sunulan belge ve kayıtların muhasebe kayıtları ile doğrulayıcı nitelikte olduğunun görüldüğü, 31/01/2018 tarih ve … seri nolu 1168.80 tl ,08/02/2018 tarih ve … seri nolu 781,27 TL, 15/02/2018 tarih ve … seri nolu 987,75 tl , 22/02/2018 tarih … seri nolu 1.303,39 tl olmak üzere toplamda 4.241.21 tl tutarındaki 4 adet fatura davalının muhasebe kayıtlarında olduğu, davalının defter ve kayıtlarında, davacı tarafından gönderilen 4 adet faturanın muhasebe kayıtlarına 320.01.02018 Satıcılar Hesabı muhesebe hesap kodu ile işlendiği daha sonra yukarıda banka dekontları ve muhasebe kayıtlarındanda ve ekte sunulan banka dekontlarında da görüleceği üzere dava konusu borcun davalı tarafından … … bankası 102.01.001 nolu bankalar hesap kodu ile 16/02/2018 tarihinde … nolu İBAN numarası üzerinden havale edildiğinin görüldüğü, tarafına sunulan belgelere göre dava konusu alacağın tamamının ödendiği, davalının cari hesap kartında davacının 20/04/2018 tarihi itibarı ile 3,41 tl alacaklı olduğu tespit edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, fatura alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının … Anonim Şirketi, takip borçlusunun ise Niğ Taş Anonim Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 4.241,21 TL asıl alacak ve 465,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.706,73 TL üzerinden 11/04/2019 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna 16/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 17/04/2019 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği, 18/04/2019 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına dair karar verildiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilmediği, … bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan icra takibindeki borcun sebebi olarak gösterilen fatura kaynaklı alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca ayrı ayrı tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
Mahkememizin görevli ve yetkili olduğuna, Mahkememizin ve İcra Dairesinin HMK 6, HMK 10, TBK 89. Maddeleri uyarınca yetkili olduğunun tespitine dair 19/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında karar verilmiştir.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda ispat yükünün, çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce davalı ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde aldırılan ve itibar edilen 01/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre usulüne uygun tutulmuş davalı tarafın ticari defterlerine göre davacı tarafça düzenlenen 4 adet fatura davalı defterlerine kaydedilmiş ve bu faturalara ilişkin davalı tarafça banka kanalı ile 05/01/2018 tarihinde 4.000,00 TL ve 16/03/2018 tarihinde 3.167,99 TL ödeme yapılmıştır. Bu ödemeye ilişkin banka kaydı … Bankası’nın 09/09/2021 tarihli yazı cevabı ekinde dosyaya celbedilmiş, davalı tarafça davalı tarafa 16/03/2018 tarihinde 3.167,99 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın icra takibine konu ettiği 4 fatura bedeli toplamı da 4.241,21 TL’dir. Davalı ödemeleri TBK’nun 101. maddesi uyarınca dikkate alındığında fatura alacağının borcun sebebi yapıldığı icra takibi nedeniyle davalının davacıya borçlu olmadığı tespit edilmiştir. Davacı taraf 21/10/2021 tarihli celse (1) nolu ara kararında bildirilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış bu nedenle de davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. 03/02/2022 tarihli celsede davacı vekili ticarinin bilirkişi incelemesi talebinin reddedilmesine dair ara karar ile tahkikat aşamasının bitirilmesine dair bildirim üzerine davacı vekili son beyanında ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresi bildirilmiştir. HMK’nun 319. Maddesindeki iddianın genişletilmesi yasağı, HMK’nun 319. Maddesi uyarınca delillerin ikamesine ilişkin açık kanun hükmü mahkememizin 21/10/2021 tarihli celse (1) nolu ara kararında davacı defterlerinin sunulmaması halinde HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına itibar edileceğine dair açık ihtarat ile davacı vekilinin HMK’nun 321/1. Maddesi uyarınca son beyanında ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yeri bildirmesinin celse talikine de sebebiyet vermesi hususları dikkate alındığında davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması yoluna gidilememiştir. HMK’nun 222/3. Maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların kesin delil olması nedeniyle davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır. Bu nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 67/2. Maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafta cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL ve tamamlama harcı 465,53 TL olmak üzere toplam 519,92 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 439,22 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider-delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’ye göre belirlenen 4.706,73 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, dava miktarı itibariyle HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır