Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/181
KARAR NO : 2023/421
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/11/2014
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı … Ltd. Şti’nin %50-%50 hisse sahipleri olduğunu, davalı yanın açmış olduğu şirketin feshi ve tasfiyesi davasının davacı tarafından kabul edildiğini, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile şirketin feshine tasfiyesine karar verildiğini, söz konusu şirketin tasfiye haline girdiğini, müvekkilinin şirketin tüm borçlarını şahsen ödediğini ancak davalı yanın bu sorumluluğu paylaşmadığını, şirketin tüm borçlarının müvekkili tarafından ödenmesinin hemen ardından tasfiye edildiğini, şirket tasfiyesi için yapılan ödemelerde davalının payına düşen kısmı müvekkiline ödemediğini bunun üzerine davalı yan aleyhine … 23. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının haksız yere takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu bunun üzerine iş bu davanın açıldığını, davalının takibe yapmış olduğu itirazların iptalini ve takbini devamını, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yanca karşılanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacı yanın müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili ile davacı yanın tasfiye edilen …Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu, davacı yanın oğlu dava dışı … (müvekkilinin eski eşi) şirketin tek imza yetkisine sahip müdürü olduğunu, ancak …Tic. Ltd. Şti’nin asıl ortaklarının ….ve kardeşi … olduğunu, davacının oğullarının sigortalı statüsüne geçebilmek ve buradan emekli olabilmek için kendilerini şirket çalışan olarak gösterdiklerini, kendilerine ait şirket hisselerini ortaklardan … 02/02/2001 tarihinde annesi davacı …dava dışı … ise 04/12/2003 tarihinde eski eşi müvekkili …’ya devir ettiğini, dava dışı …’nun 20 yıl müddetle temsile yetkili müdür olduğunu, müvekkilinin ise görünürde ortak olduğunu, şirketin geliri, karı, alınan kararlar, şirket merkezinin taşınması hakkında bilgisinin olmadığını, ortaklar kurulu toplantılarına da çağırılmadığını, dava dışı …’nun şube açılışı için müvekkiline geldiğini, müvekkilinin de şirkete ait muhasebe kayıtlarını, şirket bilançolarını, vergi beyanını talep ettiğini, bağkur kaydının yapılıp yapılmadığını, şirketin vergi borcunun bulunup bulunmadığını sorduğunu ancak …’nun bu konularla ilgili herhangi bir bilgi vermediğini, bunun üzerine müvekkilinin kendi çabalarıyla şirketin vergi borcunun bulunduğunu, bağkur kaydının yapılmadığının öğrendiğini, müvekkilinin şirket işleri hakkında bilgi edilmesinin pay sahipliğinden doğan haklarının kullanılmasının engellendiğini, müvekkilinin … 9. Noterliğinin … yevmiye saylı ihtarnamesi ile şirket hisselerini uygun görecekleri bir kişiye devir etmeye hazır olduğunun davacı yana ve dava dışı şirket müdürü … bildirdiğini, davacı yanın bunun üzerine … 26. Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile linin ortaklıktan ayrılmasına iznin bulunmadığını müvekkilinin açacağı şirketin feshi davası sonucu mahkemeden alınacak fesih kararı neticesinde şirketin tasfiyesini kabul edeceğinin bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile şirketin feshini talep ettiğini, verilen fesih talebi neticesinde … Tic. Ltd. Şti’nin tasfiye edildiğini, davacı yanın ödediğini iddia ettiği tasfiye memuru ücretini ve bağkur prim borçlarını bizzat müvekkili tarafından ödendiğini bu nedenle bu alacak kalemlerini müvekkilinden talep edemeyeceğini, davacının kötü niyetli olduğunu açılan bu davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, …Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü’nün 13/07/2015 havale tarihli yazı cevabı ve ekinde …’e ait hesap hareketleri, ticari sicil kayıtları, … Vergi Dairesi’nin 13/07/2015 tarihli yazı cevabı, … Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 14/08/2015 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 12/11/2015 havale tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/06/2022 tarihli yazı cevabı, … Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 14/06/2022 tarihli yazı cevabı, … 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … Bankası A.Ş’nin 14/03/2023 tarihli yazı cevabı, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 23/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … Ltd. Şti’nin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onaylarına sahip kapanış onaylarına ise sahip olmadığı, şirketin ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı yan tarafından dosyaya sunulan ödeme belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, yapılan harcamaların toplam 44.263,03 TL olduğu, davacının AATUHK uyarınca şirkete ait olan ve şahsen sorumlu olduğu amme borcu dışında davalıya isabet eden tutar için de ödeme yaptığı, dolayısı ile davacının davalıdan amme borçlarından davalı yana isabet edecek tutar kadar alacağı bulunduğu, bu tutarın da toplam (23.041,2) = 11.520,50 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …ve … tarafından hazırlanan 17/01/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; tarafların itirazında kök rapordaki görüşlerini değiştirecek yeni bir unsurun bulunmadığı, dolayısı ile önceki rapordaki görüşlerin korunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 16/02/2018 tarihli ikinci 2. ek raporda özetle; davalı yan tarafından dosyaya ek olarak sunulan banka hesap ekstrelerinde yapılan inceleme sonucunda, tasfiye memuruna yapılan ödemelerin toplam 5.000,00 TL tutarında olduğu, davacı ve davalı yanın yaptığı ödemelerin/harcamaların, önceki raporda da belirtildiği üzere şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısı ile taraf itirazlarının kök ve 1. Ek rapordaki görüşlerini değiştirecek nitelikte olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler … ve …tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli 3. ek raporda özetle; dosyada Mübrez İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi kararında belirtildiği üzere; dava dışı şirketin kaydi aktiflerinde paraya çevrilebilecek herhangi bir kıymete rastlanmadığı, davacı yanın davalı yandan detayı yukarıda açıklanan ve davacının ödediği dava dışı şirketin Vergi Borçları karşılığı 22.881,95 TL tutardan, davalının şirketteki 1/2 hissesine tekabül eden 11.440,97 TL ve 5.758,23 TL tutarındaki SGK borçlarının aynı oranlama sonucundaki karşılığı olan 1/2’si olan 2.879,11 TL kadar kısmı kaydi olarak talep edebileceğinin hesaplandığı, buna göre İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesinin tespit ettiği yöntemle davacının davalıdan talep edebileceği toplam tutarın 14.320,08 TL olacağı, dava konusu olayda zaman aşımının kamu borçlarını tamamının ödendiği tarihte başlayacağı yani yapılandırmanın bitimiyle başlayacağı, çünkü borçların yapılandırma bittiğinde tamamen ödenmiş sayılacağı, bu durumda Vergi Borcunun 25/03/2014 tarihinde, SGK borcunun ise 25/11/2013 tarihinde tamamen ödenmiş olduğu, dava tarihinin ise 12/11/2014 olduğu, zamanaşımı yönünden son takdir ve kararın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 02/12/2021 tarihli 4. ek raporda özetle; şirketin bahse konu yıllara ait mizanları üzerinde yapılan inceleme sonucunda şirketin Hazır Değerler (Kasa, Banka vb) kaleminde, borçlarını ödeyebilecek herhangi bir nakdinin kaydi olarak bulunmadığı, davalı itirazlarının görüşlerini değiştirecek yeni bir unsur içermediği kanaatine varıldığı, önceki raporlardaki görüşlerin korunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, ortak tarafından ödenen tasfiye halinde limited şirket borcunun diğer şirket ortağından rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca kısmen iptaline ilişkindir.
Mahkememizin 28/03/2018 tarih, 2014/1364 esas ve 2018/311 karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2020 tarih, 2018/1548 esas ve 2020/74 karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın mahkememizin iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 913. Hukuk Dairesi’nin 23/01/2020 tarih, 2018/1548 esas ve 2020/74 karar sayılı ilamında açıkça:”…Söz konusu yasal düzenlemeler karşısında limited şirketlerde şirket borçlarından şirket sorumlu olup, ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri esas sermaye payları ile var ise yan edim ve ek ödeme taahhütleri ile sınırlıdır. Dosyada davalı ortağın sermaye taahhüdünü veya yan edim ile ek ödeme taahhüdünü yerine getirmediğine ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Buna göre şirket borçlarından dolayı şirket sorumlu olup, isteği ile şirket borçlarının bir kısmını ödeyen ortak bu ödemelerini şirketten talep edebilecek olup, diğer ortağa rücu edemeyecektir. Ancak 6183 saylı kanun 35/1 maddesi gereğince kamu alacakları bunun dışında olup, yasa gereği kamu alacaklarından tüm ortaklar hisseleri oranında sorumlu olduklarından kamu alacağına mahsuben hissesinden fazla ödeme yapan ortak fazla ödemesini hissesi oranında diğer ortaktan talep edebilecektir.
…Davacını yaptığını ileri sürdüğü vergi borcu ödemelerinin bir kısmı 2008 yılına aittir. Davaya konu takip ise 12/05/2014 tarihlidir. Davacı takipten önce yapmış olduğu bu ödemelerden davalı hissesine düşeni usulüne uygun olarak davalıdan talep ettiğini ispatlayamamıştır.
…. Davacının kendisi tarafından ödendiğini ileri sürdüğü vergi ve SGK borçlarına ilişkin olarak davacı delilleri toplanmamıştır. Yine dava dışı şirketin tasfiyesinin sonuçlandığı anlaşılmakta ise de tasfiye sonucuna ilişkin hiç bir belge getirtilmemiş, tasfiye sonucu şirketin tüm borçlarının ödenip ödenmediği, tasfiye sonucu aktifinin kalıp kalmadığı, tasfiye sonucu ortaklara dağıtılan veya alacaklılar için bankada blokede bekletilen para olup olmadığı, dava dışı şirketin kamu borçlarını ödeyip ödemediği, ödeme imkanının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bilirkişi raporunda tasdiksiz şirket defterlerine göre yapılan yeterli açıklama ve inceleme içermeyen beyanlara göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda davacının yaptığı ve ispatladığı kamu borcu ödemelerine ilişkin bir açıklama da bulunmamakta sadece toplam ödendiği belirtilen bir miktardan bahsedilmektedir…” bildirilmiştir.
Davaya konu icra takip çıkış miktarı olan 69.207,76 TL’nin tamamına itiraz edilmiş olmasına rağmen dava değerinin 22.194,48 TL olarak gösterilmiş olması ile dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında aynı miktar üzerinden itirazının iptalinin talep edilmiş olması nedeniyle 03/03/2022 tarihli celse ara kararı ile davacı vekiline açıkça icra takibindeki hangi kalemler yönünden itirazın iptalini talep ettiğini HMK’nın 31. maddesi uyarınca açıklaması için kesin süre verilmiş, davacı vekilinin sunduğu 04/04/2022 tarihli dilekçeye göre davacı vekilinin … 23. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki 20.314,48 TL vergi ödemesi, 1.580,00 TL sgk ödemesi, 100,00 TL muhasebe gideri, 100,00 TL noter ve kırtasiye gideri ile 100,00 TL geçmiş gün faizi yönünden iş bu davada itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Daha sonra istinaf kararı uyarınca dava dışı Tasfiye Halinde …Ltd. Şti.’nin tasfiye sonucuna ilişkin … 49. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası celp edilmiş,13/01/2013 tarihli karar ile erken tasfiye ve dağıtıma izin verildiği ve kararın 19/02/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraf vekillerine vergi ve SGK borçlarına ilişkin olarak delillerini bildirmeleri ve dava dışı şirketin tasfiyesinin sonuçlandığı anlaşılmakta ise de tasfiye sonucuna ilişkin hiç bir belge getirtilmemiş, tasfiye sonucu şirketin tüm borçlarının ödenip ödenmediği, tasfiye sonucu aktifinin kalıp kalmadığı, tasfiye sonucu ortaklara dağıtılan veya alacaklılar için bankada blokede bekletilen para olup olmadığı, dava dışı şirketin kamu borçlarını ödeyip ödemediği, ödeme imkanının bulunup bulunmadığı konusunda açıklama yapmaları için 26/05/2022 tarihli celsede ara karar oluşturulmuş, bu kapsamda bildirilen belge ve deliller dosya kapsamına alınmıştır. … Bankası, … Vergi Dairesi Müdürlüğü ve … İl Müdürlüğü’ne ayrı ayrı yazılar yazılmış ve cevapları dosya arasına alınmak suretiyle istinaf kararında bildirilen tüm eksik hususlar giderilmiş ve deliller toplanmıştır. İş bu davaya konu icra takibinde talep edilen alacak kalemlerinin sgk ödemesinin 25/11/2013, vergi ödemesinin ise 25/03/2014 tarihinde yapılmış olması icra takip tarihinin ise 13/05/2014 tarihi olması dikkate alındığında icra takip tarihi ve 12/11/2014 dava tarihi itibariyle 6098 sayılı TBK’nın 147. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı defisinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan son bilirkişi heyeti ek raporu ve taraf vekillerinin beyanlarına göre de tasfiye sonucu şirketin aktifinin kalmadığı, bankada blokede bekletilen para olmadığı, dava dışı şirketin kamu borçlarını ödemediği, ödeme imkanının bulunmadığı tespit edilmiştir. 28/12/2020 tarihli itibar edilen son bilirkişi heyeti ek raporuna göre davacının 22.881,95 TL vergi ödemesi ve 5.758,23 TL sgk ödemesi bulunmaktadır. Davacının bu miktarın hisse oranında %50 sini diğer ortak olan davalıdan isteyebilecek olması ve 04/04/2022 tarihli dilekçesindeki talebi ile de bağlı kalınarak 11.440,97 TL vergi ödemesi ve 1.580,00 TL sgk ödemesinin davalıdan talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Yine davacı talebi içerisinde yer alan muhasebe gideri ile noter ve kırtasiye gideri konusunda ispata elverişli herhangi bir belgenin sunulmamış olması nedeniyle bu kaleme ilişkin davacının itirazın iptali talebine itibar edilmemiştir. Davacının davalıyı TBK’nın 117/1. fıkrası uyarınca temerrüte düşürdüğünü ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının takip öncesi faize ilişkin kaleme dair itirazın iptali talebine itibar edilememiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının ödeme kayıtlarına dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 13.020,97 TL’nin taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, … 23. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının 11.440,97 TL vergi ödemesi ve 1.580,00 TL sgk ödemesi olmak üzere toplam 13.020,97 TL üzerinden iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilen 13.020,97 TL’nin taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 889,46 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 33,05 TL ile icraya yatırılan 346,05 TL olmak üzere toplam 379,10 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 510,36 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, (Mahkememiz 28/03/2018 tarihli kararı gereği 407,92 TL karar harcının davalıdan tahsil edilmiş olması nedeniyle eksik kalan 102,44 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına)
4-Davacı tarafça yatırılan 25,20 TL peşin harç, 33,05 TL başvurma harcı ve icraya yatırılan 346,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 404,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, 303,75 TL tebligat ve posta masrafları, olmak üzere 2.503,75 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 1.468,89-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 100,00 TL tebligat ve posta masrafı yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 41,33 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.173,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul ve reddedilen kısım miktarları itibariyle HMK m. 341/2. fıkrası uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır