Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2023/259 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212
KARAR NO : 2023/259

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Müvekkil şirket ile davalı arasında 05/06/2017 tarihinde ”Reklam Ajansı Hizmet ve İşbirliği Sözleşmesi” akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin ”Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 14. Maddesi gereğince taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların halinde yetki konusunda İstanbul veya … Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı hususunun kararlaştırıldığını, davalı tarafından esasa ilişkin ileri sürülen itirazların tümünün maddi gerçeğe aykırı ve hukuki dayanaktan yoksun iddialardan ibaret olduğunu, davacı müvekkilin mezkur sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve sözleşmeye konu hizmetleri talepler doğrultusunda gerçekleştirdiğini, davacı müvekkilin tüm ısrarlı talep ve başvurularına rağmen takibe konu alacağını davalı şirketten tahsil edemediğini, bunun üzerine … 26. Noterliğinin …tarih ve .. yevmiye nolu ihtarnamesini keşide etmek suretiyle davalı tarafa alacak ihtarında bulunduğunu, davalı vekili tarafından esasa ilişkin itirazlar başlığı altında beyan edilen taraflar arasındaki sözleşmenin feshine konu ”… 10. Noterliği … tarih … yevmiye nolu ihtarname metninin davacı müvekkile tebliğ edilmediğini, davalının söz konusu ihtarname metnini davacı müvekkilin şirket merkez adresinin değişmiş olduğunu bilmesine rağmen eski adrese tebliğe çıkardığını ve söz konusu ihtarname metninin adres değişikliği nedeniyle iade edildiğini, davalının müvekkil tarafından keşide edilen 11/01/2018 tarihli ihtarnameyi tebellüğ ettiğinde art niyetle tasarladığı oyununun bozulacağını fark ederek bu defa müvekkil aleyhine … 10. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini, davacı müvekkilin aleyhine keşide edilen söz konusu ihtarnameler öncesinde ve devamında da mezkur sözleşme ile yükümlendiği edimlerini eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini beyan ederek haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davaya konu icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını, müvekkilin adresinin … ili sınırlarında olduğunu, İcra İflas Kanunu madde 50 atıfla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 6 vd maddeleri çerçevesinde İcra takibinin … İli … İcra Dairelerinde açılması gerekirken İstanbul İcra Dairelerinde açıldığını, bu sebeple yetki itirazında bulunulduğunu, davacının doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme yürürlük tarihinden itibaren stratejik iletişim planı, rakip analiz ve bilgileri, iletişim stratejisini, aylık rapor veyahut herhangi bir isim altında hiçbir rapor hizmeti sunulmaması sonucu haklı nedenle … 10. Noterliği’nin … Tarih ve … yevmiye nolu bildirimi ile feshedildiğini ve takibe konu söz konusu faturaların sözleşmeye aykırı ifa nedeniyle … iade edildiğini, kriz yönetimi kapsamında medyada çıkan haber üzerine çözüm önerisinin sunulması bir yana ilgili haberin müvekkil şirket tarafından re-tweetlendiğini, tüm bu durumların sözleşme başlangıç tarihinden itibaren 9 ay geçmesine rağmen davacı tarafından yerine getirilmemesi, daha da önemlisi hizmetler kapsamında sözleşmelerde belirtilen raporlama ve analizleri yapılmamasının tespiti sonucu davacı ile müvekkil şirket arasında akdedilmiş olunan REKLAM AJANSI HİZMET VE İŞBİRLİĞİ SÖZLEŞMESİnin HAKLI NEDENLE FESHEDİLdiğini, davacı taraf dava dilekçesinde adres değişikliğini müvekkil şirkete bildirildiği halde eski adreslerine fesih bildiriminin tebliğ edildiğini iddia ettiğini ancak adres değişikliğini tarafımıza bildirdiklerine dair her hangi bir delil sunamadığını, kaldı ki müvekkilin adres değişikliğini bilerek eski adrese tebliğ etmesini ve bu durumun kötü niyetli olarak yapıldığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına ve mantığa aykırılık teşkil ettiğini, zira müvekkilin sözleşme yükümlülüklerinin davacı tarafça yerine getirilmemesine rağmen kendi yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmek zorunda kalacağı için bilerek yanlış adrese tebliğ etmekten bilakis imtina edeceğini, bu nedenlerle söz konusu fesihin ihtarı davacıya sözleşmede ki yazılı adresi üzerinden tebliğ edildiğini ancak davacının adres değişikliğine gitmesine rağmen bu durumu müvekkil şirkete bildirmemesi sonucu 20/12/2017 tarihli fesih bildiriminin iade olduğunu, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından, davacının değişen adres bilgileri haricen öğrenildiğini ve yeni adreslerine … tarihinde … 10. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarla fesih bildirimi ve fatura iadeleri davacıya yeniden tebliğ edildiğini, sözleşme fesih tarihine kadar davacı tarafa tüm ödemelerin banka üzerinden yapıldığını, davacı tarafça müvekkil şirkete tebliğ edilmiş olan Kasım ve Aralık aylarına ait faturaların ise davacı tarafın sözleşmeye konu edimlerini yerine getirmemesi ve ayıplı ifa nedeniyle davacıya iade edildiğini beyan ederek işbu haksız ve mesnetsiz davanın Müvekkil yönünden esastan reddine ve işbu davaya konu icra takibinin iptali ile davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideriyle vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, ticari sicil kayıtları, … 10. Noterliği’nin … tarih … yevmiye no ile tastikli ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ şerhi, … 10. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, faturalar, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 16/07/2020 tarihli yazı cevabı, ticari defter ve kayıtlar ile bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 10/12/2020 tarihli celse 2 nolu ara kararı gereğince, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için mahal mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi SMMM …tarafından hazırlanan 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının defterlerinin usulüne uygun GİB sitesine yüklenerek berat alınmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğinin olduğu, davalının davacı ile ilgili kayıtları 320 satıcılar hesabına açmış olduğu … nolu hesapta … İsmi ile kayıt etmekte olduğu davalı firmanın kayıtlarında davacı firmaların 226,08 TL alacaklı olduğu, davacının takip başlatmış olduğu faturanın incelenmesi; davalı firmanın kayıtlarında bulunan ve davalı firmanın kayıtlarına göre bedelleri ödenen davacının takip başlatmış olduğu faturaları …tarihli … fatura numaralı 11.800,00 TL,… tarihli … fatura numaralı 28.320,00 TL bedelli, …tarih, … fatura numaralı 21.240,00 TL bedelli olduğu, davalı firmanın kayıtlarında bulunmayan davacının takip başlatmış olduğu faturaların ise … tarihli, … fatura numaralı, 11.800,00 TL bedelli, … tarihli, … fatura numaralı, 28.320,00 TL bedelli, … tarihli, … fatura numaralı, 21.240,00 TL bedelli olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 15/04/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, tarafların beyanları karşılanmak üzere (olumlu/olumsuz) ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve bilirkişi SMMM … tarafından hazırlanan 23/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının vermiş olduğu kök rapora yapmış olduğu itirazlar değerlendirildiğin davalının kayıtlarında söz konusu 11/01/2017 tarihli, 28,320,00 TL, 11/01/2017 tarihli, 21.240,00 TL, 11/01/2017 tarihli 11.800,00 TL ödemelerin bulunduğu ancak söz konusu ödemelerin yapıldığının ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu, davacının davalının defterlerinde olmayan 05/12/2015 tarihli, 05/12/2014 tarihli, 05/12/2013 tarihli faturalara ait hizmeti verdiğinin ve söz konusu faturaların davalı tebliğ edildiğinin ispat külfeti davacıya ait olduğunu, davalının defterlerinde “Kur Farkı” değerleme olarak kayıtlı olan tutarlar bilirkişi raporu sonuç kısmında tablo olarak verildiğini, ilk. 4 adet işlemde tarafların hem borcuna hem de alacağına aynı tutarlar kayıt edildiği için tarafların aleyhine herhangi bir fark oluşmamakta olduğu ancak 31/12/2017 tarihli kayıtta ise davacının alacağına 489.276,33 TL değerleme “Kur Farkı” olarak kayıt yapıldığından söz konusu kaydın davacının aleyhine değil lehine bir kayıt olduğu, davacının yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi neticesinde kök raporda da verilmiş olunan sonuç ve kanaatte herhangi bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 23/09/2021 tarihli 5 nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266/1. Maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini olup olmadığı usulüne uygun tutulup tutulmadığı, davacının lehine veya aleyhine delil olma durumu bulunup bulunmadığı, icra takibindeki borcun sebebi 6 adet faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise bu faturalar nedeniyle davalının ödemesi olup olmadığının, davacının kendi defterleri itibariyle davalıya karşı alacak-borç durumunun tespiti ve davacının icra takibindeki faiz talebinin ihtarname hususlarında bilirkişiden HMK’nun 279/2. maddesine uygun olarak açıklamalı rapor tanziminin istenilmesinin istenildiği ve bilirkişi SMMM… tarafından hazırlanan 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … Ltd. Şti. Tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden uygun tutulmuş olduğu, davacının ticari defterlerine ve cari hesap ekstresine göre 31/12/2017 tarihi itibariyle cari hesap ekstresinin 3.951,245,52 TL alacak bakiyesi ile 2018 yılına devrettiği, 15/02/2018 tarihi itibariyle bakiyenin bu şekilde oluştuğu,…tarih ve … nolu yevmiye maddesinde dava dışı firmalar yapılan virman işlemleri neticesinde 31/12/2018 bakiyesinin 1.080,647,82 TL borç bakiyesi ile şüpheli ticari alacaklar hesabına devredildiği, davacı tarafça düzenlenen 01/11/2017 tarih 409734 nolu, 28.320,00 TL, … tarih … nolu 21.240,00 TL ve …tarih … nolu 11.800,00 TL’lik faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafta aynı tarihte ters işlem yapılarak bu faturaların bakiyelerin kapatıldığı, davacı tarafça düzenlenen …tarih … nolu 11.800,00 TL, … tarih … nolu 28.320,00 TL ve … tarih … nolu 21.240,00 TL’lik faturaların davacı ticari defterlerinde olmasına rağmen davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davalı tarafa ilişkin BA formlarının incelenmesinde davalının yasal defterlerinde kayıtlı olmayan dava konusu 3 adet faturanın BA formu ile beyan edilmediği, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan söz konusu 3 adet fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davalı tarafça davacıya teslim/tebliği hususunda dosyada belgelerin yer almadığı, davalı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşmenin …10. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kapatıldığı, netice itibariyle dava konusu alacak dayanağı faturalardan olan ve davacı tarafça davalı adına düzenlenen …tarih … nolu 28.320,00 TL bedelli, … tarih … nolu 21.240,00 TL ve … tarih … nolu 11.800 TL bedelli faturaların bedelinin davacıya ödenmediği ve davalının yasal defterlerinde yapılan ters işlem ile kapatıldığından söz konusu 3 adet bedeli toplamı olan 28.320 + 21.240 + 11.800 = 61.360 TL tutarı yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu hususunun mahkemenin taktirinde olduğu, davalı yasal defterlerinde kayıtlı olmayan diğer 3 fatura yönünden bir değerlendirme yapılabilmesi için davacının söz konusu 3 adet faturanın davalıya teslim edildiği anlaşılmakla birlikte davacının fatura muhteviyatı hizmetleri teslim ettiği hususunda dayanak belgelerin dosyaya sunmasının gerektiği, davacının takip tarihine kadar temerrüde düşürüldüğü hususunda dosyada bir belgeye rastlanılmadığından bu aşamada işlemiş faiz hesabının yapılamadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 13/01/2022 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereğince, dava dosyasının rapor veren bilirkişiye tevdi ile …. 26. Noterliği’nin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bildirilen ve icra takibinde yer alan faturalar yönünden davacı tarafın ihtarnamesinde verdiği süreden itibaren işlemiş faiz talep edip edemeyeceği talep edebilecek ise miktarı, taraf vekillerinin rapora karşı sunmuş olduğu beyan ve itiraz dilekçelerinde geçen uzmanlık alanı ile ilgili hususlardaki itiraz sebepleri incelenip değerlendirilmek ve gerekiyorsa yeniden hesaplama yapılması ve bilirkişi raporunda yer alan davalı tarafın ters işlem yaparak 3 adet fatura bakiyesini kapatması şeklindeki ifadenin açıklanması ve bu kapsamda davalı tarafça ödeme yapılıp yapılmadığının bildirilmesi hususunda ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi Sevda Rızvanoğlu tarafından hazırlanan 28/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafça düzenlenen 01/11/2017 tarih …-…-… nolu faturaların … tarih … nolu yevmiye maddesi ile düzenleme tarihinden 50 gün (01/11/2017 düzenleme tarihi-iade tarihi 20/12/2017) sonra iade edildiğinin görüldüğü ve faturalar ile ilgili herhangi bir ödemenin yapılmadığı, ihtarnamede ekinde iade edilen 3 adet faturanın iade olup olmayacağı takdirinin Mahkemeye ait olacağı, … 26. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bildirilen faturalar ile icra takibinde yer alan faturalar birbirinden farklı faturalar olup takip konusu faturalar yönünden temerrüt şartları oluştuğu hususunda tespit yapılamadığı bu nedenle de davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesine nedeniyle düzenlenen faturalar nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 28/11/2018 tarih ve 2018/376 Esas 2018/1185 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2020 tarih 2019/1923 Esas 2020/463 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, dava dosyası mahkememizin iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
… 21. İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı …Ltd. Şti., borçlunun dosyamız davalısı …A.Ş. (yeni unvanı … A.Ş.) oldukları, alacak tutarının toplam 125.312,46 TL olduğu, 16/02/2018 tarihli takibin 6 ayrı faturaya dayandığı, ödeme emrinin 20/02/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takip borçlusunun 22/02/2018 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul İcra Dairesi’nin yetkili olup olmadığı, davacının davalıdan hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca davacının icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
05/06/2017 tarihli PR Hizmet Birliği Sözleşmesi, 05/06/2017 tarihli Reklam Ajansı Hizmet ve İşbirliği Sözleşmesi ve 04/04/2017 tarihli Hizmet İşbirliği Sözleşmesi taraflar arasında akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup bu sözleşmelerde HMK’nın 17. Maddesi uyarınca İstanbul İcra Dairelerinin yetkili icra dairesi olarak belirlendiği anlaşılmakla davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazına bu nedenle itibar edilmemiştir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
05/06/2017 tarihli …Sözleşmesi, 05/06/2017 tarihli … Sözleşmesi ve 04/04/2017 tarihli Hizmet İşbirliği Sözleşmesi kapsamındaki 2017 yılı Kasım ve Aralık aylarına ait tarihlerine ait 6 ayrı fatura davacı tarafça icra takibinde borcun sebebi yapılmıştır. Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporlarına göre bu faturalardan 2017 yılı Kasım ayına ait hizmet bedellerini içerir… tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli, … tarihli … numaralı 28.320,00 TL bedelli ve … tarihli … numaralı 21.240,00 TL bedelli 3 ayrı fatura hem davacının hem de davalının defterlerinde kayıtlıdır. Davalı bu faturaları defterlerine kaydederek bedellerinin ödendiğine dair ters işlem ile kayıt düşmüştür. Bu faturalar yönünden davacı taraf HMK’nın 222. Maddesi de dikkate alınarak üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmiş ve hizmetin verildiği ile alacağını ispat etmiştir. Bu faturalar yönünden davalı ödeme hususunu ispat etmek zorundadır. Davalı defterinde ödeme kaydına ilişkin herhangi bir belge bulunmamakta olup davalı tarafça bu konuda herhangi bir belgede sunulamamıştır. Davacı defterlerinde ise bu üç faturaya ilişkin ödeme kaydı bulunmamaktadır. Bu nedenle de davalının ödeme hususunu ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Diğer 2017 yılı Aralık ayına ait hizmet bedellerini içerir …tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli, …tarihli … numaralı 28.320,00 TL bedelli ve … tarihli … numaralı 21.240,00 TL bedelli 3 ayrı fatura ise davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı değildir. … 10. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu fatura dönemi içinde davalı tarafça sözleşmelerin fesedilmiş olması ve davacının bu faturalara konu hizmetleri yerine getirdiğine dair herhangibir delil veya kayıt sunamamış olması nedeniyle davacı tarafın bu faturalar yönünden üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getiremediği kanaatine varılmış davacı tarafa dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeniyle 22/12/2022 tarihli celsede yemin teklif etme hakkı hatırlatılmıştır. Davacı taraf verilen kesin süre içinde yemin deliline dayanmamıştır. Bu nedenle de 2017 yılı Kasım ayına ait hizmet bedellerini içerir … tarihli … numaralı 11.800,00 TL bedelli, … tarihli … numaralı 28.320,00 TL bedelli ve … tarihli … numaralı 21.240,00 TL bedelli 3 ayrı fatura yönünden toplam 61.360,00 TL üzerinden alacağın varlığını ispat ettiği fazlaya ilişkin sübut bulmayan talebin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. … 26. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde bildirilen faturaların itibar edilen bilirkişi rapor ile tespit edildiği üzere takip konusu faturalardan farklı olması nedeniyle TBK’nın 117. Uyarınca temerrüt oluşmadığından takip öncesi faiz talebine ilişkin kalemler yönünden fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 21. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 61.360,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının taraf defter ve kayıtlarına dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 61.360,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davanın reddedilen kısmı yönünden davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığının dosya kapsamı itibariyle ispatlanamamış olması ve bu yönde herhangi bir delil bulunmaması nedenleriyle davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, … 21. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 61.360,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-İİK’nın 67/2. fıkrası gereği itirazın iptaline karar verilen 61.360,00 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 4.191,50 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.513,47 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.678,03 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.513,47 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 338,03 TL tebligat gideri ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.338,03 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumu nazara alınarak 1.144,83 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.817,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 10.232,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır