Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/201 E. 2021/326 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/201 Esas
KARAR NO:2021/326

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/03/2020
KARAR TARİHİ:16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29/03/2019 sözleşme tarihli, 01/05/2019 tedarik başlangıç tarihli olmak üzere 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresi içerisindeyken davalı şirket tarafından süresinden önce haksız bir şekilde …. Noterliği’nin 16/07/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, buna karşılık müvekkili şirket tarafından …. Noterliği’nin 09/08/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafça yapılan feshin hukuka aykırı olduğunu, davalı şirkete sözleşmede belirlenen hükümler çerçevesinde cezai şart bedeline ilişkin fatura keşide edildiğini, anılan faturanın davalı şirketin müvekkili şirket uhdesinde bulunan teminat bedeli olan 20.000,00.-TL düşüldükten sonra bakiye 54.921,84.-TL’nini ödenmemesi sebebiyle …. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, 54.921,84.-TL’nin %12 değeri hesaplanarak 8.990,62.-TL’nin icra cezai şart bedeli olarak takibe eklendiğini, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkili şirketin alacağının likit olduğunu iddia ve beyan ederek itirazın iptaline ve takibin devamına, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Ticaret Mahkemesinde değil de Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan anlaşma uyarınca davacı şirketin müvekkiline daha önceki elektrik sağlayıcılarından daha ucuza enerji hizmeti sağlayacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkiline karşı davacı tarafça kelime ve tablo oyunları yapıldığını, müvekkiline daha ucuz elektrik vaadi verildiğini ancak daha sonra kendisine ağır faturalar gönderildiğini, müvekkilinin davacı tarafla telefon ile irtibata geçmeye çalıştığını, tüm isteğine rağmen görüşemediğini, davacı tarafça müvekkilinin yüz yüze görüşme taleplerine de olumlu cevap verilmediğini, davacı tarafın önceki faturalardan daha ucuz fatura sağlama sözü verdiğinden, gelen faturanın da eski faturalardan daha ağır olduğundan, yeni sözleşme kurmadaki amacın daha ucuza elektrik dolayısıyla daha uygun fatura amaçlı olduğundan müvekkilinin de eski fatura kadar olan kısmı ödediğini, müvekkilinden saklanmış, haksız kazanç sağlamaya dönük olan … bedeli denen kısmın ödenmediğini, gelen faturaların sözleşmeye ve ifasının gerçek iradeye aykırı olmasından dolayı müvekkili tarafından sözleşmenin feshedildiğini, feshin Noter vasıtasıyla davacı tarafa ulaştırıldığını buna rağmen uzun zaman müvekkilinin sistemden düşürülmediğini, müvekkilinin çok geç başka sözleşme kurmasına sebebiyet verildiğini, müvekkilinin mağduriyetinin artırıldığını, müvekkilinin iradesi olmadığı halde zoraki olarak davacı tarafla çalışmak zorunda bırakıldığını, sözleşmeye aykırı bir şekilde gelen faturaya haksız bir şekilde icra cezai şart uygulanmasının söz konusu olmadığını, tüm bunların haksız ve hukuka aykırı talepler olduğunu, sözleşmenin geçersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; cezai şartın da geçersiz olduğunu, talep edilen icra inkar tazminatının da haksız olduğunu, %60,0 faiz oranının da fahiş ve haksız kazanca dönük olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere davacı yan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 65.193,97.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı şirkete 16/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 20/12/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı … sisteminden çıkartılarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dosya içeriği deliller ve uyuşmazlık halinde kesin delil olarak kararlaştırılan davacı defter ve kayıtları üzerinde Elektrik Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
16/02/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/05/2019 tedarik başlangıç tarihli, tedarik başlangıç tarihinden 24 ay sonra bitiş tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığının, ihtarname örneği içeriğinden davalı şirketin faturaların yüksek tahakkuk ettirilmesi ve … bedelinin ilave edilmesi gerekçeli olarak davacı ile olan taahhüdünü sonlandırmış olduğunun sabit olduğu, taahhüt bitiş süresinden önce portföyden çıkışın … kayıtları ile belgeli olduğu, ihtarname öncesindeki taturalar incelendiğinde; EPDK onaylı … Ulusal Ticarethane Tarifesi birim fiyatı dikkate alınarak ihtarname öncesinde davacı tedarikçi şirketçe abonelik sözleşmesi ile belirlenen %13 oranındaki sabit indirimin davalı şirket faturalarına yansıtılmış olduğunun tespit edildiği, … bedelinin sözleşme madde 5 içeriğinde davalı şirketten talep edilebileceğinin kararlaştırıldığı, ihtarname öncesinde faturaların artmasındaki asıl sebebin davalı şirketi aylık elektrik tüketimindeki artıştan kaynaklandığı, (30275 kwh – 43227 kwh -44137 kwh) davalı tarafça taahhüt süresi dolmadan (24 aylık taahhüdün 4. ayında) aboneliğin fesh edilerek davacı portföyünden çıkıldığının tespit edildiği, sözleşme madde 7.1 “…Abone tarafından sözleşme süresi içerisindeki sözleşmedeki fesih koşulları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte fesih edilmesi… halinde son I2 (on iki) dönem faturalarının en yüksek faturasının 2 (iki) katı kadar cezai şartı Tedarikçi ‘ye ödemeyi kabul eder” seklindeki hüküm gözetilerek 04/09/2019 tarihli fatura tutarı 37.460,91.-TL x 2 = 74.921,84.-TL tutarında sözleşme ceza tutar talebinin olabileceği, faturanın ödenmemiş bedeli üzerinden takip başlatıldığından davacı tarafın 54.921,84.-TL asıl alacak bedel talebinin olabileceği, taraflar arasında imza edilen sözleşme madde 4.2 gereği “borçtan dolayı icra takibine sebebiyet verilmesi nedeniyle yüzde on ikisi hukuki icra ceza bedeli”, “Fatura tutarını yukarıda belirtilen beş iş günü içinde ödenmemesi sebebiyle %5 Gecikme zammı” davacı taleplerinin de yerinde olduğu, sözleşme hükümleri doğrultusunda, 54.921,84.-TL (asıl alacak) + 8990,62.-TL (icra cezai şart) + 1281,51.-TL (gecikme zammı) = 65.193,97.-TL tutar üzerinden takibin davalı şirket adına devam edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu olayda, takip faturaya dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf dava konusu faturaya konu alacağını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.Davacı şirket ile davalı arasında 01.05.2019 tedarik başlangıç tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter, kayıt ve belgelerinin kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine bilirkişi raporunda, davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.05.2019 tedarik başlangıç tarihli; tedarik başlangıç tarihinden 24 ay sonra bitiş tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin faturaların yüksek tahakkuk ettirilmesi ve … bedelinin ilave edilmesi nedeniyle davacı ile olan taahhüdünü fesih bildirim ihtarnamesi ile sonlandırmış olduğu, ihtarname öncesindeki faturalar incelendiğinde davacı tedarikçi şirketçe abonelik sözleşmesi ile belirlenen % 13 oranındaki sabit indirimin davalı şirket faturalarına yansıtılmış olduğu, … bedelinin sözleşmenin 5.maddesi içeriğinde davalı şirketten talep edilebileceğinin kararlaştırıldığı, ihtarname öncesinde faturaların artmasındaki asıl sebebin davalı şirketin aylık elektrik tüketimindeki artış olduğu, davalı tarafça taahhüt süresi dolmadan ( 24 aylık taahhüdün 4.ayında) aboneliğin fesh edilerek davacı portföyünden çıkıldığı, davacının, sözleşmenin 7.1. Maddesi gereği 04.09.2019 tarihli fatura tutarı 37.460,91-TL x2 =74.921,84-TL tutarındaki sözleşme ceza tutarını talep edebileceği, faturanın ödenmemiş bedeli üzerinden takip başlatıldığından davacının 54.921,84-TL asıl alacak bedeli talep edebileceği, yine sözleşmenin 4.2.maddesi gereği borçtan dolayı cezai şart ve gecikme zammı taleplerinin yerinde olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan sözleşme hükümleri doğrultusunda 54.921,84-TL asıl alacak, 8.990,62-Tl icra cezai şart, 1.281,51-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 65.193,97-TL alacağı olduğunun hesap edildiği, bilirkişi raporlarının teknik açıdan yeterli, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu, buna karşı davalının borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, bu hali ile davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ve takibin takipteki diğer koşullarla devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takibine yapılan itirazın İPTALİ ile takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA,
2-Davalının %20 oranında (13.038,80.-TL) icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.453,40.-TL nispi karar ve ilam harcından, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 787,39.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 3.666,01.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 787,39.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.275,22.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 888,50.-TL bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 942,90.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
16/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır