Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2022/656 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/208 Esas
KARAR NO : 2022/656

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin ihtiyaç üzerine davalı … A.Ş.’nden … plakalı 2012 model … tip, … cins, gri renk 2. El aracı 292.500,00-TL bedelle satın aldığını ve aracın müvekkili şirket adına 21.03.2016 tarihinde … 26.Noterliği nezdinde tescil edildiğini, devam eden süreçte 15/04/2016 tarihinde “Garanti” kapsamında satıcı … A.Ş.’nin Anadolu Şubesi’nde yapılan incelemelerde doğrudan satıcı teknik servisi tarafından 4.136,89-TL tutarında ayıp mevcut bulunduğunun tespit edildiğini, bu tespite ilişkin … seri numaralı 15/04/2016 tarihli faturanın davalının kendisi tarafından tanzim edildiğini, bu bedelin davalıdan müteaddit defalar talep edilmişse de sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkilinin alacağına ilişkin olarak … 13. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takibi başlatıldığını, yetkiye itiraz edilmesi akabinde takibe … 1.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile devam edildiğini, borçlunun takibe itiraz etmesi ve arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama şeklinde sonuçlanması üzerine iş bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu, davalının, müvekkili şirkete satışını gerçekleştirmiş olduğu …plakalı araç bakımından davalının kendisince tespit edilmiş olan ayıp tutarını ödemekle yükümlü olduğunu, ayrıca davalıca tanzim edilen faturanın ayıbı ve tutarını ikrar anlamına geldiğini, tüm bu hususların davalı şirket ve şirketin …Şubesi ticari defter ve kayıtları ve de tanzim edilen faturalar ile sabit olduğunu beyanla davanın kabulü ile, davalı borçlunun … 1.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; huzurdaki davanın açılış tarihi itibariyle süresi içerisinde açılmamış olduğundan ve dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğundan huzurdaki davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte bir an için davacının ayıp iddiasının yerinde olduğu kabul edilse dahi uyulması zorunlu olan dava açma süresi açısından hak düşürücü sürelerine ve ayıp ihbar sürelerine uyulmadığından, başkaca bir araştırmaya gerek olmaksızın davanın bu yönleri ile reddi gerektiğini, dava konusu araçta satım anında herhangi bir ayıp/üretim hatası bulunmadığını, bu sebeple müvekkili şirket açısından davacının ayıp iddialarının ve yine onarım bedelinin iadesini içeren taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının…marka, 2012 model, 03/01/2013 trafiğe çıkış tarihli, … şasi numaralı, … tipi, … plakalı aracı 2. EL olarak 292.500,00-TL bedelle 21/03/2016 tarihinde müvekkili şirketten satın aldığını, dilekçeleri ekinde sunulan … no.lu İş emrinden de anlaşılacağı üzere, davacının dava konusu aracı “araç soğukken frenlerden sürtme sesi geldiği” yönündeki şikayetiyle 13/04/2016 tarihinde müvekkili şirket yetkili servisine getirdigini, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemeler neticesinde davacının onayı alınarak aracın disk balata değişiminin yapıldığını ve bu işlemin 4.136,00-TL bedelle davacı yana faturalandırıldığını, müvekkili şirket tarafından araca müşterinin talep ettiği servis ve onarım hizmetinin eksiksiz ve kusursuz şekilde verildiğini, dava dilekçesinde ayıp iddiasında bulunulmakla birlikte ayıbın ne olduğunun dile getirilmediğini, davacının ayıp iddiasını somutlaştırmakla mükellef olduğunu, dava konusu aracın müvekkili şirket servisine sadece 1 kez gelmiş olduğunu, frenlerden sürtme şikayeti ile … no.lu iş emrinin açılmış ve davacının şikayetinin eksiksiz olarak giderilmiş olduğunu, servise geliş tarihi olan 79.009 km için bu tip şikayetlerin aracın normal kullanımında karşılaşılabilecek onarımlar olup ayıp iddiasına konu olamayacağını, taraflar arasında dava konusu araca ilişkin bir garanti sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin aracı ikinci el olarak sattığından ikinci el araç satıcısı olarak davacıya karşı bir sorumluluğu olup olmadığını değerlendirdiklerinde, aracın satıldığı tarih olan 21/03/2016 tarihi itibari ile müvekkili şirketi bir yükümlülük altına sokan herhangi bir yasal düzenleme olmadığını gördüklerini, dava dilekçesinde davaya konu aracın 2. El 03/01/2013 trafiğe çıkış tarihli ve satım anında 79.009 km’de olduğundan bahsedilmeyerek aracın sanki sıfır alınmış ve araçta kısa bir süre sonra arıza meydana gelmiş gibi gösterilmekte olduğunu, oysa ki dava konusu aracın 2013 trafiğe çıkış tarihli 79.009 km yol almış 2. El bir araç olduğunu, yaşı ve kullanım şekline bağlı olarak aracın arıza ya da bakım ihtiyacının pek tabi doğabileceğini, tarafların aralarında iddia edildiği şekilde yazılı bir garanti sözleşmesinin tanzim edilmediğini, nitekim, davacı tarafından da dosyaya bu yönde bir delil sunulamadığını, araçta ayıp olduğu iddiasını kabul etmemekle birlikte, bir an için aracın satım anında ayıplı olduğu kabul düşünülse bile bahsi geçen arıza için ayıp ihbarında bulunulmadığını, bu sebeple somut olayda TTK md.23’e göre belirlenen ihbar süresi içerisinde taraflarına başvurulmadığından davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere, davacı yanın ”Güvence” ve ”Garanti” kavramlarını karıştırdığını, halbuki birbirine benzer görünen bu kavramların hayatın olağan akışı içerisinde çok farklı sonuçlara yol açtığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, davacı ayıplı mal iddiasında bulunduğundan davanın ithalatçı firma olan … A.Ş’ye ihbar edilmesi gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere davanın Zamanaşımı ve Hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, hak düşürücü ayıp ihbar süresine riayet edilmediğinden ve yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine, takipte kötü niyetli olan davacının alacağının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan …A.Ş. Vekili ihbar dilekçesine cevapları ve fer’i müdahale taleplerini içeren dilekçesinde ve özetle; öncelikle davalı… A.Ş. Yanında fer’i müdahil olarak davaya iştiraklerine karar verilmesini, davacı tarafından TBK md.223 gereğince anılan tarihlerden itibaren geçerli bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, Yargıtay’ın süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmaması halinde aracın mevcut hali ile kabullenilmiş olduğunu kabul ettiğini, davacının huzurdaki işbu davayı bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmaması nedeniyle usulden reddi gerektiğini, dava konusu aracın 13/04/2016 tarihinde “araç soğukken frenlerden sürtme sesi geliyor” şikayeti ile yetkili servise giriş yaptığının tespit edilmiş olduğunu, yapılan incelemeler sonucu aracın fren ve balata parçalarının değiştirildiğini, araçta meydana gelen arızanın trafik esnasında sürekli ve hatalı fren kullanımı sonucu aracın disk fren ve balatalarının yıpranmasına yol açtığını, söz konusu yıpranmanın üretimden kaynaklı olmadığını, kullanıma bağlı dış etken kaynaklı olduğunu, aracın trafiğe çıkış tarihinin 03/01/2013 yılı olduğu ve farklı kullanıcılar tarafından kullanılmış ikinci el araç olduğu göz önüne alındığında aracın fren ve balatalarında meydana gelen yıpranmanın hayatın olağan akışına uygun olduğunu, şikayet konusu aracın trafiğe çıkış tarihinden itibaren 2 yıl olan yasal garanti süresinin 03/01/2015 tarihinde dolduğunu, davacının garanti kapsamında ve ücretsiz onarım talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının herhangi bir talep hakkının bulunmaması sebebiyle, haksız ve hukuka aykırı zarar taleplerinin kabulünün sebepsiz zenginleşmeye yol açacağının aşikar olduğunu beyanla davalı … A.Ş. Yanında fer’i müdahil olarak davaya katılma talebinin kabulüne, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ASLI celbedilmiş, … plakalı aracın tramer kaydı celbedilmiş,… plakalı aracın trafik kayıtları celbedilmiş, … plakalı araca ilişkin tüm teknik servis raporları ve davaya konu fatura dosyaya sunulmuş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 1.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 4.136,89-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
HMK’nın 320/2 fıkrası uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; taraflar arasındaki ikinci el araç satış sözleşmesi kapsamında davacının satın almış olduğu araçta ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp mevcut ise mahiyetinin (açık, gizli) ne olduğu, davacının muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirip getirmediği, davalının satış sözleşmesi kapsamında davalıya garanti taahhüdü bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan iddia olunan ayıp nedeniyle onarım bedeli alacağının varlığı ve miktarı, bu alacağa dayalı başlatılan takibe itirazın haklı olup olmadığı, inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 11/03/2021 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekilinin tanık dinletme talebinin davanın konusu ve mahiyeti, davacının tanıkla ispat etmek istediği vakıaların tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşılmakla reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile; ”İhbar olunan … A.Ş vekilinin müvekkilinin davaya fer’i müdahil olarak katılma talebinin kabulüne…” karar verilmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli celsesinin (6) numaralı ara kararı ile; “Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek Makine (Otomotiv) Mühendisi bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Makine (Otomotiv) Mühendisi … tarafından tanzim edilen 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Dava konusu araçtaki arızanın, fren balatalarının her ne kadar sınır değerler içerisinde olduğu görülse bile, fren balatasının yüzeyindeki çiziklerden kaynaklı disk aşınmasına bağlı “fren sistemi ses yapması problemi” olduğu;
-Hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, dava konusu … plakalı aracın davacı tarafından 2.el olarak satın alındıktan sonra kısa sürede ortaya çıkan fren disk ve balatalarının aşınmış olması probleminin sadece bu hususları içerecek şekilde “Ayıplı Mal” olarak nitelendirilmesi gerektiği ve ayıbın niteliğinin “Gizli Ayıp” olduğu;
-Davacı tarafından dava konusu aracın onarımı için ödenmiş olan KDV dahil 4.136,.89TL onarım bedelini davalıdan talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık ve bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesinde ”Gözden geçirme ve satıcıya bildirme” düzenlenmiştir. TBK md.223: ”(1)Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
(2)Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23.maddesinde ”Ticari Satış ve Mal değişimi” düzenlenmiştir. TTK md.23: ”(1)Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
A) Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı, çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak, o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkanı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir.
B) Alıcı mütemerrit olduğu taktirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla yapılmasına karar verir. Satıcı isterse satış için yetkilendirilen kişi, satışa çıkarılacak malın niteliklerini bir uzmana tespit ettirir. Satış giderleri satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı saklı kalmak şartıyla, satıcı tarafından alıcı adına bir bankaya ve banka bulunmadığı taktirde notere bırakılır ve durum hemen alıcıya ihbar edilir.
C) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklindedir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; eldeki davada davacı taraf, ihtiyaç üzerine davalı şirketten … plakalı 2012 model… tip, … cins, gri renk 2. El aracı 292.500,00-TL bedelle satın aldığını ve aracın kendileri adına 21.03.2016 tarihinde … 26.Noterliği nezdinde tescil edildiğini, devam eden süreçte 15/04/2016 tarihinde “Garanti” kapsamında satıcı … A.Ş.’nin Anadolu Şubesi’nde yapılan incelemelerde doğrudan satıcı teknik servisi tarafından 4.136,89-TL tutarında ayıp mevcut bulunduğunun tespit edildiğini, bu tespite ilişkin … seri numaralı 15/04/2016 tarihli faturanın davalının kendisi tarafından tanzim edildiğini, bu bedelin davalıdan müteaddit defalar talep edilmişse de sonuç alınamadığını, bunun üzerine kendisinin alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz etmesi ve arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama şeklinde sonuçlanması üzerine iş bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf ise, huzurdaki davanın açılış tarihi itibariyle süresi içerisinde açılmamış olduğundan ve dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğundan huzurdaki davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, dava konusu araçta satım anında herhangi bir ayıp/üretim hatası bulunmadığını, bu sebeple davalı şirket açısından davacının ayıp iddialarının ve yine onarım bedelinin iadesini içeren taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının dilekçeleri ekinde sunulan … no.lu İş emrinden de anlaşılacağı üzere, dava konusu aracı “araç soğukken frenlerden sürtme sesi geldiği” yönündeki şikayetiyle 13/04/2016 tarihinde davalı şirket yetkili servisine getirdigini, davalı şirket tarafından yapılan incelemeler neticesinde davacının onayı alınarak aracın disk balata değişiminin yapıldığını ve bu işlemin 4.136,00-TL bedelle davacı yana faturalandırıldığını, davalı şirket tarafından araca müşterinin talep ettiği servis ve onarım hizmetinin eksiksiz ve kusursuz şekilde verildiğini, dava dilekçesinde ayıp iddiasında bulunulmakla birlikte ayıbın ne olduğunun dile getirilmediğini, davacının ayıp iddiasını somutlaştırmakla mükellef olduğunu, dava konusu aracın müvekkili şirket servisine sadece 1 kez gelmiş olduğunu, frenlerden sürtme şikayeti ile 44874 no.lu iş emrinin açılmış ve davacının şikayetinin eksiksiz olarak giderilmiş olduğunu, servise geliş tarihi olan 79.009 km için bu tip şikayetlerin aracın normal kullanımında karşılaşılabilecek onarımlar olup ayıp iddiasına konu olamayacağını, taraflar arasında dava konusu araca ilişkin bir garanti sözleşmesinin bulunmadığını, araçta ayıp olduğu iddiasını kabul etmemekle birlikte, bir an için aracın satım anında ayıplı olduğu kabul düşünülse bile bahsi geçen arıza için ayıp ihbarında bulunulmadığını, bu sebeple somut olayda TTK md.23’e göre belirlenen ihbar süresi içerisinde taraflarına başvurulmadığından davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere, davacı yanın ”Güvence” ve ”Garanti” kavramlarını karıştırdığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında, dava konusu … plakalı 2012 model 2…tip, Sedan cins, gri renk 2. El aracın 292.500,00-TL bedelle davalı şirketten 21/03/2016 tarihinde satın alındığı ve 13/04/2016 tarihinde davalı şirket yetkili servisine götürüldüğü hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, yukarıda detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; Dava konusu araçtaki arızanın, fren balatalarının her ne kadar sınır değerler içerisinde olduğu görülse bile, fren balatasının yüzeyindeki çiziklerden kaynaklı disk aşınmasına bağlı “fren sistemi ses yapması problemi” olduğu, dava konusu … plakalı aracın davacı tarafından 2.el olarak satın alındıktan sonra kısa sürede ortaya çıkan fren disk ve balatalarının aşınmış olması probleminin sadece bu hususları içerecek şekilde “Ayıplı Mal” olarak nitelendirilmesi gerektiği ve ayıbın niteliğinin “Gizli Ayıp” olduğu, Davacı tarafından dava konusu aracın onarımı için ödenmiş olan KDV dahil 4.136,89TL onarım bedelini davalıdan talep edebileceği, başka bir deyişle davacının satın almış olduğu araçta ayıp tespit edildiği, bu ayıbın mahiyetinin gizli ayıp niteliğinde olduğu, işbu ayıbın da satın alındıktan çok kısa bir süre ortaya çıktığı ve aracın davalı şirket yetkili servise götürüldüğü nazara alındığında Mahkememizce davacının ayıp ihbar külfetini süresinde yerine getirdiği, KDV dahil 4.136,89-TL alacağının olduğunun tespit edildiği ve TBK md.223/f.2 hükmü de nazara alınarak Mahkememizce davanın kabulü ile; davalı tarafından … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, takipteki diğer koşullarla birlikte devamına, alacak likit olmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından … 1.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, takipteki diğer koşullarla birlikte devamına,
2-Alacak likit olmadığından davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 282,59-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 70,65-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 211,94-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.136,89-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 70,65-TL peşin harç, 850,00-TL bilirkişi ücreti ve 390,00-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.365,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, fer’i müdahilin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2022

Katip
¸

Hakim
¸