Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2022/826 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/175 Esas
KARAR NO : 2022/826
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin kurulmuş olup bu ticari ilişki sebebi tutulan cari hesap ekstresinin müvekkili şirket tarafından tahsilinin mümkün olmadığını, müvekkili şirkete ait muhasebe kayıtlarında davalı borçlunun cari hesaptan doğan borcuna istinaden ödemeyi 02.08.2019 tarihinde yapmış olduğunu, üstelik davalı tarafından faturaların karşılığı olan tutarları 02.08.2019 tarihine dek ödemeyi sürdürdüğünü ne var ki bu tarihten sonra ekstra 23.718,10 borç kaydı mevcutken ödemelerin durduğunu, hal böyle olunca 9 Aralık 2013 tarihi faturadan doğan borçların ödenmemesi sebebi ile müvekkil şirket adına …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile cari hesap ekstresine dayanılarak ilamsız takip başlatılarak davalıya ödeme emrinin gönderildiğini, icra takibi tarihinden evvelki sür borcu ödemeyen davalının, icra takibine kötü niyetli olarak 18 Aralık 2019 tarihinde icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava: İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Cari Hesap Ekstresine, 9 Aralık 2019 Tarihli Örnek Ödeme Emrine, dava şartı Arabuluculuk Görüşmesi Son Oturum Tutanağına, ticari defterlere, ilgili tüm ticari kayıtlara, tanığa, yemine, bilirkişi raporuna, keşfe, yargı kararlarına delil olarak dayanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde 23.178,10-TL üzerinden icra takibi yaptığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
07/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “Dava konusunun, davacı ile davalı arasında bulunan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.12.2019) itibariyle davacının davalıdan 23.178,10 TL alacaklı olduğunu, takip konusu alacağı oluşturan faturanın 18.05,2019 tarihli 35.706,80 TL tutarlı faturi dan kalan 23.178,10 TL tutarlı alacaktan kaynaklı olduğunu, mezkur faturaya dayanak olarak sunulan İrsaliyeyi ve içeriğindeki ürünü … ‘in teslim aldığını, netice olarak davacının ticari defterlerine göre takip tarlhi itibari ile davacının davalıdan 23.178,10 TL alacaklı olduğunu, işlemiş faiz yönünden yapılan değerlemede takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürülmüş olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir evrakın bulunmadığından bu yönde bir hesaplama yapılmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
15/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; Davalının 2019 yılı Ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğunu, davalının Ticari defterlerine göre ; Takip tarihi olan 11.12.2019 tarihinde davalının davacıya 178,10-TL Borçlu olduğunu, takip tarihi olan 11.12.2019 tarihine kadar davalımın davacıya 2.124,93-TL Faiz Borcu olduğunu, davacının 25.03.2019 tarihinde Vade Farkı açıklaması ile düzenlediği … nolu 23.000,00-TL tutarındaki faturanın kabul edilip edilmeyeceğinin sonuçları hukuki bir karar olacağından görüş belirtilmeyeceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “Takip konusu alacağı oluşturan 23.178,10 TL’nin davacı yanca faturaya dayanak
ve daha önce kabul edilmiş olan bir vade farkı faturası veyahut taraflar arasında imzalanmış bir
Cari hesap sözleşmesi vade farkının düzenlenmesine ilişkin) herhangi bir evrak hem dosya
içerisinde hem de tarafımıza ibraz edilmediğinden davacı ispatına muhtaç olduğu bu itibarla
davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 178,10 TL alacaklı olduğu hususunda görüş ve
Kanaatlerinin değiştikleri yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. “
27/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; “Davalının 2017, 2018 ve 2019 yılı Ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğunu, davalının Ticari defter ve kayıtlarında davacı şirketin davalı şirkete mal / ürün satış bedeli olarak düzenlediği toplam 289 adet fatura görüldüğünü, davalının Ticari defter ve kayıtlarında davacı şirketin davalı şirkete dava konusu fatura dışında vade farkı faturası düzenlemediği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;dava, taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip, faturadan kaynaklı açık hesap alacağının tahsili için başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı açık hesaptan kaynaklı alacağa konu edilen hizmeti sunduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, 07/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davacının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.12.2019) itibariyle davacının davalıdan 23.178,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalının defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen 15.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davalının 2019 yılı Ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğu, davalının Ticari defterlerine göre ; davacının davalıya 25.03.2019 tarihinde düzenlediği … nolu vade farkı açıklaması olan 23.000,00-TL tutarındaki e-arşıv faturasının davalının Yevmiye defterlerinde, Kebir defterlerinde, … Mal Müdürlüğü’ne … sicil numarası ile verdiği Mart 2019 dönemi BA formunda ve Katma Değer vergisi beyannamesi verilerini oluşturan 191.indirilecek KDV dökümanlarında görülmediği, davacının 25.03.2019 tarihinde Vade Farkı açıklaması ile düzenlediği … nolu 23.000,00-TL tutarındaki faturanın kabul edilip edilmeyeceğinin sonuçları hukuki bir karar olacağından görüş belirtilmeyeceği, davalının takip tarihi olan 11.12.2019 tarihinde davacıya 178,10-TL borçlu olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Davacının vade farkı talep edilebilmesi için Yerleşik Yargıtay kararları gereği taraflar arasında sözleşme yada teamül olması gerektiği, sadece fatura üzerinde yer alan ibarelerle vade farkı talep edilemeyeceği, davacı tarafça vade farkı istenebileceği yönünde yazılı bir sözleşme sunulmadığı, Mahkememizce incelenen davacının 2018 -2019 yılı, davalının da 2017, 2018 ve 2019 yılı defterlerinde taraflar arasında vade farkı istenebileceği yönünde teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile davacının icra takibine konu 25.03.2019 tarihinde Vade Farkı açıklaması ile düzenlediği … nolu 23.000,00-TL tutarındaki vade farkı faturası nedeniyle alacak talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak bu fatura yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiş, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 178,10-TL borçlu olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu miktar alacağın davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmakla, davacının davasını bu miktar yönünden ispat ettiği anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü 2019/… E sayılı dosyasına yaptığı itirazın 170,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, 170,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü 2019/… E sayılı dosyasına yaptığı itirazın 170,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, 170,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen 170,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 214,91.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 134,21-TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 214,91.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 1400,00.-TL bilirkişi masrafı ve 1051,00-TL posta giderleri olmak üzere toplam 2.505,40-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 18,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 170,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.310,32.-TL’nin davalıdan, 9,68.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/11/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır