Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/190 E. 2023/240 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/190 Esas
KARAR NO : 2023/240

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/12/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı tarafın, takibe yetkili müdürlüğün … İcra Müdürlüğü olduğu şeklindeki yetki itirazının yerinde olmadığını, dava konusu olayda davacı bankanın, davalı borçlunun ödemesi gereken kredi borcunun ödenmemesi üzerine tahsili için takip başlattığını, başka bir ifade ile sözleşmeden kaynaklanan para alacağının ödenmesini talep ettiğini, TBK’nın 89.maddesinin 1.fıkrası gereğince dava konusu olayda da alacaklı banka tarafından para alacağının ödetilmesi için şirket merkezi olan İstanbul İcra Daireleri’nde takip başlattığını, bu nedenle icra dairesine yapılan yetki itirazının reddiyle itirazın iptal edilmesi gerektiğini, dava dışı borçlu … ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı/borçlu …’nün de sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve borçlu haline geldiğini, borçlular, kredi hesabından kaynaklanan borçlarını ödemeyince, müvekkili banka tarafından borçlulara ihtarname gönderildiğini, verilen süreler içerisinde de borçların ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kredi hesabından kaynaklanan 41.649,94-TL üzerinden takip başlatıldığını ancak davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazla takibin kendisi için durduğunu, bu takip talebinde yer alan 1.089,63-TL kredi kartı alacaklarının davalı yönünden dikkate alınmayarak takibe yapılan itirazın iptali için açılan bu davaya dahil edilmediğini, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, şöyle ki; ekte sundukları ve borçlu tarafından imzalanan sözleşme, ödeme planı, ihtarname ve hesap hareketlerinin davalının borcunu ve miktarını açıkça ispat etmekte olduğunu, icra takibinde talep olunan faiz ve faiz oranının, borçlunun serbest iradesiyle imzaladığı sözleşmelere istinaden ve ilgili yasa hükümlerine dayandığını, faizin %5 oranında talep ettikleri gider vergisi, BSMV olup resmi kurumlara ödenmek üzere Gider Vergileri Kanunu md.28 ve md.33 uyarınca talep edildiğini, sözleşmelerde, kredilere uygulanacak faizi, gecikme ücretini vs. Açıkça ortaya koymakta olduğunu, sözleşmelerin ilgili hükümleri gereği davalı/borçlunun ödeme planında, ihtarnamede ve ihbarnamede bildirilen son ödeme gününde ödeme yapmayarak temerrüde düşmüş olduğundan, kendisine temerrüde ilişkin hükümlerin uygulandığını, bu nedenlerle borçlunun, borca ve ferilerine yaptığı itirazın yerinde olmadığını, dosya içerisinde mevcut sözleşme ve diğer belgeler incelendiğinde davalının icra dosyasına vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını beyanla davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı asil cevap dilekçesinde ve özetle; TBK md.89 hükümlerinin işbu dava konusu ihtilafta geçerli olmadığından kullanılamayacağını, kendisinin, icra dosyasında gönderilen ödeme emrinde, icra dairesinin yetkisine, borcun tümüne ve imzaya itiraz ettiğini, davalının böyle bir borcu olmadığını, imzaya da itiraz ettiğine göre, davacı tarafından iddia edilen imzanın neredeki imza olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, hayatın olağan akışına göre, iddia edilen sözleşmede olması gereken imzaya itiraz edildiğine göre, sözleşmenin kabul edilmemekte olduğunu, butlan olduğunu, sözleşmeye itiraz edildiğine göre borcun da olmadığını, borç yoksa alacaklının da olmadığını, alacaklı yoksa, TBK md.89’da belirtilen ”alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahı”nında olmadığını, bu nedenle icra dairesi ve davanın açıldığı mahkemenin de yetkili olmadığını, icra dairesinin itirazları yerinde gördüğünü ve takibi durdurduğunu, davacının iddialarının doğru olmadığını, şayet söz konusu kredi anlaşması … Şubesinde yapılmış ve … Şubesinden para ödenmiş ise, davalının muhatabının … Şubesi olması gerektiğini, davacının da ikrarına göre, kredi … Şubesi tarafından kabul edilerek verilmiş olması gerektiğini, Genel Müdürlüğün ancak şubenin olumlu kredi kararına izin vererek onaylamış olabileceğini, bu nedenle davalının iddia edilen kredide muhatabının … Şubesi olması gerektiğini, kredi verilmişse, krediyi verenin … Şubesi olduğunu, bu nedenle de davalının muhatabının … Şubesi olduğunu, şubenin ikametgahının da … olduğunu, eğer TBK md.89 uygulanacaksa, icra takipleri ve davanın, olası borçlunun ikametgahının ve krediyi veren şubenin de ikametgahının bulunduğu … Adliyesi’nde takip edilmesi gerektiğini, davacının sunduğu delilleri kabul etmemekle, yine de sunduğu delillerde görülmektedir ki, davacının davasını yanlış ve yetkisiz mahkemede açtığını, bu nedenle de davanın reddini talep ettiklerini, Mahkemenin görevine de itiraz ettiklerini, davacının davasını dayandırdığı delil ve belgelere göre de davanın Mahkememizde görülemeyeceğini, görevsizlikle davanın reddine karar verilmesini beyanla sebepsiz ve hukuksuz açılmış davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslı dosyamız arasına alınmış, temlik veren davacı banka ile dava dışı … arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin ”X-Diğer Hükümler” başlıklı 2.maddesindeki delil sözleşmesi gereğince temlik veren davacı bankanın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizin 30/03/2015 tarihli duruşmasında; ”TBK 89 ve taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesindeki yetki şartına istinaden davalının icra dairesini yetkisine karşı itirazının esas hükümle birlikte temyizi kabil olmak üzere reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 30/03/2015 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Takip tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinden kaynaklana davacı alacağının tespiti ve davalı kefilin sorumluluğu, İİK 68/b md. Nin kefiller açısından uygulanamayacağı gözetilerek HMK. nın 273. maddesi gereğince rapor tanzimi için bilirkişi … aracılığı ile inceleme yapılmasına” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Bankacı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 20/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı Bankanın, dava dışı asıl borçlu ve kefil davalıdan … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile …nolu kredi kartı hesabı… hesabından kaynaklanan 42.739,57 TL alacak talep ettiği,
ANCAK, Yapılan incelemeye göre,
Davacı Bankanın 24/07/2013 Takip tarihi İtibariyle;
Yukarıdaki bölümlerde belirtildiği üzere, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak takip edilen …’nün kefalet limiti anılan davalının temerrüt tarihi itibarı ile toplam borç tutarının üstünde olduğu, (Kefalet limiti 50.000,00-TL)
Buna göre; TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDIYLA;
-Müteselsil kefil konumundaki davalının temerrüt tarihi ile takip tarihi aynı olduğundan 24/07/2013 takip tarihi itibariyle destek kredi hesabından dolayı yükümlülüğünün 40.934,76-TL Asıl Alacak(talep gibi), 784,00-TL işlemiş faiz, 39,20-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 41.757,96-TL’sı ile takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar işbu asıl alacak tutarına %75 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu,
-Dava dışı asıl kart hamilinin kredi kartı alacağı için davacı bankanın doğrudan asıl borçludan sonuç alınmadan, kefil için takip yapılamayacağı, dolayısıyla davalı kefil yönünden kredi kartı alacağı için takibin geçersiz sayılacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/02/2016 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Mahkememiz kasasında bulunan genel kredi sözleşmesindeki davalıya ait imza örnekleri ile dosyamızda bulunan davalının verdiği cevap dilekçesindeki ve icra takip dosyasında verilen itiraz dilekçesindeki imza örneklerinin karşılaştırılıp kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi …’a verilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Adli Bilimler ve Belge İnceleme Grafoloji uzmanı … tarafından tanzim edilen 13/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … Bankası A.Ş.’ne ait, 27/08/2012 tarihli, 50.000,00-TL tutarlı, … numaralı …adına düzenlenmiş Genel Kredi Sözleşmesinin “Genel Kredi Sözleşmesi Kefil İmza Sayfası” başlıklı 24.sayfasındaki “…” adına atılı imza ile …’ye ait mevcut mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırmalarda, aralarında “grafolojik” tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler tespit edilmesi nedeniyle söz konusu imzanın davalı …’nün eli ürünü olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 20/10/2016 tarih, 2014/1459 Esas ve 2016/760 Karar sayılı ilamı ile; “… 5. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere 50.000 TL kefalet limitiyle sınırlı olmak üzere, 40.934,76 TL asıl alacak 784,00 işlemiş faiz 39,20 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 41.757,96 TL üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, takibin DEVAMINA, fazla istemin REDDİNE, 40.934,76 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında %75 temerrüd faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülmesine, hüküm altına alınan 41.757,96 TL nin %20 si oranında 8.351,00 TL icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline…” karar verildiği, verilen karara karşı davalı asil tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarih, 2017/3971 Esas ve 2020/365 Karar sayılı ilamı ile; “1-Davalı asilin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2016 gün ve …Esas, … Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine…” karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2020/190 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Davacı temlik alan vekilinin 12/08/2020 tarihli dilekçesi ile; ”dosyaya ilgili bankadan temlik alacaklısı olan …A.Ş’nin taraf olarak eklenmesine karar verilmesini, dilekçe ekinde Düzenleme Şeklinde Devir ve Temlik Sözleşmesi’ni sunduklarını” belirtmiştir.
Mahkememizin 10/02/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; “…Dosyanın takibe dayanak ve davaya konu Genel Kredi Sözleşmesinin ”Genel Kredi Sözleşmesi KEFİL imza sayfası” başlıklı 24.sayfasındaki ”…” adına atılan imzanın davalı …’nün eli ürünü olup olmadığının tespiti için Grafolog bilirkişisi …’e GÜNSÜZ tevdii ile rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Grafoloji bilirkişisi Işıl Pakiş tarafından tanzim edilen 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü (scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede;
-İnceleme konusu belgedeki …’ye atfen atılmış imza ile …’ye ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; mukayese imzalarının farklı varyasyonlarda olup, bunlardan bazıları ile başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde ve ara gramalarda benzerlikler görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgedeki imzanın …’nin eli ürünü olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; “Dosyanın önceki bankacı bilirkişiye tevdii edilerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarih, 2017/3971 Esas ve 2020/365 Karar sayılı ilamında belirtilen ”…davacı tarafça 41.649,94-TL üzerinden harç yatırılarak dava açılmışken mahkemece talep aşılarak 41.757,96-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi ve bilirkişi raporuna göre kredi borcu ve kredi kartı borcu yönünden ayrı değerlendirme yapılmış olmakla, kredi kart borcunun dayanağı sözleşmenin niteliğinin belirlenerek değerlendirme yapılması…” husus hakkında ek rapor tanziminin istenilmesine” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Bankacı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 14/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
-Davacı Bankanın, dava dışı asıl borçlu ve kefil davalıdan … 5.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile … nolu kredi kartı hesabı … hesabırdan kaynaklanan 42.739,57-TL alacak talep ettiği,
Ancak, Yapılan incelemeye göre,
Davacı Bankanın 24/07/2013 Takip tarihi İtibariyle;
Yukarıdaki bölümlerde belirtildiği üzere, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak takip edilen …’nün kefalet limiti anıları davalının temerrüt tarihi itibarı ile toplam borç tutarının üstünde olduğu, (Kefalet limiti 50.000,00-TL)
Buna göre; TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDIYLA;
-Müteselsil kefil konumundaki davalının temerrüt tarihi ile takip tarihi aynı olduğundan 24/07/2013 takip tarihi itibariyle destek kredi hesabından dolayı yükümlülüğünün 40.934,76-TL Asıl Alacak(talep gibi), 784,00-TL işlemiş faiz, 39,20-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 41.757,96-TL’sı ile takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar işbu asıl alacak tutarına %75 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun belirlendiği, ANCAK, davacı bankanın dava dilekçesinde 41.649,94 TL harç yatırılarak dava açıldığının görüldüğü,
-Davacı bankaca, dava dışı asıl kart hamili kredi kartı alacağı için icra takibinde talepte bulunulmasına rağmen davacı bankaca dava dilekçesinde kredi kartı alacağı talebinin çıkarıldığı, dolayısıyla talebe bağlı kalınarak kefil dava için kredi kartı alacağı için takibin geçersiz sayılacağı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları -18/03/2022 ve 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporları- teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun ve bilimsel verilere dayalı görüldüğünden Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Davanın, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
… 5.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası kapsamından; Davacı tarafın davalı/borçlu hakkında toplam 42.739,57-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazları sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
HMK’nun 137.maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davacı alacağının var olup olmadığı, var ise takip tarihi itibariyle alacağın miktarı ve davalı kefilin alacaktan sorumluluğu noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Temlik veren davacı bankanın …. Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …arasında 27/08/2012 tarihinde 50.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş olup, davalı …’nün de aynı tarihte bu sözleşmeye 50.000,00 TL bedelle müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583.maddesinde belirtilen şartlara göre düzenlendiği, temlik veren davacı banka ile dava dışı … arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu …’ye … ve … numaralı destek kredi hesapları ile kredi kartı hesaplarının kullandırıldığı, işbu hesaplara dayalı… nolu karttan dolayı 1.063,29-TL, … nolu karttan dolayı 7.132,46-TL, … hesap nolu destek kredisi sebebiyle 22.360,40-TL, … hesap nolu destek kredi hesabı nedeniyle 22.360,40-TL olmak üzere toplam 52,916,57-TL borcun ödenmediğinden bahisle hesabın kat edilerek … 1.Noterliği’nin … tarih ve .. yevmiye no.lu ihtarnamesinin davalı …’ye ve dava dışı borçlu …’ye gönderildiği ve hesabın 05/06/2013 tarihinde kat edildiği ve kat tarihi itibariyle 44.720,80-TL borcun 24 saat içinde ödenmesi, aksi taktirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, davalı …’nün gösterilen adresine keşide edilen ihtarnamenin muhatap ismen tanınmadığından bahisle merciine iade edildiğinden başka bir deyişle tebliğ edilemediğinden davalı kefil …’nün takip hukuku kuralları ve Yargıtay kararlarına göre takip tarihi olan 24/07/2013 tarihi itibariyle temerrrüde düştüğü tespit edilmiştir. Mahkememizce dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve elverişli görülerek hükme esas alınan 14/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporundaki hesaplamalara itibar edilmiş ve davacı bankanın dava tarihi itibariyle -taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak- toplam 41.649,94-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Temerrüt faizi yönünden de, Mahkememizce söz konusu Krediler için taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilen %75 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Tüm bu nedenlerle ve takip talebinde yer alan her bir alacak kalemi yönünden taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak Mahkememizce davanın kabulü ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 40.826,74-TL asıl alacak, 784,00-TL asıl alacağın işlemiş faizi ve 39,20-TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 41.649,94-TL alacak yönünden iptaline, takibin 40.826,74 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında yıllık %75 temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 BSMV yürütülmesi suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının hüküm altına alınan nakdi alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İİK’nın 67/2.maddesi hükmü gereğince davalı aleyhine takdiren tespit edilen toplam alacak tutarının (41.649,94-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Temlik veren davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında 27/08/2012 tarihinde 50.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş olup, davalı …’nün de aynı tarihte bu sözleşmeye 50.000,00 TL bedelle müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğu başka bir deyişle bu sıfatla sözleşmeyi imzaladığı ve fakat davalı imza inkarında bulunduğundan taraflar arasında bu hususta ihtilaf çıktığı yukarıda da belirtilmiştir. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda işbu davaya konu Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan kefalet imzasının …’nin eli ürünü olduğu belirtildiğinden Mahkememizce davalının imza inkarına yönelik beyanına itibar edilmemiş, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan kefalet imzasının …’nin eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Mahkememizce aşağıda yazılı bulunan hüküm tesis olunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KABULÜ İLE, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının … 5.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 40.826,74-TL asıl alacak, 784,00-TL asıl alacağın işlemiş faizi ve 39,20-TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 41.649,94-TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin 40.826,74 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında yıllık %75 temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 BSMV yürütülmesi suretiyle devamına,
2-Hükmolunan 41.649,94-TL’nin %20’si oranında (8.329,99-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.845,10-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 497,70-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 2.347,40‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 497,70-TL peşin harç, 1.900,00-TL bilirkişi ücreti ve 742,05-TL posta masrafları olmak üzere toplam 3.164,95‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Tarafından yatırılan ve kullanılmayan 100,00-TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı …’ye iadesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..30/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸