Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2022/516 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2022/516

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket, davalı …A.Ş tarafından ithal edilen, diğer davalı … A.Ş. tarafından satışı gerçekleştirilen 2006 modol, … plakalı, … marka, …tip siyah renk otomabilin 25,07.2007 tarihinde maliki olduğunu, müvekkili şirket tarafından 25.07.2007 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanan aracın periyodik bakımları da …’in yetkili servislerinde yaptırıldığını, söz konusu aracın şirket yetkilisi … tarafından kullanılmakta iken 12.09.2018 tarihinde yine …’un kullanımında iken frenleri boşaldığını, müvekkili şirket yetkilisi …tarafından tralik kazası yapılmadan araç durdurulabildiğini, araçtaki ayıbın gizli ayıp mahiyetinde olduğunu, müvekkili şirketçe derhal ayıp ihbarında bulunulduğunu, söz konusu arızanın giderilmesi için davalı şirketlere bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen yetkililer tarafından arıza giderilmediğini beyan ederek … 27. Noterliği … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … 31. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin mahkemece celbini, müvekkili şirkete ait araçtaki arızanın bütün masrafları davalılara ait olmak üzere ücretsiz onarılmasını, araçtaki arızanın onarılmasının mümkün olmaması durumunda, satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; pasif husumet yokluğunun söz konusu olduğunu, harcın kamu düzenine ilişkin olduğundan dava konusuna uygun şekilde harca esas değer belirlenmesi gerektiğini, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunun zaman aşımına uğradığını, araçta gizli ayıbın olmadığını, davacı tarafça varlığı iddia edilen gizli ayıbın derhal bildirilmemiş olmasının müvekkilinin sorumluluğunun ortadan kaldırdığını, aracın garantisinin sona erdiğini, misli ile değişimin hakkaniyetsiz olduğunu beyan ederek maddi ve hukuki dayanaktan yoksun bulunan ve aleyhlerinde açılmış işbu davanın reddini, harca esas değerin mahkememizce tespit edilerek eksik harcın tamamlatılmasına karar verilmesini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; talep sonucunun belirlenmesi ve eksik harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, zaman aşımı ve kullanım ömrünün dolduğunu, dava konusu araçta bir ayıp bulunmadığını, aracın misli ile değişimi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek öncelikle talep sonucuna uygun olarak dava harcının tamamlattırılmasını, bu aşama tamamlandıktan sonra ise davanın müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin yokluğu hak düşürücü süre, zaman aşımı ve kullanım ömrünün dolması ile araçta bir üretim hatası bulunmaması nedeniyle reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; davacı şirkete ait araçta gizli ayıp niteliğinde imalat hatası bulunduğu iddiasıyla araçtaki arızanın giderilmesi için yapılan giderlerin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ruhsatnameye, Arıza Kayıt Formuna, ihtarmamelere, bilirkişi incelemesine, keşfe, tanığa, ve sunulması mümkün her türlü sair delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı …A.Ş: vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında karşılıklı keşide edilen ihtarnamelere, Arabuluculuk görüşmesi evraklarına delil olarak dayanmıştır.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Aracın satış, tescil ve servis kayıtlarına, gerekli görülmesi halinde Teknik Üniversitelerin Otomotiv Kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetince araç üzerinde ve tam donanımlı laboratuar ortamında yapılacak bilirkişi incelemesine, sair kanıtlara delil olarak dayanmıştır.
…Birliği’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı … A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Tic. A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…Tic. A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
28/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle; Dava konusu araç üzerinde 10.03.2021 ve 29.04.2021 tarihlerinde keşfen yapılan incelemeler sonucu araçta fren arızası olduğunu, fren sisteminin normal çalışmadığını, arızanın ortaya çıktığı tarihte aracın yaşı ve kat ettiği Km seviyesi dikkate alındığında araçta gizli ayıp niteliğinde bir imalat hatası olduğunu, araçtaki arızanın davalı şirketçe ücretsiz onarım yoluyla giderilebileceğini, bu işlem için
davalı şirketlere fırsat verilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
08/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle; Dava konusu aracın fren sistemindeki arızanın, gizli ayıp niteliğindeki imalat hatasından kaynaklandığını, arızanın giderim maliyetinin KDV dahil 44.822,03 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin Uyap üzerinden 05/01/2022 tarihinde sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile ilk dava dilekçelerindeki taleplerini değiştirerek; Müvekkili şirkete ait araçtaki gizli ayıp niteliğinde olan imalat hatasının giderilmesi için müvekkili tarafından yapılan 41.323,60 TL tutarındaki harcamanın 07/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 498,43 TL tutarındaki harcamanın ise 22/10/2021 tarihinden itbaren işleyecek olan avans faizi ile, 3.000 TL tutarındaki harcamanın ise 03/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesi talebini içerir ıslah dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı şirkete ait araçta gizli ayıp niteliğinde imalat hatası bulunduğu iddiasıyla araçtaki arızanın giderilmesi için yapılan giderlerin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı … A. Ş tarafından ithal edilen diğer davalı şirket taraftan satın aldığı iddia edilen aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıp ihbar süresine uyulup uyulmadığı ve davalıların sorumlu olup olmadıkları ve 05.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda aracın onarım giderinin davalılardan tahsili talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce dava konusu aracın ilk tescil tarihinden itibaren maliklerini gösteren kayıtların celbi için …müzekkere yazılmıştır.Müzekkereye verilen … tarihli cevabi yazıdan; dava konusu … plakalı aracın ilk tescilinin 10/01/2007 tarihinde … plaka ile davalı Koluman şirketi tarafından … fatura nolu faturalı satış ile dava dışı …Ltd Şti adına yapıldığı, daha sonra … 6.Noterliğnin … tarihli satış sözleşmesi ile dava dışı … Ltd Şti tarafından satın alındığı ve … plakaya nakil olduğu, dava dışı …Ltd.Şti’den de … 6.Noterliği’nin … tarihli satış sözleşmesi ile davacı şirket adına tescil edildiği ve halen davacı şirket adına aynı plakada tescil kaydının devam ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı … A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu araç faturasının, araç garanti belgesi ve garanti şartlarının gönderilmesi istenilmiş, davalı vekilince 12/11/2021 tarihli dilekçe sunulmuş olup, bu dilekçesinde; müzekkerede gösterilen hususlarda herhangi bir evrak bulunamadığı belirtilmiştir. Her ne kadar dava konusu otomobilin garanti belgesi dosyada mevcut değil ise de, tarafların beyanlarından araç garanti süresinin iki yıl olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen dava konusu aracın devir sıralaması gözetildiğinde, davacı şirketin dava konusu otomobili dava dışı …Şti’den ikinci el olarak satın aldığı, aracın ilk olarak 10/01/2007 tarihinde dava dışı …Ltd Şti adına tescil edilerek trafiğe çıkarıldığı, davalılar ile davacı şirket arasında bir satım ilişkisinin bulunmadığı, iki yıllık garanti süresinin (10/01/2007+2 yıl) 10/01/2009 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır. Davacı taraf otomobilin fren sisteminde üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp bulunduğunu ve bunun 2018 yılında ortaya çıktığını iddia etmektedir. Davacı şirket, dava konusu otomobili ikinci alıcıdan (dava dışı …Ltd.Şti’den ) sonradan satın alan ikinci el alıcı konumundadır. Bu duruma göre davacı ile davalılar arasında bir satış sözleşmesi bulunmamaktadır.
Davacı otomobili 25/07/2007 tarihinde satın aldığında iki yıllık garanti süresi (garanti süresi bitimi 10/01/2009) henüz dolmamış ise de, fren arızası ile yetkili servise başvurduğunu bildirdiği 12/09/2018 tarihi itibariyle garanti süresi geçmiştir.
Satıcının ayıba karşı tekeffül borcu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu(TBK)’nun 219 ilâ 231. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 219/1 maddesinde “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223.maddesinde “alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.
6098 Sayılı TBK’nun 231.maddesinde “satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Ayıba karşı tekeffül borcuna ait BK.’nun 219 ila 226. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı aynı Kanunun 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; ayıba karşı tekeffül hükümlerinin satıcı ile alıcı arasındaki hukuki işlemlerde uygulanabileceği, davalı … A.Ş. tarafından davacı şirkete doğrudan bir satışın sözkonusu olmadığı, yani davacı şirket ile davalılardan ilk satıcı … A.Ş. arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve davalı … A.Ş.’nin satıcı ve üretici firma olmamasından dolayı ayıba karşı tekeffül sorumluluğu bulunmadığından bu davalı hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yine davalı ithalatçı …A.Ş’ye yönelik ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği, zira davalı … A.Ş tarafından davacı şirkete doğrudan bir satışın sözkonusu olmadığı, yani davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından 6098 sayılı TBK’nun 227. maddesinde yer alan satıcının garanti etmesine ilişkin düzenlemelerin bu davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2010/7795 esas 2011/2035 karar sayılı 17/02/2011 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, kural olarak ayıplı mal satışı ve hatalı üretim nedenlerine dayalı olarak açılan davalarda, ayıp ve hatalı üretim hususlarının saptanması durumunda ithalatçı firmanın sorumluluğundan söz edilemez ise de; ithalatçı firmanın garanti belgesi imzalaması halinde sorumluluk altına girdiğinin kabulü gerektiği, ancak dava konusu otomobilin fren sistemindeki üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıbın garanti süresinin dolmasından sonra ortaya çıkması nedeniyle garanti kapsamında bulunmadığı, aracın garanti süresi içinde el değiştirmesi durumunda dahi garanti borcu ortadan kalkmayıp satın alan ikinci el alıcının garanti kapsamından yararlanma olanağı varsa da somut olayda garanti süresinin 10/01/2009 tarihinde sona erdiği, eldeki davanın ise garanti süresinin geçmesinden sonra 09/01/2020 tarihinde açıldığı, fren arızası nedeniyle yetkili servise başvurulduğunun bildirildiği 12/09/2018 tarihi itibariyle de garanti süresinin geçtiği, bu durumda davalı …A.Ş.’nin garanti borcundan söz edilemeyeceği, bu nedenlerle davalı … A.Ş. hakkındaki davanın esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davalı … A.Ş.’ye yönelik açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının … A.Ş.’ye yönelik açmış olduğu davanın esastan reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan toplam 3.244,73 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 3.164,03-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı …A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalı…A.Ş.’ye verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 6.626,86.-TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır